Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Psikoloji / Sosyoloji / Felsefe

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
işler, karma

Karma Nasıl İşler...

Eski 08-23-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Karma Nasıl İşler...




Karmik ödül ya da cezaları keyfi bir şekilde idare eden ya da kontrol eden hiçbir doğaüstü ya da dışsal varlık yoktur Bilinçdışı bir şekilde bunların tohumlarını kendimiz üretiriz; uygun bir zaman geldiğinde de bunlar çimlenir ve kendi meyvelerini verirler

Gizemli bir fiziküstü melek, deva ya da tanrı, bir kukla oynatıcısının elindeki figürlerin tellerini çekmesi gibi, şahsen karmaya müdahale etmez ve karmayı idare etmez; karma, bir geri dönüş getiren, bir baskıyı kaydeden her tepkinin, kendi momentiyle ortaya çıkmasına izin veren evrenin dengesinin bir parçasıdır

Karmanın işleyişi, karmaşık sonuçlardan karmaşık sebeplere doğru geriye dönük olarak izlenir

En sonunda, bazen de oldukça önce, karma size ulaşıyorsa, bu tamamen acı verici değildir; bu terimin içinizi, kötü bir şeyin olacağına dair bir önseziyle doldurması gerekmez Çünkü düşünmüş ve yapmış olduğunuz iyi bir şey, iyi bir geri dönüş de getirir

Bazı dönemlerde sıkıntıları ya da bazı zamanlarda uyuşmazlıkları olmayan hiçbir insan yoktur Sıkıntılar, insan özgürlüğünü çevreleyen alın yazısının unsurlarından ortaya çıkar, uyuşmazlıklar ise insan ilişkilerini çevreleyen egoizmin unsurlarından

Karmik işlemler ve etkileri hakkındaki bilgisizliğiyle ego, kendi karşıtlıklarının ve kendi sıkıntılarının birçoğuna neden olur

Geleceği, büyük amaçlarımızla davet ederiz Düşünüş biçimimiz, hislerimiz ve yaptıklarımızın sonuçlarını yaşarız Doğanın kayırıcılığı yoktur, bize hak ettiklerimizi verir

Karma aslında kişinin kendi yaptıklarıyla perçinlenmesine karşın, aynı zamanda, o kişinin uzun süredir düşündüğü ve güçlü bir şekilde hissettiği şeylerden de oluşur

En sonunda, karma tarafından hesap vermeye çağrıldığınızda, ister iyi ister kötü olsun, başkalarının size verdiği karakterin belgeleriyle değil, kalbinizde hissettiğiniz güdüler, zihninizdeki tutumlar ve ellerinizle yapılan eylemlerle yargılanacaksınız

Telafi yasası, ceza ve ödülleri küçük insan zihinlerinin küçük ölçülerine göre belirlemez

Muhakeme kabiliyetinin en yüksek kullanımı dahi bir durumdaki tüm sebepleri kavramaya yetmez Karmik faktör gibi yalnızca sezginin kavrayabileceği bazı şeyler vardır Bu, en üst düzeyde gelişmiş akılcılığa sahip ama sezginin gelişimini dengelemekten yoksun kişilerin yanlış hesaplamalarım açıklamaktadır

Olaylar ve ortamlar, kısmen ne olduğunuz ve ne yaptığınıza (bireysel karma), kısmen ihtiyaç duyduğunuz ve aradığınız şeye (gelişim), kısmen de bir üyesi olduğunuz toplum, ırk ya da ulusun ne olduğu, ne yaptığı, neye ihtiyaç duyduğu ve neyi aradığına (kolektif karma) göre size çekilir

Dünyevi bir cezası olsun ya da olmasın, zihni her kötülük ve ahlaki açıdan yanlış her davranış için, ödenecek spiritüel bir ceza vardır İlki için gerçekliği bilememek, diğeri içinse mutluluğu bulamamak söz konusudur

Karma, kendini rastlantı gibi görünebilecek olaylar yoluyla ifade eder Ancak bunlar, sadece yüzeyde böyledir

Olaylar kendi doğasına göre davranır Dünya Fikri bu eylemleri gizli bir şekilde kaydeder ve uygun sonuçlarını geri yansıtır Bu, olaylar için geçerli olduğu gibi, kişiler için de geçerlidir Her birimiz, evrene bir notayla sesleniriz, evren de bize aynı titreşimde karşılık verir

