![]() |
John Locke |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() John Locke(1632-1704) ![]() ![]() ![]() Locke, dış duyumları, şeylerin bizim üzerimizdeki etkisi ile açıkladığı ve zamanı için cesurca olan madde (eğer tanrı istemiş olsaydı) düşünebilirdi varsayımını ortaya attığı ölçüde, materyalist görüşte yeralır ![]() Ama ruh ve tanrı fikirlerine —zaten ona göre inan alanına giren bu fikirlere— bağlı kaldığı ölçüde de ikici (yani dualist, dünyayı madde ve ruh halinde bölen) bir düşünürdür ve İngiliz tanrıcılığının gelişmesini başlatır ![]() ![]() Bu bilinç mozayiği, atomlaşmış burjuva dünyasını aslı gibi yansıtan bir aynadan başka bir şey değildir ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
John Locke |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() John LockeJohn Locke Kimdir? John Locke ( 29 Ağustos 1632 — 28 Ekim 1704) yılları arasında yaşamış İngiliz filozof ![]() ![]() ![]() ![]() John Locke, Bristol yakınlarında, Wrington'da doğdu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Locke, bütün eserlerinde gelenek ve otoritenin her çeşidinden kurtulmak gerektiğini, insan hayatına ancak aklın kılavuzluk edebileceğini ileri sürer ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
John Locke |
![]() |
![]() |
#3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() John LockeJohn Locke Felsefesi; Locke’un temel eserleri, An Essay concerning Human Understanding [İnsan Zihni Üzerine Bir Deneme] ve Two Treatises of Government [Yönetim üzerine İki Deneme]’dir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bilmek ise, zihinde birtakım idelere sahip olmaktan başka bir şey değildir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İnsan zihnindeki tüm ideler, İngiliz empirimzinin kurucusu olan Locke’a göre, basit ideler ve kompleks ideler olmak üzere, iki başlık altında toplanabilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İnsan zihni, Locke’a göre, belli şekillerde faaliyet gösterir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Locke, bilginin söz konusu yetilerin algı yoluyla kazanılan basit ideleri işlemesinin sonucunda ortaya çıktığını savunur ![]() ![]() ![]() ![]() Locke, özdeşlikten söz ettiği zaman, bir idenin ne olduğunun ve onun başka idelerden olan farklılığının bilincinde olmayı anlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Birlikte var oluş ya da zorunlu bağıntıdan söz ettiği zaman da, Locke kompleks bir idenin, örneğin bir sandalye idesinin, bir sandalyeyi düşündüğümüz zaman birlikte düşündüğümüz çok sayıda basit idenin birleşiminden oluştuğu olgusuna dikkat çeker ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Locke bu dört bilgi türüne ek olarak, İnsan için bu bilgi türlerine sahip olmanın üç farklı yolunun bulunduğunu söyler; bunlar sırasıyla sezgi, kanıtlama ve duyumdur ![]() ![]() ![]() İlişki söz konusu olduğunda ise, burası bilgimizin çok büyük bir parçasını meydana getirmekle birlikte, bu bilgi de idelerin birbirleriyle olan ilişkileriyle ilgili kanıtlamalarla sınırlanmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() İdelerimizin birlikte var oluşu ya da idelerimiz arasındaki zorunlu bağıntıya gelince, Locke bilgimizin kapsamının burada daha da daraldığını savunur ![]() ![]() ![]() ![]() İdelerimizin birlikte var oluşu ya da idelerimiz arasındaki zorunlu bağlantıya ilişkin bilgimiz deneyimin kapsamına bağlı olduğundan, idelerimiz arasındaki zorunlu bağlantıları saptarken, sezgi yoluyla da kanıtlama yoluyla da pek ilerilere gidemeyiz ![]() ![]() ![]() Gerçek var oluş söz konusu olduğunda, bilgimizin kapsamı daha da daralır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Locke, 1 ![]() 2 ![]() 3 ![]() ![]() ![]() Locke, bundan başka zihnimizde olan şeylerin, nesnelerin kendileri değil de nesnelerle olan gerçek ilişkilerini hiçbir zaman bilemeyeceğimiz ideler olduğunu savunduğu ve neyin bilgi sayılıp neyin bilgi sayılamayacağı konusunda, hayli yüksek bir kesinlik ölçütü öne sürerek, yalnızca sezgi ya da kanıtlama yoluyla elde edilen bilgiyi kesin bilgi olarak gördüğü için, empirik ve bilimsel bilginin gerçek anlamda bilgi olamayacağını dile getirir ![]() Dine dair; Dinle bağlamında, Locke Hıristiyanlığın ahlâki boyutunu vurgulamaya özel bir önem atfeder ve kutsal kitapta bulunan ahlak kurallarının aklın keşfettiği kurallarla tam bir ahenk içinde olduğunu belirtir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Siyaset Felsefesi'ne Dair; Locke siyaset felsefesi alanındaki görüşleri bakımından da önemli bir filozoftur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
