Etrüksler |
08-21-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Etrükslerİtalyada Romalılardan önce yaşamış bir kavim Romalılar bunlara Etrüskler veya Tuskiler derken, onlar kendilerine Rasena derlerdi İtalya Yarımadasına göç ederek Arno ve Tiberis ırmakları arasında yerleştiler Buraya nereden göç ettikleri, ırkî husûsiyetleri ve dilleri hâlâ tartışma konusu olan Etrüskler; merkeziyetçi büyük bir devlet kurup, medeniyet ve güzel sanatlarda kendi asrındaki kavimlerden çok ileriydiler MÖ 8 yüzyıldan başlayarak oligarşiler tarafından idâre edilen, konfederasyonlar meydana getirmiş zengin şehirler kurmuşlardı MÖ 7 yüzyılın ikinci yarısında da Romayı ele geçirmişlerdi Etrüsk asıllı Roma hükümdârları şunlardır: Eski Tarquinius, Servius Tuluis veya Mastarna, Turquinius Superbus Roma surlarını, Cloaca Maxima denilen büyük kanalizasyon inşâatını, Capitoliumun üç gözlü tapınağını bu krallar yaptırmışlardır Etrüsklerin gücü MÖ 6 yüzyılda en yüksek seviyeye ulaştı Etrüskler Capuada Yunanlılarla savaştı Denizlerde Kartaca ile birlik kurarak, 535 yılında Alaliada Massilia (Marsilya)nın Foçalılarını yendiler Aynı yüzyılda Appennin Sıradağlarını aşarak Padus (Po) Vâdisine yayılan Etrüskler; burada Etruiadaki on iki büyük şehir gibi, on iki site kurdu ve Felsinayı bu bölgenin başkenti yaptılar Sitelerin bağımsızlık eğilimleri, lüks hayâtın yol açtığı gevşeklik, Tarquinius Superbusun zorba idâresine karşı 509daki Roma ayaklanması, 506da Yunanlıların karşı koyması, 474 Capua Deniz Savaşında yenilgi ve 423te Capuanın Samnitlerin eline geçmesi Etrüsklerin sonunu hazırlayan olaylar oldu MÖ 3 yüzyıla kadar Romalıları uğraştıran Etrüskler medeniyetlerine son verilmesine rağmen, İtalyada ve Romada etkilerini bir süre daha devâm ettirdiler MÖ 3 yüzyılda Romalıların üstünlük kurmasıyla târihe karışan Etrüsklerin, İtalyaya kara yoluyla kuzeyden, deniz yoluyla doğudan geldikleri târihçiler tarafından kabul edilmektedir Son araştırmalar Etrüsklerin Anadoludan gittikleri tezini kuvvetlendirmektedir Etrüsk dili, Orta İtalyada konuşulurdu Sağdan sola, soldan sağa yazılan Etrüsk yazısı, büyük bir karmaşıklık ifâde eder Okununca hemen anlaşılmaz Anlaşılabilmesi için çeşitli metodların kullanılması gerekir Hint-Avrupa dilleriyle teması olmasına rağmen, bu dil grubundan sayılmaz Etrüsk dili yapı ve menşe bakımından aydınlatılmış değildir Metinlerde ve arkeolojik eserlerde, Etrüsklerin maddî hayâtı, şehir medeniyetinin zenginliği ile kendini gösterir Kazılar sonucu mezarlardaki mücevher ve freskler, Etrüsklerin lükse düşkünlüğünü ve hayâta olan bağlılıklarını göstermektedir Bunda dinlerinin de tesiri vardır Yunanlılarda ve Romalılarda da görülen puta tapıcılık ve çok tanrıcılık, Etrüsklerde de görülür İsimlerinde de benzerlik vardır Apulu-Apollo, Artumes-Artemis, Tinia-Zeus, Maris-Mars tanrılarının isimleridir Etrüskler, demircilikte çok ileri idiler Altın ve bronz işlemekte gâyet usta olup, seramik işleri de yaparlardı İki tekerlekli yarış arabalarını İtalyaya bunlar getirdi Etrüsk eserleri bakımından en zengin müzeler, Floransa, Romanya,Tarquiniadır Marzobotto, Perusia, Volaterrae ve Roma, Etrüsk güzel sanatlarının önemli örnekleri bulunan şehirlerdir Şehircilik ve mîmâride