Karma size, büyük ölçüde kendinize yapmış olduğunuz şeyi verir; tercih ettiğiniz şeyi vermez: Ama bu ikisinin bazen çakışması da oldukça mümkündür Kısmen kendi sıkıntılarınızın yazarı iseniz, zihinsel güçle iyi talihinizi de kendinize çekiyorsunuzdur

Alın yazınız -payınıza düşen kader parçası- sizin belli bir işi, belirli bir görevi başarmanızı istiyorsa, bu durumda size belirlenen zamanda -tenha bir inzivada ne kadar vakit geçirirseniz geçirin- sizi inzivadan halkın arasına yeniden sürükleyecek olan içsel bir dayanılmaz istek sağlayacaktır

Bu iş, geçen tüm önceki yıllar süresince sizin arzunuzdan uzaklaşmış ve bilinçli zihninizden gizli tutulmuş olsa bile, bu beklenmedik içsel kuvvete, alın yazısının kendini bu şekilde gösteren sesinden başka bir şey olmayan bu zorlayıcı emre yine de uymak zorunda olacaksınız Evet, paradoksal olarak kişi kendi kaderini kendi benliğinde taşır Karmanın bunun sebebini savunacak bir avukat göndermesine gerek yoktur

Yaşamınızda kendi reenkarnasyonlarınızın geçmişinden gelen kuvvetler ortaya çıkar ve sizi belli karar, eylem ve tutumlara doğru iter

Ouspensky'nin ebedi ve ezeli yinelenme kuramı hem doğru hem yanlıştır Kendimizi ve koşullarımızı tekrar ederiz, ama hep farklı bir düzeyde Bu bir daire değil, spiraldir Yaşamdaki bir dönem ya da bir olay önceki birine karşılık gelir, ama onunla özdeş değildir Gelecek, geçmişle benzeşir ama onun bir kopyası olmaz Bu spiral size aynı benlik ya da aynı işi aynı şekilde geri getirmez: Farklı bir düzeyde ona karşılık geleni size getirir

Görünüşteki sefaletlerimiz içsel başarısızlıklarımızın sembolleri ve işaretleridir Çünkü otomatik olarak yaratılmış her acı ve otomatik olarak kabul edilmiş her kötülük, kaçınılabilir bir şeydir Olayların sizi ne kadar incitebileceği tamamen olmasa da, büyük ölçüde size bağlıdır

Egoizminizi tek bir darbeyle ezecek güce ve uzun sebep-sonuç dizilerine sızacak bir içgörüye sahip olsaydınız, görünüşteki sıkıntılarınızın yarısının, içsel karakterin zayıflığı ve eksiklerinden türediğini keşfedebilirdiniz İçsel karakterinizin zayıf niteliklerini her gösterdiğinizde, dışsal olaylara da, bunların yansımalarını davet etmiş olursunuz Öfkeniz, kininiz ve içerlemeniz, yeterince güçlü ve yeterince sürekliyse, bunu er geç sıkıntı, düşmanlık, anlaşmazlık, kayıp ve hayal kırıklıkları izleyecektir

Şanslı ya da şanssız ev numarası yoktur Belli bir evde bir dizi talihsizlik yaşamışsanız bu evin numarasından değil, sizin karmanızdan kaynaklanan bir kusurdur Kötü karmanızın, bu dönem süresince vadesi gelmiştir ve tamamen farklı bir numarası olan, tümüyle farklı bir evde oturuyor olsaydınız bile üzüntü veren deneyimler yaşayabilirdiniz

Bu durumda karma, eninde sonunda, daha iyi için, karakterden ortaya çıkar, bu nedenle de eninde sonunda karmanız bir ölçüde değişir Öyleyse bir zamanlar üzüntü yaşadığınız eve geri dönün Bu kez öyle olmayacağını göreceksiniz Şanssız numara diye adlandırılan şey, artık size zarar vermeyecektir

Tüm karmık eğilimler aynı anda bilinçte bulunmaz; bazılarının potansiyel halden çıkıp kinetik duruma geçmesi gerekir

İnsanlar, ahlak alemindeki sebep sonuç kuralının, bilimsel alemdekinden aşağı kalmadığı konusunda uyarılmalıdır Çocukluk döneminden başlayarak bu ilkeyi göz önünde tutacak biçimde eğitilmelidirler Acıya davetiye çıkaran ya da sıkıntıyı üzerine çeken veya engellenmeye yol açan eylemler konusundaki sebepleri oluşturmaktan kendilerini sorumlu hissetmeleri sağlanmalıdır

