Prof. Dr. Sinsi
|
Moğollar ( Anadolu Rock Grubu)
1967'de Silüetler'de çalışan Aziz Azmet, Tahir Nejat Özyılmazel, Murat Ses ve Aydın Daruga Vahşi Kediler grubunun basçısı Haluk Kunt'la birlikte grubu kurarlar Kısa bir süre (yaklaşık 2 ay) sonra Selçuk Alagöz grubunda çalışan Cahit Berkay gruba katılır ve Tahir Nejat Özyılmazel gruptan ayrılır
Kısa bir süre sonra yine bir ara Selçuk Alagöz grubunda çalışmış olan ve Almanya’da Cem Karaca Apaşlarla yaptığı turneden dönen Hasan Sel Haluk Kunt'un yerini alır İlk 45'likleri "Eastern Love/Artık Çok Geç", Şubat 68'de çıkar Bu dönemdeki parçalarda Azmet/Ses ikilisinin, Lennon/McCartney tarzı bir çalışma beraberliği sözkonusudur Benzeri tonaliteye, bu ikilinin Silüetler döneminde, hatta Meteorlar döneminde rastlamak mümkündür Bu plağın hemen ardından "Mektup/Lazy John"u yapan grup, Haziranda Altın Mikrofon yarışmasına katılır ve "Ilgaz" üçüncü olur
Bu başarı ve ardından çıkan 45'lik Moğollar adının daha çok insan tarafından duyulmasını sağlar Konserler verirler İlginç konserlerdir bunlar; örneğin: Diskotek dergisi tarafından 3 Nisan 1968'de İstanbul Fitaş sineması'nda düzenlenen, Haramiler ve Kaygısızların da katıldığı konsere "silindir şapkaları, uzun siyah frakları ile üç keman bir viyolonsel ve bir trompet eşliğinde" çıkar Moğollar elemanları İlk solo konserlerini ise 19 Ekim 1968'de İstanbul Fitaş Sineması'nda verirler Yabancı şarkıların yanı sıra kendi bestelerini de seslendiren Moğollar, konserlerinde büyük ilgi görür Ünleri İstanbul dışına çıkar, Anadolu'ya ulaşır Aynı tarihlerde dördüncü plaklarını çıkaran Moğollar 1968'i tanınmış bir grup olarak kapatır
1969 yılının Şubat ayında grupta bir eleman değişimi yaşanır Aydın Daruga gruptan ayrılır, yerini Selçuk Alagöz grubunun eski davulcusu Engin Yörükoğlu alır Moğollar 1969 yılını, neredeyse tüm Türkiye’yi kapsayan büyük bir turneyle geçirir Bu turne sırasında yaşadıkları onların müziğinde önemli bir değişime neden olur Turne öncesinde İstanbul'da verdikleri konserlerde kimi türkü düzenlemeleri ve halk müziği sazlarını kullanmaları ilgi görür, fakat bu turne Moğollar'ın Anadoluyu yakından tanımalarını sağlar, bu da onların tarzlarının daha belirginleşmesini gerçekleştirir ve Moğollar bu tarza bir isim verirler: Anadolu Pop Hey dergisine bu adı seçmelerinin nedenini ve amaçlarını şöyle açıklarlar: "  ispatlamak istediğimiz, halk müziğimizin çok sesli bir ruha sahip olması Ayrıca folklorumuzdaki dinamizmin pop müziğin dinamiğine yakın olması Geri kalmış popüler müziğimizin ileri teknik ve zengin folklorumuzla birleşmesiyle bir kişilik kazanması  "
Moğollar, bu açıklamayı yaptıkları tarihlerde, Anadolu Pop'un yalnızca düzenlemelerden ibaret olmadığını ve bu tarzda beste de yapılabileceğini kanıtlamak için bir 45'lik çıkarırlar: "Dağ ve Çocuk/İmece" Her iki parça da yerli melodi ve ritimlerden yola çıkılarak yapılmış bestelerdir, büyük ilgi görür Böylece Moğollar, Anadolu Pop'un yaratıcıları, "Dağ ve Çocuk" da bestelenmiş ilk Anadolu Pop hiti olarak tarihteki yerini alır 1970'in başında Hasan Sel ayrılır, yerine daha önce Erkin Koray dörtlüsünde bas çalan Taner Öngür gelir Daha sonra, Murat Ses'in tipik zurna biçemli org soloları ile Moğollar, aynı çizgide yollarına devam ederler (Garip Çoban ve diğerleri) Temmuz 1970'te bir eleman değişikliği daha yaşanır, Aziz Azmet gruptan ayrılıp solo çalışmaya başlar ve o sıralarda yeni isim yapmaya başlayan Üç Hürel ile bir süre çalışır Aziz Azmet'in ayrılışının nedeni grubun türkülerle fazla içli dışlı olmasına muhalefet etmesi ve başka arayışlar içerisine girmesiydi
