08-23-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Sergey Prokofyev
Sergey Prokofyev - Besteci
On üç yaşına kadar ailesinin köydeki arazisinde yaşayan Sergey Prokofyev, müzik sanatını iyi bir piyanocu olan annesi Maria Prokofieva'dan öğrendi ve kısa sürede müzik, ilgilendiği tek şey haline geldi İlk müzik parçasını beş yaşındayken oluşturan Prokofyev, sekiz yaşındayken Moskova'da Faust' un bir gösterimine katılmıştı Sahnelemenin genişliğinden, lirik tiyatronun gücünden etkilenerek bir opera yazdı Dev olarak adlandırdığı bu yapıtın librettosunu, müziğini ve sahnelemesini kendisi oluşturdu İki yıl sonra, yapıtını yönetti ve yeni bir opera bestelemeye koyuldu (Issız Adalar) Bu arada Gliere'in (1875-1956) öğrencisi oldu ve onun tarafından Glazunov'a (1865-1936) tanıştırıldı Petersburg Konservatuvarı'na yazılan Prokofyev, burada Liadov, Rimski-Korsakov ve Vitol'ün öğrencisi oldu Ustalarının pedagojik akademiciliğiyle pek bütünleşemeyen besteci, klasik öğretimin baskısına beceriksizce karşı çıkıyordu ve bu durumu tekniğini borçlu olduğu Yesipova ve orkestrayı tanımasına yardımcı olan Çerephin'le yaptığı çalışmalar sayesinde dengeleyebiliyordu Böylelikle yaşadığı dönemin müzik ve sanat yaşamına dalan besteci, 1 Piyano Konçertosu, Toccata ya da Kumarbaz gibi son derece çeşitlilik gösteren yapıtlarda yavaş yavaş oluşan yeni bir dille kendini kabul ettirdi
Debussy, R Strauss, Skryabin, Schönberg gibi bestecilerin yapıtlarını inceleyerek bunlardan kısa bir süre için etkilendi
1917'den 1933'e kadar Avrupa'da yolculuk yapan Prokofyev, Diaghilev' le tanıştı ve onun için baleler besteledi; operanın yanı sıra bunlar da Prokofyev için bir araştırma alanı oluşturuyordu Çelik Adım (1925), Ateş Perisi (1922-1925) bu çalışmalarındandır Bütün bu etkinliklere karşılık Prokofyev, Avrupa'ya pek alışamamıştı; 1927'de S S C B'ne yaptığı bir geziden sonra, 1933'te buraya kesinlikle yerleşmeye karar verdi İşte bu tarihten sonra, önünde çok verimli bir yoğun çalışma dönemi açıldı ve bunun sonucunda müzikçi büyük boyutlu yapıtlar oluşturdu: Savaş ve Barış (1941-1942), Has Bir Adam (1947-1948) gibi operalar; Romeo ve Jülyet (1935), Taştan Çiçek (1949) gibi baleler; Aleksandr Nevski (1938), Barış Bekçisi (1950) gibi kantatlar Sovyet döneminin başlıca özelliği, temelde, açık seçiklikten, giderek artan yalınlıktan oluşmuş, ritimlerde ve klasik ama özgün biçimlere bağlılıkta kendini belli eden bir klasisizmdir Gösteri biçimleri sayılan opera ve baleye düşkünlüğüne karşın Prokofyev, senfonik müzikten uzaklaşmadı Bu anlayış içinde, besteci ilk yapıtlarını senfonik bir tarzda yeniden ele aldı Ateş Perisi operası 3 Senfoni'ye, Müsrif Oğul 4 Senfoni'ye dönüştü Daha başka yapıtlarını da süit biçiminde ele aldı: İskit Süiti; Üç Portakalın Aşkı; Teğmen Kije (film müziği, 1934); Romeo ve jülyet Son olarak, ilk ustalarının etkilerinin birçok yapıtının kökeninde yer aldığı görülür: Bunlar arasında çok sayıda piyano parçaları, dokuz sonat, piyano ve keman için sonatlar; piyano, keman, viyolonsel için konçertolar, iki telli çalgılar dörtlüsü, divertimentolar ve uvertürler vardır
|
|
|