İsm-İ Azam Ve Esma-Ül Hüsna Duaları - 1 |
08-23-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
İsm-İ Azam Ve Esma-Ül Hüsna Duaları - 1İsm-i Azam ve Esma-ül Hüsna Duaları - 1 ـ1ـ عن بريدة رَضِىَ اللّهُ عَنْه قال: ]سَمِعَ النَّبىُّ # رَجًُ يَقُولُ: اللَّهُمَّ إنِّى أسْألُكَ بِأنِّى أشْهَدُ أنَّكَ: أنْتَ اللّهُ َ إلَهَ إَّ أنْتَ ا‘حَدُ الصَّمَدُ الذى لَمْ يَلِدْ وَلَمْ يُولَدْ وَلَمْ يَكُنْ لَهُ كُفْواً أحَدٌ، فقَالَ: وَالَّذِى نَفْسِى بِيَدِهِ لَقَدْ سَألَ اللّهَ بِاسْمِهِ ا‘عْظَمِ الَّذِى إذَا دُعِِىَ بِهِ أجَابَ، وَإذَا سُئِلَ بِهِ أعْطَى[ أخرجه أبو داود والترمذى Hz Büreyde (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm), bir adamın şöyle söylediğini işitti: "Allah'ım, şehâdet ettiğim şu hususlar sebebiyle senden talep ediyorum: Sen, kendisinden başka ilah olmayan Allah'sın, birsin, samedsin (hiçbir şeye ihtiyacın yok, her şey sana muhtaç), doğurmadın, doğmadın, bir eşin ve benzerin yoktur" Bunun üzerine Efendimiz (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular:"Nefsimi kudret elinde tutan Zât'a yemin olsun, bu kimse, Allah'tan İsm-i Âzamı adına talepte bulundu Şunu bilin ki, kim İsm-i Âzamla dua ederse Allah ona icâbet eder, kim onunla talepde bulunursa (Allah ona dilediğini mutlaka) verir" [Tirmizî, Daavât 65, (3471); Ebû Dâvud, Salât 358, (1493)] AÇIKLAMA: 1- Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm), burada, dua ederken İsm-i Âzam şefaatçi yapılarak istendiği taktirde Cenâb-ı Hakk'ın isteneni vereceğini ifâde buyuruyor Müteâkiben göreceğimiz üzere (1974 numaralı hadis) Allah'ın doksan dokuz ismi vardır Bunlardan biri, İsm-i Âzâm'dır İsm-i Azâm'ın hangisi olduğu kesin şekilde belirtilmemiştir 2- Tîbî demiştir ki: "Bu hadis delâlet eder ki: "Allah'ın bir İsm-i Âzam'ı var, o şefaatçi yapılarak dua ederse icâbet eder ve o isim burada mezkurdur Keza hadiste: "Allah'tan başka şeylerden yüz çevirerek, tam bir ihlâsla zikredilen her isim, İsm-i Âzam'dır, zira harflerin birbirine karşı farklı bir şerefi yoktur" diyenlere de hüccet vardır Başka hadislerde de benzer şeyler zikredilmiştir Onlarda, bu hadiste bulunmayan isimler de mevcuttur Ancak, hepsinde "Allah" kelimesi mevcuttur Bu durumdan hareketle İsm-i Âzam'ın "Allah" lafzı olduğuna hükmedilmiştir" 3- Hadiste dua etmekle, istemek (talepte bulunmak) arasında bir tefrik yapılmamaktadır Buna göre, kulun: "Falanca şeyi bana ver" sözü, onun istemesi, taleb etmesidir Dua ise, kulun nida ederek "Ey Rabbim! diye seslenmesidir Rabb Teâla bu seslenmeye: "Lebbeyk ey kulum (ey kulum söyle ne istiyorsun?" diye cevap verirBu durumda kulun istemesine mukabil Rabb'in vermesi (îta etmesi) vardır Şu halde, dua ve isteme arasında belirtilen bu fark mevcuttur Bu ince farkın her zaman gözetilmeyip, birinin diğeri yerine kullanılması da câizdir, vâkidir Nitekim Tîbî der ki: "Duaya icabet, dua edenin, duayı kabul edenin yanında bulunduğuna delâlet eder, bu da, îtanın (vermenin) hilâfına ihtiyacın yerine getirilmesini tazammun eder Şu halde ikincisi daha üstündür" Kütub-u Sitte Şerhi, ProfDr İbrahim Canan, Cilt 16-17 |
|