Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > ForumSinsi Ansiklopedisi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
boğazı, istanbul, özellikleri

İstanbul Boğazı Su Özellikleri

Eski 08-20-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İstanbul Boğazı Su Özellikleri





Su özellikleri
Anadolukavağı'ndan, İstanbul Boğazı'nın Karadeniz'e açıldığı nokta


İstanbul Boğazı, tuzluluk oranları, su sıcaklıkları vb gibi birbirinden farklı özelliklere sahip olan iki su kütlesinin arasında yer alır Karadeniz'deki tuzluluk â?° 17 - 18 iken,[21][22] bu oran Marmara Denizi'nde â?° 35 - 36 kadardır[21][22] İstanbul Boğazı'nın en tuzlu bölümleri ise Marmara Denizi ile birleştiği alanlar, özellikle de Üsküdar açıklarıdır[23] Boğaz'ın tuzluluk oranları Yeniköy açıklarına kadar belirli noktalarda daha düşük değerlerle de olsa yüksektir En düşük oranlar Karadeniz ile Boğaz'ın birleştiği noktadan başlayarak Beykoz açıklarına dek sürer[23]
İstanbul Boğazı'ndaki tuzluluk değerleri mevsimlere göre önemli farklılıklar gösterir[24] İstanbul Boğazı ve Karadeniz'den daha tuzlu bir suya sahip olan Marmara Denizi'nden Boğaza giren suyun miktarı kışın artar ve bu da kış mevsiminde Boğaz suyunun tuzluluk oranını önemli ölçüde arttırır Boğaz suyunun tuzluluğu havaların ısınmaya başladığı nisan ayından itibaren, azalmaya başlar Tuzluluk oranları haziran ayında en alt düzeyde, kasım ayında ise en üst düzeyde seyreder[24]
Boğaziçi'nde ve İstanbul Boğazı'nda genel olarak Akdeniz iklim özellikleri görülür Yazların sıcak ve kuru; kışların ılık ve yağışlı olduğu Akdeniz ikliminin yanı sıra Karadeniz iklim özellikleri, Balkanlar ve Anadolu karasal iklimi de İstanbul Boğazı ve çevresinin su sıcaklığında etkilidir Boğaz suyunun sıcaklığı genel olarak hava sıcaklığı ile aynı değerlerde seyreder[25]
Akıntılar
İstanbul Boğazı, Tuna, Dinyeper ve Don gibi üç büyük akarsu ve sayısız küçük suyla beslenen Karadeniz'in sularının tek çıkış yoludur[26] ve Karadeniz'den Marmara Denizi'ne boğaz aracılığıyla akan su miktarı yıllık 660 milyar metreküptür[27]
İstanbul Boğazı, Karadeniz'den alçak, Marmara Denizi'nden yüksek bir konumda yer alır[28] Düzey farklılığı Boğaz'ın başlangıç noktası ile bitiş noktası arasında toplamda 40 cm'yi bulur[26] Bu nedenle Karadeniz'den Marmara Denizi'ne sürekli bir yüzey akıntısı vardır Yüzey akıntıları, Boğaz'ın orta kesimlerinde en şiddetli duruma gelirler Akıntı kuvveti özellikle Kandilli açıklarından başlayarak güneye doğru saatte 5 kilometreyi bulan bir hızla güçlü bir biçimde devam eder[28] Yüzey akıntıları en kuvvetli hallerini Karadeniz üzerinden gelen kuzey rüzgarlarının estiği dönemlerde alır Olağan koşullarda 3-4 knot olan akıntı hızı, rüzgarlar ile beslendiğinde 7 knota kadar çıkar ve akış hızı hemen hemen bir nehir hızına ulaşır[26]
Boğaz akıntıları zaman zaman gemiler için büyük tehlikeler yaratabilmektedir