Temel düşünce ve eylemlerimizle, yaşam deneyimlerimiz arasında kaçınılmaz bir denge vardır Bu denge kendini en az beklenen yerde, ahlaki alanda gösterir Yanlış yaptığımız şeyler, yalnızca başkaları için değil, öncelikle kendimiz için üzüntü getirecektir İyi eylemlerimiz, iyi bir talihin geri dönüşünü ortaya çıkarır Bu ince ahlaki sorumluluk yasasının işleyişinden kurtulamayabiliriz Sebep sonuç ilişkisi, altı sonuç olan bir çarkın tepesidir Bu, kolektif olarak doğru olduğu kadar bireysel olarak da doğrudur

Örneğin bir ulus, doğru ve yanlış anlayışının yanlış bir düşünce olduğuna inanmaya başladığında, kendini yok olmanın defterine kaydeder Bunu zamanımızın Almanya'sında gördük Ahlaksal yasa insanın bir hayal ürünü değildir Tanrısal olarak saptanmış bir gerçekliktir

Bir kişinin, kendi mutluluğunu başkalarının içinde bulunduğu çok kötü bir durumdan kurabileceğini düşünmesine yol açan yanlış ahlaki inanç, yalnızca karmanın gerçekliğiyle ilgili bir bilgiyle bozulabilir

Düşünceler yaratıcı olma eğilimindedir ve er geç genel çevrenizde karmik meyve üretir Bu aynı zamanda ahlaki yaşamınız için de doğrudur Burada, düşünceleriniz için karmik olarak etkili olmadan önce kendilerini eyleme dönüştürmeleri her zaman gerekmez Yeterli yoğunluğa sahipler ve yeterli bir süre boyunca devam etmişlerse, er geç dışsal koşullarda bile uygun sonuçları ortaya çıkaracaklardır Bu gerçek bir örnekle daha açık gösterilebilir Sürekli olarak bir kişinin ölmesini istiyorsanız, ama sonuçlarının verdiği korku yüzünden o kişiyi öldürme cesaretiniz yoksa, ölümle ilgili düşünceleriniz bir gün dengelenmiş bir biçimde size geri dönecektir

Bu durumda kendiniz şiddet içeren bir ölümün acısını yaşar ya da ölümcül bir kazaya kurban gider veya kinin karakterinizi kemirmesi gibi vücudunuzu kemiren bir hastalığa yakalanırsınız Bu yüzden her ne kadar gerçekten cinayet işleme suçu olmasa da cinayeti düşünmek yüzünden fiziksel bir ceza çekersiniz

Benzer nedenler yüzünden, hastalıklı düşünüş alışkanlıkları kendilerini bedenin hastalıklı rahatsızlıkları olarak gösterebilir Doktor böyle bir rahatsızlığın o anki fiziksel sebebini doğru bir şekilde görebilir, ama belki aşırı öfke, hastalıklı bir nefret, çok kuvvetli bir korku, aşırı şehvet ya da alışkanlık halini almış kin olan asıl zihinsel sebebi göremeyebilir

Elbette, bir hastalığı olan herkesin geçmişte ya da şimdide olumsuz bir şekilde düşündüğü şeklinde mantığa aykırı bir çıkarıma varmamalıyız Vücudun, her ne kadar ihlallerin pek çoğu genellikle bütünüyle bilgisizlikten meydana gelse bile, ceza görmeden ihlal edilemeyecek kendi sağlık yasaları vardır

Bu tamamen olasıdır, çünkü varoluşun tüm temeli zihinsel bir temeldir Karmik süreçteki yaratıcı faktör zihnin kendisidir Sonuç olarak zihinsel bir değişim, bize karşı işleyişi kökten ve uygun bir şekilde değiştirilecekse, gerekli bir değişimdir

Yüklüğünde bir acı ya da talihsizlik iskeleti olmayan hangi zengin, gıpta edilen bir aile vardır? İki ya da üç iskeleti olan bazıları olduğunu kim bilmez? Bu karanlık günlerde birçok kişinin fark etmiş olduğu gibi, yaşamın, çok istemiş olduğunuz şeyleri yok edecek uğursuz ellerine uzanan gizemli ve güçlü karmik etkiler içerdiğini fark etmiş olabilirsiniz; bu sizin başarıya ulaşmanıza olanak tanır, sonra da bunu gözlerinizin önünde yok eder; sağlığınızı, belki de size yakın olan ve sevdiğiniz kişilerin yaşamlarını harap eder Kalbiniz sessiz sessiz kan ağlamış olabilir

