08-21-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Kafatası Ölçümü İnsan Nüfuslarının Sınıflanması
İnsan nüfuslarının sınıflanması
19 yüzyıl ortasından 20 yüzyıl başına kadar antropolojide kafatası ölçümünü insan ırklarının sınıflanması için temel ölçüt olarak ortaya atan hipotezler ortaya çıkmıştır Ancak bu hipotezlerin basitleştiriciliği günümüzde kabul edilmektedir
Brakisefal:Örneğin brakisefallik Türk kökenli halkların çoğunlukla paylaştığı bir özelliktir, ancak bu özellik İsviçreliler, Bavyeralı Almanlar, Fransa'nın orta bölümünde yaşayan topluluklar, Boşnaklar ve Gürcüler ve kafa tasınn arkası üz olan şekliyle de Ermeniler tarafından da Brakesefal kafatası şekli paylaşılmaktadır
Dolikosefal:Sarışın, mavi gözlü, ak tenli İsveçliler ise "dolikosefal"dir; ancak Afrika zencilerinin hemen hepsi de onlar gibi "uzun kafataslı"dırlar
İnsan nüfus kafatası endeksine dayalı bir sınıflandırması insan ırklarının belirlenmesi için temel oluşturamaz Buna ek olarak, dünya halklarının tarihsel süreç boyunca birbirleriyle karışarak gelişmesinden dolayı, insanlığın ırklara ayrılması (ve buna bağlı olarak ırk tasnifinin nesnel ölçütlere bağlanması) çabası bilimsel temellere oturmamaktadır
Türkiye'de
ABD'li ekonomist ve ırkçı William Zebina Ripley'in 1899 tarihli Avrupa'daki Irklar kitabında yer verdiği şema
Irk kavramı ve tarifi bugüne kadar birçok tartışmalara ve birbirine zıt fikirlere konu olmuştur Bazı yazarlar ırkları dillere veyahut renklere göre tasnif etmişlerdir Halbuki değişik ırkların karışmasıyla oluşan bazı kavimlerin ortak dilleri olduğu gibi, aynı ırka mensup olan bazı kavimler de başka dilleri konuşmaktadırlar  Avrupa alimlerinin insanlık ve insan ırkları hakkında verdikleri bilgiler hep kendi bakış açılarındandır Bu insan karışımlarının terkiplerini layıkıyla tanımak güçür Bununla beraber, incelenmeleri kolay olsun diye genellikle bu insan cemiyetlerini, anatomik benzerlikleri açısından ırklara ayırırlar
-Tarihtenevelki Zamanlar ve Eski Zamanlar, Tarih I, Maarif Vekaleti, Milli Talim ve Terbiye Dairesi
Nazan Maksudyan, 1925-1939 yılları arasında yayınlanan Türk Antropoloji Mecmuasının analizini yapmış ve "Türklerin brakisefal Alpin ırkının mükemmel temsilcileri olduğunu göstererek, Türklerin kadimliğini ve tarih boyunca sürmüş ebedi üstünlüğünü kanıtlamaktır " olduğu tezini ortaya koymuştur Maksudyan'a göre yeni bir tarih yorumu ortaya koyma çabasındakiler Türklerin ırk özellikleri tarif ederken başvurdukları önemli özelliklerden biri brakisefal kafa tipi idi Birinci Türk Tarih Kongresinde Afet İnan başta olmak üzere katılımcılar sarı ırkla Türklerin bağ olmadığını ve Türklerin Orta Asya'da yaşayan tek ırk olduğunu vurguladılar Bu şekilde dünya üzerindeki halkların büyük bir kısmının brakisefal olduğu gözlemlenmiş
Bu dönemde yayınlanan ve 1931-1941 yılları arasında okutulan tarih dersi kitabında, batılı alimlerin her ne kadar tutarlı olmasa da kafatası ölçümü vb antropolojik bulgulara dayanarak insanları ırklara ayırdıklarına yer verilmiştir
Atatürk'ün manev kızı Afet (sonraki Prof Dr Afet İnan) İsviçreli antropolog profesör Eugene Pittard öğretmenliğinde Cenevre'de doktorasını yaparken, Türklerin vücut (antropolojik) ölçülerinin iyi araştırılmamış olduğunu, tezi için lüzumunu belirtip yardım istemiştir Atatürk de "Sıhhiye Vekaleti"nden (Sağlık Bakanlığına) Anadolu'da iki kerede 40 000 ve 60 000 Türk'ün ölçülerinin alınmasını istemiştir Bu şekilde toplanan verilerden yola çıkan tez, 1939'da Cenevre'de Fransızca olarak yayınlanmıştır: Recherches sur les caracteres anthropologiques des populations de la Turquie (Türkiye Halklarının Antropolojik Özellikleri Üzerine araştırmalar), Geneve, 1939 Kitapta Türklerin yalnız kafatası ölçüleri üzerine değil, boy ortalamaları, cilt-göz-saç renkleri ve göz kapağı çekikliği gibi yirmi kadar fiziksel antropolojik özellikleri üzerine çalışmalara dair bilgiler yayınlandı
Kaynak : Wikipedia
|
|
|