Aziz Azmet'in ayrılışı üzerine Ersen gruba katılır Ersen'le "Ternek" 45'liğini yaparlar, ancak bu birliktelik uzun sürmez 1970 Ağustos sonunda, Moğollar Ersen'den ayrılır ve Paris'e gider
Paris'te Moğollar, CBS firması ile üç yıllık bir anlaşma imzalar ve Murat Ses'in bestelerinden oluşan bir 45'lik "Behind the dark/Hitchin" yaparlar (bu plak Türkiye'de İngilizce olarak listebaşı olur) Ayrıca ''Guild international du disque'' isimli bir plak şirketine de bir albüm yaparlar Bu albüm "Danses et Rythmes de la Turquie-d'Hier d'Aujourd'hui" 1971 yılında ''Academie Charles Cros'' büyük plak ödülünü alır Adı geçen plaktaki bestelerin ve gelenekselden düzenlemelerin tamamına yakını Murat Ses'in kaleminden çıkmıştır
Bu dönemden kalan en önemli Murat Ses bestesi, "Ağrı Dağı Efsanesi"dir Konserlerde zaman zaman 10-15 dakika kadar süren bu parçada Murat Ses'in uzun org improvizasyonlari dikkat çeker Bu arada Moğollar Paris'te o tarihlerde Belçika'da yaşamakta olan Barış Manço ile karşılaşırlar ve onunla çalışmaya başlarlar Kurdukları birlikteliğe "ManchoMongol" adını verirler Barış Manço, bu konuda Hey dergisine şunları söyler o tarihlerde: "Artık biz bir bütünüz Ne ben Moğollar'ın şarkıcısıyım, ne de onlar benim grubum Yepyeni bir grup olduk Adımız MançoMongol Kafaca anlaşan, aynı fikir seviyesine gelmiş olan bizler, yaptıklarımızın daha iyi olması için, sesimizi bütün dünyaya kuvvetlice duyurabilmek için, başbaşa vermenin zamanı geldiğini anladık " Ancak bu böyle olmaz Birlikte Türkiyeye dönen Barış Manço ve Moğollar, dört ay değişik yörelerde konserler verdikten sonra ayrılır Geriye beraber yaptıkları iki 45'lik plak kalır Bu arada Moğollar'ın Paris'te doldurdukları albüm Mart 1971'de Academie Charles Cross ödülünü alır Türkiyede büyük yankısı olur bu ödülün Örneğin Hürriyet gazetesi tam sayfa olarak duyurur bu haberi: "Moğollar'ın davul ve zurna ile doldurduğu plak Akademi armağanı aldı "
Aynı tarihlerde, yine Paris'te CBS firmasından çıkan söz ve müzikleri Murat Ses'e ait 45'lik "Behind the Dark/Hitchin" şöyle sunulur dinleyiciye: "Pikabınızın kolunu plağın üstüne koyup dinlemeye başladığınız anda Doğu'dan gelen bir grubun varlığını anlayacaksınız Moğollar, bir çeşit 'sitar' olan 'bağlama'yı pop müziğine iyi uygulamaları ile dikkati çekiyor Öğütleyebileceğimiz tek şey, yalnızca Türklerin bildiği bu ritmin akışına, sihirine kendinizi bırakmanız "
Barış Manço'dan ayrıldıktan sonra tekrar Paris'e dönen Moğollar, bu kez Engin Yörükoğlu'nu orada bırakarak Türkiye'ye döner Yörükoğlu ani bir kararla, 31 Temmuz 1971'de Dominique Meraud ile evlenerek Paris'e yerleşir Bu beklenmedik ayrılık Mavi Işıklar'ın davulcusu Ayzer Danga ile telafi edilmeye çalışılır, bir sene bu formatta gider "Alageyik Destanı/Moğol Halayı" ve "Cigrik/Sila" 45'liği bu dönemde yapılır Ancak Ağustos 1972'de Murat Ses gruptan ayrılır Bu arada Selda ile bir 45'lik yapar Moğollar Daha sonra Ersen gruba yeniden katılır
