Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Toplum ve Yaşam > Beslenme, Diyet ve Sağlık > Genel Sağlık

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
beslenme, kanser, karşı, riskine, önerileri

Kanser Riskine Karşı Beslenme Önerileri

Eski 08-22-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kanser Riskine Karşı Beslenme Önerileri




Kanser riskine karşı beslenme önerileri



Modern tıp son 20-30 yılda olağanüstü başarılar kazandı Bu başarıların en önemlileri ise kanser ile savaşta elde edildi Bazı eksiklikler hálá var Ama bunlar hiçbir zaman durumun umutsuz olduğu anl****** gelmiyor Ben kendi adıma, geleceğin daha yüz güldürücü olacağını düşünenlerdenim Beni umutlandıran şeylerin başında onkoloji biliminin (yani kanser konusuyla ilgilenen tıp alanının) kazandığı deneyimler geliyor


Tıbbın birçok alanında olduğu gibi onkolojide de çok özel bir uzmanlaşma devam ediyor Mesela ’üroonkoloji’ diye bilinen dar bir alanda çalışan kanser uzmanlarının bile sadece böbrek kanseri veya mesane kanseri ya da yalnızca prostat kanser konusunda uzmanlaşanları olabiliyor Son yıllarda kanser ile mücadelede kazandığımız başarılardan birinin de beslenme alanı olduğunu söyleyebilirim Yiyeceklerin kanseri önleme veya kanserin nüksetmesine engel olmasını gösteren çok az çalışma varsa da araştırmaların sayısı hızla artıyor


Bunlardan uzak durun


Kanserden korunma veya kanser ile mücadelede yapmamız ve yapmamamız gereken bazı beslenme davranışları var Ailesinde kanser riski yüksek olan riskli kişilerin ve kanserli hastaların şekerden, beyaz undan, trans yağlardan, hidrojenize veya kısmen hidrojenize edilmiş margarinlerden, mısır özü, ayçiçeği, palmiye yağı, pamuk yağı gibi bitkisel yağların fazlasından, tarımsal ilaçlarla, hormonlarla kirlenmiş meyve ve sebzelerden, nitratla, arsenikle ve diğer çevresel kirleticilerle kirletilmiş sulardan uzak durması gerekiyor Kızartmalar özellikle cips ve benzeri ürünler, kötü yağlar kullanılmış fırın ve pastane ürünleri de uzak durulması gereken yiyecek ve içecekler arasında yer alıyor


Organik besinler alın


Yumurtanın, tavuğun, balığın, kırmızı etin doğal hatta mümkünse organik olanlarını yemeniz gerekiyor Balıktan daha çok faydalanmak ama iri ve yaşlı balıklar yerine temiz sularda büyümüş, genç balıklar yemeniz daha faydalı Süt ürünlerinin organik olanlarını tercih etmenizde fayda var Zeytinyağının güçlü bir kanser savaşçısı olduğunu da aklınızdan hiç çıkarmamanız gerekiyor Yağ tüketimini keten tohumu, fındık, ceviz ve diğer yağlarla da çeşitlendirmek faydalı olabiliyor Meyve sebzeleri yerken iyi yıkayıp temizlemek, olanak varsa organik olanlarını yemek daha güvenli bulunuyor Alkolün fazlasından kaçınmak, sigaraya hiç el sürmemek şart


Meyveyi eksik etmeyin


Mümkünse doğal mineralli sular içmek gerekiyor Pet şişelerdeki sulara da fazla güvenmemelisiniz Özellikle güneşte kalmış, ısınmış pet şişe sularını içmemelisiniz Alışveriş yaparken tam tahıllardan doğal kahvaltı gevreklerinden, bulgurdan, bakliyattan taviz vermemeli, sebze ve meyveleri mutfağımızdan eksik etmemelisiniz Lahana, karnabahar, soğan, sarımsak, yer elması, kereviz, ıspanak, maydanoz, pırasa, nane, kekik, fesleğen alışveriş çantanızda mutlaka yer almalı Mevsiminde üretilmiş taze meyvelerden en renkli ve en parlak olanlarını satın almaya çalışın Cevizin, fındığın, bademin güçlü birer kanser savaşçısı olduğunu unutmayın Daha öncede belirttiğimiz gibi üzüm, nar, portakal, greyfurt ve diğer meyvelerin taze sıkılmış sularından sık sık faydalanın


Selenyum çok önemli


Uzmanların kanserden korunma ve kanserli hücreleri azaltmaya yardımcı olma konusunda güvendikleri başka maddeler de var Bunların en başında selenyum geliyor Selenyum çok küçük miktarları ile etkili olabilen bir element Eskiden sebze ve tahıllarda bol miktarda bulunuyordu Selenyum vücuttaki antioksidan mekanizmaların etkisini artıran bir mineral Bu nedenle antioksidan bir güce sahip olduğu belirtiliyor Bu mineralin bağışıklık hücrelerini özellikle tümör hücrelerini yok eden doğal katil hücreleri uyardığı yani onlara güç verdiği biliniyor


