08-20-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Kıbrıs (Ada) Tarih
Tarih
Tarih Öncesi Çağlar
Kıbrıs'a insanların yerleşiminin M Ö 10000 yıllarını bulduğu tahmin edilmektedir Adanın güneyinde yapılan arkeolojik kazılar neticesinde ilk insan yerleşimcilerinin M Ö 9000 yıllarında bazı yapılar bıraktıkları görülmüş ve Cilalı Taş Devri döneminde buralara yerleştikleri anlaşılmıştır Ayrıca ilk yerleşimcilerin Anadolu'dan gelmeye başladıkları, M Ö 7000 tarihlerinde de Filistin, Lübnan ve Suriye üzerinden de insanların buraya geldikleri tahmin edilmektedir Kıbrıs'a Anadolu üzerinden gelen kişiler kıyı bölgelerinde toplu yerleşim bölgeleri kurmuşlardır İlk yerleşimcilerin Anadolu üzerinden gelen insanlar olduğu tezi ise, bazı tarihi yerleşim bölgelerindeki eserlerin birbirlerine benzemesinden dolayı iddia edilmektedir
Kıbrıs'ın Tunç Çağı'na geçiş döneminde ile birlikte yaşam biçimleri değişmiş ve insan toplulukları dağların etekleri ile ovalara yerleşmeye başlamıştır M Ö 6000 ve daha sonra adaya gelen insan toplulukları çanak, çömlek, desti, bardak gibi kilden kaplar yapabilme sanatını buraya getirmişlerdir Bu dönemde Kıbrıs halkları çanak ve çömlekçilikte kendilerine has stiller ve tasarımlar üretmeye başarmıştır Bu zamana ait ortaya çıkarılan iki yerleşim biriminden biri Kuzey sahilinde Girne'nin 10 kilometre doğusunda kalan "Vrisi" harabeleri , diğeri de Limasol ve Lefkoşa arasında kalmış bulunan "Kirokitia" denilen harabelerdir
Kıbrıs'ta M Ö 3000 yıllarında bakır madeninin çıkarılması ile birlikte insanlar bu madeni işlemeyi öğrenerek günlük hayatda kullanılabilecek aletler yapmaya başlamış ve Mısır, Suriye, Filistin üzerinden Mezopotamya halklarının adaya gelmeye başlaması ile birlikte ticari yaşamda faal duruma geçmiştir Bu dönemin yerleşim izleri Lapta'da görülmüş ve Pigades Tapınağı, Tumba Tu Skuru Mezarları, Karmi Tunç Çağı Mezarlığı, Enkomi Tapınağı bu devrin en önemli yapıtlarından birkaçıdır Ayrıca Mağusa'nın kuzey doğusunda kalan "Enkomi" kalıntıları bu çağda gelişen ticaretin merkez şehirlerinden biri olmuştur
Demir Çağı'ndaki aletlerin ve eserlerin çoğu Anadolu kaynaklıdır Milattan önceki dönemin en zor şart bu dönemde yaşanmıştır Geliştirilen ve öğrenilen yazı türlerinin çoğu unutulmaya başladığı tahmin edilir Bunlara rağmen adaya yeni yelen insanlarla kültürel etkileşim devam etmiştir Salamis ve Soli gibi yeni yerleşim bölgeleri kurulmuştur
Bu tarihi dönemlerde bulunan taş tabak ve kaplar, pişmiş toprak kaplar, küçük toprak'tan yapılmış heykeller, İdollar, altın ve gümüş takılar, balta ve *****lar, tunç, demir'den yapılmış ok, bıçak, mızrak gibi arkeolojik kazılarla bulunmuş eserler dünya üzerinde çeşitli birçok müzede sergilenmektedir
Eski Çağ'dan Osmanlı'ya
Kıbrıs halkları M Ö 1500 yıllarına kadar bağımsız yapılı mahalli idare şeklinde yaşamaktaydı Mısır ile yapılan ekonomik ve siyasi ilişkiler sonucunda M Ö 1500 - 1450 yılların kesin olarak III Tutmosis döneminde Mısır İmparatorluğu'nun egemenliğine girdi M Ö 1320'ye kadar Hititler ve Mısırlıların mücadelelerine sahne olduktan sonra Hititler M Ö 1200'li yıllara kadar Kıbrıs'ı kendi idaresi altında tutmuştur Bu dönemde Hitit uygarlığı adayı sürgün alanı ve bakır ihtiyaçlarını karşılamak için kullandı
