|  | Abdülhamit(2.) |  | 
|  08-23-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Abdülhamit(2.)Abdülhamit(2  )  ( 21  09  1842)- (10  02  1918) -------------------------------------------------------------------------------- Osmanlı padişahlarının otuz dördüncüsü ve İslam halifelerinin doksan dokuzuncusu   Saltanatı: 1876-1908 Babası: Abdülmecid Han - Annesi: Tir-i Müjgan Sultan Doğumu: 21 Eylül 1842 Vefatı: 10 Şubat 1918 Çok iyi bir tahsil görerek din ilimlerini ve Fransızcayı mükemmel bir şekilde öğrendi  Amcası Abdülaziz Han onu Mısır ve Avrupa seyahatlerinde yanında götürdü  Abdülaziz Han'ı tahttan indirip şehit ettiren, böylece Osmanlı Devleti'nde idareyi ele geçirin batı kuklası bazı paşalar, V  Murat'ın şuurunun bozulması üzerine, devlet işlerine karışmaması ve yalnız millet meclisinin çıkaracağı kanunlara göre hareket etmesi şartıyla, Abdülhamid Han'ı sultan ilan ettiler   Tahta çıktığında Osmanlı Devleti tam bir bunalımın eşiğindeydi  Karadağ ve Sırbistan'da savaş aleyhimize dönmüş, Bosna-Hersek ve Girit'te ayaklanmalar çıkmış, mali kriz son haddine varmıştı  Bu arada sadrazam Mithat Paşa ve arkadaşlarının isteği üzerine 23 Aralık 1876'da Birinci Meşrutiyet ilan edildi  Ancak gayrimüslimlerin dahi yer aldığı Meclis-i Mebusan'ın ilk işi Rusya'ya harp ilanı oldu  93 harbi diye tarihe geçen bu savaş, Osmanlı Devleti için tam bir felaket getirdi  Ruslar İstanbul önlerine kadar geldi  Bir milyondan fazla Türk, Bulgaristan'dan İstanbul'a hicret etti  Mütareke isteyen Sultan Abdülhamid, ilk iş olarak devleti parçalanma ve yok olma yoluna doğru götüren Meclis-i Mebusan'ı kapattı (13 Şubat 1878) ve devlet idaresini eline aldı  Ayastefanos antlaşması ile Osmanlı Devleti Makedonya, Batı Trakya, Kırklareli, Kars, Ardahan ve Batum'u kaybediyordu  Ancak İngiltere ile anlaşan Abdülhamid Han, Kıbrıs'ın idaresini onlara bırakmak şartıyla, yeniden topladığı Berlin Konferansı'nda kaybedilen toprakların bir kısmına sahip oldu   Abdülhamid Han büyük meseleler karşısında bunalan Osmanlı Devleti'ni bundan sonra dahiyane bir siyaset, adalet ve fevkalade bir kudretle yönetti  Düyun-u Umumiye idaresini kurarak iki yüz elli iki milyon tutan devlet borçlarını yüz altı milyona indirdi  Memlekette büyük bir imar faaliyeti ile eğitim ve öğretim seferberliği başlattı  Çoğu şahsî parasından olmak üzere cami, mescit, mektep, medrese, hastane, çeşme, köprü vs  gibi toplam 1552 eser yaptırdı  Ülkenin dört bir yanını demiryolu ile döşedi  Yunanlıların Girit'te isyan çıkarıp, Türkler arasında toplu katliamlar yaptırmaya başlamaları üzerine, Yunanistan'a harp ilan etti  Alman kurmaylarının altı ayda geçilemez dedikleri Termopil geçidini 24 saatte aşan Osmanlı ordusu, Atina önüne vardı  Yunanistan'ın tamamen Osmanlı eline geçeceğini anlayan Avrupalı devletler, sulha zorladılar ve bunda muvaffak oldular   Yahudilerin Filistin'de bir cumhuriyet kurma teşebbüslerinin karşısına çıktı  Onların Osmanlı borçlarını bütünüyle silelim tekliflerini reddetti  Bu toprakların kanla alındığını, asla terk edilemeyeceğini sert bir dille bildirdi  Filistin topraklarının yahudilere satılmaması için gerekli tedbirleri aldı  Doğu Anadolu'da Ermeni hareketlerine karşılık Hamidiye alaylarını kurdu ve bölgede asayişi temin ile Osmanlı hakimiyetini pekiştirdi   