08-21-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Neşri
Neşri Ünlü Osmanlı tarihçisi Asıl adı Muhammed'dir Cihan-nüma adlı eseriyle tanınan Neşri'nin hayatı hakkında kaynaklarda geniş bilgi yoktur Doğum tarihi bilinmemektedir Karaman'da, Germiyan veya Edirne'de doğduğu rivayet edilmektedir 1512 veya 1519'da vefat etmiştir Gençliğinde Bursa'da bulunduğu ve orada tahsil gördüğü rivayet edilir
Neşri, Sultan İkinci Murad, Fatih Sultan Mehmed ve İkinci Bayezid Han devirlerini yaşamış ve hadiselere şahit olmuştur Sultan İkinci Bayezid Hanın padişahlığının son senelerinde Bursa Sultaniyesinde müderrislik yaptı Yazdığı Cihan-nüma adlı tarih, sekiz kısımdan meydana gelen bir dünya tarihidir Ancak bu eserinin sadece Osmanlı hanedanıyla ilgili olan altıncı kısmı zamanımıza kadar intikal etmiştir Bu bölümü de Tarih-i al-i Osman adıyla Ünlüdur Bu altıncı kısım üç bölüm halinde olup, Evlad-ı Oğuz Han, Rum Selçukluları ve Osmanlı Hanedanı şeklindedir Osmanlı hanedanı ile ilgili kısım, Sultan İkinci Bayezid Han devrine kadar vuku bulan tarihi hadiseleri ihtiva etmektedir İkinci Bayezid Hanın başardığı büyük işlerden, inşa ettirdiği binalardan, uzak diyarlara gönderdiği elçilerden, vezirlerden, alimlerden, velilerden ve dervişlerden bahsetmiştir Kendinden sonra gelen tarihçilere büyük ölçüde faydalı ve tesirli olan Neşri, bu Ünlü eserini, Sultan İkinci Bayezid Hanın saltanatının ortalarına kadar vuku bulan hadiseleri anlatarak bitirmiş ve Bayezid Hanı medheden bir kaside de eklemiştir
Umumi bir Türk tarihi olarak yazılan Cihan-nüma'nın bulunmayan kısımlarında Oğuz Han ve çocuklarından, Türk devletlerinden, Büyük Selçuklu ve Anadolu Selçuklularından bahsedildiği tahmin edilmektedir Neşri'nin bu eseri, yazıldığı zamandan itibaren muteber tutulmuştur İdris-i Bitlisi, Hoca Sa'deddin Efendi, Solakzade, Rüstem Paşa, ali ve Müneccimbaşı gibi Ünlü tarihçiler onun eserinden çok faydalanmışlardır
Neşri, eserinde hadiseleri anlatırken, sade bir dil kullanmıştır Hadiseleri tarafsız, ağırbaşlı ve itimad edilir bir üslupla anlatmıştır Yer yer yazdığı latifelere rağmen ciddi tarih üslubundan ayrılmamıştır
Neşri, eserinde Osmanlı padişahlarını, inanmış mücahidler olarak, büyük bir gaza ruhu ile savaşan, vazifesini yerine getirmiş sultanlar şeklinde vasfeden nadir tarihçilerdendir Osmanlı sultanlarının, İslamiyeti tanımayan ülkeleri bu dinle şereflendirmek için çalıştıklarını ve bu uğurda gazi veya şehit olmayı arzu eden kıymetli sultanlar olduklarını anlatmıştır Fethedilen yerleri derhal imara başladıklarını, ahalinin refahını temin için, çalıştıklarını zikretmiştir Bu iş için derhal camiler, medreseler, imaretler, hanlar, hamamlar ve kervansaraylar yaptırdıklarını anlatmıştır İslam medeniyetinin yayılıp kökleşmesi için verdikleri hizmetleri dikkatle takip edip, yazmıştır
Kaynak: Rehber Ansiklopedisi
|
|
|