|  | Osmanlı Türkçesi Edebiyatı - 13. Yüzyıl |  | 
|  08-23-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Osmanlı Türkçesi Edebiyatı - 13. YüzyılOn üçüncü yüzyılda karşılaştığımız simâların başında, eserlerinde yer yer Türkçe kelimelere ve mülemmâlara yer veren Mevlâna Celâleddin-i Rûmî (1207-1273) görülmektedir  Bunu tâkiben oğlu Sultan Veled’in (1226-1312) Türkçe manzûmeler yazması, ayrıca hakkında pek fazla bilgi bulunmayan, Behâeddîn Veled’in talebelerinden olduğu söylenen Ahmed Fakih’in, dünyanın geçici ve rüya olduğunu konu edinen 83 beyitlik Çarhnâmesi ile Evsâf-ül-Mesâcid adlı mesnevîleri, bu asırda zikredilmesi gereken eserlerin başında gelmektedir  Şeyyâd Hamza ise ilk defa Yusuf ile Zeliha mesnevîsini vermek ve dinî şiirler yazmakla bu asrın bir başka simâsıdır  Ayrıca 79 beyti bulunan Dâsıtan-ı Sultan Mahmud adlı mesnevîsi zikre değer bir eserdir  Diğer yandan tasavvufî ve dînî konuları işlemekle birlikte İran şiir hususiyetini taşıyan, gazellerinde mazmunlara yer vererek Klâsik Edebiyâtın temelini ve nüvesini teşkil eden ve Divan Şiirinin ilk temsilcisi sayılan Hoca Dehhânî, bu asrın kayda değer şâirlerindendir   Yine bu yüzyılda Seyyid Battal Gazi'nin hayatını ele alan Battalnâme ile Danişmend Ahmed Gâzi etrafında teşekkül eden destanî eser Dânişmendnâme yazıya geçirilmiştir ve Hoca Nasreddin ise (1208-1284) keskin zekâsıyla asrı süslemiştir   Yunus Emre (1204-1320) ise 13  asrın ikinci yarısı ile 14  yüzyıla taşan, yalnız devrinin değil, her zaman ve her yerde kendisini kabul ettiren, edebiyatımızın en büyük şâirlerinden biridir  Bize yadigâr olarak bıraktığı, dili pek açık ve anlaşılır olan Dîvan’ına bakılırsa, onun, tahsilli, İslâmî ilimlere vâkıf bir Türk dervişi olduğu, pek çok yerleri dolaştığı kanaatine varılır  Risâletü’n-Nushiyye adlı ikinci eseri öğretici (didaktik) bir mesnevî olup, 573 beyit ihtiva etmektedir  O, en çok, eserlerinde ilahî aşkı, varlık-yoklukla hayat ve ölümü işlemiştir  Bilhassa ölüm temasını onun kadar içli ve samimi işleyen şâir pek azdır  Yalnız kendisinden sonra bazı Yunuslar ortaya çıkmış ve şiirleri onlarınkiyle karıştırılmıştır  Bunlar içinde, Âşık Yunus ve Derviş Yunus başta gelmektedir   On üçüncü yüzyılın bir başka eseri, Şeyyâd İsâ’nın 343 beyti ihtivâ eden Ahvâl-i Kıyâmet adlı mesnevîsidir  Bütün bunlara ilave olarak Şeyh Sanan’ı anlatan Şeyh Abdurrezzak Destanı’nı belirtmek gerekir   | 
|   | 
|  | 
|  |