Sultan Abdülhamid Han'ı tahttan indirmeden Osmanlı Devleti'ni parçalamanın ve İslam'ı yok etmenin mümkün olmadığını gören bütün iç ve dış düşmanlar bu Türk hakanına karşı cephe aldılar  Bir taraftan Sultan'ı gözden düşürmek üzere her türlü iftira ve kötüleme kampanyaları yaparlarken, diğer taraftan suikastlar tertip ettiler  Ermeni asıllı Fransız yazar Albert Vandal'ın "Le Sultan Rouge=Kızıl Sultan" şeklinde ortaya attığı iftiraları aynen alan bazı gafiller, ansiklopedilere bunları yazarak genç nesilleri aldattılar   Bu arada Padişah'ın devlet idaresinde nüfuzunu kırmak isteyen batılılar, İttihat ve Terakki mensuplarını kışkırtarak 23 Temmuz 1908'de İkinci Meşrutiyeti ilan ettirdiler  Böylece otuz yıl durmuş olan facialar tekrar başladı  31 Mart Vakası sebebiyle İttihat ve Terakki ileri gelenleri tarafından tahttan indirilen Abdülhamid Han, Selanik'e gönderildi (27 Nisan 1909)  10 Şubat 1918'de Beylerbeyi Sarayı'nda vefat eden Abdülhamid Han'ın naşı Çemberlitaş'ta dedesi Sultan II  Mahmut'un türbesindedir  II  Abdülhamit Han'ın güzel ahlakı, dine olan bağlılığı, edep ve hayasının derecesi, akıl ilim ve adaletinin çokluğu, milleti için gece-gündüz çalışması, düşmanlarına bile iyilik yapması, ciltler dolusu eserlerle anlatılmaktadır  Onun tahttan indirilmesinin üzerinden 10 yıl geçmeden imparatorluğun dörtte üçünün elden çıkması, memleketi 33 yıl nasıl idare ettiğine en açık delildir  Yine Abdülhamid Han'ın tahttan indirilmesiyle beraber kan gölü haline çevrilen Ortadoğu'da hala huzur tesis edilememiş olup, Arap alemi siyonizmin oyuncağı haline gelmiştir   Vaktiyle İttihat ve Terakki fırkasının içinde Abdülhamid Han'a düşmanlık eden Filozof Rıza Tevfik ve Süleyman Nazif pişmanlıklarını aşağıdaki şiirliri ile dile getirmişlerdir  Tarihler adını andığı zaman, Sana hak verecek hey Koca Sultan, Bizdik utanmadan iftira atan, Asrın en siyasî Padişahına  (Rıza Tevfik) ------------------------------------------------------- Padişahım gelmemişken ya da biz, İşte geldik senden istimdada biz, Öldürürler başlasak feryada biz, Hasret olduk eski istibdada biz  (Süleyman Nazif) ESERLERİ 1  Sultan Abdülhamid'in Hatıra Defteri İsmet Bozdağ Pınar Yayınları HAKKINDA YAZILANLAR 1  Abdülhamid'in Son Günlerinde "İstanbul" (Constantinople Aux Derniers Jours D'Abdul-Hamid) Paul Fesch Pera Turizm ve Tic  Aş   Paul Fesch'in "Abdülhamid'in Son Günlerinde İstanbul" adlı bu eseri II  Meşrutiyet'in ilanından sekiz ay önce (Kasım 1907) Paris'te basılmıştır  Yazarın İstanbul'da bir müddet kaldığı, İstanbul'daki Avrupalılar yaşayan rejim karşıtlarıyla özellikle Prens Sabahattin ile yakın ilişkiler içinde olduğu da bilinmektedir   Kitap geleneksel bir gezi kitabı gibi başlamakta ve Simplon Ekspresi ile yapılan Paris-İstanbul yolculuğunun anlatılması okuyucuya sıradan bir gezi kitabı okuyacağı izlenimi vermektedir  Ama bu ilk bölümden sonra yazar Osmanlı Devleti üzerine ayrıntılı bir incelem yapmaktadır  Basının durumunu anlattıktan sonra, sansür, muhbirlik ve polis örgütünü inceleyen Fesch daha sonra II  Abdühamid'i, oğlu Burhanettin Efendi'yi veliaht yapma çalışmalarını, peşinden de Vahdettin'in anlatır  İlk Meşrutiyet Meclisi'nin oturumarı üstünde durur  Kitabın en ilginç bölümlerinden biri de genellikle Fransa'da yaşayan Abdülhamid karşıtı