Hüseyingazi Köyündeki Kaya Mezarı |
08-21-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Hüseyingazi Köyündeki Kaya MezarıDüzenleMayıs 2007 Hüseyingazi Köyündeki Kaya Mezarı Hüseyingazi Köyünün kuzeyinde bulunan [http://huseyingaziblogcucom/A-Tarihi+ve+Cografi+Yapisi/ Hüseyingazi] Tepesindeki (Tekke Tepesi) Taş oyması kaya mezarı köyün önemli bir tarihi eseridir Köyün bu gün kullanılan adı, bu tepede mezarı bulunan Hüseyin Gazi`nin adından gelmektedir Hüseyin Gazi Selçuklu Alperenlerinden Melik Gazinin kardeşidir: Hüseyin Gazi, Niksar ilçesine 7 km uzakta bulunan bir köydedir Selçuklu Alperenlerinden Melik Gazi`nin kardeşidir Anadolu`nun fethi sırasında Melik Gazi ve kardeşlerinin Tokat ve çevresinde ne büyük hizmetler yaptıklarını biliyoruz Artova`dan, Zile`ye, Sulusaray`a; Almus`tan Başçiftlik`e, Reşadiye`ye kadar uzanan bütün Tokat`taki Alperenlerin herhangi bir şekilde Melik Gazi ile alakası var Ya kardeş, ya çocukları, ya yol arkadaşları, ya askerleri, ya da Yesevi Ocağının birer gönül eri olmaları nedeniyle tarih içindeki irtibatları kesilmiyor [http://huseyingaziblogcucom/A-Tarihi+ve+Cografi+Yapisi/ Hüseyingazi] köyündeki, Alperenlerin de kendine göre bir menkıbesi var Anlatılanlara göre köyün sahibi, Niksar`daki kralın kızıdır Kız son derece güzeldir Bu güzelliğini Kelkit ırmağının serin sularında her sabah kimse görmeden yıkanarak kazanmaktadır Kralın kızı, Kelkit ırmağından çıktıktan sonra beyaz atıyla rüzgârın sırtına binercesine, Şu anda Köy halkı tarafından Tekke olarak adlandırılan ve taştan yapılan saraya geliyor Burada güneşlenerek güzelliğine güzellik katıyor Hüseyin Gazi, yöreyi fethetmek için Şeher tepesinden etrafı seyrediyor Kızıltepe`ye gelip Kral kızının sarayını gözetliyor Kızı görüp hayran kalıyor Askerlerini toplayıp bu sarayın alınmasını, yöredeki halkın da İslâm`a davet edilmesini arkadaşlarına sıkı sıkı tenbih ediyor Kral kızı, taş sarayın gözetleme yerinden Aşağı Gebeli`ye doğru bakıyor Hüseyin Gazi ve askerlerini görüyor Hemen sarayda ne kadar muhafız varsa etrafa yerleştiriliyor Büyük bir muharebe başlıyor Hüseyin Gazi, bir kısım askerlerini de Çakıl Tepesinden, Namlı Hana, oradan da ormanların arasından saklanarak geceleyin hücuma geçmelerini emir veriyor Hüseyin Gazi ve arkadaşları oyalama taktiği yaparak kahramanca savaşıyorlar Birçok şehit veriliyor Akşam olunca Taşsaray arkadan kuşatılıyor Kapılar zorlanarak açılıyorâ?¦ Taşsaray ve içindekiler teslim alınıyor Kral Kızı, Hüseyin Gazi`nin cesaretine, zekâsına hayran kalıyor Binlerce yıldır alınamayan kalenin bir gecede nasıl fethedildiğine şaşırıyor Gönlü Hüseyin Gazi`yi arzuluyor Fakat tek söz söylemiyor Hüseyin Gazi, Taşsarayın mensuplarını topluyor "Bundan sonra serbestsiniz Size kimse dokunamaz İsteyen Tevhit inancını seçsin Müslüman olsun Bizimle kardeş olsun İsteyen kendi dininde kalsın Aşağıya yurt yuva kurun İsteyen sevdikleriyle birlik olsun, Taşsarayda otursun Şunu da bilesiniz ki, bu beldeler artık Türklerin olmuştur Canımız pahasına da olsa buraları bırakmayız" Bu sözden sonra Taşsarayda yaşayan halkın çoğu Müslüman oluyor Bir kısmı Erbaa`ya göç ediyor Kralın Kızı da Müslüman oluyor Sevdiği Hüseyin Gazi`nin yanında kalıyor Hüseyin Gazi kardeşleriyle yöreyi Türk`ün vatanı yapmak için büyük uğraşlar veriyor Yıllar sonrada vefat ediyor Hüseyin Gazi`nin Mezarı Kabrinin içine atını, kullandıkları *****ları, zırhlarını gömüyorlar Bu sebeple bu güne kadar gördüğüm Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait en büyük mezar olduğunu söyleyebilirim Yaklaşık(4m X 2,5m) Bu mezar da pek çok tarihî mezar gibi tahrip edilmiştir ==Kaynakça== [http://huseyingaziblogcucom/A-Tarihi+ve+Cografi+Yapisi/ Hüseyingazi Köyü web sitesi] Bu makale, online kullanıcı topluluğu tarafından oluşturulan ve düzenlenen özgür ansiklopedi projesi Wikipedia'nın Türkçe versiyonu Vikipedi'deki Hüseyingazi Köyündeki Kaya Mezarı maddesinden kopyalanmıştır Bu makale, GNU Özgür Belgeleme Lisansı ilkeleri kapsamında özgürce kullanılabilirMelik Gazi asıl ismi, ``Emir Mehmet Gümüştekin Gazi`` olan, devlet adamı ve komutandır (Öl 1134) Mehmet Gümüştekin Gazi, 1086 tarihinde, Kayseri`nin fethini gerçekleştirerek Kayseri Fatihi unvanını almış ve 13 Muharrem 1636 tarihli Şer-i Mahkeme Sicili`nde kayıtlı Padişah fermanı ile bu fetih ve unvan tasdik edilmiştir |
|