John Locke |
![]() |
![]() |
#4 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() John LockeJohn Locke'ın İnsan ve Toplum Anlayışı Locke, ilk İncelemesinde egemenliğin Adem’den yeni çağın krallarına kadar gelen metafizik egemenlik anlayışını çürüttükten sonra, yönetimin ortaya çıkışı için başka bir açıklama ve siyasal güç (devlet) için başka bir kaynak ve bu siyasal gücü elinde tutanları tanımak için de başka bir yol bulmanın zorunluluğundan söz eder ![]() ![]() ![]() ![]() A ![]() Siyasal düşünceler tarihinde doğa kavramı oldukça önemli bir yer işgal etmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Doğal hukuk teorileri genel olarak bir doğa durumu ve insan doğası varsayımından hareketle işe başlar ![]() ![]() Doğal hukukçuların neredeyse tamamı, bir siyasal teori geliştermeye çalışırken insan doğasını olumlu (Locke’da olduğu gibi) ya da olumsuz (Hobbes’da olduğu gibi) anlamda idealize etmiştir ![]() ![]() ![]() Locke’a göre siyasal gücü doğru anlamak ve onu kaynağından türetmek için, bütün insanların doğadaki durumuna bakmak gerekir[4] ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Dahl’a göre, Locke insanlara, birçok durum bakımından açıkça geçersiz olmakla birlikte, belirli amaçlar bakımından belirleyici olabilecek bir tür doğal eşitlik atfetmektedir ![]() ![]() ![]() Nitekim, Locke’a göre insanların hepsi mutlak güç sahibi bir egemen olan Tanrının işidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() B ![]() Locke’un siyasal topluma geçiş nedenine ilişkin olarak doğa durumuyla yetinmediğini görmekteyiz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Doğa durumuyla savaş durumu arasındaki fark bazı kimselerce karıştırılmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Locke’a göre, insanların bu savaş durumundan kurtulmak için doğa durumunu terk ederek toplum haline girmelerinin nedeni budur ![]() ![]() ![]() ![]() C ![]() Locke’un kölelik üstüne olan görüşleri, yasama gücünün belirlenmesi bakımından önemlidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Locke’un burada takip ettiği yöntem, doğal eşitliğin ne olduğunu söylemekten çok, ne olmadığını söylemektir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [b] Bkz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [b] James MOORE, “Hume’s Theory of Justice and Property” Political Studies, V ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [b] YAYLA, Liberalizm, s ![]() ![]() [b] LOCKE, a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [b] AKIN, a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [b] LOCKE, a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [b] Robert DAHL, Demokrasi Ve Eleştirileri, Çev ![]() ![]() ![]() [b] LOCKE, a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [b] LOCKE, a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [b] LOCKE, a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [b] Aynı yönde bkz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [b] LOCKE, a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [b] LOCKE, a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [b] LOCKE, a ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
John Locke |
![]() |
![]() |
#5 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() John LockeJohn Locke'un Mülkiyet Anlayışı Locke’un düşüncesinin temelini oluşturan şeyin mülkiyet olduğu görülmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hoşgörü Üstüne Bir Mektup adlı eserinde Locke mülkiyeti en geniş anlamda tanımlamaktadır ![]() ![]() ![]() Yine, Locke mülkiyeti Two Treatises Of Government adlı eserinde mülkiyet “genel adı” altında topladıklarının insanların “canlarının, özgürlüklerinin ve mallarının” olduğunu ifade etmektedir[3] ![]() Görüldüğü üzere Locke’un düşüncesince yaşam, özgürlük ve mal sahipliği birbirinden ayrılmaz bir bütündür ve genel olarak mülkiyet kavramı ile açıklanmaktadır ![]() ![]() Bunun