Kırmızı ve siyah


Birçok yiyecekte (kırmızı, mor, siyah meyveler, sebzeler) bulunan proantosiyanidin isimli antioksidanın da güçlü bir tümör savaşçısı olduğu biliniyor Bitter çikolatanın da güçlü bir proantosiyanidin kaynağı olduğunu hatırlatalım Bitter çikolata süt içermez ve % 70’in üzerinde kakao ihtiva eder Bu nedenle düşük kalorilidir


O****-3 ve probiyotikler


Yağlı balıklarda, ceviz, fındık ve yeşil sebzelerde bulunan O****-3 yağ asitlerinin de etkili birer tümör savaşçısı olduğu aklınızda olsun Keten tohumu da güçlü bir bitkisel O****-3 kaynağıdır Son yıllarda önemi daha iyi fark edilmeye başlanan probiyotiklerden yararlanmayı da unutmayın Probiyotikler bağışıklık sistemini güçlendirip bağırsakların toksinlerden arınmasını kolaylaştırır


Anti kanser mönüler


Ayın en az 23 gün bir anti kanser tabağı hazırlayın Bu tabaklarınıza zeytinyağı, tam tahıllı ekmek, bulgur, bakliyat koymayı ihmal etmeyin Balıktan vazgeçmeyin Yumurtaya, süt ürünlerine ağırlık verin Salatalarınıza, çorbanıza, yoğurdunuza maydanoz, kekik, sarımsak, soğan ve keten tohumu ekleyin Zeytinyağını sofranızdan eksik etmeyin

Alıntı Yaparak Cevapla

Kanser Riskine Karşı Beslenme Önerileri

Eski 08-22-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kanser Riskine Karşı Beslenme Önerileri




Kansere karşı yeşil eczane


Hastalarımızın bazı sorularını cevaplamakta bazen çok zorlanırız Bunlardan biriyle geçen hafta yeniden karşılaştım: Yiyecekler mi yoksa kanserojenler mi daha önemli?


Yani, kanserle savaşırken kanserojenlerden korunmaya mı yoksa besinlerden faydalanmaya mı öncelik verelim? Her ikisinin de önemli olduğundan kuşku duymuyorum Ama ben ağırlığın yiyeceklerden yana verilmesi gerektiğini düşünenlerdenim Çevremizdeki kanserojenlerin arttığı düşüncesine katılsam da hala ve her şeye rağmen iyi beslenerek kansere karşı ciddi bir korunma sağlayabileceğimiz inancındayım


Kanserden nasıl korunabileceğimiz konusu son günlerde çok popüler Herkes bu konuyu konuşuyor Korunmak için neleri daha çok yiyip içmemiz gerektiğine dair bir şeyler öğrenmeye çalışıyor Son elli yıldır bir insanlık tehdidi haline gelen kanser salgınından korunmada yiyeceklerimizde bulunan bazı maddelerin neredeyse ilaç gibi çalıştığını bilmeyen, duymayan kalmadı Bazı besinler içlerindeki bazı maddeler nedeniyle "anti kanser moleküller" gibi iş görüyor


DOĞAL MUCİZELER


Mesela zerdeçalda bulunan kurkumin maddesi böyle bir etkiye sahip Brokoli, lahana, karnabahar ve benzeri besinlerde bol miktarda yer alan sulforafan da çok güçlü bir antioksidan molekül Kanserojenlerin etkilerini önemli ölçüde sınırlayabiliyor Yine lahanada bulunan indol-3-karbinol da böyle bir madde Zencefilde bulunan Cincerol, soyada bulunan genistein'in, biberiyedeki karnosol'un da güçlü birer kanser savaşçısı oldukları biliniyor


Bu örnekleri daha da çoğaltmamız mümkün Birazdan değineceğim yeşil çay mucizesinin mimarı epigallokateşin-3-gallat (EGCG), üzümdeki resveratrol, sarımsaktaki dialil disülfürler de bu tür mucize moleküller Kısacası kanserden korunmak için birer kansersavar gibi çalışan, bir ilaç gibi iş gören yüzlerce doğal yiyecek ve içecek çevremizde bizi bekliyor Yeter ki bunlardan faydalanmayı bilelim Ama sahtekárların, üçkáğıtçıların dolduruşlarına gelmeden, sağlık tüccarlarının tezgáhlarına düşmeden ve bilimin aydınlatıcı ışığından uzaklaşmadan Bugün ve yarın (Hürriyet/Pazartesi) kanser-beslenme konusunda aklınıza gelen birçok konuyu aydınlatmaya çalışacağım Umarım faydalanırsınız


ÇAYIN YEŞİLİ DE SİYAHI DA FAYDALI


Yeşil çayda bulunan ve kateşin adı verilen polifenol, yapısındaki moleküller -özellikle epigallokateşin gallat yani EGCG- sayesinde, hücrelere saldıran kanserojen serbest radikallerin etkilerini azaltmakla kalmıyor, kanserli hücrelerin yeni kan damarları oluşturmalarını da engellemeye yardımcı oluyor Bu mükemmel faydayı yalnızca yeşil çay sağlamıyor Bizim geleneksel tavşankanı çayımızda da bir hayli EGCG var Ancak siyah çayın yapım sürecinde uygulanan mayalanma bu maddenin önemli bir kısmını yok edebiliyor Araştırmalar gösteriyor ki 23 fincan yeşil çay içtiniz mi kanınızdaki EGCG miktarı hemen artıyor Vücudunuz tam bir antioksidan bayramı yaşamaya başlıyor Maksimum yararı elde edebilmek için günde 45 fincan yeşil çay içmeniz yetiyor


