Prof. Dr. Sinsi
|
Jean Cocteau
Jean Cocteau - Ressam
On altı yaşında Paris'te sanat çevrelerine giren Jean Cocteau, Diaghilev ve Stravinski'yle dostluk kurdu Birinci Dünya savaşı sırasında çürüğe ayrılarak, başlangıçta Paris' te geri hizmette bulunduysa da, sonradan Fransız hava subayı Roland Garros'nun uçuşlarına katıldı (Apollinaire'in bazı şiirlerini anımsatan Le Cap de Bonne-Esperance [Ümit Burnu, 1916] adlı şiirini ona adamıştır) Apollinaire, Blaise Cendrars, Modigliani, Picasso, Max Jacob gibi yazar ve sanatçıların çevresine katıldı 1923'te yayımladığı, Birinci Dünya savaşına katılmak için başka bir kişinin kimliğine bürünüp bir kahraman olarak ölen bir gencin serüvenini dile getirdiği Thomas I 'İmposteur (Hileci Thomas) adlı yapıtında, en sevdiği düşüncelerden birini geliştirdi: "Ozanın yalanı, gerçeğin en katışıksız anlatımlarından biridir Dirıaır 1924 te geçirdiği bir sinir bunalımı sonucu uyuşturucu (afyon) kullanmaya başladı (bu konudaki anılarını, 1930 yılında yayımladığı UyuşturucuMaddeden Kurtulma Tedavisinin Güncesinde dile getirmiştir) İlk filmini (Le Sang d'un poete [Bir Ozanın Kanı]) 1931'de gerçekleştiren, bilinçli olarak seçilmiş simgeler içermesine karşın, gerçeküstücü doğrultuda yer alan bu filmi Fransa'da sinema çevrelerinde ilgiyle karşılanan Cocteau, 1938'de yayımladığı, büyük başarı kazanan tiyatro oyunu Les Parents terribles'in (Müthiş Ana-babalar) Fransa'nın işgal edildiği yıllarda yasaklanmasından sonra, 1945 yılından başlayarak sinemayla daha yakından ilgilendi: Bir peri masalının uyarlaması olan Le Belle et la Bete (Güzel ile Hayvan, 1945); Orphee (Orpheus, 1950)
1955'te Belçika Krallık Akademisi' ne ve Fransız Akademisi'ne üye seçildi; 1936'da Villefranche-sur-Mer'deki Saint-Pierre kilisesinin fresklerini yaptı
SANAT ANLAYIŞI
Gerçeküstücü akımın öncüsü Andre Breton şiirsel yaratıyı, insan düşüncesinin bilinçdışı çağrışımlarından oluşan "otomatik yazı"ya indirgerken, Jean Cocteau bu yaratıyı insanın dışında bir kaynağa bağlıyor, çeşitli belirtiler yayan gizli güçlere boyun eğdiğini ileri sürüyor ve ozanın görevinin bu belirtilerin anlamını çözmek olduğunu söylüyordu (Orphee adlı filmde, oyunculardan Jean Marais'nin dinlediği, kendinden başka herkes için anlaşılmaz haberler veren radyo, Cocteau'nun şiirsel yaratıcılık sürecinden ne anladığını gösteren değerli bir simgedir) Böylece, Breton ile Cocteau arasındaki temel ayrım ortaya çıkmış oluyordu: Breton'a göre, şiir, insanın öbür işlerine benzeyen bir etkinliktir; Cocteau'ya göreyse ozan, işlevi yeryüzünün gizemini çözmek olan bir medyumdur Sanatçının filmlerinde ve metinlerinde ortaya koyduğu kahramanlar, gerçekte ozanı simgeleyen somut örneklerdi ve ozan "ben her zaman gerçeği söyleyen bir yalanım" demek istiyordu (gerçekten Cocteau, şaşırtıcı niteliği ağır basan yapıtlarını bu anlayış çerçevesi içinde işlemiştir), Jean Cocteau, ayrıca, bir desinatör ve bir ressam olarak, deseni el yazısına yaklaştırmak istemiş ve bu alanda,daha çok afiş sanatında kullanılan bir üslup ortaya koymuştur
Eserleri:
Şiir: Plaint-Chant (1923); Opera (1927); Clair-Obscur (Işık-Gölge, 1955); Le Requiem (Ölüler Duası, 1962); vb
Roman: Thomas T İmposteur (Hileci Thomas, 1923; 196 5't e Georges Franju tarafından sinemaya aktarıldı); Le Potomak (1924); Müthiş Çocuklar (Les Enfants terribles, 1929; 1949'da jean-Pierre Melville tarafından sinemaya aktarıldı); vb Oyun: Oedipe roi (Kral Oidipus, 1928); İnsan Sesi (La Voix humaine, 1930); Les Parents terribles (Müthiş Ana-babalar, 1938); La Machine â ecrire (Yazı Makinesi, 1941); Cehennem Makinesi (La Machine infernale, 1934); İki Başh Kartal (L'Aigle â deux tetes, 1946; j Delannoy tarafından sinemaya aktarıldı); vb
Eleştiri-anı: Visites â Maurice Barres (Maurice Barres'e Ziyaretler, 1921); Le Secret professionel (Meslek Sırn, 1922); Essai de critique indireete (Dolaylı Eleştiri Denemesi, 1932); Portraits-souvenirs (Anı Portreler, 1935); Le Foyer des artistes (Sanatçıların Yuvası, 1947); La Difficulte d'etre (Var Olmanın Güçlüğü, 1947); Journal d'un inconnu (Bir Tanınmayanın Güncesi,1952);vb
Film: Le Sang d'un poete (Bir Ozanın Kanı, 1931); La Belle et la Bete (Güzel ve Hayvan, 1945); Orphee (Orpheus, 1950); Le Testament d'Orphee (Orpheus'un Vasiyetnamesi, 1960); Ebedi Dönüşün (L'Eter-nel Retour, 1943) senaryosu
|