![]() |
Kuran'ın Anlattığı Peygamber! |
![]() |
![]() |
#1 |
Muhammed
|
![]() Kuran'ın Anlattığı Peygamber!RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH ADINA Size kendi içinizden öyle bir peygamber geldi ki, sizin sıkıntıya uğramanız ona ağır gelir ![]() ![]() Tevbe Sûresi, 9:128 KUR’ÂN’IN bize Peygamberimizi anlatan ve ona uymayı emreden pek çok âyeti vardır ![]() ![]() 1 ![]() ![]() 2 ![]() ![]() 3 ![]() ![]() 4 ![]() ![]() 5 ![]() ![]() Bu maddeleri alt alta sıraladığımız zaman, pek büyük bir ibret tablosuyla karşı karşıya kalıyoruz: Âyet, onu bir elçi olarak nitelemiştir ![]() ![]() ![]() ![]() Fakat âyet, dikkat çekici bir şekilde, onun elçiliğinden sonra sıraladığı özellikleriyle, onun heybet ve haşmetinden ziyade, bize yakınlığını vurguluyor, bize düşkünlüğünden ve bize olan şefkat ve merhametinden söz ediyor ![]() Burada tasvir edilen Peygamber, biz âciz ve günahkâr kulların asla erişemeyeceği, çok uzaklarda duran, durduğu yerden de bizim ihmal ve isyanlarımızı çatık kaşlarla izleyen haşin bir gözetleyici değildir ![]() Yahut bize bir kitap getirip bıraktıktan sonra “Benden bu kadar; ne haliniz varsa görün” deyip kenara çekilmiş birisi de değildir ![]() Kur’ân’ın bize anlattığı Âhirzaman Peygamberi, herşeyden önce, bizden biridir ![]() ![]() Gün gelip de Müslümanlar güçlü bir devlet halini aldığında, o, yine bizden biri olarak yaşamaya devam etmişti ![]() ![]() ![]() Kur’ân, Peygamberimiz için “sizden biri” buyurduktan sonra, onun bize olan ilgi ve şefkatini, peş peşe sıfatlarla vurguluyor: Sizin sıkıntıya uğramanız ona ağır gelir ![]() O size çok düşkündür ![]() O mü’minlere çok şefkatli, çok merhametlidir ![]() Bunlardan bir tanesi bile bir peygamber ile ümmeti arasındaki gönül bağının sıcaklığını anlatmaya yeterken, ard arda sıralanan şu özellikler, bir ana-baba şefkatinden daha büyük bir ilgiyle ümmetine bağlı bir peygamberin portresini çizmiyor mu? Bir mü’minin başına gelen sıkıntının ona pek ağır geldiğine dair vak’alar saymakla bitecek gibi değildir ![]() ![]() ![]() ![]() Onun düşkünlüğü sadece kendi zamanında yaşamış insanları ve kendi akrabalarını değil, kıyamete kadar gelip geçecek bir bütün iman ehlini kucaklıyordu ![]() ![]() “Ey Cebrail! Gerçi Rabbin herşeyi bilir; ama sen git, Muhammed’e niçin ağladığını sor ![]() Cebrail geldiğinde, Peygamberimiz, ona, ümmeti için ağladığını söyledi ![]() Cebrail Allah huzuruna dönüp durumu anlattı ![]() Yüce Allah buyurdu ki: “Ey Cebrail, Muhammed’e git ve şunu söyle: Biz seni ümmetin hakkında hoşnut edeceğiz ve asla üzmeyeceğiz ![]() Yüce Allah, bize elçi olarak gönderdiği Peygamberimizi bu şekilde anlatırken, sadece onun bize şefkat ve merhametini vurgulamakla kalmıyor; onun daha ötesini de gösteriyor: Bize elçi olarak gönderilen zâtın bize olan düşkünlüğü böyle bir derecede ise, ya onu bize gönderenin biz kullarına olan şefkat ve rahmeti nasıl birşeydir? Ve bu âyetin önümüze serdiği bir başka ibret levhası daha: Rahmeti sonsuz bir Rab tarafından böyle bir şefkat ve muhabbetle donatılıp bize gönderilen bir elçiyi tanımamak, yahut ona karşı ilgisiz kalmak nasıl bir bir hüsrandır? |
![]() |
![]() |
|