Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Biyografiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
dyck, van

Van Dyck

Eski 08-23-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Van Dyck




Van Dyck

Anversli zengin bir tüccarın oğlu olan Anthony Van Dyck (ya da Antoon Van Dijck), 1609'da Van Balen'in yanına çırak olarak girdi, daha sonra Jordaens ve Rubens'le birlikte çalıştı; özel­likle Rubens'e özgü anıtsallık ve etki­lerdeki incelik anlayışını büyük ölçü­de özümledi Henüz yirmi yaşınday­ken, Rubens'ten sonra Flaman okulu­nun en büyük ressamı olarak ün yap­tı Sarhoş Silena, Jüpiter ve Antiope, Samson ve Dalila gibi konuları mito­loji ya da Kutsal Kitap'tan alınmış olan yapıtlarını bu dönemde gerçek­leştirdi 1622'den 1627'ye kadar İtal­ya'da kalan sanatçı, burada en büyük ailelerin misafiri oldu ve onlar için ba­şarılı portreler yaptı Balbi Markizi, prensTommaso gibi ünlülerin portre­leri bunlar arasında sayılabilir Van Dyck, Anvers'e döndükten sonra sa­nat yaşamında yeni bir döneme baş­ladı

1627-1632 yılları arasında çok yoğun bir etkinlik içine girdi ve dinsel yöne­limleri belirginleşen barok bir ressam gibi çalıştı Tuvalleri birbirini izlemeye başlamış­tı: Aziz Petrus'un Din Uğruna Şehit Olması (Brüksel); İsa Çarmıhta (Mü­nih); "Keklikli" Bakire (Leningrad) Bütün bu yapıtlar olağanüstü bir zariflik, kimi zaman kadınsı in­celiğe varan bir beğeniyle dolup ta­şar Öte yandan ressamın Flaman okulunun bedenin yarısını içine alan portre formülünü benimsediği görülür (Bergh Kontu [Prado], Jan Van Wael ve Karısı [Münih]) 1632'de İngiltere'ye yerleşen Van Dyck, burada büyük ilgi gördü; kral Charles Fin gözde ressamı oldu, onun tarafından korundu ve onurlandırıldıİnlü İngiliz portreciler okulunu başlatan ressam, tekniğiyle de bu okulun sanatını etkiledi Yedi yıl boyunca sa­ray çevresinden çeşitli kişilerin port­relerini yaparak imgelem gücünü ve dehasının gelişmesini gözler önüne serdi 1639'da evlenen sanatçı, aldı­ğı siparişlerden baş kaldıramaz hale gelmişti, artık tuvallerini bir çırpıda yapıyor, yinelemelerden ve hoşa git­me isteğinden kendini kurtaramıyorduLondra’da kaldığı süre içinde gerçekleştirmiş olduğu 350 portreden özellikle başyapıtı sayılan Charles I'in portresini saymak gerekirSanatçı bu yapıtıyla hükümdarın gösterişli zevk­lerini ve aşırı incelik ve zarifliğini olduğu kadar bir toplumsal sınıfın gev­şeklik ve can sıkıntısını dile getirme­yi bilmiştir

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.