08-22-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
İslam Astronomisi
Müslümanlık ortaya çıkmadan önce Araplar, Romalılarla yani Yunan kültürü ile temas içindeydiler Bu dönemde Latince eserler Arapçaya çevrilmiştir Müslümanlığın ilk yıllarından itibaren dini günlerin, namaz ve oruç zamanlarının hesaplamasına yarayacak astronomi bilgisi
daha da önem kazanmıştır (Kıble doğrultusunun belirlenmesinde de) Bu dönemde çalışılan astronomi konuları:
1 Coğrafi astronomi
2 Konum astronomisi (İlm-ül-eflak) Güneş, Ay, gezegen ve yıldızların görünür
hareketleri
3 Astroloji (İlm-i ahkam-ı nücum)
4 Zaman hesapları (İlm-ül rükat)
İlk dönemlerdeki en önemli çalışmalar; Ay hareketine dayalı bir takvimin oluşturulması ve yıldızların çok daha uzakta uzaya yayılmış olduğuna inanılmasıdır Yunanlılar ise o dönemde yıldızların Satürn gezegenin dışında bir küre üzerinde bulunduğuna inanılıyordu
İslam dünyasının astronomiye en önemli katkısı modern gözlemevlerinin kurulmasıdır Eski Yunanda astronomik bilgi gözleme dayalı olmadan filozofik yollarla geliştirilmeye çalışılıyordu
Ayrıca bu gözlemevlerinde yeni gözlem aletleri geliştirilmiş ve çok sayıda astronom yetiştirilmiştir
Bugün de gözlemevinin önemi ve sayısı dünyada gittikçe artmaktadır
Bağdatta 5 Abbasi Halifesi Harun el-Reşid zamanında gelişmeye başlayan gözlemsel astronomi, 7 halife El-Mamun zamanında daha fazla destek görmüştür Dönemin büyük astronomi El-Battani yaptığı çok duyarlı gözlemlerle, Güneş'in görünen hareketindeki düzensizlikleri incelemiş, düğümler noktasının yılda 54" 5 kaydığını, ekliptiğin ekvator düzlemiyle 23° 35' (doğrusu 23° 27') açı yaptığını hesaplamıştır Ayrıca "Yıldızlar Bilimi" adlı bir astronomi kitabı yazmıştır
Bu dönemin (10 ve 11 yy) meşhur iki astronomu El-Sufi ve El-Biruni‘dir Mısırda ise İbn-Yunus yetişmiştir 1260 yılında Hilagü Han desteğiyle Nasir-El Tusi tarafından Meraga'da büyük bir gözlemevi kurulmuştur Bu gözlemevi 50 yıl aktif hizmet etmiştir Bunu gören İlhanlı Hümümdarı Gazan Han, 1300 yılında Tebriz'de giderleri Vakıf tarafından karşılanan bir gözlemevi kurmuştur
Burada Güneş gözlemleri için yeni gözlem aletleri geliştirilip kullanılmıştır
Yine Meraga gözlemevini inceleyen Muhammed Turgay Uluğbey (Timur Lenk'in torunu) Semerkand'ta başka bir gözlemevi kurmuştur Burada büyük bir yıldız kataloğu (1018 yıldızın adı, parlaklığı, konumu) yayınlanmıştır Arapça yayınlanan kitap Farsça ve İngilizce dillerine çevrilmiştir
Burada Kadı Zade Rumi ve Ali Kuşcu gibi bilimadamları çalışmıştır
Aslında, eski İslam dünyasındaki çalışmalar yeterince gün ışığına çıkarılmamıştır Bugün parlak yıldızların bütün dünyada kullanılan isimleri genellikle Arapçadır Algol, Antares, Al de Baren, Adhara, Almach sadece "A" karakteri ile başlayan birkaç örnektir Ayrıca Astronomik terimlerin birçoğu da İslam kaynaklıdır, Zenit, Nadir, Azimut gibi
Astronominin medresede eğitimi yoktu (hadis, kelam, fıkıh gibi İslami ilimler daha çoktu), ancak özel ders ve kişisel çabalarla bu eğitim gerçekleşebiliyordu (çıraklık usulu) Fatih Sultan
Mehmed döneminde İstanbul medreselerinde Matematik ve Astromomi dersleri okutulmuştur
1610 yılında teleskobun icadından önce son İslam gözlemevi III Murat emriyle
Takiyyüddin tarafından İstanbul Tophane'de kurulan (1577) İstanbul Gözlemevi'dir Bu gözlemevi 2 yıl sonra yıkılmıştır Kanuni Sultan Süleyman’ın ölümünden sonra Osmanlılarda astronomların yerini musakkitler (namaz saati, dini günler vb ) zaman hesaplayıcıları almıştır Bunlar halk için takvim, Padişah için ahkam (bir çeşit yıllık yıldız falı) hazırlarlardı Astrolojiye verilen önem o kadar büyüktü ki, Osmanlı idare teşkilatında bir "Mektebi Fünunu Nücum" bile bulunmaktaydı 1870 yılında Abtülaziz zamanında bir Gece Üniversitesi açılmıştır ve ilk konulan ders Astronomi
olmuştur
|
|
|