yanısıra Locke mülkiyet hakkının çalışmayla kazanılacağına inanmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() Locke, insanın emeği geçen şeyler üzerinde, etrafını çevirdiği ve sürdüğü toprak üstünde olduğu gibi, doğal bir hakkı olacağını ileri sürmüştür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Toparlanacak olursa, doğa durumunda insanın mülkiyet hakkının iki yerden kaynaklandığı ortaya çıkar: 1) Emeğini, dolayısıyla kendisinin bir parçasını nesneye katmasından, 2) Yaşamak için sahip olmak zorunda olmasından ![]() ![]() ![]() “Locke, mülkiyet hakkının sınırını da belirtmeye çalışmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Locke’un mülkiyet anlayışı üzerine farklı görüşlere rastlamaktayız ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Buna karşılık Sartori’nin ifade ettiği gibi günümüzde dahi birçok yazar liberalizmi ekonomik liberizm ile karıştırmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sonuçta, Locke’un formülasyonu Barry’nin ifade ettiği gibi “büyük ölçüde mülkiyetin birik(tiril)mesine ilişkin saf ahlaki teorilerin hareket noktası olmuştur ![]() ![]() ![]() ![]() [b] Alaeddin ŞENEL, Siyasal Düşünceler Tarihi, Sevinç Matbaası, Ankara 1982, s ![]() ![]() [b] John LOCKE, Hoşgörü Üzerine Bir Mektup, Çev ![]() ![]() ![]() [b] LOCKE, Two Treatises Of Government, s ![]() ![]() [b] YAYLA, a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [b] AKIN, a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [b] George SABİNE, Siyasal Düşünceler Tarihi II, Çev ![]() ![]() ![]() [b] YAYLA, a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [b] AKIN, a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [b] RUSSELL, , a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [b] Giovanni SARTORİ, Demokrasi Teorisine Geri Dönüş , Çev ![]() ![]() ![]() [b] Norman BARRY, Komünizm Sonrası Dönemde Klasik Liberalizm , Çev ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
John Locke |
![]() |
![]() |
#6 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() John LockeJohn Locke - Sözleşme ve Siyasal Toplum A ![]() Locke’un düşünce sisteminde, önce doğal durumu bir barış ve karşılıklı yardımlaşma durumu olarak betimlediğini, daha sonra doğal hakları mülkiyet hakkı örneğine göre, toplumdan önce var olan haklar şeklinde tanımladığını görüyoruz ![]() ![]() Hobbes ve Rousseau’da ve başka bazı düşünürlerde olduğu gibi, Locke’da uygar toplumun kuruluşunu sözleşmeye dayandırmaktadır ![]() ![]() ![]() Doğal durumdan uygar topluma geçişin gerekçesini Locke şu şekilde ileri sürer: İnsanlar doğa durumunda özgür ve eşit olmakla birlikte, sahip olduğu bu hakların kullanılması güvenlikten uzaktır ve her zaman başkalarının saldırısına uğrayabilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Locke’a göre doğa durumunda bir kimsenin küçük eğlencelerdeki özgürlüğü bir yana bırakılırsa iki erki vardır: Birincisi, doğa yasasının sınırları içinde, kendisinin ve başkalarının korunmasına uygun bulduğu her şeyi yapma erki, ikincisi ise, bu doğal yasaya karşı işlenmiş suçları cezalandırma erki ![]() Birinci erki, toplumun koyduğu yasalarca düzenlemek üzere, kendisinin ve toplumun kalanının korunmasının gerektiğini oranda bırakır ![]() ![]() Locke, toplum sözleşmesini ve içeriğini (sınırlarını) bu şekilde ifade etmekle birlikte, bu “ilk anlaşma”nın toplumun mu, yoksa yönetimin mi ortaya çıkmasına yol açtığını açıkça belirtmemektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() B ![]() İnsanlar doğa durumunda özgür olmalarına rağmen, özgürlüğün anlamlı olduğu, adaletin yönettiği ve mülkiyetin güvenli olduğu kabul edilebilir bir düzen isterler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Doğa durumu ile siyasal ya da uygar toplumu birbirinden ayıran en önemli fark, siyasal toplumda insanların aralarındaki anlaşmazlıkları karara bağlamaya ve suçluları cezalandırmaya yetkili, başvuracakları ortak bir yapılmış yasası ve yargı organı olmasıdır ![]() ![]() Bu nedenle, siyasal ya da uygar bir toplumdan söz edebilmek için, bir grup insanın tamamının doğa yasasını yürütme güçlerini bırakması ve onu kamuya vermek üzere bir toplum içinde birleşmeleri gerekir ![]() ![]() Siyasal ya da uygar toplumu, insanların ortak