|  | Asteroyit Asteroitler |  | 
|  08-20-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Asteroyit AsteroitlerAsteroitler Küçük gezegenlerin bulunması Güneş Sistemi haritasına bir gözatmak, gezegenlerin iki gruba ayrıldığını görmek için yeterlidir  Mars ve Jüpiter'in yörüngeleri arasında 480 milyon kilometreyi aşan bir boşluk vardır  XVIII  yüzyılda J  D  Titius'un bulduğu ve J  Bode'un tanıttığı bir matematiksel bağıntı, güneş sisteminin bu bölümünde bir gezegen bulunabileceği düşüncesinin doğmasına neden oldu  Amatör Macar gökbilimci Baron von Zach'ın girişimiyle bir gözlemciler grubu, "gezegen avcıları" birliğini kurdu  Birlik üyeleri düzenli bir araştırma yöntemi bulmaya çalıştılar; ama başarıya ulaşamadılar  1 Ocak 1801'de Palermo'da G  Piazzi, yeni bir yıldız kataloğu için olağan gözlemlerini yaparken, yeni bir gökcismine rastladı ve bu gökcisminin aranan gezegen olduğu ortaya çıktı  Bode yasasına uygun olarak ortalama 411,2 milyon kilometre uzaklıkta Güneş çevreside dolanan bu gezegene, Ceres adı verildi  Ne var ki, "gezegen avcıları" bu gökcismini aranan gezegen için yeterli bulmadılar; Ceres tam anlamıyla bir gezegen büyüklüğünde olmadığından (günümüzde çapının 1,040 km olduğu bilinmektedir), başka gezegenler bulunabileceğini ileri sürdüler  1802-1808 yılları arasında üç gezegen daha (Pallas, Juno ve Vesta) bulundu; sonra başka gezegen olmadığı kanısına varan "gezegen avcıları" birliği dağıldı  Ne var ki1845'te Alman amatör gökbilimci Hencke, beşinci küçük gezegen Astraea'yı buldu ve 1848 yılından sonra her yıl, birkaç küçük gezegen bulundu; günümüzde binlerce asteroyit bilinmekte, bazı tahminlere göre, bu gökcisimlerinin sayısı 40  000'i aşmaktadır  Çağımızda asteroyitler fotoğraf yöntemleriyle saptanmaktadır  Asteroitlerin en büyüğü 10 Hygiea asteroit kuşağının dördüncü en büyük gökcismidir  Çapı 350-500 km arasında değişir ve kütlesi asteroit kuşağının toplam kütlesinin 3%'sidir  Daha sonra asteroyit kümeleri içinde yer alan en büyük gökcismi Ceres'tir; onun dışında yalnızca Pallas ile Vesta'nın çapları 480 km'yi geçer  Bu gökcisimlerinin hiçbirinin kütlesi bir atmosferi tutabilecek boyutlara ulaşamaz; birçoğu birkaç kilometrelik, hatta birkaç yüzmetrelik kütlelerdir ve tam bir küre biçimde değildir  Kümeler ve boşluklar Bu küçük gezegenler küme oluşturma eğilimi gösterir ve bazı bölgelerde bulunmazlar  Jüpiter'in dolanım süresinin bir kesiri (özellikle üçte biri, beşte ikisi ya da yarısı) kadar sülerde dolanımını tamamlayacak uzaklıkta yer alan bir asteroyit, Jüpiter'in genel çekimi nedeniyle yörünge değiştirmek zorunda kalır  Bu kuşaktaki boşluklara Kirkwood Boşlukları adı verilir  Bazı asteroyitlerin yörüngesi çok eğik (Pallas'ın eğikliği 34º), bazılarınınkiyse eşmerkezlidir; ama günümüze kadar, geri dönme hareketi yapan bir asteroyite rastlanmamıştır  Olağandışı Yörüngeler Eros Asteroidi'nin NEAR Shoemaker uzay aracından alınmış ve çift görüntüden üç boyutlu bir görüntü elde etmek için işlemden geçirilmiş birleşik bir görüntüsü En ilgi çekici asteroyitler, ana kümeden ayrılanlardır  Bazı asteroyitler Yer'e çok yaklaşırlar: Biçimi düzensiz, en uzun çapı yaklaşık 24,8 km olan Eros, 1931 ve 1975 yıllarında Yer' 24 milyon kilometre uzaklıktan geçmiştir; çapı 1,6 km olan Hermes, 1837'de Yer'e 776,000 km'ye kadar yaklaşmıştır  Yere 6,4 milyon kilometreye kadar yaklaşabilen Icarus, Güneş'e Merkür'den daha yakındır  Yörüngesi çok basık olan Hidalgo, günöte noktasında Satürn'ün yörüngesinin yakınlarından geçer  Trojan, Jüpiter'le aynı yörüngeyi izler; ama ondan 60º açısal uzaklıkta dolanması nedeniyle, bir çarpışma söz konusu değildir  1977 Kasımında C  Kowal, Palomar Gözlemevi'nde 120 cm'lik Schmidt gökdürbünüyle alınmış görüntüleri incelerken, çok sönük (19 kadirde) bir gökcismi saptadı; Chiron adı verilen ve olağanüstü bir asteroyit olduğu sanılan bu gökcismi Güneş çevresinde 2,24 milyar uzaklıkta, Satürn ve Uranüs'ün yörüngeleri arasında dolanır ve 66 yılda dolanımını tamamlamaktadır; çapının 960 km olduğu sanılmaktadır; dolayısıyle olağandışı bir asteroyit olabilir  Bu arada Satürn'ün bir dış uydusu ya da Satürn ötesi bir asteroyit kümesinin en parlak gökcismi olabileceği varsayımı üstünde de durulmaktadır  Kaynak : Wikipedia | 
|   | 
|  | 
|  |