08-21-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Ezher
Ezher Mısırın başşehri Kahirede eskiden Cami-ül-Ezher denilen cami ve medrese, şimdi de Ezher Üniversitesi Fatımilerin (909-1172) Mısırı işgalinden sonra 970de inşasına başlanıp iki senede tamamlandı Şii Fatımi Halifesi El-Aziz Nizar (975-996) zamanında medrese haline getirilip fakirler yurdu da ilave edilmişti
Fatımiler tarafından Şiilik eğitim ve propagandası için kurulan Ezher, Eyyubiler zamanında eski hususiyetini kaybetmiş, Memluklerden itibaren Ehl-i sünnet itikadı üzere ilim tahsili yapılan, bütün ilimlerin öğretildiği bir üniversite haline gelmiştir Fatımiler, Eyyubiler, Memlukler, Osmanlılar, Hidivler ve Mısırlılar tarafından ilaveler yapılan Ezher Medresesi, Ortadoğunun Ünlü, büyük ve en eski üniversitesidir Bünyesinde pekçok fakülte, yüksek okul ve enstitü mevcud olup, her sahada ilim tahsili yapılmaktadır
Kuruluşundan itibaren çeşitli siyasi, idari, fikri çalışmalara sahne olan Ezher, çok kıymetli İslam alimlerinin ders verip, talebe yetiştirdiği bir ilim müessesesi oldu Özellikle, doğudaki İslam ülkelerinin Moğollar tarafından işgal edilmesi, İspanya Müslümanlarının Hıristiyanlar tarafından katledilmesi üzerine İslam alimleri, ilim öğretmek için en sakin yer olarak Mısırı seçtiler Bunda, Memluklerin zamanın en kuvvetli İslam devleti olmasının da büyük rolü oldu
Ezher Şeyh ünvanlı müderris tabir edilen rektör tarafından idare edilirdi Burada ulum-i nakliye (dini ve sosyal ilimler), ulum-i akliyye (fen ilimleri) tahsil edilirdi Dersler arasındaki farklar, saatlere göre değişirdi Zekanın selim, zinde olduğu saatlerde nakli ilimler, yani itikad, amel ve muamelata ait dini konular işlenirdi Öğleden sonraki saatlerde akli ilimler, akşam da müzakere ve tekrar yapılırdı Ders sırasında talebeler, hocanın etrafında yarım daire şeklinde diz çökerek otururlardı Halka-i tedris denilen bu halkada ders yapılırdı Talebeyle müderrisler arasında baba-oğul münasebeti gibi yakın bir münasebet vardı İhtiyaçları, vakıf müesseseleri tarafından karşılanırdı Ayrıca herkesin faydalandığı büyük bir kütüphanesi de vardı
İngilizlerin Ortadoğu hakimiyeti için çalışmaları ve Osmanlı Devletini yıkmak için gayretleri 19 yüzyılın başlarından itibaren ilim yuvası olan Ezher Üniversitesinin de bozulmasına sebeb olmuştur Asırlarca kıymetli alimler yetiştiren ve hizmetlere vesile olan bu ilim yuvası, 1890dan sonra Muhammed Abduhun Ezher Üniversitesi idare meclisine getirilmesiyle bozuldu ve karışıklıklara sahne oldu
Ezherde Muhammed Abduhun dinde reformist düşünceleriyle başlayan karışıklıklara günümüzde mezhepsizlik, Vehhabilik, Şiilik ve sosyalistlik fikirleri de eklendi Ezherde yetişen talebelerin bir kısmında bu fikirlerin etkisi görülmektedir
Ezher Üniversitesinin modern bölümü 1908 senesinden itibaren eğitim ve öğrenime başlamıştır Zamanımızda burada öğretim ilk, orta ve yüksek olmak üzere üç kademeye ayrılır İlk kısma alınan talebe başarılı olursa sırayla tahsiline devam eder Üniversitenin ibtidai (ilk) kısmını bitiremeyen talebeler, bu okulda okuyamazlar Yani dışardan bu üniversiteye öğrenci alınmaz İlk (iptidai) kısmın öğrenim süresi 4, orta kısmın 5, yüksek kısmın 4 senedir Dini tedrisat yapan fakülteler yanında tıb, ziraat fakülteleri de vardır Yüksek kısımda din eğitimi, İslam hukuku, ilahiyat ve Arap edebiyatı fakülteleri olmak üzere, üç ayrı okulda yapılmaktadır Ayrıca sadece kızların okuduğu dini tedrisat yapan fakülte de vardır
İslam ülkelerinden pekçok talebenin okumak için rağbet ettiği Ezher Üniversitesinde iki binin üzerinde yabancı talebe tahsil görebilmektedir Yalnız dini tedrisat yapan fakültelerin yanında, diğer fakültelerin de bulunması, bu üniversiteden diploma alan herkesin dini tedrisat yapan bölümü bitirdiği manasına gelmez Bunun için her Ezher mezunu dini konularda bilgi sahibi demek değildir
Kaynak: Rehber Ansiklopedisi
|
|
|