başvurabilecekleri bir yeri olması olarak tanımlayan Locke, bu bağlamda mutlak krallığın gerçekte uygar toplumla bağdaşmayacağını da açıkça ifade eder Çünkü, mutlak krallıkta hiç kimse için açık olan bir başvurma yeri yoktur, hakka uygun ve taraf tutmadan karar vermeye yetkili hiçbir yargıç bulunmaz[13] ![]() Bütün bunlardan hareketle, Locke’un genel duyarlılığının “kralların, yanlış yönetme hakkının kutsallığı”na olan inanca isyan etmek ve yönetimin güvene dayanan karakteri üzerinde ısrar etmek olduğu söylenebilir ![]() ![]() Çünkü, Locke’a göre insanların devletlerde birleşmelerinin ve kendilerini yönetimlerin altına sokmalarının asıl amacı mülkiyetlerinin (canlarının, özgürlüklerinin ve mallarının) korunmasıdır ![]() ![]() ![]() Siyasal toplum bunların yokluğu sebebiyle kurulmuştur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Buradaki “kamunun iyiliği” unsuru sonraki liberal düşünürler tarafından şiddetle eleştirilmesine rağmen, klasik liberalizmin savunduğu iç ve dış güvenlik ile, yargı faaliyetlerini üstlenen “minimal devlet” veya “gece bekçisi devlet”in izleri oldukça belirgindir[17] ![]() C ![]() Locke’un teorisinde siyasal toplum ve siyasal güç bir sözleşmenin sonucu olduğu için yönetilenlerin de rızasına sahip olacaktır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Locke’a göre bir devlette üç kuvvet bulunmaktadır ![]() ![]() Yasama gücü, devlet gücünün topluluğu ve bu topluluğun üyelerini korumak için nasıl kullanılacağını açıklama hakkına sahiptir ![]() ![]() Bu şekilde yapılan yasalar sürekli bir güç taşıdıkları ve aralıksız yürütülmeleri gerektiğinden, yürütme gücünün varlığı zorunludur ![]() ![]() Federatif güç ise, bütün topluluk kendi dışındaki başka devlet ve kişiler bakımından doğa durumundaki bir kurul gibi olduğundan, savaş, barış, birlik, ittifak ve devletin kendi dışındaki bütün kişiler ve topluluklarla her türlü işlemi yapma gücü olarak ifade edilebilir[19] ![]() Locke, yürütme ve federatif gücü ayrı ayrı nitelendirmekle birlikte, bu güçlerin farklı ellerde bulunmasının zor olacağını ve böyle olmaması gerektiği yaklaşımını sergilemektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Locke’un kuvvetler ayrılığında yasama ve yürütme güçlerini birbirinden ayırması her iki gücün üzerlerine düşen görevleri kişi haklarına ve yasalara uygun olarak yapmalarını sağlamak amacından kaynaklanmaktadır[21] ![]() [b] SABİNE, a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [b] Bkz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [b] Münci KAPNİ, Politika Bilimine Giriş, 6 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [b] LOCKE, a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [b] LOCKE, a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [b] LOCKE, a ![]() ![]() ![]() ![]() [b] SABİNE, a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [b] Bkz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [b] AKIN, a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [10] R ![]() ![]() ![]() ![]() [11] LOCKE, a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [12] LOCKE, a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [13] LOCKE, a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [14] Mac IVER, a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [15] LOCKE, a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [16] LOCKE, a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [17] YAYLA, a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [b] YAYLA, a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [b] LOCKE, a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [b] LOCKE, a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [b] AKIN, a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
John Locke |
![]() |
![]() |
