![]() |
Dilin Doğası |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Dilin DoğasıDilin Doğası Müteakip üç dersin başlığı ?Dilin Doğası ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Dille bir tecrübeye/dil tecrübesine maruz kalmak bu yüzden kendimize dile girmek ve teslim olmak suretiyle dilin talebiyle uygun şekilde ilişkiye girme izni vermek demektir ![]() ![]() Dili konuşan bizler onun üzerinde, bu tür tecrübelerle günden güne veya zamanın akışı içinde dönüştürülürüz ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Dilin Doğası |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Dilin DoğasıBu soruya cevap vermekte sıkıntıya düşmemiz kaçınılmaz bir durumdur ![]() ![]() Dilimizi konuşuruz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Fakat bu, yani dille tecrübeye maruz kalmak yine de dil hakkında malumat toplamaktan çok daha başka birşeydir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bununla birlikte, burada dilin ve dillerin bilimsel ve felsefe araştırması konusunda negatif bir yargıda bulunuyor olma izlenimine temeller sağlamamamız gerekir ![]() ![]() ![]() ![]() Yapmamız için bize kalan şey, bizi dille tecrübeye maruz kalma ihtimaliyle karşı karşıya getirecek yolları işaret etmektir ![]() ![]() ![]() Dil ile maruz kaldığımız tecrübede dil kendisini dile getirir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() sFakat dil vasıtasıyla dilin kendisi ne zaman konuşur? Yeterince tuhaftır ki, biz bizi ilgilendiren, heyecana sürükleyen, sıkıntıya sokan veya yüreklendiren birşey için doğru kelimeyi bulamadığımızda konuşur ![]() ![]() Fakat mesele şimdiye kadar hiç konuşulmamış olan birşeyi dile getirmek olduğunda, herşey dilin uygun kelimeyi verip vermemesine ya da uygun kelimeye sahip bulunup bulunmamasına bağlıdır ![]() ![]() ![]() Stefan George?un son, yalın ve hemen hemen şarkıyı andıran şiirlerinden birinin başlığı ?Kelime/Söz?dür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Daha önce dile getirdiğimiz şeyi müteakip şiirin son mısraı üzerinde yoğunlaşmaya sürükleniyoruz: ?Kelimenin kaybolduğu yerde hiçbir şey varolamayabilir (Where the word breaks off no thing may be ![]() ![]() Bu mısra dilin sözüne kapı aralıyor, dilin bizatihi kendisini dile getirmesini temsil ediyor ve söz?le/kelime?yle şey (thing) arasındaki ilişki konusunda birşey söylüyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Dilin Doğası |
![]() |
![]() |
#3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Dilin DoğasıŞöyle bir cevap verebilirdik: adlandırmak birşeyi bir adla mücehhez kılmak demektir ![]() ![]() Bu durumda gösterge nedir? Bir işaret mi? Bir sembol mü? Bir nişan mı? Veya bir ipucu mu? Ya da bütün bunlar dışında birşey mi? Göstergeleri anlamakta ve kullanmakta çok şapşal ve mekanik hale geldik ![]() Ad/isim gösterge mi kelime mi? Herşey ?gösterge? ve ?isim? kelimelerinin söylediği şeyi nasıl düşündüğümüze bağlıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kelimenin/Sözün kaybolduğu yerde hiçbir şey varolamayabilir ![]() ![]() ![]() ![]() şeydir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Eğer soruları dile yöneltirsek; dilin doğası ve varlığı hakkında sorular sorarsak, o zaman açıktır ki dilin kendisinin bize önceden bahşedilmiş olması gerektiği apaçık hale gelir ![]() ![]() ![]() ![]() Sorunu yeterince düşündüğümüzde keşfettiğimiz şey nedir? Bu keşfettiğimiz şey, otantik düşünme tutumunun bir sorular sorma olmadığı aksine,bahşedilmiş olanı, sorgulanması gereken şeyin sözünü/vaadini dinlemek olduğudur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bütün doğa bir temel karaktere sahip olduğu için, onun