göstermiş oldukları rolü buralarda görülebilir Ölümden sonraki hayâta inanan Etrüskler ölülerini ev şeklinde yaptıkları içi süslü mezarlara gömerlerdi EkRoma tarihinin en gizemli halklı hiç kuşkusuz Etrüsklerdi Etrüsklerin tarihi ile ilgili onlar tarafından yazılan metinlerin olmayışı ve Roma döneminde yazılanların da çoğunun kaybolmuş olması Etrüskler hakkında ayrıntılı bilgi sahibi olmamızı engellemektir Aslında Etrüsklerle ilgili gizem daha Etrüsklerin adından başlıyor Etrüsklerin kendilerine "Rasena " demelerine rağmen Romalılar onları " Tusci " ya da "Etrusci" , Grekler de " Tyrhennes " diye adlandırıyorlar Etrüsklerin yaşadığı ve Etruria adı verilen bölge Orta İtalyada kuzeyden güneye 250 km , Doğuda batıya da 150 km tutan bir yerdi Etrüsklerin buraya nereden gelip yerleştikleri bilinmiyor Bu konuda değişik varsayımlar var En çok kabul gören görüş Etrüsklerin buraya sonradan yerleştikleri Fakat Etrüsklerin nereden geldikleri konusunda bugüne kadar fikir birliğine varılabilmiş değil Bu konuda ilk fikir beyan edenlerden biri de Herodotostur ve Etrüsklerin aslında kıtlıktan kaçıp yeni yerler bulmak üzere Etruriaya göç eden Lydialılar olduklarını söyler : " Kendileri anlatırlar ki , bugün gerek kendi ülkelerinde , gerekse de Yunanlılarda oynanan oyunları türetenler de kendileridir ve bu Etrurianın koloni haline getirildiği zamana rastlar ; bakınız ne anlatıyorlar bu konuda Manes oğlu Atys zamanında kıyıcı bir kıtlık sarmıştı bütün Lydiayı Bir süre dişlerini sıktılar Lydialılar , sonra kıtlık sürüp gittiği için , çareler aradılar , her biri kendince bir çare sürdüler ileriye Bu oyunlar , zar , aşık (kemiği) ve top oyunları ,tavladan gayri , hepsi o zaman ortaya çıkmıştır; zira Lydialılar tavlayı biz bulduk demiyorlar Bunları bulduktan sonra bakınız ne yapıyorlardı açlıklarını bastırmak için ; yiyecek peşinde koşmayı unutmak için , iki günün birini oyuna veriyorlardı; ertesi gün oyunu bırakıp yemek yiyorlardı On sekiz yıl boyunca böyle yaşadılar Ama kötülük , azalacağı yerde kırımını büsbütün arttırınca kral Lydialıları ikiye ayırdı , ? Kim kalacak , kim gidecek kura çekilsin dedi , kaderin kalmak üzere ayırdıkları gene kendi hükmü altında bulunacaktı göç edecek olanlara da oğlunu veriyordu kral olarak , ki adı Tyrsenosdu Böylece ülkeden çıkmak için üzere ayrılmış olanlar İzmire indiler , orada gemiler edindiler , işlerine yarayacak şeyleri yüklediler , bir yurt ve yaşama çaresi peşinde kıyı kıyı dolanıp sonunda Umbriaya yanaştıkları güne kadar denizlerde gezdiler ; orada kentler kurdular ve torunları bugün de orada oturmaktadırlar Lydialı adını değiştirdiler, kendilerini yola çıkaran kral adını aldılar ; yeni adları olan Tyrsenler sözünü onun adına göre üretmişlerdir" ( I , 94 ) Herodotos bunları MÖ beşinci yüzyılda yazmıştır Ondan sonra gelenler için de de bu görüşü benimseyenler çoğunluktadır Aslında günümüzde de Etrüsklerin Anadoludan göçtükleri tezi çok yandaş toplamaktadır Etrüsklerin Anadoludan göçtükleri tezini savunanların gösterdikleri en önemli kanıt Lemnos ( Limni ) mezar stelidir Etrüsklerin göçünün Herodotosun anlattığı gibi olduğunu kabul edersek , aynı kavimden başka toplulukların da Anadoluda kaldığını da kabul etmemiz gerekir ( Bunların