Eylemlerimizin başkalarını incittiğindeki gizli acıdan kendi yüklerimizi yaratırız ve kinle ilgili düşünceler ortaya çıkardığımızda ise sert, mutlak sonuçlar ortaya çıkarmaktayızdır Şehvet, hırs ve öfkenin kuvvetleri, insanlığı bu kadar çok karmik sıkıntı ve sefalete götüren kontrolsüz, serbest ve yönü belirsiz kuvvetlerdir

Ateş bir yiyeceği pişirmek için de kullanılabilir, bir insanı yok etmek için de Ateşin kendisi kötü değildir, iyi ya da kötü olan şey, ateşin iyi ya da kötü amaçla kullanılmasıdır; bu da kişinin kalbindeki isteklerin ve geçmiş yaşamlardan getirmiş olduğu eğilimlerin ne olduğuna bağlıdır Bu yüzden aslında kötü güçler, her şeyden önce kendi kötü düşüncelerimizdir Dünya, insanlar zihinlerini rahat bırakır bırakmaz kötülükten kurtulmuş olacaktır Zihin karmanın işleyişiyle gerçekleştirilen bir birimdir Yapılan şeylerin karşılığının nasıl verileceğim açıklamak için ekstra kozmik doğaüstü bir varlığı çağırmaya gerek yoktur

Karşılık yasası yalnızca bizi doğru düşünce, duygu ve davranışa zorlayacak bir yasa değildir Daha yüksek bir düzlemde, Yüksek Benlik vardır Burada dünyada ya da bir ötealemde bir yerde, iyilik için hiçbir ödül, kötülük için ise hiçbir ceza olmasa da, yine de, Yüksek Benlik aracılığıyla, en saf niteliğimiz olan şefkati ifade etmek en yüksek mutluluğumuzun bir parçası olabilir

Kendi eylemleriniz, sonrasında başka bir kişinin başka eylemlerine yol açacaktır

İnsani araçlar başkalarının acı çekmesinde sebep olur ve bunlar onun insani kötü niyetlerinin sebeplerini oluşturur Her iki ifade de doğrudur Bunlar belki aklımıza gelebileceği gibi çelişkili değil, tamamlayıcıdır

Alın yazısı, zarar vermek istediğinde doğal olarak ahlakı bozuk bir kişiyi ya da bir an için düşüncelerine kulak asmaksızın duygularını körü körüne takip edebilecek birini veya yıllarca pişmanlık duyacağı bir şeyi bir anda yapabilecek düşüncesizce hareket eden birini arar Böyle bir şey için çok iyi ya da çok akıllı birini arayarak vakit kaybetmez

Daha yüksek amaca doğru yönlendirilmemiş bir yaşam, Yüksek Benlik bilincine katılan biri olma konusunda tamamen ilgisiz olan bir zihin; bu başarısızlıklar, insanları hem bedensel kullanımları, hem de ölüm sonrası var oluşları süresince sessizce kınar

İhmal suçları, en az eylem suçları kadar karmik açıdan önemlidir Yapmış olmamız gereken ama yapmadığımız şeyler de bir karma oluşturucusu olarak sayılır

Kasıtlı eylemsizlik bile, bir karmik sonucun meydana gelmesinden kaçamaz Gizli bir, eylemde bulunmama kararı içerir, bu nedenle de bir eylem biçimidir!

Karmadan kurtulma girişiminin kendisi de karmanın bir parçası olabilir

Karşılık çalışması (karma) insanların yalnızca yanlış yaptıkları şeylerin değil, aynı zamanda yapamadıkları şeylerin de bedelini ödeyeceklerini gösterir Bu tür bir ihmal büyük ölçüde bunun yüzündendir; öncelikle kendi varoluşlarını etkileme biçimiyle ve ancak ikincil olarak ait oldukları daha büyük aileyi etkileme biçimiyle, insanların büyük ölçüde kişisel görüş açısı onların olayların karakterini kestirmelerini sağlar Hepimiz ortak bir işteki işçileriz Bu, insanlığın organik bir birlik olduğu gerçeği anlaşılır anlaşılmaz kendini gösteren kaçınılmaz çıkarımdır