Hitit uygarlığı'ndan sonra Mısır Firavunu III Ramses döneminde yeniden Mısır hakimiyeti altına girdi Bu dönemde Dor istilası sebebiyle Ege Denizi'ndeki adalardan ve Anadolu'dan gelen bir kısım halklar Kıbrıs Adası'nda koloni yapılanmasına girdi M Ö 1000 senelerinde ise bu kolonilerin birçoğunu elinde bulunduran Fenikeliler adanın tamamının hakimiyetine sahip oldular Fenikeliler'in hakimiyeti M Ö 709'da Asurlular'ın Kıbrıs'ı ele geçirmesi ile son buldu Bu tarihte Kıbrıs'ta bulunan koloni yönetimleri bir araya gelerek Asur hakimiyetini tanımış ve yaptıkları anlaşma ile vergi vermeye başlamışlardır
Asur yönetimi M Ö 669'da sona erdikten sonra Kıbrıs, bir müddet bağımsız olarak varlığını sürdürdü M Ö 570 tarihlerinde yeniden Mısır 26 hanedanı'nın firavunu II Amasisã??döneminde Mısır hakimiyetine girdi Bu dönemde Mısırlıların etkisi kıyafet ve çömlekçilikte görülmüştür [10][11] Ahameniş Pers Kralı II Kambises M Ö 525'de Mısır'ı ele geçirince Kıbrıs da Pers hakimiyetine girmiş oldu Asur ve Mısırlılar dönemlerinde de olduğu gibi Kıbrıs koloni yönetimleri vergi vermeye devam etmiştir Ağır vergiler yüzünden birçok kez koloni (veya krallık) yönetimleri ayaklanmıştır Makedonyalı Büyük İskender'in M Ö 333'te Perslere karşı kazandığı İssus Savaşı'ndan sonra Kıbrıs'ta, Antik Yunanistan hakimiyeti başlamış ve Büyük İskender krallıklara kuşatma sırasında yardımcı oldukları için özerklik tanımıştır [12][13]
M Ö 323 yılında Babil'de İskender'in ölmesi ile birlikte Makedonya İmparatorluğu parçalanmış ve sonucunda onun ardıllarından olan Ptolemy Hanedanlığı'nın egemenliğine girmişti Pitolemeler döneminde Kıbrıs, yarı bağımsız bir statüsüyle Mısır'a bağlandı M Ö 58'e doğru Roma Cumhuriyeti'nin Küçük Cato tarafından fethedilerek Provincia Cyprus oldu Kleopatra ve Antonius Kıbrıs'ı elde ettiyse de Aktium Deniz Savaşı (M Ö 31)nda yenilince M Ö 30'da tekrar Roma Cumhuriyetinin hakimiyetine girdi M Ö 22'de itibaren Roma İmparatorluğunun Senatolu eyaleti oldu
M S 394 yılında imparatorluğun parçalanması sonucunda Bizans İmparatorluğu'nun Fenike, Filistin, Suriye ve Klikya'ya bağlı bir ili haline getirildi [14][15] Bizans hakimiyeti ile Kıbrıs Adası'nda büyük değişiklikler meydana gelmiş, Hıristiyanlığın doğuşunda bu dini ilk kabul eden Roma vilayetlerinden biri olmuş ve Kıbrıs Ortodoks Kilisesi kurulmuştur Kilise, İmparator Zeno'nun döneminde bağımsız statüye kavuşmuştu Hıristiyanlık'ın etkisi ile şehirlerinde önemli yapılar meydana getirilmiş ve Salamis şehrinin adı Constantia olarak değiştirilmiştir [16]
Kıbrıs adasına denizden ilk Arap hücumu Osman bin Affan hala halife iken hala Şam'da vali olan Muaviye'nin isteğiyle 649da oldu Bu seferde Araplar o zaman Heraklius Hanedanından II Konstans'in imparatorluk döneminde, Bizans İmparatorluğu'nun Kıbrıs valisinin merkezi olan Salamis/Constantia'yı kısa süren bir kuşatma sonucu ellerine geçirdiler ve limanı ve liman hizmetleri tesislerini battal ettiler Kıbrıs adasına ikinci Arap Emevi hücumu, daha önceki yapılan antlaşmayı bozarak, yine Osman bin Appan halife iken Muaviye'nin Şam'da Suriye Eyaleti valiliği sırasında, M S 654de olmuştur Bu sefer 500 kadar gemi ile gelen Arap donanması ve adaya çıkan Arap askerleri adayı idareleri altına almıştır Bu donanma adanın fethini bitirdikten sonra adada 12 000 bir askeri garnizon bırakmıştır Bu garnizon adadaki Müslüman ahalinin ve Müslüman etkilerin başlangıcını teşkil etmiştir
