08-23-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
İşıkçılık - İbni Rüştçülük
Işıkçılık
Bireysel sezgiyle aydınlanmaya dayanan dinsel-gizemsei öğretilerin genel adı Batıda Swedenborgyanizm, Claude Saint-Martin mezhebi ve Doğuda Şebabettin Sühreverdi'yle onu izleyen İbni Tufeyl'in öğretileri özellikle Işıkçılık adıyla anılırlar
Işık, ilk düşüncelerden beri kutsallığın ve içsel aydınlanmanın simgesidir Işığı, bu anlamda, Fransız düşünürü Descartes Tanrı tarafından insana verilen bilme gücü, Alman düşünürü Schopenhauer de öznellikle nesnellik arasında sallanan bireysel sezgi olarak tanımlıyor Işıkçılığın kökleri eski Mısır'ın Hermesçiliğinde, İran'ın Zerdüştçülüğünde, eski Yunan'ın Platonculuğundadır
Tipik bir ışıkçılık öğretisi ileri sürmüs olan Şebabettin Sühreverdi (1158-1191)'ye göre ışıklar ışığı tanrıdır, gökten yere doğru süzüldükçe yoğunlaşmış ve karararak maddesel dünyayı meydana getirmiştir Madde, kendini eğiterek, yeniden ona doğru yükselebilir ve ışıklanabilir Sezgisel yöntemle ışığa yaklaştıkça, ışığın aydınlığı artar; her basamağın aydınlığı bir yukardaki basamağın aydınlığına ulaştırır Böylelikle, ışıklar ışığı'nın her anlamı kapsayan büyük aydınlığına varılabilir
İbni Rüştçülük
İslam düşünürü İbni Rüşt'ün öğretisi Batılılar, İspanya Araplarından İbni Rüşt’e Averroes ve onun Aristotelesçi öğretisine de Averroisme derler Batı, Yunan felsefesini ve özellikle Aristoculuğu İbni Rüşt'ten öğrenmiştir Yapıtları Latinceye çevrildiği zaman hayranlık ve coşkuyla karşılanmıştı İbni Rüşt, Aristoteles öğelerini Farabi ve İbni Sina'dan almakla beraber, onlardan ayrılarak Aristoteles'in maddeci yanını işlemiştir Bu yüzdendir ki İbni Rüşt öğretisi, XII yüzyılda, Hıristiyanlığa aykırı bulunarak suçlanmış ve yasaklanmıştır
Örneğin Hollandalı düşünür Herman van Riswik, İbni Rüştçülüğünden ötürü 1512'de yakılmıştır İbni Rüştçülüğün Batıdaki en büyük ve verimli ürünü Roger Bacon'dur İbni Rüşt’e göre ruh ölümlüdür, nedeni olan her şey zorunludur ve bundan ötürü tanrı da bir zorunluluğa bağlıdır Biçimler özdeğin içinde gizlidirler ve tanrılık etkiyi gerektirmeksizin birbirlerinin içinden çıkarak varolurlar Bundan ötürü de yoktan yaratma sözkonusu olamaz, sözkonusu olabilen gizliden açığa ilksiz-sonsuz ve zorunlu bir evrimdir Devim, ilksiz ve sonsuz bir süreçtir Görüldüğü gibi bütün bu varsayımlar, kökleri Aristoteles'te bulunan, tüm maddeci varsayımlardır İbni Rüştçülük, birçok bakımlardan Hıristiyan kilisesiyle çatışmaktadır
Evren ilksiz ve sonsuzdur (Hıristiyanlığa göre evrenin başı ve sonu vardır, yaratılmıştır ve yok olacaktır), yokluk diye bir şev yoktur (Hıristiyanlığa göre tanrı evreni yoktan varetmiştir), ruh bedenle birlikte göçüp gider (Hıristiyanlığa göre ruh ölümsüzdür), tanrının bağışı insanı ölümsüz kılamaz Hıristiyanlığa göre insanı tanrının bağışı kurtarır ve ölümsüz kılar) İnsan usu tanrıyla aynı şeydir (Hıristiyanlığa göre insan tanrının yaratığıdır, eksiktir ve suçludur, aşağılanmıştır ve düşmüştür, bu yüzden de usuyla kendini kurtaramaz ve ancak tanrının bağışını dileyebilir)
|
|
|