Para Para Para !

Para! En Büyük Bağımlılık

Napolyon’un meşhur cevabı “Para, para, para”, şarkılara konu olan, varlığı bir dert yokluğu yara Alışverişlerde olmayanının yerine kullanılan kredi kartlarını saymazsak, günlük yaşantımızın en önemli parçalarından biri de para Milattan önce Lidyalılar tarafından bulunmuş, takas sistemine bir yenilik getirmiştir Para, özelleştirilmiş kağıtlar veya maden parçaları üzerlerindeki rakamsal değerlere göre kabul gören bir hak ölçüsüdür Bir malın değişiminde, ikinci bir mal gibi araya girer Çağlar boyunca onu büyük bir güç haline getirdik Kimde daha çoksa onu daha güçlü farz ettik Zenginin parası züğürdün çenesini yorarmış misali, dersimiz ekonomi ve para politikaları değil

Paraya yüklediğimiz değer ve onun enerjisi üzerinde yoğunlaşmak Elimizdeki para, nerden gelip nereye gidiyor acaba? Baskıdan çıktıktan sonra, hemen değişmeye değiştirmeye başlar Boş yere “para el kiridir” dememişler Bir birim para kim bilir kaç el değiştirmiş, hangi enerjilerle bezenmiştir? Sevgiyle nefretle, iyide, kötüde kullanılmış, kar yada zarar getirmiştir Ülkelerin bir ucundan bir ucuna dolaşıp; genci, yaşlısı, eğitimlisi, fakiri, zengini, köylüsü, kentlisi her çeşit enerjiyle yüklenmiştir Kendisi değişir; elden ele dolaşmaktan yıpranır, gün güne üstünde yazılı değer değişmese de, değeri değişir, enflasyonla azalır, çoğalır Hayatımızı değiştirir; en basit ihtiyaçlarımız yeme içme barınmadan, en lüksüne, ne kadarına sahipsek o oranda değişimler geçiririz ve hep daha çoğunu isteriz

Paranın getireceği güç, zenginlik en önemli şey olur Gelişmemize, yön değiştirmemize yardımcı olan para enerjisine öylesine anlamlar yükleriz ki ona bağımlı hale geliriz Onsuz hiçbir şey yapamayacağımızı düşünmeye başlarız Daha fazlası için, çeşitli piyangolar, binlerce kişiyi televizyon karşısına çakan programlar yaparız Değerlendirmelerde para hep ön planda Ölçümler yeteri kadar olup olmamasında değil, hep azlığına göre yapılmakta Korku ve endişeler onun üzerinden yapılanmakta Mutluluk, varlığı ve yokluğuyla orantılanmakta Tüm bunların ardındaki gerçek, para değildir, onun getireceği sanılan güçtür Enerjiyi, bir cismin yada sistemin iş yapabilme yeteneği, yaratılan güç anlamıyla düşünürsek gücü yaratanda, yönetende biziz

Bizler akıl, beden ve ruhumuzla bir bütünüz ve doğanın düşünen en gelişmiş varlığıyız Kısacası güç bizde, yarattığımız değerde değil Ancak kendi yarattığımızı öylesine yüceltmiş, öylesine yüklemişiz ki kendi gücümüzü unutmuş, yaratığa bağımlı hale gelmişiz Üstelik hak, hukuk kavramlarını, eşitlik adalet duygularını bir kenara bırakıp, olsun da nasıl olursa olsun demeye başlamışız Varlığını da yokluğunu da büyük sorun haline getirmişiz İçinde bulunduğumuz süreç ve gelmekte olan enerjiler tüm bunların değişmesi gerektiğini vurguluyor ve bizleri değişime zorluyor İster istemez değişeceğiz