|
![]() ![]() |
|
Konu Araçları |
dünyamızı, dünyası, istemin, yaşamsal, ömürgeleştirirken |
![]() |
''Sistemin Dünyası'', ''Yaşamsal Dünya''mızı ''Sömürgeleştirirken''... |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() ''Sistemin Dünyası'', ''Yaşamsal Dünya''mızı ''Sömürgeleştirirken''...''Sistemin dünyası'', ''yaşamsal dünya''mızı ''sömürgeleştirirken'' ![]() ![]() ![]() Beş kelimeye altı bölü iki = tam üç tırnak atmışım ha! Habermas diye bi adam var ya; dünyanın çoğu bilmez kimdir ![]() Gerçi bilmese de olur ![]() ''Sistem dünyası'' ne demek acaba? Egemenlerin egemen olmayan halka dayattıkları mı; bu olabilir mi ''sistem dünyası'' denilen şey? Mümkünat payı yüksek bunun ![]() ![]() ![]() ![]() Ya da insanoğlunun ''yaşamsal dünyası'' nedir aslında? ''Yaşamsal dünya'' ise kendimizin olduğunu sandığımız ama aslında egemen olanların bize yaşattıkları, yaşatmak zorunda bıraktıkları dünya olabilir mi? Biz aslında kendi istediğimiz gibi düşünüp, kendi değer yargılarımızla ve hislerimizle yaşadığımızı/davrandığımızı sanarken aslında dışardan bize egemenlerin dayattıkları ve beynimize bin bir yolla şırıngaladıkları değerlere, hislere, kurallara ve yasalara göre mi yaşıyoruz hayatı? Bu denli ''subjektif'' yani ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Habermas' ın derin teorilerini son derece basit bir kılığa büründürerek ''biz aslında kendimiz gibi değil, egemen olanların bize dayattıkları(!) ile düşünüyor, hissediyor ve davranıyoruz'' diye kendimize sorabilir miyiz mesela? Mesela, ''bizim yaşamımız egemenler tarafından kolonize/ sömürge edilmiştir'' diye bir düşünce geliştirebilir miyiz? Anlaşılmadı değil mi? Çünkü o kadar eminiz ki kendimizden, '' benlik'' denen şey her ne ise, onu kendimizin geliştirdiğini sanırız ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Mesela bir düşünce geliştirelim: Daha bilince dahi ermemişken kimselerin olmadığı bir mekanda tek başındayız ![]() ![]() Ya da diyelim o insanoğlunun ilk devirlerindeyiz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ya peki tekliği, kabile kollektivizmini geride bırakıp, ezenlerin ve ezilenlerin; yönetenler ile yönetilenlerin mevcut olduğu bir toplumda daha önce olduğu gibi düşünmemiz, hissetmemiz ve davranmamız ne kadar mümkündür? Değildir elbet! Değildir; çünkü egemen olanlar o egemenliklerini bizim üzerimizden sürdürmenin yol ve yöntemlerini de bulmuş, insanı hem birey, hem de toplumsal olarak bir şekilde ''yedeklerine'' almışlardır ![]() Ve biz bugün sınıflara bölünmüş, ''ezen-ezilen'', ''yöneten-yönetilen'' olarak tasnif edilmiş bir toplumda gerçekten kendimiz olabilir miyiz? Kendi fikirlerimizi, hislerimizi ve davranışlarımızı egemen olanın her gün 24 saat bize pompaladıkları alanlar dışında kendi özgür irademizle kurabilir miyiz? Ya da egemenler, üretim araçları üzerindeki mülkiyetlerinin devamı için bizi kendilerine uygun bir şekilde ''besliyor'', eğitiyor ve kendilerine yedekliyor olabilir mi? Biz bu günün dünyasında gerçekten ne kadar kendimiz olabiliriz? Habermas' ın kastettiği gibi onlar ''sömürge valileri'' ve bizim benliklerimiz onların çıkarlarına göre şekillendirilmiş ''sömürgeler/koloniler'' olabilir mi? Biz biz miyiz; farklılıklarımıza rağmen; yoksa onların istediği şekilde düşünen, hisseden ve davranan benliksizler miyiz? Çok soru işareti koymuşum; farkındayım ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() UltraRed Mart 2012 |
![]() |
![]() |
![]() |
''Sistemin Dünyası'', ''Yaşamsal Dünya''mızı ''Sömürgeleştirirken''... |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() ''Sistemin Dünyası'', ''Yaşamsal Dünya''mızı ''Sömürgeleştirirken''...Bu yazıyı okuyan herkes kendi gayesine, maksadına, ereğine yol alacak eminim ki ![]() ![]() İlk başlarken yazının ağırlığını hemen farkediyor ve "ufff anlayamıyorum" diyorsun ama okudukça, herbir cümlenin içinde başka başka anlamlar bulup, cümlelerin içinden apayrı bakış açıları geliştiriyorsun ![]() Ben ne kadar kendim olabildim bilemiyorum ama mümkün oldukça kendi egemenliğimde okudum ![]() Diğer okuyanların da, tarafsız bir gözle kendilerini sorgulamalarını tavsiye ederim ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|