| 
 | |||||||
|    | 
|  | Konu Araçları | 
| dinsel, inançlarda, kavramı, ruhun, yaşam, ölümden, ölümsüzlüğü | 
|  | Ölümden Sonra Yaşam Dinsel İnançlarda Ruhun Ölümsüzlüğü Kavramı |  | 
|  08-20-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Ölümden Sonra Yaşam Dinsel İnançlarda Ruhun Ölümsüzlüğü KavramıDinsel İnançlarda Ruhun Ölümsüzlüğü Kavramı Genel olarak dinsel inançlar insanın bedeninde onu yaşatan bir ruh bulunduğu inancını kabul ederler  Bu konuda istisnalar olmakla birlikte, insandaki bu ruhun bilinç taşıdığı ve insanın kişiliğiyle ilgili herşeyin bu ruhta bulunduğu kabul edilir  Ruh kişinin içindeki öz varlığını oluşturarak, düşünür, hisseder, sever, nefret eder, karar verir  Bu şekilde ruh insanın öz kişiliği olup, beden yalnızca ruha giydirilmiş bir elbise gibidir  İnsandaki bu ruhun ölümsüz olduğu ve insan öldüğünde bedeninden ayrılarak öbür alem veya ahiret olarak adlandırılan bir yere gittiği inancı kabul edilir  Bu yerin adı, batıda limbus olarak adlandırılan berzah alemidir  İnsan ruhu, limbus ya da berzah aleminde geçici olarak kıyamete kadar kalma süresi bittikten sonra, son ilahi bir yargılamadan geçecek ve bunun sonucunda sonsuza dek cennet ya da cehennemde kalmayı hakedecektir  Cehennemde kalma bazı durumlarda geçici bir süre içindir ve ruh günahlarının cezasını çektikten sonra cennete alınacaktır  Katolik inancında bu Araf (Purgatory) benzeri ara bir yerdir  Dinsel inançların farklılıklarına göre ruhun, bütün bunları ya bedensiz olarak ya da ruhun tekrar bedeniyle birleşmesinden sonra yaşayacağına inanılır  Dinsel yöndeki bu inançların kaynağı genellikle iki temele dayanır  Bunlardan biri yazılı kaynaklardır  Diğer temel ise metafizik deneyimlerdir  Kutsal Kitap Yorumları Ölümden sonraki yaşamla ilgili bir temel, dinsel inançların kutsal kitaplarından bu yönde yapılan yorumlardır  Genel anlamda dinsel yöndeki bu tür inançlara göre, öbür dünya ya da ahirete ilişkin, Berzah (Limbus), Cehennem (Hell), Cennet (Heaven-Paradise) gibi durumların yaşanması için ruhun bedenini terketmiş olması gerekmektedir  Bütün bunların olabilmesi için ruhun insan bedeninden ayrılması bir zorunluluktur  Dinsel inançlara göre, ölen kişi bunları hem bedeni ve hem de ruhuyla birlikte yaşamaz  Çünkü ölmüş birinin bedeni hala bu Dünya'da bulunmaktadır ve yıllar sonra bile bu kişinin kemiklerinin, bulunduğu mezarda uzun zaman çürümeden kaldığı ve öbür aleme gitmediği bilindiğinden dolayı, bütün bunları yalnızca kişinin ruhunun yaşayacağına inanılır  Gerçekleşen Rüyalardan Çıkarılan Sonuçlar Bu inançlardaki ikinci bir temel dayanak ise, kişilerin yaşadıkları ve doğaüstü olarak gördükleri olaylardan çıkardıkları sonuçlardır  Bu dinsel içerikli doğaüstü olayların başında, kişilerin gördükleri normal olmayan, yapay rüyalar gelmektedir  İçerikleri birbirlerinden çok farklı olabilen bu rüyalarda, rüyaları gören kişiler genellikle rüyalarında önceden bu dünyada yaşamış ve ölmüş kişileri görürler  Ve rüyalarından uyandıklarında, bu kişilerden rüyalarında aldıkları bilgilerin doğru çıktığını görmeleri, bu kişilere gördükleri rüyaların sıradan bir rüya olmadığı düşüncesini verir  Sonuç olarak bu tür rüyaları gören kişiler, ölmüş kişileri bu rüyalarında sağ olarak gördüklerinden, bundan ölmüş kişilerin öbür alemde yaşadıkları sonucunu çıkarmışlardır  Bunun sonucunda da ölmüş insanların yalnızca bedenlerinin öldüğüne, fakat ruhlarının ise öbür alemde yaşamaya devam ettikleri inancına sahip olmuşlardır  Astral Seyahat Deneyimlerinden Çıkarılan Sonuçlar Doğaüstü bir olay olarak deneyimlendiği gözlemlenen başka bir olay astral seyahattir  Bu durumun ortaya çıkışı, genellikle uyku-uyanıklık arası olarak adlandırılan ve kişinin uykuya dalarken ya da uykudan uyanırken yaşadığı bir deneyimdir  Kişi henüz derin uykuya dalmadığından, bu yaşadığı deneyimi bir rüya olmayıp, uyanıkken gerçekten yaşadığı bir olay olarak algılar  Astral seyahat deneyimini yaşayan kişiler, ruhlarının bedenlerinden ayrılarak öbür dünya denilen bir yere gittiklerini görürler  Burada başka ruhlarla ve varlıklarla karşılaşırlar  Bunlar, melekler, cinler, ermiş kişilerin ruhları ya da kendi ölmüş yakınlarının ruhları şeklinde olabilir  Astral seyahatte mutlaka geriye bedene dönülür ve kişi yeniden kendisini yine astral seyahate çıktığı yer olan yatağında yatarken bulur  Kişi bu astral seyahat deneyimini evinde yatağında yatarken yaşamış olduğu halde, yine de yaşadığı bu deneyimden çıkardığı sonuç şudur: İnsan öldüğü zaman, ruhu yine astral seyahatte olduğu gibi bedenden ayrılır ve öbür aleme giderek yaşamaya devam eder şeklindedir  Bu konuda verilebilecek bir örnek ameliyat masasında yatan bazı hastaların yaşadıkları deneyimlerdir  Örneğin kalbi duran ve bir süre ölü olarak görülen bazı kişiler, daha sonra yeniden yaşama döndüklerinde başlarından geçenleri anlatmışlardır  Bu kişiler, ruhlarının bedenlerinden ayrıldığını, bir tünelin ucundan ışıklı bir bölgeye ulaştıklarını, burada bazı ruhani varlıklarla karşılaştıklarını ve yeniden geriye bedenlerine döndüklerini anlatmışlardır  Bu kişilerin yaşadıkları bu tür olaylar, ölüm-ötesi deneyimi ve ölüm döşeği vizyonları konularının kapsamındadırlar  Kaynak : Wikipedia | 
|   | 
|  | 
|  |