#7 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() John LockeJohn Locke ve Yasama Gücü A ![]() Locke’un yasama gücünü, devlet gücünün topluluğu ve bu topluluğun üyelerini korumak için nasıl kullanılacağını açıklama hakkına sahip güç olarak tanımladığını yukarıda belirtmiştik ![]() Locke’a göre devlet, topluluğun üyelerinden herhangi birisine dışarıdan bir başkasının verdiği zararı bir cezalandırma gücüdür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İnsanlar siyasal toplumu kurduklarında barış ve güvenlik içinde mülkiyetlerinin zevkine varmak isterler ![]() ![]() ![]() ![]() Locke, yasama gücünün, aynı zamanda da yürütme gücünün kaynağını halka indirgemektedir ![]() ![]() ![]() ![]() B ![]() Hayek, liberalizmin tarihiyle aynı olan anayasacılığın tarihini, en azından Locke’dan bu yana egemenliğin pozitivist anlaşılış biçimine ve onun müttefiki olan kadiri mutlak devlet anlayışına karşı mücadelenin tarihi olarak nitelemektedir[4] ![]() ![]() Locke’a göre yasama gücü sadece devletin üstün gücü değildir ![]() ![]() ![]() ![]() İnsanlar bir merasimle topluma bağlanırken, topluma karşı itaat borcu altına girmişlerdir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yasama gücünü bu şekilde niteleyen Locke, yasamanın sınırlı bir güç olduğunu “Hoşgörü Üzerine Bir Mektup” adlı eserinde şu şekilde ifade etmektedir: “İnsanlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Locke, yasama gücünün sınırsız bir iktidar olmadığını çok açık ve kesin olarak ifade etmekle kalmaz yasamanın keyfiliğine karşılık dört sınırlamayı da açıkça belirtir ![]() İlk olarak, yasama halkın yaşamı ve malı üzerinde dilediği şeyi yapamaz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İkinci olarak, yasama irticalen alınan ihtiyari kararlar ile bir güç kullanamaz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Üçüncüsü, yasama insanların izni olmadan onların mülkiyetinin hiçbir parçasını alamaz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Dördüncü ve son olarak da, yasama yasa yapma gücünü başkasına devredemez ![]() ![]() Her devlette, bütün yönetim biçimlerinde yasamanın sınırları bunlardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Locke yasama gücünü böylece ifade etmek suretiyle, yasa koyucunun sınırsız gücü olmadığını, aksine yasama yetkisinin belirli bir tarzda hareket etme yetkisi olduğunu savunmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() C ![]() Locke’a göre, toplumda insanların üzerinde ilk birleştiği şey, topluluğun bütün gücüne çoğunluğun sahip olduğudur ![]() ![]() ![]() Eğer seçilen birkaç kişi ve onların varisleri veya haleflerinin ellerine yasaları yapma gücü verilmiş ise, bir oligarşidir; ya da bir kişinin eline bırakılmış ise, bu bir monarşidir; eğer ona ve varislerine aitse bir ırsi monarşi; eğer kayd-ı hayat şartıyla olup ölümü üzerine bir halef atama gücü halka geri dönerse bir seçimli monarşi söz konusudur ![]() İnsanlar iyiyi düşündüğünden, topluluk bundan dolayı, yönetim biçimlerini karıştırmak ve birleştirmek suretiyle karma bir yönetim biçimini de belirleyebilir ![]() Eğer yasama gücü çoğunluk tarafından ilk olarak bir veya birkaç kişiye yaşamları boyunca verilmiş ise ya da sınırlı bir zaman için verilmişse, bundan sonra üstün güç tekrar insanlara döner ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Görüldüğü üzere, Locke yönetim biçimlerini belirlerken, kriter olarak yasama gücünü kullanan kişi ya da kişileri ele almaktadır[16] ![]() ![]() Bununla birlikte, demokratik yönetimin işleyişinde çoğunluk kuralı eleştirilmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [1] LOCKE, a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [2] LOCKE, a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [3] Ayferi GÖZE, Siyasal Düşünceler Ve Yönetimler, 3 ![]() ![]() ![]() [4] Friedrich A ![]() ![]() ![]() ![]() [5] LOCKE, a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [6] LOCKE, Hoşgörü Üzerine Bir Mektup, s ![]() ![]() [7] LOCKE, Two Treatises Of Government, s ![]() ![]() [8] LOCKE, a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [9] LOCKE, a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [10] LOCKE, a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [11] LOCKE, a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [12] LOCKE, a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [13] HAYEK, a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [14] Friedrich A ![]() ![]() ![]() [15] LOCKE, a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [16] GÖZE, a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [17] RUSSELL, a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() [18] DAHL, a ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|