08-23-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Beyinde Korku Ve Sevgi Duygulari Nasil Olusur
Aşk ve Beyin:
Bilim adamları, beynin aşkla ilintilendirilebilecek özel bir takım bölgeleri olduğunu ispatlayabilmek adına bir çalışma yapmışlar Kadın ve erkek katılımcılara sırasıyla, aşık oldukları ve bir de aşık oldukları kişinin yaş ve cinsiyetinde bir arkadaşlarının fotoğrafları gösterilmiş Katılımcıların beraber oldukları kişinin fotoğrafına bakarken iki beyin bölgelerinin normalden daha aktif olduğu ortaya çıkmış: İlki, iştahla yakın ilişkili olan “orta insula bölgesi”, diğeriyse keyif verici duyguların merkezi sayılabilecek “ön cingulate bölgesi” Bu bulgu da aşkın bir duygudan ziyade beynin ödül merkezleriyle de ilgisi olan bir motivasyon sistemi, dürtü olduğu yönündeki varsayımları kanıtlar nitelikte görünüyor İnsanların diğer memeli türleriyle kıyaslandığında en çok farklılık ve gelişim göstermiş beyin bölgesi “prefrontal (ön) korteks Kimi varsayımlara göre ön kortekste bilgi bilinçli olarak detaylıca işlenirken, beynimiz kendimize uygun bir partner seçimiyle ilişkilendirilebilecek tüm duyguları da eş zamanlı olarak aktive ediyor
Korku ve Beyin:
Korktuğumuz zaman endişeye kapılırız ve kalp atışlarımızın hızlanması, terleme gibi pek çok fiziksel tepki veririz Reflekssel kaçma davranışları da tetiklenebilir Bu fiziksel tepkilere ve kaçma davranışına yol açansa sinir sistemindeki pek çok olaylar dizisi Korku durumunda beynin en çok aktive olduğu alansa “amigdala” ve “thalamus” olarak geçiyor Amigdala’nın dahil olduğu alanlar bir olay ya da nesnenin kişi için ifade ettiği duygusal motivasyon, dürtüsel davranışlar (kendini savunma) ve bu davranışlara eşlik eden duygular (korku) ve yüz ifadelerinden duygu tanıma Thalamus ise duyusal bilginin uygun beyin bölgelerine gönderildiği bir ara konaklama merkezi Örneğin gözden gelen optik sinirlerden ya da işitsel sinirlerden bilgiyi alıp, onların uygun merkezlere geçişinde bir ara basamak rolü oynuyor
Haliyle gerek aşkın, gerekse korkunun bilinçli duygulardan ziyade reflekssel ya da dürtüsel olduklarını söyleyebiliyoruz Söz konusu durumlarda aktive olan beyin bölgelerinin kontrol ettikleri alanlara baktığımızda da bu sav kulağa gerçekçi geliyor
|
|
|