mutlaka Lydialılar olması gerekmez) Antik kaynaklarda adı geçen Tyrrhenlerin bu geride kalan topluluk olduğu düşünülmektedir Tyrrhenler Lemnos Adasını da zaptetmişlerdir 1885 yılında Limni adasında , Kaminia köyünde bulunan bir mezar steli bir anda dikkatleri bu teoriye çekmiştir Stelin üzerinde bir savaşçı resmi ile Etrüsk yazısına çok benzeyen bir yazı bulunuyordu Bu stel MÖ yedinci yüzyıla tarihleniyordu ve adanın Atinalılar tarafından MÖ 510 senesindeki zaptından çok önce idi Bunun dışında Etrüsklerin ölü gömme adetleri (Örneğin ahşap odalar) , toplumsal hayatları (Örneğin kadına verdikleri önem) ve sanatları Anadoludaki başka toplulukları hatırlatmaktadır Etrüsklerin Kuzeyden geldikleri , Hint-Avrupalı bir kavim oldukları yolunda teoriler de olmasına rağmen çok fazla yandaş bulamamışlardır Etrüskler hakkında bir ilginç tez de Etrüsklerin Türk oldukları yolundadır Atatürkün tarih tezi doğrultusunda Etrüsklerin de Etiler ve Sümerler gibi Türk kökenli olduklarına inanılmıştır Atatürkün nezaretinde yazılan "Türk Tarihinin Ana Hatları " adlı kitapta bu konuya da değinilir : " Özet şudur : Etrüskler , Türsenler , Türkalar Ege adalarında , Anadoluda önceden oturmuş kavimlerdir Bunlara Akalar , Ekeler , Etiler denildiğini biliyoruz"ETRÜSK TARİHİNİN ANA HATLARIEtrüsklerin tarihine başlarken ilk söylenecek kuşkusuz Etrüsklerin Romadan dört asır önce İtalya birliğini sağlamaya çalıştıklarıdır MÖ Sekizinci yüzyılda İtalyanın güney kıyıları Grek tüccarlar tarafından iskan edilmişti Grekler MÖ 750de Cumae ?yi kurarak kolonileşmeye buradan başlamışlardı İtalyanın kalan kısımlarında ise daha ilkel bir kültür vardı ve halk tarım ve hayvancılıkla geçiniyordu Etruria diye anılacak topraklar üzerinde ise Villanova kültürü sürmekteydi MÖ 700 yılı civarında Etruria şaşılacak bir gelişme göstermiş ve yüksek bir uygarlık düzeyine varmıştır Etrüskler bu devirde Doğu ülkeleri ve Yunanistan ile büyük bir ticaret hacmine ulaşmışlardı Etruria hammadde ve gıda maddesi ihraç edip işlenmiş ürünler ve lüks eşyaları alıyordu Yapılan kazılarda da Etruriada Yunan ve Doğu kökenli bir çok eşya bulunmuştur Grek kolonileri ile ticaretin büyük bölümü deniz yolundan oluyordu, çünkü kara yolu Latin kabileleri tarafından kapatılmıştı Bunun sonucu olarak Etrüskler denizde oldukça kuvvetlenmişlerdi MÖ Yedinci yüzyıla tarihlenen tümülüslerden çıkan eserler Etrüsklerin bu çağda büyük bir zenginlik içinde olduklarını ve uygarlık ve sanatta ilerlediklerini göstermektedir Ayrıca buralarda Suriye , Urartu , Kıbrıs ve Grek kökenli eşyalar bulunması da Etrüsklerin bu devirlerde diğer ülkelerle olan ilişkilerini göstermektedir Etrüskler artık İtalyada yayılma siyasetine de girişmişlerdi Etrüskler ilk önceleri on iki şehir devletinden oluşan bir konfederasyon oluşturarak birleşmişlerdiAdı geçen bu ilk şehir devletleri Arretium , Caere , Clusium , Cortona , Perusia , Populonio , Rusellae , Tarquinii , Vetulonia , Volaterra , Volcii ve Valsinii ?dir Daha önceleri Falerii ve Veii şehirlerinin de bu birliğe dahil oldukları tahmin edilmektedir MÖ Yedinci yüzyılın ikinci yarısında ise Etrüskler bölgede birlik sağlayıp Romaya kadar ulaşmışlardı MÖ 616 yılında ise Etrüsk kökenli Tarquin sülalesi Romada yönetimi