08-23-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Richard Strauss
Richard Strauss - Besteci
Orta ve yüksek öğreniminin yanı sıra iyi bir müzik öğrenimi gören Richard Strauss, Tombo'yla piyano, Benno Walter'le keman, F W Meyer'le beste, füg ve kontrapunto, Hans von Bülow'la da orkestra yöneticiliği çalıştı
Hans von Bülow, Richard Strauss'un Meiningen Orkestrası yöneticiliğine atanmasını sağladı Ardından besteci, Münih Operası'nın üçüncü orkestra şefi (1886), daha sonra daWeimar Sarayı'nm kapella yöneticisi yardımcısı oldu (1889)
Gençlik yıllarındaki yapıtlarında (sonatlar, konçertolar, iki senfoni) Schumann ve Brahms'tan etkilenen Richard Strauss, zamanla tiyatro sevgisi ağır basan ve felsefi bir ideal peşinde olan bir müzikçi görünümü kazandı Orkestra için yaptığı besteler şu yapıtlardan oluşur: Senfonik şiirler; programlı senfoniler (A us îtalien [İtalya'dan], 1887); senfonik şiir biçimindeki ruhsal portreler (Don juan, 1889; Macbeth, 1890; Tod und Verklârung [Ölüm ve Değişim, 1890]; yergili Till Eulenspiegel, 1895; Also sprach Zarathustra [Zerdüşt Böyle Buyurdu, 1896]; viyolonselle Don Kişot 1898özyaşamöyküsü nitelikli Ein Heldenleben [Bir Kahramanın Yaşamı, 1899]) Bestecinin ayrıca Eine Alpensymphonie (Alpler Senfonisi, 1915) adlı büyük boyutlu ve betimsel anlayışta gerçekleştirilmiş bir yapıtı daha vardır Yaşamının bu ilk dönemiyle ilgili yapıtların arasından, ezgisel özgünlük armoni zenginliği ve olağanüstü bir orkestralama düzeyiyle kendini belli eden bir anlatım dilinin öğeleri belirginleşir
LİRİK YAPITLAR
Richard Strauss'un müzik yaşamındaki ikinci dönemde, özellikle tiyatronun ağır bastığı görülür Oscar Wilde'den esinlenerek hazırladığı Salome (1905), sahne için gerçekleştirdiği büyük bir yapıtlar dizisinin bir bölümünü oluşturur; bunu Elektra'nın (1908) izlediği görülür Ama bestecinin temelde barok olan tiyatro merakı, XVIII yy düşüncesine dönmesine yol açtı ve besteci kendine özgü bir anlatım dilini ve Wagner'in recitativo arioso'sundan esinlenerek kişisel bir "okuma" yöntemini benimsedi Bu müzik kaynaşmasından bir yeni barok sanat doğdu: Der Rosenkavalier (Güllü Şövalye, 1911); Ariane auf Naxos (Ariadne Naksos'ta, 1912) Bu yapıtları Dâphne (1938), Die Liebe der Danae (Danae'nin Aşkı, 1940) ve Capriccio (1942) izledi Richard Strauss'un yapıtlarında daha başka eğilimler de gözlenir Rossini'den esinlenerek oluşturduğu Die Schureigsame Frau (Sessiz Kadın, 1935) ve İntermezzo verismo'ya yaklaşan yapıtlardır Bu geçmişe dönüşte Fransız düşüncesine uygun bir anlayışta gerçekleştirilmiş olan çalgı parçalarını, Lulli ve Couperin tarzındaki dans süitlerini de saymak gerekir
|
|
|