Aralık 1972'de ilginç bir olay yaşanır: Cem Karaca ile çalışan Kardaşlar, Ersen ile çalışan Moğollar solistlerini değişirler Bu görülmedik olay Moğolların tekrar gündeme gelmesini sağlar Cem Karaca ve Moğollar güçlü bir birliktelik oluşturmuş ve uzun sürecek bir dostluğun temeli atılmış olur Çeşitli konser turneleri ve plak çalışmalarıyla geçen iki senelik bir zaman sonunda bu defa Taner Öngür ile Ayzer Danga Moğollar'dan ayrılır Eskilerden bir tek Cahit Berkay kalmıştır
Bu arada Cem Karaca ve Moğollar'ın en önemli parçalarından biri "Namus Belası" çıkar piyasaya Bir süre sonra Cahit Berkay Moğollar'ı dağıtıp Fransa'ya gider orada Engin Yörükoğlu ile buluşur, yanlarına katılan çeşitli müzisyenlerle Moğollar adı altında iki albüm ve Ali Rıza Binboğa'yla birlikte bir 45'lik yaparlar 1974 sonu ile 1976 yılları arasında Cahit Berkay ve Engin Yörükoğlunun sürdürdüğü Moğollar 1976'da, aralarına katılan müzisyen Oğuz Abadan'ın da Türkiye'ye geri dönmesiyle çalışmalarına son verir Bu dönemden kalan en önemli albüm, Fransa'da RCA firmasından çıkan "Hitit Sun" Türkiyede "Düm-Tek" tir Bu albümde Cahit Berkay'ın enstrümental besteleri Anadolu Pop'tan jazz rock'a doğru yönelmeyi işaretlemektedir
1976'dan sonra yalnızca bireysel çalışmalarını sürdürür 'Çekirdek' Moğollar elemanları Cahit Berkay, film müzikleri yapar aradaki yıllarda '90'larda, Cem Karaca ve Uğur Dikmen'le Rock kumpanyası adlı grubu kurar, birlikte iki albüm (Yiyin Efendiler ve Nerde Kalmıştık)yaparlar
Engin Yörükoğlu, Fransada çeşitli jazz grupları kurar, sonraları İstanbul'da Jazz Stop isimli bir kulüp açarak orada çalmaya başlar
Taner Öngür ise Dostlar (Edip Akbayram'ın eski grubu), Dadaşlar (Ersen'in 1974-1993 arasında çalıştığı grup) ve Dervişan (Cem Karaca'nın eski grubu)'da çalışır bir süre Daha sonra Almanya'ya yerleşir 1992'de Türkiye'ye döner, "Alarm" isimli ilk solo albümünü çıkartır
Murat Ses, Kurtalan Ekspres'le çalışır, bir ara kısa sürelerle Dostlar ve Dervişan'la çalışır, o dönemden kalan en önemli parça, Dostlar'la yapmış olduğu 'Garip'tir Daha sonra, kendi grubu Ağrı Dağı Efsanesini kurar 1979'dan itibaren Avusturya'ya yerleşen Ses, halen orada ve ABD'de yaşamaktadır Avusturya'da ve ABD'de, bu güne kadar yedi solo albüm çıkarmıştır: Automaton (1990), Binfen (1995), Culduz (1999), Automaton Square (2005), Binfen 2005 Remix (2005), Electric Levantine (2006) ve Umami (2007)
1992'de bir televizyon programında dinlediği Moğollar'dan etkilenen Leman dergisi çizerlerinden Kaan Ertem, "Moğollar tekrar bir araya gelsin" çağrısıyla bir imza kampanyası açar 4000'den fazla imza toplanır bu kampanya dahilinde Cahit Berkay, Taner Öngür ve Engin Yörükoğlu arada bir araya gelip bu konuyu görüşürler, yeniden Moğollar'ı kurmak konusunda tereddütleri vardır, ancak kampanya'ya gelen mektuplar onlara cesaret verir Yanlarına genç bir müzisyen Serhat Ersöz'ü alarak, 31 Mayıs 1993'te İstanbul Cemal Reşit Rey konser salonunda verdikleri muhteşem bir konserle geri dönerler 1994'te "Moğollar94", 1996'da "Dört Renk", 1998'de "30 yıl", 2000'de "Moğollar 1968-2000" ve 2004'te "Yürüdük Durmadan" albümlerini çıkarırlar 2007 yılında Cem Karaca'nın oğlu Emrah Karaca solist olarak gruba katılır
