Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > Serbest Forum

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
baba, tıkandı

Tıkandı Baba

Eski 08-21-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Tıkandı Baba




Sultan Mahmut kılık kıyafetini değiştirip dolaşmaya başlamış Dolaşırken bir kahvehaneye girmiş oturmuş Herkes bir şeyler istiyor

Tıkandı Baba, çay getir!
Tıkandı Baba, kahve getir!
Bu durum Sultan Mahmut'un dikkatini çekmiş
– Hele baba anlat bakalım, nedir bu Tıkandı baba meselesi?
– Uzun mesele evlat, demiş Tıkandı baba
– Anlat Baba anlat! Merak ettim deyip çekmiş sandalyeyi

Tıkandı baba da peki deyip başlamış anlatmaya;

Bir gece rüyamda bir çok insan gördüm, her birinin bir çeşmesi vardı ve hepsi de akıyordu Benimki de akıyordu ama az akıyordu "Benimki de onlarınki kadar aksın" diye içimden geçirdim Bir çomak aldım ve oluğu açmaya çalıştım Ben uğraşırken çomak kırıldı ve akan su damlamaya başladı

Bu sefer içimden "Onlarınki kadar akmasa da olur, yeter ki eskisi kadar aksın" dedim ve uğraşırken oluk tamamen tıkandı ve hiç akmamaya başladıBen yine açmak için uğraşırken bir zat göründü ve: "Tıkandı Baba, tıkandı Uğraşma artık", dedi O gün bu gün adım "Tıkandı Baba"ya çıktı ve hangi işe elimi attıysam olmadı Şimdi de burada çaycılık yapıp geçinmeye çalışıyoruz
Tıkandı Baba'nın anlattıkları Sultan Mahmut'un dikkatini çekmiş Çayını içtikten sonra dışarı çıkmış ve adamlarına:

"Her gün bu adama bir tepsi baklava getireceksiniz Her dilimin altında bir altın koyacaksınız ve bir ay boyunca buna devam edeceksiniz" demiş

Sultan Mahmut'un adamları peki demişler ve ertesi akşam bir tepsi baklavayı getirmişler Tıkandı Baba'ya baklavaları vermişler Tıkandı Baba baklavayı almış, bakmış baklava nefis

– "Uzun zamandır tatlı da yiyememiştik Şöyle ağız tadıyla bir güzel yiyelim" diye içinden geçirmiş Baklava tepsisini almış evin yolunu tutmuş Yolda giderken "Ben en iyisi bu baklavayı satayım evin ihtiyaçlarını gidereyim" demiş ve işlek bir yol kenarına geçip başlamış bağırmaya

Taze baklava, güzel baklava!

Bu esnada oradan geçen bir adam baklavaları beğenmiş Üç aşağı beş yukarı anlaşmışlar ve Tıkandı Baba baklavayı satıp elde ettiği para ile evin ihtiyaçlarının bir kısmını karşılamış

Müşteri baklavayı alıp evine gitmiş Bir dilim baklava almış yerken ağzına bir şey gelmiş Bir bakmış ki altın Şaşırmış, diğer dilim, diğer dilim derken bir bakmış ki her dilimin altında altın var Ertesi akşam adam acaba yine gelir mi diye aynı yere geçip başlamış beklemeye Sultanın adamları ertesi akşam yine bir tepsi baklavayı getirmişler Tıkandı Baba yine baklavayı satıp evin diğer ihtiyaçlarını karşılamak için aynı yere gitmiş

Müşteri hiçbir şey olmamış gibi: "Baba baklavan güzeldi Biraz indirim yaparsan her akşam senden alırım" demiş Tıkandı Baba da "Peki" demiş ve anlaşmışlar Tıkandı Baba'ya her akşam baklavalar gelmiş ve adam da her akşam Tıkandı Baba’dan baklavaları satın almış Aradan bir ay geçince Sultan Mahmut:

"Bizim Tıkandı Baba'ya bir bakalım" deyip Tıkandı Baba'nın yanına gitmiş Bu sefer padişah kıyafetleri ile içeri girmiş Girmiş girmesine ama birde ne görsün bizim tıkandı baba eskisi gibi darmadağın Sultan:

– "Tıkandı Baba sana baklavalar gelmedi mi?" demiş
– Geldi sultanım!
– Peki ne yaptın sen o kadar baklavayı?
– Efendim satıp evin ihtiyaçlarını giderdim, sağ olasınız, duacınızım

Sultan şöyle bir tebessüm etmiş

"Anlaşıldı Tıkandı Baba anlaşıldı, hadi benimle gel" deyip almış ve devletin hazine odasına götürmüş

"Baba şuradan küreği al ve hazinenin içine daldır küreğine ne kadar gelirse hepsi senindir" demiş Tıkandı Baba o heyecanla küreği tersten hazinenin içine bir daldırıp çıkarmış ama bir tane altın küreğin ucunda, düştü düşecek Sultan demiş;

"Baba senin buradan da nasibin yok Sen bizim şu askerlerle beraber git onlar sana ne yapacağını anlatırlar" demiş ve askerlerden birini çağırmış

"Alın bu adamı Üsküdar’ın en güzel yerine götürün ve bir tane taş beğensin O taşı ne kadar uzağa atarsa o mesafe arasını ona verin" demiş

Padişahın adamları 'peki' deyip adamı alıp Üsküdar’a götürmüşler

Baba hele şuradan bir taş beğen bakalım, demişler

Baba, "niçin?" demiş Askerler:

"Hele sen bir beğen bakalım" demişler Baba şu yamuk, bu küçük, derken kocaman bir kayayı beğenip almış eline

"Ne olacak şimdi" demiş

"Baba sen bu taşı atacaksın ne kadar uzağa giderse o mesafe arasını padişahımız sana bağışladı" demiş

Adam taşı kaldırmış tam atacakken taş elinden kayıp başına düşmüş Adamcağız oracıkta ölmüş Askerler bu durumu Padişah’a haber vermişler İşte o zaman Sultan Mahmut o meşhur sözünü söylemiş:

VERMEYİNCE MABUD, NEYLESİN SULTAN MAHMUT !


-ALINTIDIR-

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.