08-23-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Chaim Soutine
Chaim Soutine - Ressam
Litvanya'da Berezina kıyılarındaki bir gettoda doğan ve yoksul bir terzinin onuncu çocuğu olan Chaim Soutine, Vilnius Güzel Sanatlar Okulu'ndaki (Litvanya) dersleri izledikten sonra 1911'de başka Orta Avrupalı sanatçılarla birlikte Paris'e yerleşti Çağdaş kübizm estetiğini benimsemeyen sanatçı, eski ustaları, özellikle de büyük hayranlık duyduğu Rembrandt'ı incelemeye koyuldu Chagall, Lipchitz, Kremegne, Blaise Cendrars'la aynı mahallede oturuyordu; Modigliani'yle dostluk kurdu ve onun aracılığıyla tablo tüccarı Zborowski'yle tanıştı Zborowski sanatçının hem danışmanı, hem de dostu oldu Soutine, Van Gogh'un etkisindeki tekniğinde, özellikle renk etkilerine yöneldi İslav yurttaşlarının tersine, soyutlamayı yadsıyarak, konunun katı bir gözlemine önem verdi ve bu tarihlerde, gerek temaları, gerekse çalışma tarzı bakımından Cezanne ile Van Gogh'u anımsatan natürmortlar yaptı (Pipolu Natürmort, 1916; Ringa Balıkları, 1916) Sert ve endişeli mizacı,giderek tutkulu ve lirik bir anlatıma ulaşmasına yol açtı: Tablolarından, bol miktarda kullandığı boyayı tuvale çılgıncasına sürdüğü anlaşılmaktadır
TAM BİR YALNIZLIK
1916'dan başlayarak ressam, Fransa'nın güneyinde önce Ceret'de, daha sonra da Cagnes-sur-mer'de yaşamaktan büyük mutluluk duydu ve buralarda gerçek "güneş çarpması"na uğradı Artık yalnızca yakıcı renkler kullanıyor, biçimlerin, burup bükerek özünü değiştiriyor, böylece şişkin ya da daralmış figürler oluşturuyordu (Cagnes Manzarası; Vence 'taki Ağaç) 1925'ten sonra Derisi Yüzülmüş Öküz dizisine başladı; bu dizide sanatçının doğrudan doğruya Rembrandt'tan esinlendiği ve en sıradan nesnelere olan eğilimi yansıttığı görülür Aynı eğilim, hizmetkârları, komileri işlediği portrelerinde de göze çarpar: Kat Garsonu; Hizmetçi Kadın; Chez Maxim 's Komisi Bu çarpıcı portrelerde kullandığı teknik, peyzajlarında (Ağaçlı Yol;Köy) kullandığı tekniğe çok yakındır Yüzlere gene burulmalarla gergin bir hava verilmiştir; genellikle kırmızılar ve beyazlardan oluşan renk öğesi, biçimi yönlendirir, çevreler, koşullandırır ve böylece heyecan ve endişe duygusunun belirmesini sağlar (Koro Çocuğu; Nişanlı Kız) 1937'de birkaç tuvalden oluşan bir sergiden sonra Soutine'in üretimi giderek azaldı Kuşkusuz, 1923'te kendisinden bir kerede yüz tuval satın alan hekim Barnes ile tanışmasından sonra ressamı, bay ve bayan Castaing gibi birkaç amatör sık sık yoklamışlardır, ama sanatçı, mizacı gereği yapıtlarını sergilemekten hep kaçınmıştır
|
|
|