Marmara Denizi'nin suyunun Karadeniz'in suyundan neredeyse iki kat daha tuzlu olmasından dolayı bu iki denizin arasında büyük bir yoğunluk farkı bulunur Daha tuzlu olan Marmara suyunun özgül ağırlığı Karadeniz ve Boğaz sularından daha fazladır Bu nedenle bu iki su kütlesini bağlayan Boğaz'da dip akıntıları oluşur Bu akıntı türü Boğaz'ın 15-20 metre derinliğinden başlayarak derinliğin el verdiği ölçüde 45 metreye dek inebilmektedir[28]
Boğaz'da kimi zaman da ana akıntının yolu üstünde bulunan koy ve burunların kıvrımlarına giren suyun, kıyıdaki kıvrımları izleyerek ters yönde akmasıyla da anaforlar oluşur Bu anaforların ana yüzey akıntısına tekrar karıştığı noktalarda girdaplar görülür Bu eğrimler denizciler arasında "ayna" olarak da adlandırılır[29] Oluşan anaforların büyüklüğü ve şiddeti, ana akıntının günlük şiddetine doğru orantılı olarak artar Boğaz'ın ters akıntılarının yönü, büyüklüğü ve şiddeti hava koşullarıyla, özellikle de rüzgarlarla bağlantılıdır Esen rüzgar kıble ya da lodossa anafor akıntısının eni 1 gomina kadar daralır
Güneyden esen rüzgarların çok kuvvetli olduğu zamanlarda, ana akıntı Boğaz'ın tamamını kaplayarak kuzeye yönelir Üsküdar'ın kuzeyindeki koyda ters akıntı dar bir çizgide kuzeydoğu yönünde akar Lodos esmesi halinde Boğaz'ın orta kesimlerine kadar ilerleyebilir Beylerbeyi semtinin kuzeydoğusunda bulunan koyda, Vaniköy'deki koyda, Anadoluhisarı'nda ve İstinye ile Bebek koylarının dış bölümlerinde kısa ters akıntılar vardır
23 Şubat 1999 günü şiddetli lodosla oluşan dalgalara kapılarak karaya vuran "Selin-S" adlı Honduras bandıralı geminin 27 Temmuz 2006'da çekilmiş fotoğrafı[30] Uzun yıllar Kumkapı sahilinde yana yatık duran geminin sökülme ve sahilden kaldırılma işlemleri bu fotoğrafın çekilmesinden bir yıl kadar sonra tamamlanmıştır[31]


Büyükdere Koyu'nda, 05 mil hızında bir ters akıntı kıyı şeridini izleyerek poyraz yönünde Mesar Burnu'na dek çıkar Bu burunun kuzeydoğusunda ise başka bir ters akıntı girdap oluşturarak Tellitabya'ya ulaşır Garipçe Burnu ile Rumeli Burnu arasında yer alan koylarda kuzey yönlü küçük çaplı ters akıntılar vardır
Selvi Burnu'nun güneydoğusunda bulunan koyda ve İncirköy ile Beykoz limanlarının içinde bulunduğu Paşabahçe Koyu'nda, kıyıdan açıklara doğru, büyüklüğü 4 gominaya kadar çıkabilen büyük anafor akıntıları vardır Boğazda ters akıntı bulunan diğer noktalar Fil Burnu'nun iki yakası, Keçilik Koyu, Poyraz Burnu, Umuryeri Koyu'nun güney kesimleridir
İstanbul Boğazı'na özgü, güçlü akıntılardan biri de orkozdur Orkozlar, başta lodos olmak üzere güneyden kuvvetli rüzgarların Marmara'nın sularını kuzeye yığmasından ötürü oluşur Bu zamanlarda Boğaz'ın Marmara girişinde sular yarım metreye kadar yükselir Bu olağandışı yükselme Boğaz'ın akıntı rejimini de değiştirir ve yüzeyde orkoz adı verilen ters akıntılar oluşur Bu akıntının hızı zaman zaman 6-7 knota kadar çıkar ve Karadeniz'den Marmara'ya olan yüzey akıntısının hızına erişir Orkozlar, yıl içinde birkaç kez görülür ve şehir hatları vapurlarının seferlerini iptal ettirecek kadar kuvvetli olabilirler
İstanbul Boğazı'nda oluşan üst akıntılar orkoz ve kuvvetli rüzgarların neden olduğu ters akıntılar dışında genelde kuzeyden güneye doğrudur Boğaz'ın keskin dönüşler gerektiren kıvrımlı yapısı da bu akıntılara eklenince gemiler için İstanbul Boğazı en zorlu rotalardan biri haline gelir Manevra yaparken Boğaz'ın karşı trafik şeridine savrulmak, arkadan gemiyi iten güçlü akıntı nedeniyle hızını alamayıp karaya oturmak Boğaz'daki en yaygın kazalardandır[27] İstanbul Boğazı'nda kazaya uğrayan gemilerin çoğunlukla Karadeniz yönünden gelenler olmasının nedeni işte bu akıntılardır Akıntılara karşı zamanında ve yerinde müdahalede bulunulmaması durumunda yer yer kıyıda bile derinliği 10 metre olabilen Boğaz'da gemilerin evlerin içlerine kadar girerek karaya oturması olayları yaşanmaktadır[26]

Kaynak : Wikipedia

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.