Jöntürkler hakkında verdiği bilgilerdir  Fesch bütün bu incelemelerden sonra; Türkiye'nin gücü ve zayıflığını kendi görüşleri çerçevesinde araştırmakta ve ilginç sonuçlara varmaktadır  Ardından o dönemde Osmanlı İmparatorluğu'ndaki Fransız okullarını bağımsız bir bölümde inceleyen yazar ardından Osmanlı topraklarında emperyalist güçler arasındaki mücadeleleri ele alır  Kitabın sonunda ise İstanbul Fransız Ticaret Odası'nın kaynaklarından da yararlanarak; Osmanlı İmparatorluğu'nun o dönemdeki ticari ve sınai durumunu il il ayrıntılı olarak incelemektedir   Abdülhamid devri açısından önemli bir kaynak olan bu eseri dilimize kazandıran Erol Üyepazarcı, bugünün bilgileri ışığında eleştirel bir bakışla Fesch'in verdiği bilgileri değerlendirmiş ve çok sayıda dipnotla eseri zenginleştirmiştir  Abdülhamid Kızıl Sultan mı? Cilt: 1 Tarihin Hükmü Mustafa Müftüoğlu Seha Neşriyat / Tarih Dizisi Eserleri ve Hizmetleriyle Sultan Abdülhamid Aydın Talay Risale Yayınları Babam Sultan Abdülhamid (Hatıralarım) Ayşe Osmanoğlu Selçuk Yayınları Kavimlerin ömründe "bir an" sayılacak zamanda rejiminden lisanına, kıyafetinden inançlarına kadar değişen bir ülkede tarih yazmak kolay değildir  Çünkü, telaşlı ve genellikle yönlemiş kalemler, tarih mozayiğinin çoğu parçasını yanlış yerlere koyarlar  Tahrif edilmiş tarih ise, sadece masal'dır  1960'daki ilk baskısı hızla tükenen bu hatırat, tarih yazacakların istifadesine "birinci ağızdan" sunulmuş belgelerdir  Rivayet ve dedikodu değildir  Cumhuriyet Türkiyesi'nde başvekilik yapmış bir başka "birinci ağız" olan Fethi Okyar, 1978'de neşredilen hatıratıyla Ayşe Osmanoğlu'nu tasdikle kalmamış, elinizdeki kitabın tekrar tekrar basılmasını zaruri kılmıştır  Harem Penceresinden Sultan Abdülhamit İsmet Bozdağ 2  Abdülhamit Han’ın Liderlik Sırları Mehmet Aydın Okumuş Adam Y  2  Baskı İstanbul 2001 Bilinmeyen Sultan 2  Abdülhamid Joan Haslip IQ Kültür-Sanat Yayıncılık / Araştırma-İnceleme Çeviri: Nejlet Öztürk Türkçe (Orijinal Dili: İngilizce); 335 s  ; İstanbul Ağustos 2001 "İşte Avrupa'nın herhangi bir yerine gitmenize müsaade eden izin    Tekrar İstanbul'a gelirseniz  Türkiye artık sadece küçük bir memleket olacak    Demokrasi bir mezhep mücadelesi haline gelecek    Zannetmemki, milletim bu günkünden daha mutlu olsun    " Kitabın İçinden; Sultan Abdülhamid'in Doğumu - İngiliz Elçisi Sir Stratford Canning - Tirimüjgan'ın Ölümü - Kırım Savaşı - Barış Hayalleri - Sultan Abdülhamid ve Avrupalılar - Avrupa'ya Seyahat - Rus Tehditleri ve Flora Cordier - Saraya Baskın - Sultan Murad'ın Saltanatı - Sultan Abdülhamid'in Zekası - İstanbul Konferansı - Sultan Abdülhamid Maskesini Çıkarıyor - Yeni Bir Bunalım - Türk-Rus Savaşı - Ayestefanos Andlaşması - Ali Suavi Olayı - Ermeni Meselesi - 1879'da Sultan Abdülhamid - Yeni İngiliz Elçisi: George Coshen - Mısır'da Arabi Paşa İsyanı - İngilizler Mısır'da - Alman İmparatoru'nun İstanbul'u Ziyareti - Ziyaret Günleri - Ermenistan Üzerinde Kara Bulutlar - Ermeni Ayaklanmasının Yarattığı Kanlı Olaylar - 1897 Türk-Yunan Savaşı - Alman İmparatoru'nun İstanbul'u İkinci Ziyareti - Hicaz Demiryolu - İttihat Terakki Komitesi - Karşı İhtilal Teşebbüsleri (31 Mart Olayı) - Sultan Abdülhamid'in Azledilmesi - Sultan Abdülhamid'in Son Yılları (Arka Kapak'tan) | 
|   | 
|  | 
|  |