Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > Serbest Forum

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
geçmiş, hilal, içe

İç İçe Geçmiş Üç Hilal

Eski 08-20-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İç İçe Geçmiş Üç Hilal




ABDÜLHAMİD HAN'IN BÜYÜK SIRRI


Türk Devlet Geleneğindeki Sembol: İç İçe Geçmiş Üç Ay Yıldız (Hilâl)


Sultan'a bir zarf verilir Zarfı açan Sultan, içindeki kâğıdı çıkarır Kâğıdın üzerine çizilmiş; iç içe geçmiş üç hilâlî görür ama bu şekle bir anlam veremez Bu iç içe geçmiş üç hilâlîn, ne manaya geldiğini düşünür, ancak bir neticeye varamaz İlk önce aklına, Teşkilât-ı Mahsusa veya İttihat ve Terakki Cemiyeti gelir Bu şeklin, onlarla bağlantılı olup olmadığını düşünür Sultan'ın bu konular üzerinde fikir yürüttüğünü, biz Derviş'ten öğreniyoruz:


Derviş, olayı bize şöyle nakleder: "Sultan beni çağırdı Huzura vardığımda, Sultan'ı biraz düşünceli gördüm Usulünce selâmımı verdim Hareketlerinden aceleci bir tavrı olduğu hemen anlaşılıyordu Hızlı bir şekilde selâmımı alıp, 'gel derviş' dedi Elindeki kâğıdı göstererek; 'bu ne ola ki, bir anlam veremedim?' Dedi Zarftan çıkan kağıtta, sadece bir sembol vardı Sultan bana; ' bu yeni bir mesaj mı, yoksa tehdit mi, bir fikrin var mı?' Diye sordu


Biraz tereddüt ve endişe ile Sultan'ın elindeki kağıda baktım Gördüğüm sembol beni çok rahatlattı Çünkü gördüğüm bu sembol, Türk Devlet geleneğinin bir nişanesiydi Benim bildiğim; Bu sembolün kökeni, Hoca Ahmed Yesevi Sultan'a kadar gidiyordu Muhakkak öncesi de vardı Bu sembol, Türk Devleti'nin dünya hakimiyetini simgeliyordu Türk Devleti'ni, dünya hakimi yapmak için; bu uğurda kendini adayanlara verilen ve manası anlatılan bir semboldü bu


Sultan'a durumu izah ettim Sultan beni dikkatlice dinledi Sonra şöyle dedi: 'Neden ben bunu şimdiye kadar bilmiyordum? Bunu eğer daha evvel bana söyleseydiniz, Osmanlı Devlet Arması yerine bu sembolü kullanırdık' deyince, Sultan'a şöyle cevap verdim:


'Sultanım, bu sembol; bir Türk Devleti'nin arması olamaz! Sadece bir Türk Devleti'ni temsil edemez! Çünkü bu sembol, bütün Türk Devletleri'nin, ortak kuruluş ve beka felsefesinin sembolüdür Dünya Türk hakimiyetini sembolize eder Yani bir devlete mal edilemez Büyük Bir Seçici Kurul'un yüzyıllar boyu süregelen bir geleneğinin izlerini taşır Ahmed Yesevi ile yeniden bir anlam kazanan bu sembol, Gizli Kurul'un sembolüdür'


Bunun üzerine Sultan, 'iyi ama neden bana daha önce söylemediniz?' Diye sorar


Derviş ise; 'Efendim, demek ki nasip ve zaman bugüneymiş Bu sırrı sizin bilmeniz bugün istenmiş Bu sırrı sizin dedelerinizin çoğu öğrenemeden bu dünyadan göçtü gitti' Sultan tekrar şaşkınlıkla ve birazda kızarak sordu;


'Ne yani, dedelerim de bilmiyorlar mıydı? Koskoca İmparatorluğun Padişahları da bunu bilmiyorlar mıydı? Kim bu teşkilat?'


Derviş, büyük bir saygıyla cevap verir: 'Sultanım, bu teşkilat; Türk tarihi var olduğundan beri var Benim bildiğim, en son Hoca Ahmet Yesevi'nin duasıyla, Anadolu'yu yeniden Türk hakimiyetine almak için, bu teşkilat faaliyete geçerek tekrar can buldu Bunlar, herhangi bir Türk Devleti, yeryüzünde hakim konuma gelene kadar faaliyet gösterirler Örneğin, Fatih devrinde, Kanuni devrinde bu yapı uyumaya geçmiştir Çünkü istenilen hedefe ulaşılmıştır Ne zaman ki Türk Devletleri zaafa uğrar, endişe hasıl olur, beka sorunu yaşar, bu yapı o zaman tekrar uykudan uyanır, faaliyete geçer Dünyanın her yanına anında kök salar'


Sultan, Dervişe dönerek, 'bu sembolün bana gönderilmesi, yeni bir devletin alameti mi?' Diye sorar Derviş bunu üzerine; 'İnşallah Efendim' der ve Sultan'a, sembol ve bu yapıyla ile ilgili derünî bilgiler verir Padişah gönderilen sembolden ve Derviş ile olan konuşmalarından şu sonucu çıkarmıştır; 'öyleyse bugün uyuyan bu yapı uyanmış ve harekete geçmiştir' Sultan derin düşüncelere dalar ve aklına kendine daha önce söylenen şu kelimeler gelir: 'Seni tahta padişah olarak oturtmuyoruz Seni buraya yeni kurulacak Cihan Devleti'nin temellerini atman, Osmanlı'nın yıkılışını uzatman ve dünyayı oyalaman için Hakan olarak oturtuyoruz?'


Padişah Derviş'e şunları söyler; 'bizler de zannederdik ki; bu saltanat, bu taht, bize babalarımızdan, atalarımızdan emanet edildi Oysa ki, şimdi anlıyoruz ki, bu taht atalarımızdan emanet edilmemiş Demek ki gerçekten bizi tahta oturtanlar varmış?'"


Yıllar sonra, Abdülhamid Han'ın büyük katkıları ile teşkilatın önü açılmış, bir çok büyük tarihi olaydan sonra, Gazi Paşa önderliğinde TC Devleti Meclisi'ni kurmuş, Cumhuriyet'in ilanı vukuu bulmuş, ilk Meclis toplanmış, bir sene boyunca Meclis'in tüm faaliyetleri zapta geçirilmiş ve arşivi yapılmıştır


1923- 24 yıllarındaki Meclis'in bütün zabıtları bir kitapta toplanmıştır TEŞKİLAT gururla bu KİTAP'A sembolünü basmıştır


Aşağıda bu kitabın, içinden ve dışından fotoğrafları görüyorsunuz

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.