Doğru tarafa etkin biçimde yardımcı olmak için bu içselliğin ilgisine muhtaç çağda açık bir görev vardır Dünya üzüntüsü genellikle karma yüzündendir Ancak bu sözcüğün daha geniş bir yorumuna ihtiyacımız var Birçoğumuz iyi ve masum olabiliriz, ama diğer herkes için acı çekmek zorundayız, yapmış olduğumuz şeyler için değil, yapmadan bırakmış olduğumuz şeyler için Günümüzde keder kimseyi ıskalamıyor

Bunun nedeni, insanlığın tamamen karşılıklı olarak birbirine bağlı olmasıdır Öğrenmek zorunda olduğumuz ders budur; başımıza gelebileceklerden kendimiz sorumlu olarak başkalarım acı içinde ya da bilgisiz bırakırız Hepimiz biriz

Kolektif karmik etkiler Dünya Zihni içinde kendilerinden ortaya çıkarlar Bunun nedeni asla varolmadıkları bir an olmamış olmasıdır, çünkü, her ne kadar biçimleri değişebilse de Dünya Zihni kadar ebedi ve ezelidirler Aslında, Dünya Zihninin doğasının parçasıdırlar Bu nedenle kendini gerçekleştiren bir sistem oluştururlar

Dünya Zihninin kendi başlangıcı için herhangi bir tarih ya da onun yaşamı için herhangi bir bitiş ya da başlangıç noktası belirleyemeyeceğimiz için, sonuç olarak evrenin kendisi için bir başlangıç ya da bitiş saptama yönünde mantığa aykırı bir girişimde bulunmaktan sakınmalıyız Dünya Zihni dünyayı yapmış değildir, sadece onun varoluşu için bir zemin, karşılıklı olarak etki eden karmik potansiyel kuvvetleri için bir hazne, genel karmik görünümleri için karakteristikler ve kendiliğinden oluşan sürekli devam eden etkinlikleri için yaşam ilkesi sağlamıştır

Ama bu görüşün evreni sadece bir makine haline getirdiği yanlışına düşmemeliyiz Zeminin hazne kuvvetleri ve karakteristikler tümüyle zihinsel olduğu için dünya da aynı zamanda bir zihinsel etkinliktir ve yalnızca maddedeki mekanik bir hareket değildir

Karmanın gizemli işleyişi, protoplazmik hücreden muazzam evrene kadar her varlığın merkezinin koşullarını biçimlendiren bu kuvvet, daha sonra ortaya çıkarılmalıdır Dünya bir materyal nesneler topluluğundan başka bir şey olmasaydı, karma asla etkili olamazdı Ama mantalizmin gösterdiği gibi bir düşünce oluşumları topluluğu olduğu ve tüm bu oluşumları bağlayan birleştirici bir zemin olarak bir Dünya Zihni bulunduğu için işleyen bir kuvvet olarak karma olasılığı vardır

Çünkü evrensel varoluşu oluşturan tüm bu şeyler ve yaratıkların geçmiş, şimdi ve geleceği arasında bir tür düzenli süreklilik olmasaydı karma da anlamsız olurdu Ama bu Doğa'nın da kendi gizli yerlerinde bir tür bellek sürdürmesi ve koruması gerektiğini akla getirir

Her birey kendi tarihinin bir kaydını koruyorsa, Dünya Zihninin de kendi tarihinin bir kaydını koruması niçin fantastik görünsün? Varoluşu kendini gösteren kozmostan ayrılamaz olduğu için, bunu yaparken evrenin kendi tarihinin her şeyi kapsayan bir kaydını da korur Hiçbir düşünce, hiçbir olay, hiçbir nesne, hiçbir görünüm ve hiçbir figür tümüyle kaybolmamıştır

Bu uzay ve zaman içinde tamamen uzak olan yerküre, yıldız ve nebülözlerin anılarının hala korunduğunu akla getirmektedir Ama insan imgelemi bu gerçekliğin sınırsız sonuçlarından, kendi etkinliğini bozguna uğratan buradaki sınırlı kısıtlamasından hayrete düşmelidir Bellek duyuların kavrayabileceği bir nesne değil, tümüyle materyal olmayan bir şey olduğu için, bu sonrasında zihinsel olan bir şeylerin varlığını gerektirir

