![]() |
Bilimsel Gerçek İnsan İcadı Mı? |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Bilimsel Gerçek İnsan İcadı Mı?Amerika?nın ünlü üniversitelerinden Duke'un, sosyâl bilimciler arasında kendisi kadar ünlü bir dergisi var: Social Text ![]() Bu derginin ilkbahar/yaz 1996 sayısında Alan Sokal isimli New York Üniversitesi'nden önemli bir fizikçinin bir makalesi yayımlandı ![]() - Jacques Lacan'ın Freudian spekülas- yonları kuvantum teorisiyle doğrulanmıştı ![]() - Eğer iki ayrı küme aynı elemanlardan oluşuyorsa birbirinin eşidir, diyen ünlü aksiyom 19 ![]() - Kuvantum çekim teorisinin siyasette inanılmaz izdüşümleri vardır - Jacques Derrida'nın dekonstrüktivist doktrini genel görelilik kuramı tarafından desteklenmektedir ![]() 13 sayfalık dipnotlar ve kaynakçalarla desteklenen yazı bunları söylüyordu ama aynı fizikçi Sokal, Lingua Franca adlı bir derginin Mayıs-Haziran 1996 sayısında, Social Text dergisinde çıkan yazısının bir aldatmaca olduğunu ilan ediyor ve Amerika'daki post- modernistlerin favori dergisi olan Social Text'i nasıl rezil ettiğini ifşa ediyordu ![]() Gerçekten de, Sokal'ın sahte yazısında sözünü ettiği ve benim de minik bazı bölümlerini aldığım görüşleri, aslında herhangi bir üniversitede okuyan herhangi bir fizik öğrencisi tarafından bile çürütülebilir nitelikte şeylerdi ![]() ![]() Alan Sokal'ın bu meşhur aldatmacası ortaya çıktıktan sonra gazete sayfalarına da yansıyan ciddi bir tartışma başladı ![]() Tartışma, tahmin edebileceğiniz gibi postmodernistlerin bilim ve `bilimsel yöntem'le ilgili görüşleri üzerineydi ![]() ![]() Sokal da aldatmaca olan vazısında piyasanın bile bir ?kültürel/sosyal? yapı ?olduğunu , insan kültürünün bir parçası olduğunu öne sürüyordu ![]() ![]() Fish yazısında, `bilim sosyologları'nın gözlemden ve gözlemciden bağımsız bir dünyanın olmadığını öne sürdüğü fikrine şiddetle karşı çıkıyordu ![]() ![]() ![]() Yani Fish, dışarıda bir dünya ve evren olduğunu ama bilimcilerin bu dünya ve evrenden söz etme biçimlerinin `kültürel' olduğunu öne sürüyordu ![]() Fish, ne demek istediğini anlatırken bilim ile beysbolu kıyaslıyordu ![]() ![]() ![]() veriyordu: Hayır Peki top ve sopa sosyal `yapı'lar mıdır? "Evet" diyordu Fish ![]() Elbette top da sopa da, Fish'in kullandığı anlamda `sosyal yapı'lardır ![]() Elbette beysbolun kuralları, satranç ya da briçteki gibi doğanın bir parçası değil ![]() Evet beysbolun kuralları insanlar tarafından icat edilmiştir ama bilimin kuralları böyle değildir Newton yerçekimi teorisini icat etmedi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Öklid Dışı Uzayda Yapılan Modern Savaş Geometrinin evrimi her ; zaman ilgimi çok çekmiş bir konu ![]() matematik dalı 2500 yıl boyunca neredeyse hiç değişmeden yerinde durmuşken, 19 ![]() ![]() Aslında bu evrimi ve nedenlerini ayrıca uzun uzun yazmam gerek ama bu hafta, geçen haftadan başladığım postmodernist bilim tezleri konusunu sürdürürken ansızın Öklid'e ihtiyaç doğdu ![]() Önce hatırlatma: Alan Sokal isimli bir fizikçi, Amerikalı postmodernistlerin favori dergilerinden Social Text adlı bir dergiye ünlü Fransız düşünürlerin görüşlerinin fizik bilimi tarafından da desteklendiğine dair bir dizi zırvalıktan oluşan uzun bir makale göndermiş ve bu makalesi dergide yayımlanmıştı ![]() ![]() Bu şakanın sonrasında başlayan (ve hâlâ daha da bitmemiş bulunan) geniş tartışmada postmodernistlerin bilimin bir `sosyal-kültürel yapı' olduğunu öne süren tezlerini geçen hafta aktarmıştım ![]() ![]() Baudrillard, bir makalesinde `modern savaşların Öklid-dışı uzayda geçtiğini' söylüyor ![]() Ne demek bu? Önce Öklid'i anlatayım ki, oradan Öklid-dışına varabilelim ![]() ![]() ![]() ![]() Öklid'in 5 `aksiyom'u şöyleydi: 1 ![]() ![]() 2 ![]() 3 ![]() ![]() 4 ![]() 5 ![]() Bu ispatlanmasına gerek olmayan aksiyomlardan Öklid bir dizi `postüla' çıkardı ![]() 1 ![]() ![]() 2 ![]() 3: Bir noktadan eşit uzaklıktaki noktaların geometrik yeri çemberdir ![]() 4 ![]() ![]() Öklid postülalarından biri de paralellerle ilgiliydi ![]() ![]() Bir paralel sonsuza kadar paralel kalmak zorunda mıydı? 19 ![]() ![]() ![]() Peki ama Baudrillard'ın `modern savaşın Öklid-dışı uzayda geçtiğini' söylemesi ne anlama geliyor? Ben de, aynen fizikçi Alan Sokal gibi bu sözlerin ne anlama geldiğini bir türlü çözemedim ![]() ![]() ![]() Sokal'ın bulduğu bütün cümleler ya matematiksel ya da fizikle ilgili terimleri, kavramları içeriyor ve Sokal'ın tespitine göre bu kavramlar çoğu zaman ya yanlış biçimde ya da hakkında hiçbir açıklama yapılmaksızın öylece kullanılıyorlar ![]() Neden peki? Haftaya devam edelim ![]() Bilim Bir Kültür Müdür? İki haftadır pazar günleri bu köşede aktarmaya çalıştığım tartışma pek çok bakımdan Türkiye'nin güncel gerçekleriyle de çakışıyor ![]() ![]() ![]() New York Üniversitesi'nden fizikçi Alan Sokal'ın Amerikan entelektüel çevrelerinin önemli post-modernist yayın organlarından `Social Text' adlı dergisine gönderdiği bir kandırmaca makaleyle başlayan tartışma, başlangıçta post-modernizmin kurucusu olarak anılan bazı ünlü Fransız düşünürlerinin bilimsel kavram ve terimleri yalan yanlış yerlerde kullanmaları üzerine gibi gözüküyordu ![]() Felsefi anlamda çok fazla önemli gibi gözükmeyen bir yan tartışma da, post- modernizmin öncüsü düşünürlerin neden yazılarını anlaşılamaz biçimde yazdıkları üzerineydi ![]() Aslında derin bilim felsefesi tartışmalarını özetlemeye çalışmak bu köşenin sınırlarını da benim bilgimi de çok aşan şeyler ![]() ![]() ![]() Post-modernistlerin temel tezlerinden biri, bilim dahil olmak üzere her şeyin birer `sosyal' ve `kültürel yapı'lar oldukları ![]() ![]() ![]() Evet, doğru ama bu `bilgi' kimin ne işine yarayacaktı? Bundan yola çıkarak mesela yüksekten bıraktığımız şeylerin aşağıya düşmesini `gerçek' buna karşılık" Newton'un çekim kanununu `kültürel yapı' olarak mı anlamalıydık? Sözünü ettiğim Amerikalı profesör, dışarıda gözlemcilerden ve gözlemcilerin eğitimleri, kültürleri vs ![]() ![]() Elbette bir dil konuştuğumuz, `bilimsel' makaleleri o dille kaleme aldığımız için dünyadan ve evrenden söz ediliş biçimi `kültürel yapı'dır ama orada duralım: Newton'un yerçekimi teorisi ya da Einstein'ın görelilik kuramı sadece dünya üstünde değil evrenin her köşesinde geçerli, ![]() ![]() ![]() Bilimsel kuşkuculuk ile post-modernistlerin önerdiği türden kökten kuşkuculuk ya da görelilik arasında çok ciddi farklar var ![]() ![]() ![]() Oysa, belki biraz abartacağım ama, post-modernciler için 0 ile 1 arasında neredeyse hiç fark yoktur ![]() ![]() ![]() Başta da söyledim, tartışmanın bir ; boyutu da post-modernistlerin bilimsel makalelerini anlaşılmaz bir dille kaleme almaları ![]() ![]() ![]() Bu yazılara kaynaklık eden ve yakında İletişim Yayınları'ndan çıkacak olan Alan Sokal ve Jean Bricmont'un birlikte yazdıkları `Son Moda Saçmalar- Postmodern Aydınların Bilimi Kötüye Kullanmaları' adlı kitapta verilen çok güzel bir örnek var ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|