ele geçirmişti Bu durum Romada Cumhuriyetin kuruluşuna , yani MÖ 510 senesine kadar devam edecekti MÖ Altıncı yüzyılda ise Etrüskler bölgede büyük bir güç oluşturmuşlardı Roma yazarları da Etrüsklerin parlak zamanlarını tanırlar Titus Livius Etruria için " Tanta opibus Etruria erat ut jam non terras solum sed mare etiam per totam Italiæ longitidunem ab Alpibus ad fretum siculum fama nominis sui implisset / Etruria o kadar kudretli idi ki , yalnız karada değil denizde de , Alplerden Messina Boğazına kadar , bütün İtalya boyunca şöhreti yayılmıştı " diye yazmıştır( Ab Urbe Condita I , 2) Bu dönemler İtalyada ve Romada Grek etkisinin en yoğun olduğu dönemlerdir İşte bu dönemde Grek kültürü bölgeye tam olarak nüfuz edebilmiştir MÖ 550 yılı civarında Roma büyük bir Etrüsk şehri görünümünü almıştı Arkeolojik veriler de bunu desteklemektedir Bu dönem Roma sanatı Toscanyalı bir karakter almıştı ve yazıtlardan anlaşıldığı kadarı ile Latincenin yanında Etrüsk dili de konuşuluyordu Capitoldeki tapınak ise Etrüsk karakterinde idi Şehir büyük bir refaha kavuşmuştu Mezarlardan çıkan altın , gümüş , fildişi eserler , bulunan Grek eserleri , şehirciliğin , özellikle de lağım sisteminin gelişmiş olması bunun göstergelerindendir Etrüsklerin bu yayılma siyaseti kaçınılmaz olarak Greklerle karşı karşıya gelmelerine neden oldu Aslında Etrüskler daha önce Korsika kıyılarında Greklerle çatışmışlardı ve yeni bir savaş kaçınılmazdı MÖ 565 senesinde , Korsikanın doğusunda , Etrurianın tam karşısında Alalia şehri kurulmuştu MÖ 545 senesinde ise Pers akınlarına dayanamayarak buraya kaçan Foçalılar Etruria için tehlike oluşturuyordu Etrüskler bunun üzerine Grek yayılmasından endişe duyan Kartaca ile ittifak kurdular Aristo Politika adlı eserinde buna değinmektedir ( III , 9 , 36 ) : " Devlet , bir karşılıklı koruma sözleşmesinden ya da mal ve hizmetleri değiş tokuş etmek için yapılan bir anlaşmadan da fazla bir şeydir ; çünkü öyle olsaydı, Etrüskler , Kartacalılar ve birbirlerine sözleşmeden kaynak olan yükümlülüklerle bağlı bulunan ötekileri tek bir devletin yurttaşlar saymak gerekirdi Elbette bunların arasında ticaret anlaşmaları , saldırmazlık sözleşmeleri , ve bağlaşmalarını tanımlayan yazılı belgeler vardır Fakat bu tek bir devlet , tek bir yurttaşlıktan çok farklıdır" Kaçınılmaz savaş MÖ 540 senesinde Alaiada patlak verdi Herodotos bu savaşı ve öncesini şöyle anlatır: "[ Phokaialılar ] ( Foçalılar ) Kyrnosa ( Korsikaya ) vardıkları zaman beş yıl , oraya ilk olarak yerleşmiş olan kolonlarla ortak yaşadılar , tapınaklar kurdular Bütün çevrede çapul yaptıkları için , Etrüskler ve Kartacalılar aralarında anlaşarak , bunlara karşı yürüdüler Bir deniz savaşı oldu; bu Phokaialılar için bir çeşit Kadmos yenilgisiydi, zira gemilerinin kırk tanesi batmış, kalan yirmisinin de mahmuzları kırılmış, işe yarar hali kalmamıştı Alaliaya dönerek kadınlarını ve çocuklarını aldılar, eşyalarından gemiye yüklenecek ne varsa hepsini yüklediler, sonra Kyrnosu bırakarak Rhegiuma gittiler " ( I , 166 ) Savaş Etruria - Kartaca ittifakının zaferi ile bitmişti Fakat Etruria bu zaferden Kartaca kadar yararlanmasını bilemedi, bundan yararlanan Kartaca oldu Böylece Etrüslerin denizdeki hareket sahaları