Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Biyografiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
aşık, veysel, şatıroğlu

Aşık Veysel Şatıroğlu

Eski 08-23-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Aşık Veysel Şatıroğlu



Ben giderim adım kalır
Dostlar beni hatırlasın
Düğün olur bayram gelir
Dostlar beni hatırlasın

Can bedenden ayrılacak
Tütmez baca, yanmaz ocak
Selam olsun kucak kucak
Dostlar beni hatırlasın


Aşık Veysel, hayatini anlattığı bir şiirinde "Ücyüz-onda gelmiş idim cihana" diyor Yıl 1894 oluyor hesapça Sivas'a bağlı Şarkışla ilçesinin Sivrialan Köyünde dünyaya gelmiş Anasi Gulizar, bir yaz günü koy dolaylarındaki Ayıpınar merasına koyun sağmaya gittiğinde; oracıkta bir yol üstünde doğurmuş Veysel'i Göbeğini de kendi eliyle kesmiş Yaman kadınmış Gülizar ana Bebesini bir çaputa sarıp yürüye yürüye köye dönmüş Babası Ahmet; bebenin adini Veysel koymuş Yıllar geçmiş aradan büyümüş, konuşmuş, yürümüş Veysel çocuk Böylece yedi yaşına varmış O yıl bir çiçek hastalığı salgını olmuş Sivas'ta Küçük Veysel de yakalanmış Sol gözünde, cicegin beyi çıkmış kendi deyimiyle Göz akıp gitmiş Sağ gözüne de perde inmiş, önceleri Yalnız ışığı seçebiliyormuş, bu gözüyle Babasına "Çocuğu Akdağmadeni'ne götür, orada bu gözünü açacak bir doktor var" demişler Sevinmiş Ahmet emmi Gel gör ki talihsizlik yine yakasını bırakmamış Veysel'in Bir gün inek sağarken babası yanına gelmiş Veysel ansızın donuverince; yakında bulunan bir değneğin ucu öteki gözüne girivermiş O göz de akıp gitmiş böylece Veysel'in Ali adında bir ağabeysi ve Elif adında bir kız kardeşi varmış Hepsi çok üzülmüşler Veysel'in kotu kaderine

Babası meraklı adammış Halk ozanlarından şiirler okuyup ezberleterek avutmaya çalışmış oğlunu Sivas'ın köyleri saz sairleriyle dolu Onlar da ara sıra gelip Ahmet emminin evine uğrarlarmış Veysel ilgiyle dinlermiş calip söylediklerini Babası, oğlunun ilgisini görünce; bir saz alıp vermiş ona İlk saz derslerini, babasının arkadaşı olan Çamşıh'lı Ali Ağa'dan almış Ve gitgide, kendini iyice saza vermiş Veysel Unlu Halk ozanlarının şiirlerini çalıp söylemiş bir zaman Yirmibes yasındayken (1919) anası, babası Veysel'i Esma adında bir kızla evermişler ve kısa sure sonra ikisi de göçüp gitmiş bu dünyadan (1921) Acı üstüne acı gelmiş, ama bitmemiş talihin kotu oyunu İkinci çocuğu on günlükken, anasının memesi ağzına tıkanarak ölmüş, ardından da karisi yanaşmalarıyla evden kaçmış Bu olay çok koymuş Veysel'e Daha dertli olmuş ve iyice içine kapanmış Karisi koyup gittiğinde bir kızı varmış Veysel'in Daha bir yasini bile bitirmemiş İki yıl kucağında gezdirmiş Veysel, ne çare o da yaşamamış Bu sıralar Veysel'i yeniden evermişler Bu karisi çocuk vermiş Aşığa Biri olmuş, iki oğlan, dört kız, altısı sağ Onlar da 18 torun vermiş Veysel'e

Aşık Veysel, Cumhuriyetin Onuncu yıl dönümüne rastlayan 1933 yılına kadar, başka ozanların şiirlerini çalıp söylemiş Kendi deyişlerini söylemekten utanır, çekinirmiş O yıllarda sairlerimizden rahmetli Ahmet Kutsi Tecer tanımış Veysel'i Onun ışık tutuculuğuyla Veysel'in şiirleri aydınlığa kavuşmuş Veysel; şairliğinin gelişmesinde Tecer'in büyük yardımlarını gördüğünü söylerdi her zaman Veysel'in gün ışığına çıkan ilk şiiri Gazi Mustafa Kemal Pasa için söylediği: "Türkiye'nin ihyası Hazreti Gazi" mısrasıyla başlayan şiirdir Bundan sonra bütün yazdıklarını calip söyler olmuştu 1933 yılına kadar, köyünden dışarı hemen hemen hiç çıkmadığı halde; bundan sonra bütün yurdu dolaşmış, yurdunun çeşitli şehirleriyle kasabalarını, köylerini yakından tanımıştır Halk ozanlarından en çok Karacaoglan'i, Yunus'u, Emrah'i, Dertli'yi severdi Çağımızın ozanlarından Ahmet Kutsi Tecer'in ayrı bir yeri vardı Veysel'de Onun aracılığıyla Koy Enstitülerinde bir sure saz öğretmenliği de yapmıştı Veysel Sırasıyla Arifiye, Hasanoğlan, Cifteler, Kastamonu, Yildizeli, Akpınar Koy Enstitülerinde bulunmuştu 1952 yılında İstanbul'da büyük bir jübilesi yapılan Aşık Veysel'e 1965 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi, "Anadilimize ve Milli Birliğimize yaptığı hizmetlerden dolayı" özel bir kanunla vatani hizmet tertibinden aylık bağlamıştı

Veysel'in bir başka özelliği daha vardı; köyünde ve çevresinde ondan önce bir tek meyve ağacı olmadığı halde, Sivrialan'da ilk meyve bahçesini o yetiştirmişti Hem öyle bir bahçe ki, içinde elmadan kayısıya, kirazdan cevize kadar turlu turlu meyve ve çiçek vardı Veysel, kardeşlerinin yardımıyla bu bahçeyi yapmaya başladığı zaman köylüleri "Atalarımız bunca yıl böyle bir is yapmamışlar, su kor adam onlardan iyi mi bilecek ki böyle ise kalkıştı?" demişler Birkaç yıl sonra ağaçlar yetişmiş, meyve vermiş Köylüler önceki dediklerini hatırlayıp utanmışlar ve bu defa "O kor değilmiş, meğer kor olan bizmişiz diyerek Aşık Veysel'i kutlamışlar iste böylesine uzağı gören bir insandı o Yetmiş yıl karanlık bir dünyada yaşadı (ölümü 21 Mart 1973) Fakat karanlık gözlerindeydi yalnız, içi apaydınlıktı, şiirleri de öyle Halk şiirimizin bu güçlü ozanı yarim yüzyılı aşkın bir sure yazdıklarıyla, calip söyledikleriyle çevresine ışıklar saçtı Sanırım simdi de mezarında son uykusunu ışıklar içinde uyuyordur Yalnız çağımızda yasayanlar değil, bizden çok sonra yasayacaklar da "Dostlar Beni Hatırlasın" şiirini unutmayacaklar ve her zaman rahmetle anacaklardır



Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.