Uzay kapsamında kozmik ve zaman kapsamında kalıcı olacak zihinsel bir ilke Dünya Zihninin kendisinden başka bir şey değildir, olamaz da Bu nedenle, tüm karmik işleyişin temeli Dünya Zihnine kadar izlenebilir Karmanın ortaya çıkışı, bulunması ve kaybolması gerçekte onun ideasındakine ikiz bir fonksiyonudur

Tek ve aynı ışık kendini her biri birbirinden farklı olan milyonlarca fotoğraf halinde kırar Tek ve aynı Dünya Zihin de kendini her biri birbirinden farklı olan milyonlarca kişi halinde kırar Tıpkı evrendeki nesnelerin karmanın gücüyle varlık bulması gibi bireyler de aynı şekilde varlık bulur

Yeni yaratıklar evrensel varoluş içinde yeni bir şey olarak neredeyse aynı şekilde, yani kendileri daha önceki dingin bir varoluşun sonucu olan eski karmik etkilerinin oluşturduğu bir dizinin gerçekleşmesi yoluyla meydana çıkar Birey ve dünya her ikisinin de gerisinde olan geçmişten aynı anda birlikte ortaya çıkar Karmaları evrensel varoluşunkilerle ilişkilidir ve ayrı bir şekilde ya da sonradan görünmez Biri diğerinin kımıldamasıyla eşzamanlı olarak etkinliğe başlar

Dünya Zihninin enerjisi kendini gösterdiğinde, iki katlı bir karakter alır ve hem evren hem de bireyler aynı anda doğar Evren kendini ilk olarak göstermez, bireyler de, her ikisi de birlikte kendini gösterir Başka bir şekilde söylenecek olursa, karmanın dalgacıkları Dünya Zihninin gölünde aktıkça, hem evren hem de birey aynı anda ve çalışma tarzı olarak aynı şekilde hareket eder

Doğa'nın hareketli belleği olarak karma, Doğa'nın yaratıcı gücüyle ister istemez birleştirilir

Tıpkı bir zamanlar meşe palamudunun içinde görünmez ve elle tutulamaz bir varlığı olan heybetli bir meşe ağacı ya da bir zamanlar küçücük tohum içinde kokusuz bir varlığı olan beyaz bir çiçeğin güzel kokusu gibi, bugün görmekte olduğumuz yerküre, yıldızlar ve güneş de bir zamanlar kendi karmalarının Dünya Zihninin belleğinde saklanmış olduğu tohum gibi materyal olmayan bir varlığa sahiptiler

Kendilerine özgü ayırt edici özellikleriyle gök kubbedeki her yıldızsı kütle ve kendi arzuları, eğilimleri ve kapasiteleri ile birlikte bulunan her yaratık Dünya Zihninin muhteşem yetenekleri tarafından ezberlenmiştir Böylece, Dünya Zihninin hafızasının bizim bilinçli olduğumuz dünyanın yaratılışında etkili bir rol oynadığı anlaşılacaktır

Bu evrenin mümkün hale gelmesi karşılıklı olarak etkiyen karmik süreçler sayesindedir Dünya Zihni, önceden varolmuş her şeyin sonuçlan olarak, herhangi bir keyfi emirle değil, kendi doğal sürekliliğiyle genel dünya imgelerini meydana getirir Bunlar daha önce meydana çıkmış olan hatırlanan bütün dünya imgelerinin bir sürekliliğidir, ama insanlaştırılmış bir Tanrının kaprisli kararlarıyla değil, kendi karşılıklı eylem ve evrimleriyle değişikliğe uğramış ve gelişmiştir Dünya Zihni yapıcı bir şekilde onu düşünerek, evreni oluşturur Ama evreni keyfi bir şekilde düşünmez

Düşünceler katı bir karmık ve evrimsel yasa altında kendi kayıtlarından ortaya çıkar Bu görüşte, her ne kadar kendi devam eden varoluşu ve sürekli etkinliği yüzünden sistemin kendisi de Dünya Zihnine bağlı olsa da evrenin kendini gerçekleştiren bir sistem oluşturduğu vurgulanmalıdır Her karmik kuvvet ve düşünce biçimi kendi karşılıklı etkinliklerini sürdürür, birbirine geçer, birbirini etkiler ve güneş ışığının huzurunda kendiliğinden yavaş yavaş gelişir Ama kendi devamı ve varoluşunu borçlu olduğu şey tam da bu huzurda bulunmadır

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.