aranışı, temelin ya da dayanağın temellendirilmesi ve inşasıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Dolayısıyla, bu derslerin adı, onu bir soru işaretiyle birlikte dile getirdiğimizde bile, bu suretle tek başına bir düşünme tecrübesinin başlığı olamaz ![]() ![]() ![]() ![]() Başlığımız olan ?Dilin Doğası,? bu durumda başlık olarak rolünü bile yitirir ![]() ![]() Bu ifadenin eğer o olduğu şey ise yalnızca suni ve bu yüzden kısır bir tersine çevirmeyi temsil etmediği olayda, bizim doğru zamanda hem ?dil? hem de ?doğa? kelimelerini birbirlerinin yerine ikame edebilme imkanımız doğabilir ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Dilin Doğası |
![]() |
![]() |
#4 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Dilin DoğasıBu durumda bize söylenen şeyin tamamı dilin varlığı: varlığın dili bir soruya cevap olmak şöyle dursun, bir başlık bile değildir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Amacımız tecrübe etmek, yolda olmak olduğundan, birinci dersten üçüncü derse uzanan bu derste, düşüncemize yol verelim ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İlk not şöyledir: Nietzsche Yazdı: ?Ondokuzuncu yüzyılın ayırt edici vasfı, bilimin yöntem üzerindeki zaferi değildir; tam tersine yöntemin bilim üzerindeki zaferidir Diğer not şu cümleyle başlar: Nietzsche Yazdı: ?En değerli kavrayışlara herşeyin sonunda ulaşılır; fakat en değerli kavrayışlar yöntemlerdir Keza Nietzsche?nin bizzat kendisi de yöntemin bilimle ilişkisiyle ilgili bu kavrayışa, herşeyin sonunda ulaşmıştır ? yani, Turin?deki sağlıklı hayatının son yılında, 1888?de ![]() Bilimlerde tasarlanan tema, yöntem akla getirdiği tema olarak kalmaz yalnızca, o aynı zamanda yöntem içine yerleştirilir, yöntemin çerçevesi içinde kalır ve yönteme tabi tutulur ![]() ![]() ![]() ![]() Fakat düşünmede durum bilimsel temsil durumundan farklıdır ![]() ![]() ![]() ![]() Bilimler açısından düşünüldüğünde, bu durumu görmek yalnızca zor değil, imkansızdır da ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Biz tekrar tekrar dil hakkında konuşuruz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Dilin Doğası |
![]() |
![]() |
#5 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Dilin DoğasıDüşünmenin konusuna yöneltilmiş her soru, onun doğasıyla ilgili her sorgulama daha önceden, sorgulanması gereken şeyin lütfuyla (grant) doğar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() (Saying) olarak lütfedilene yönelir ![]() ![]() Şimdi teşebbüsümüzün amacı, dille tecrübeyi düşünmeye hazırlanmaktır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Az önce söylemiş bulunduğumuz şey bir yükleme/empoze etmedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sonunda teslim ediyor ve üzülerek görüyorum Kelimenin olmadığı yerde hiçbirşey varolamaz ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Dilin Doğası |
![]() |
![]() |
#6 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Dilin DoğasıStefan George?un 1928?de yayınlanan Das Neue Reich adlı şiir kitabının, çev] Bu son kısmı ?Şarkı? adını taşıyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Düşünmenin burada yapabileceği şey, dilin varlığının varlığın dili olarak konuştuğu bahşedilen söylemeyi (saying) işitip işitmediğine ve ne tarzda işittiğine bağlıdır ![]() ![]() ![]() Bir dille düşünme tecrübesini yaşama ihtimalinin örtüsünü kaldırmak için şiirin ve düşünmenin ikamet etikleri mekânı araştıralım ![]() ![]() ![]() ![]() kulaklarımızda yankılanıyor ve böylece gözlerimizi dille poetik tecrübeye açıyoruz ![]() ![]() ![]() ?Sözün/kelimenin bittiği yerde hiçbirşey varolamaz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Şiir