688de Bizans İmparatoru II Justinyanos ile Emevi Halifesi I Abdülmelik, kendilerinden daha önceki İmparator IV Konstanios ve Halife Muaviye zamanında yapılan antlaşmaya atıf yaparak, aralarında Kıbrıs adası üzerinde bir antlaşma imzaladılar Bu antlaşmaya göre Bizans Emevi halifelerine eskisi gibi yılda 1 000 Bizans altını tazminat ödüyecek ve bunun yaninda ek olarak o yıl içinde olan Cuma günü sayısı kadar (yaklaşık 50 küsur) atı ve esiri tazminat olarak verecekti Kıbrıs adasından alınan vergiler eşit olarak iki taraf arasında bölüşülecekti Bunu başarmak için de Kıbrıs adası askerden arınacak ve iki tarafın da atadığı valiler ile ortak olarak nisbeten özerk olarak idare edilecekti Böylece Kıbrıs adası 688den 868'e kadar bir Kıbrıs Arap-Bizans Kondominiyomu olarak idare edilmiştir 868de Bizans İmparatorluğu, meşru imparator III Mikhail'i tahttan indirip öldüren Makedonyalılar Hanedanının kurucusu olan köylü asıllı I Basilios eline geçti Bu imparator hemen Araplara karşı savaş açtı ve Araplarla 280 yıldır birlikte hareket ederek Kıbrıs adasının kondominiyum olarak idaresi, bu gaspçı Bizans imparatoru için uygun gelmediği için hemen Bizanslı generallerinden Aleksis Kıbrıs'ı fetih için gönderildi ve kondominiyum idaresi böylece 866da sona erdi
Fakat Bizans idaresi uzun sürmedi ve bu sefer Kıbrıs adasının idaresi doğrudan doğruya Arapların eline geçti Kıbrıs adasında bu Arap iktidarı X yüzyıla kadar sürdü Bizans İmparatoru II Nikeforus Fokas'ın 964-966 yıllarında Suriye üzerine 40,000 bir orduyla sefere çıkması sırasında yüksek patrisiyen sınıflı general "Niketas" Kıbrıs adasını ele geçirip tekrar Bizans idaresi altına almasına neden oldu
Bundan sonra 966 ile 1191 arasında Kıbrıs adası bir Bizans İmparatorluğu parçası olarak Bizanslılar tarafından idare edildi
Üçüncü Haçlı Seferleri sırasında İngiltere Kralı I Richard tarafından 1191 yılında Kıbrıs'ın alınmasından sonra Kıbrıs halkının bu yönetimi beğenmedikleri nedeniyle ayaklanmaları üzerine ada Tapınak Şövalyeleri'ne satıldı Bu yönetimden de memnun olmayan Kıbrıs halkları 1192 tarihinde Beşparmak Dağları'nda isyan etmeleriyle ada üzerinde daha fazla kalamayacaklarını düşünen Tapınak Şövalyeleri, adayı I Richard'a geri verdi [17][18] I Richard'ta Kudüs Kralı Guy de Lusignan'ı Kıbrıs Krallığı'na getirdi Lüzinyanlı Guy, Filistin'den getirdiği adamları ile Lüzinyan hanedanlığını kurarak yaklaşık 300 yıl Kıbrıs'ın bu hanedanlık tarafından yönetilmesini sağladı [19] Kıbrıs Krallığı 14 yüzyılda Cenevizli tüccarların eline geçti 1426 yılında Memlüklüler adayı kendilerine bağladılar 1489'da da son kraliçe Caterina Cornaro'nun adayı Venediklilere satmasıyla Kıbrıs Krallığı son buldu [20]
Osmanlı ve Birleşik Krallık Dönemi
Osmanlı Dönemi
Kaynak : Wikipedia
|
|
|