güneyde Yunanlılar doğuda Kartacalılar tarafından kısıtlanmış oldu MÖ Altıncı yüzyıl boyunca Etrüsk yayılması kuzeye doğru da gerçekleşti Kuzeyde daha Villanova kültürünü yaşayan halklar bulunmaktaydı Buralarda yapılan kazılar , bu yayılmadan sonraki Etrüsk etkisini açıkça göstermektedir Bunun sonuçlarından biri de kuzeydeki verimli topraklar sayesinde Etruria tarım ürünleri deposu haline geldi Kuzeye doğru ticarette çok gelişmişti Kelt ülkelerinde yapılan kazılarda Etrüsk ve İtalya kökenli eşyaların çıkması bu ticaretin ne kadar geliştiğini göstermektedir Bu yüzyılın sonunda Etruria gücünün doruğuna ulaşmıştı Etrüsk hanedanının Romadan kovulması da bu zamana rastlar Titus Livius bu olayı şöyle anlatır : Roma Etrüsk hanedanından kurtulduktan sonra saldırıya da geçmeye başlar MÖ 496 da Latium bölgesinde hegemonya sağladıktan sonra MÖ 485 - 474 seneleri arasında Veies ile savaşır MÖ 474 ?te üstünlük Romaya geçmiştir Aynı yıl Etrüsk donanması Cumaede büyük bir bozguna uğrar Sicilyalıların da yardımı ile Cumaeliler Etrüsk donanmasını yok ederler Romanın kaybı ile karayolunu kaybeden Etrüsklerin donmanın kaybı ile de güneye ulaşmaları iyice olanaksızlaşır Bu arada Pers baskısı İtalyadaki Grek ticaretinin gerilemesine de yol açmaya başlamıştır Bunun sonucu olarak bu döneme ait mezarlarda Grek eserleri oldukça azalmıştır Etruria artık giderek fakirleşerek içine kapanmaya başlamıştır Samnitlerin istilaları ise Etrüskleri iyice zayıflatır Roma - Veies savaşı MÖ 438de yeniden başlar ve MÖ 395 de Romanın kesin Zaferi ile noktalanır Bundan sonra Roma Etruria topraklarında ilerlemeye başlayacaktır Bu arada Etrüskler için yeni bir tehlike doğmuştur ; bu Kuzeyden gelen Keltlerdir Keltlerin savaş biçimlerine alışkın olmayan Etrüskler topraklarını Keltlere kaptırmaya başlarlar MÖ 350de Mediolanum ( Milano ) bir Kelt şehri olarak kurulur Keltler MÖ 390da Capitole kadar ulaşmışlardır Kuzeyde Keltler , güneyde de Romalılar arasında kalan Etrüskler , Romanın Kelt istilaları altında zayıflamasını fırsat bilerek son bir çaba da bulundularsa da başarılı olamazlar MÖ dördüncü yüzyılın ortalarında Etrüsk İmparatorluğu artık bir hatıra olmuştur Etrüskler iyice sıkışıp güçlerini kaybetmişlerdir MÖ 293 yılında Keltlerin Roma tarafından bozguna uğrayıp İtalyayı terketmesi ile bölge Romaya kalmıştır Bir birlik sağlayamayan Etrüsk toplulukları ise Roma önünde düşmeye başlar MÖ 280de son Etrüsk toplulukları olan Vulci ve Volsinilerin bozgunu ile Etruria tarihten silinir Buna rağmen Etrüsk halkı varlığını daha uzun seneler sürdürecektir Romalılar Etrüsk halkını da Romalılaştırmaya başlar Eski Etruriadan Via Aurelia, Via Clodia , Via Cassia gibi önemli yollar geçmeye başlar Etrüskler Roma hakimiyeti altında sakin yaşamaya başlarlar MÖ 91 senesinde Roma lejyonları yanında yer alan Toscanlar Lex Julia ile şehir olma hakkını kazanırlar Marius ile Sylla arasındakiş iç savaşta ise Etrüsk şehirleri Mariusun tarafını tutarlar Syllanın kazanması ile Etrüsk şehirleri şiddetli bir şekilde cezalandırılırlar Artık Etrüsk kültürü de silinmeye başlamıştır Hristiyanlığın ilk zamanlarında bölgede Etrüsk dili yerini tamamen Latinceye bırakmıştır Ve böylece Etrüskler tarih sahnesinden çekilirler |
|