söz elementi içinde hareket eder, düşünme de öyle ![]() ![]() ![]() ![]() Daha fazlası da sözkonusudur: şiir ve düşünme yalnızca söyleme (saying) unsurunda devinmekle kalmazlar, aynı zamanda kendi söyleyişlerini (saying) dille çok yönlü tecrübelere; biraraya getirmek bir yana pek farkına varamadığımız tecrübelere borçludurlar ![]() ![]() ![]() ![]() Bütün bunlar rahatça söylendi, yani söze döküldü elbette, fakat özellikle de biz modernlerin bunları tecrübe etmesi zordur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Dilin Doğası |
![]() |
![]() |
#7 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Dilin DoğasıEski İskandinav destanıyla bağlantısı kurulduğunda, ?söylemek? göstermek demektir: görünür kılmak, özgürleştirmek, başka bir söyleyişle, Dünya diye adlandırdığımız şeyi, onu açığa çıkararak ve gizleyerek sunmak ve vermektir ![]() ![]() ![]() Kılavuz-söz şunu söyler: Dilin varlığı: Varlığın dili ![]() Bu kılavuz-söz lingüistik doğanın asil med-cezirlerini taşır ![]() ![]() Dilin varlığı: varlığın dili ![]() Satırdaki ilk ifade olan ?dilin varlığı? ifadesinde dil varlığı belirlenecek olan öznedir ![]() ![]() vasıtasıyla kendi kendimize amaçlayarak bir şeyin ne olduğunu kavrarız ![]() Bu demektir ki, daha esnek tarzda anlaşıldığında, satırın ilk kısmi şunu söyler:biz dilin ne olduğunu, satırın, deyim yerindeyse, önümüze açtığı şeye girdiğimiz sürece kavrarız ![]() ![]() ![]() Ancak ?varlık? kavramı şimdi artık birşeyin ne olduğunu dile getirmez ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ancak bu işaretin işaret ettiği yer neresidir? O yalnızca, şiir ve düşünmenin mekanını, bir mekan olarak belirleyen şeye işaret eder ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Dilin Doğası |
![]() |
![]() |
#8 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Dilin DoğasıEğer dili dolaysızca mevcut bulunan birşey anlamında mevcut bir şey olarak kabul edersek, onunla konuşma edimi, konuşma organlarının, ağzın,dudakların ve dilin eylemde bulunması olarak yüzyüze geliriz ![]() ![]() ![]() ![]() Resuller?in İşleri?nin Pantecost?un mucizelerini anlatan ikinci babının üçüncü ve dürdüncü ayetlerinde şunu söyler: ?Ve orada onlara ateşten kopup gelmiş gibi görünen diller herbirine dağıtıldı ve herbiri üzerinde çakılıp kaldı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Fakat onların konuşması yalnızca bir dil yeteneğine sahip oldukları anlamına değil, kutsal ruhla, pneuma hagion?la dolu varlıklar oldukları anlamına da gelir ![]() ![]() ![]() Sonraları peri hermeneias, De Interpretati one,On Interpretation adlarıyla anılmış bulunan bir denemenin başlangıcında Aristoteles şunu söyler: Şimdi, vokal sesler oluşurken (gerçekleşen) şey, tutkuların yolundaki ruhta olan şeyin sergilenişidir ve yazılı olan şey vokal seslerin sergilenişidir ![]() ![]() ![]() Aristoteles?in bu satırları, dilin vokal sesler olarak bir parçası olduğu yapıyı görme imkânı verir: harfler seslerin göstergeleri, sesler zihin tecrübelerinin göstergeleri ve sesler ve harfler şeylerin göstergeleridir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Dili vokal sesler anlamında temsil eden şey konuşmadır ![]() Elbette ![]() ![]() ![]() ![]() Fakat, seslerin ve konuşmanın tonlarının gerçek yapısının bu şekilde tecrübe edilip edilemeyeceği, gözlemlenip gözlemlenemeyeceği sorusu yine de cevapsız kalır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Fakat bizim bu özelliği tecrübe etmemiz yine de aşırı ölçüde zordur; çünkü metafizik-teknolojik açıklama, yoldaki heryeri tutmuştur ve sorunu uygun şekilde ele almamızı engeller ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|