08-23-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Meşeyle Saz
MEŞEYLE SAZ
Pırıl pırıl bir gölün kenarındaki sazlığın yanında, kocaman gövdesini ayakta tutmak için uzun kökleriyle toprağa tutunan bir meşe ağacı,yanındaki çelimsiz saza söyle seslenmiş: - Saz efendi! Doğrusu pek çelimsizsin Minnacık bir serçe üzerine konsa,belin bükülüverir Suları serinleten seher yeli,sana baş eğdirir Halbuki,benim şu dağ gibi gövdeme bak Güneş bile içime zor giriyor Fırtınalar ise,sallarım için oyuncak Her esen yel sana bora olurken,benim için kasırgalar bile meltem sayılır Bari gelip gövdem de yaşa da üzerine kol kanat gereyim Seni,kardan,yağmurdan,fırtınadan koruyuveriyim,demiş Saz, koca meşenin söylediklerini sessiz dinlemiş onu baştan aşağıya süzüp konusmaya başlamı: -Çok iyi yüreklisin meşe kardeş Ama bnemim için üzülmene gerek yok Rüzgardan,benden çok sen kork ben rüzgarın karsısına eğilirim bükülürüm fakat,kolay kolay kırılmam Doğru,bugüne kadar dayanmışsın,boyun eğmemişsin ama, sertin de serti vardır Bir gün bakarsın en sert rüzgealar sana çatar,demiş Meşe,yüzünde alaycı bir ifadeyle sazı dinlemiş '' Bunca yıl yıkılmadığıma göre bundan sonra da bir şey olmaz '' diye düşünmüş Tam bu sırda sert bir rüzgar çıkmış Öyle bir karayel esiyormuş ki, o güne dek kimseler böyle rüzgar görmemiş Saz eğilmiş,meşe rüzgara direnmiş Derken rüzgar hızladıkça hızlanmış Meşe rüzgara dayanamaz olmuş Sonunda rüzgar meşeyi yere devirmiş Başı göklere değen,kökleri yerin yedi kat altına uzanan meşe,rüzgara dayanamamış ama,zayıf,çelimsiz dediği saz,fırtına sona erdiğinde,dimdik ayakta duruyormuş
|
|
|