Yeşil çaydan hoşlanmıyorsanız siyah çaydan da faydalanabilirsiniz Yalnız siyah çayın yeşil çaya oranla daha az EGCG ve daha çok kafein içerdiğini bir kez daha hatırlatalım Yeşil çayın kanserden koruyucu etkisini gösteren çalışmaların sayısı oldukça fazla Lösemi, meme, kalın bağırsak, prostat kanserlerine karşı ciddi bir koruma sağladığı birçok çalışmada ortaya konmuş Ayrıca bu içeceğin antioksidan gücü nedeniyle kötü kolesterol LDL'nin damarlarda zararlı hale gelmesine yol açan oksidasyon sürecini azalttığı da gösterilmiş Yani EGCG kalp damar hastalıklarından da koruyabiliyor Ayrıca ciddi bir detoks gücü de var Kanserojen toksinlerin vücuttan daha kolay atılmasını sağlıyor


KÖRİ SOSLU YİYECEKLER YAPIN


Kanserle savaşan besin moleküllerinin daha birçok örneği var Zerdeçal kökünden elde edilen ve körideki temel baharat olan kurkumin maddesinin çok güçlü bir kanser koruyucu olabileceği düşünülüyor Bu molekülün kalın bağırsak, meme, yumurtalık, mide kanseri ve lösemi ile mücadelede güçlü bir yardımcı olduğu ileri sürülüyor Kurkuminin kanserli hücreleri ölmeye zorladığını gösteren bulgular da var Farelerde yapılan çalışmalar zerdeçalın kanserojenlere bağlı çeşitli türde tümörlerin gelişmesini engelleyebileceğini gösteriyor Kanserli hücreleri ölüme zorlayan daha birçok besin var Mesela hiç ciddiye almadığınız maydanoz bunlardan biri


KIRMIZI MEYVELER KANSERE DUR DİYOR!


İlaç gibi besinlerin arasına mutlaka çilek, böğürtlen, yaban mersini, kiraz, nar, ahududu gibi kırmızı renkli meyveleri de eklemekte fayda var Bu meyveler de birer anti kanser molekül deposu gibiler İçlerinde bol miktarda polifenol ve ellajik asit var Yine bu meyvelerin çoğunda antosiyanedinler ile rezrevatrol de bulunuyor Likopen de içerebiliyorlar (Likopenin domates, domates ürünleri, karpuz ve kayısıda daha çok olduğunu da hatırlatalım)


Ülkemiz dünyanın en şanslı meyve depolarından biri Çok şükür bu kırmızı mucizelerin hemen hepsi topraklarımızda bol bol yetişiyor Mesela önümüzdeki günleri tam bir nar festivali haline getirebilirsiniz Uzmanlar günde sadece 1/4 bardak taze sıkılmış nar suyunun bile anti kanser savaşı için yetebileceğini belirtiyor Nar suyunu diğer meyve suları ile de karıştırmanız mümkün


MAYDANOZ, FESLEĞEN VE KEKİK DOLU SALATALAR HAZIRLAYIN


Maydanoz ve kerevizde bulunan apigenin isimli madde kanser hücrelerini ölüme yönlendirebiliyor Biberiyede, fesleğen, nane, kekik, mercanköşkte bulunan uçucu yağlar da böyle bir güce sahip


Konu kanserden korunma ve kanserle mücadelede yiyeceklerin rolü olduğunda daha söyleyecek pek çok söz var Son zamanlarda sık konuşulmaya başlayan bir kavramdan da bahsetmek gerekiyor: Nutrasötikler


ANTİ KANSER KOKTEYLLER


Yararlı meyve ve sebzeleri doğrudan tüketebileceğiniz gibi karışım yaparak da faydalanabilirsiniz Bu karışımların içine güçlü tadı ve faydaları nedeniyle turunçgilleri eklemeyi de unutmayın Portakal, mandalina, greyfurt ve limonda bol miktarda antioksidan, özellikle C vitamini var Turunçgillerin -özellikle mandalinanın- kabuğunda bulunan bazı güçlü antioksidanlardan da faydalanmanız mümkün Kabuklarından faydalanmayı düşündüğünüzde bunları rendeleyerek meyve suyu karışımlarına ekleyebilir, yoğurtla karıştırıp yiyebilir ya da salatalarınızın üstüne serpebilirsiniz Karışımlar yaparken farklı tatlar elde etmeye de çalışın Bunun için pancar, karabiber, sarımsak, yeşil ve kırmızı soğan gibi güçlü lezzetleri de bu karışımlara eklemeyi unutmayın

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.