GRUP ÜYELERİ
CAHİT BERKAY
1946'da Isparta'da doğan Cahit Berkay, müzik hayatına, 1962 yılında Siyah inciler adlı grupta başlar 1964'te Selçuk Alagöz ün grubunda profesyonel müzik hayatına adım atmış olur 1967 yılının sonunda katıldığı Moğollar'ın zamanla beyni oldu Berkay; grupta akustik, elektro gitar, yaylı tambur, ıklığ, bağlama çalıyordu
Moğollar dışında bireysel çalışmalar yürüterek birçok film müziğine de imza atan Cahit Berkay, 1978'de "Fıratın cinleri", 1982'de "Kırık bir aşk hikâyesi", 1991'de "Gizli yüz" filim müzikleri ile Altın Portakal ödülünü aldı 200'den fazla uzun metrajlı filim müziği ve birçok dizi müziğinin altında Cahit Berkay'ın imzası bulunmaktadır 1997'de Cahit Berkay filim müzikleri albümleri serisinin birincisini yaptı Film müzikleri volüm 2 , 1998'de, volüm 3 ise 2001'de çıktı 
TANER ÖNGÜR
1949'da İstanbul'da doğdu Müzik hayatına 16 yaşında Volkanlar isimli grupla Kontrabas çalarak başladı Daha sonra sırasıyla, Meteorlar, Okan Dinçer Kontrastlar ve Erkin Koray dörtlüsü ile çalıştı 1969 yılında Moğollar'a katılan Öngür, grup'ta Bass gitar çalıyordu 1974 yılında Moğollar'dan ayrılarak Tank isimli bir grup kurdu Fakat bu grup fazla uzun ömürlü olamadı Daha sonra Ersen ve Dadaşlar ile Cem Karaca Dervişan grubuyla çalışan Taner Öngür, 1980 yılında Almanya'ya gitti Frankfurt'ta Figo Andaç ile Baba isimli bir proje üzerinde 10 sene elektronik, psycodelic deneyler yaptılar 1991 yılında Türkiye'ye dönen Taner Öngür 1993'te Alarm isimli bir solo albüm yaptı 2005 yılında ise yeni solo albümü için kaytlara başladı
Rock müziğinin türkiye'deki isyanı olan Barışarock'ın hayata geçirilmesinde bireysel anlamda büyük katkıları oldu ve her yılda olmaya devam etmektedir
ENGİN YÖRÜKOĞLU
Moğollar'ın dedesi olarak tanımlanan Engin Yörükoğlu, 1945'te İstanbul'da doğdu Müziğe 1963 yılında Gölcük'te başladı Daha sonra Selçuk Alagöz'ün grubuna girdi 1969 yılında Moğollar'a katılana kadar burada çalıştı Moğollar'la gittiği Paris'te gruptan ayrıldı Daha sonraki yıllarda Cahit Berkay ile Paris'te çeşitli çalışmalar yaptı Ayrıca Jazz müziğine yöneldi Çeşitli triolar ve Quartetler kurdu 1991'de Türkiye'ye dönen Yörükoğlu, halen İstanbul/Beyoğlunda Jazz Stop isimli bir Jazz ve Rock kulübü ve Bodrum Kızılağaç köyünde de bir restaurant işletmektedir
Moğollar hayranları tarafından çok sevilen dede Engin Yörükoğlu'nın ünlü çinçan solosu ise her konserde vazgeçilmez davul solosu olarak konserlerine gidenlere sunulmaktadır Engin Yörükoğlu 2007 yılında akciğer kanserine yakalandığı için kemoterapi görmektedir
SERHAT ERSÖZ
Moğollar grubunun en genç elemanı olan Serhat Ersöz gruba 1993 yılında katılmıştır ve grupta klavye çalmaktadır
EMRAH KARACA
Grubun solistidir, en yeni üye olarak 2008'de katıldı Grubun kurucularından Cem Karaca'nın oğludur
|