Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
çelakıl, kuranın, ömer, şifreleri

Kuran'ın Şifreleri (Ömer Çelakıl)

Eski 08-20-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kuran'ın Şifreleri (Ömer Çelakıl)




DENİZ - KARA ORANI


Kur'an-ı Kerim'de geçen "Deniz" ve "Kara" kelimelerinin sayıca birbirlerine oranı, bugün modern bilimdeki oranla birebir aynıdır Halbuki o yıllarda henüz kıtalar keşfedilmemişti ve kara-deniz oranının bilimsel olarak tespit edilmesi mümkün değildi Örneğin Amerika gibi büyük bir kara parçasının varlığı Kuran'dan yüzyıllar sonra 15 yüzyılda keşfedilmiştir


Kur'an'da toplam 13 defa "Kara (berr, yabas)" ifadesi geçmektedir "Deniz (bahr)" kelimesi ise 32 defa geçmektedir Yani deniz oranı 32/45, kara oranı ise 13/45 olarak verilmektedir Yüzdelere çevirdiğimizde deniz oranı yüzde 71, kara oranı ise yüzde 29 çıkmaktadır Modern bilimin bulgularına göre de denizler Dünya'nın yüzde 71'ini, karalar ise yüzde 29'unu kaplamaktadır Günümüzde bilimadamları bu tür ince hesaplamaları uydu fotoğrafları ve bilgisayarlar ile yapabilmektedir



ARI VE GENETİK YAPISI


1400 yıl önce genlerin ve kromozomların bilinmediği bir çağda Kur'an önemli bir mesaj daha veriyordu Kur'an-ı Kerim'de "Nahl" (Arı) isimli bir sure yer almaktadır ve bu sure tam 16 suredir Aynı şekilde arı da 16 kromozomlu bir canlıdır


Hayvanların dişisinde ve erkeğinde eşit sayıda kromozom bulunmaktadır Fakat arının durumu, diğerlerinden farklıdır Çünkü erkek arı 16 tek kromozoma, dişi arı ise 16 çift kromozoma sahiptir

İşte arı, bu açıdan farklıdır Ve bu farklılığa Kur'an-ı Kerim de işaret etmektedir


Canlıların genetik şifresi olan DNA, kromozomlar üzerinde yer almaktadır Örneğin Dünya'nın dört bir yanındaki bal arılarının kromozom sayısı aynıdır ve değişmez


Başka bir örnek daha; EQUUS ASINUS:Eşek


Kur'an-ı Kerim'in birkaç bölümünde 'eşek' kelimesi geçmektedir, fakat Lokman (31sure) ve Cuma (62 sure) surelerinde bahsedilen tek hayvan 'eşek'tir Aynı şekilde 'eşek' türünde toplam 31 çift, yani açılım olarak 62 adet kromozom bulunmaktadır Bu surelerin numaraları da 31 ve 62'dir


'Eşek' kelimesi başka birkaç surede daha geçmektedir ancak bu surelerde Aslan, At gibi diğer hayvanlardan da bahsediliyor, fakat 31 ve 62 surelerde 'eşek'ten başka hiçbir hayvandan bahsedilmiyor


AY İLE DÜNYA ARASINDAKİ MESAFE


Kamer(AY) suresinde yine bir mucize ile karşılaşıyoruz Bu surede Ay ile Dünya arasındaki harflerin uzunluk oranı Uzay'daki Ay-Dünya mesafesine işaret etmektedir Kamer(AY) suresinin içerisinde sadece bir yerde Dünya(Ard) kelimesi geçmektedir


Surenin başlığı olan "Ay" kelimesi ile "Dünya" kelimesi arasındaki harfler toplam 333 adettir ve araya tam olarak 111 adet Ay kelimesi sığmaktadır Çünkü Arapça'da Kamer(Ay) kelimesi 3 harften oluşur


Aynı şekilde gezegenimiz Dünya ile Ay arasına da ortalama 111 adet Ay sığmaktadır yani aradaki mesafe Ay çapının toplam 111 katıdır Bir uzay haritasını incelediğiniz zaman da bunu görebilirsiniz Ya da en temel astronomi kitaplarında da bu bilgiye rastlayabilirsiniz Bu hesaplama da kullanılan uzaklık mesafesi ortalama mesafedir çünkü Ay'ın eliptik bir yörüngesi vardır


Fakat Kuran'ın indirildiği dönemde ne aradaki yüzbinlerce kilometrelik mesafe ne de Ay'ın çapı bilinmiyorduİşte bu açıdan bu bilgi büyük önem taşımaktadır Ayrıca Kuran'da Ay isminde sadece bir sure vardır ve bu surede sadece bir yerde Dünya kelimesi geçmektedir O nedenle bu önemli bulgu matematiksel açıdan tesadüfi değildir


KUR'AN MUCİZESİ VE QUANTUM FİZİĞİ



Yüzyıllar önce Kuran-ı Kerim'in geldiği çağda Quantum fiziği ve atomaltı parçacıklar bilinmiyordu Fakat Kuranı Kerim evrenimizi oluşturan bu temel parçacıkların isimlerine ve ağırlıklarına işaret ederek inanılmaz bir mucize daha sergilemiştir (Nötron ve Proton kelimeleri Türkçe, İngilizce, Arapça ve farklı dillerde hemen hemen aynı şekilde yazılıp okunmaktadır


Nötron kelimesini oluşturan harfler tüm Kur'an-ı Kerim'de baştan sona sadece iki ayette geçiyor Bunlardan birisi 18:39 nolu ayettir (Nötron Kütlesi=1839 me) Gördüğünüz gibi hem Nötron ismine hemde ayet numarasıyla nötronun ağırlığına açıkça işaret edilmektedir Diğer binlerce ayette bu harfler yanyana gelmiyor fakat tam 18:39 ayetinde Nötron kelimesi ortaya çıkıyor o nedenle rastlantı olduğunu söyleyemeyiz


Aynı durum Proton için de geçerlidir Proton kelimesini oluşturan harfler Kuran'ı Kerimde daha fazla sayıda geçiyor (Nötrona oranla) 18:37 nolu ayette Proton kelimesini oluşturan harfler soldan sağa ters biçimde yanyana geliyor Proton kütlesi ise 1836-1837 me arasındadır yani 1837 me diyebiliriz Dolayısıyla ayetin numarası 18:37 protonun ağırlığı olan 1837'ye işaret ediyor Yani nötronda olduğu gibi protonda da ayet numarasıyla ağırlık aynıdır(1837 me: 1837 adet elektron ağırlığında demektir)


Atomları, zerreleri oluşturan bu parçacıkların yazılı olduğuna zaten aşağıdaki ayet de işaret etmektedir:

"Rabbinden ne yerde, ne gökte zerre kadar; ondan ne küçük, ne büyük hiçbir şey kaçmaz Bunların hepsi apaçık bir Kitaptadır"(Yunus 61ayet)


MODERN BİLİMDEN YÜZYILLAR ÖNCE KURAN'DA ATMOSFER KELİMESİNE İŞARET EDİLİYORDU


Modern bilimde Atmosfer kelimesi 17 yüzyılda kullanılmaya başlanmıştır halbuki Kur'an zamanın ötesine geçerek bu kelimeye nerdeyse bin yıl öncesinden işaret ediyordu Yani henüz dünyada kullanılmayan bilimsel bir terim yüzyıllar öncesinden Kuran'da yazıyordu o nedenle Kur'an büyük bir mucize daha sergilemiştir(Atmosferin farklı dillerdeki yazılışı veya okunuşu hemen hemen aynıdır Türkçe,İngilizce,Arapça'da olduğu gibi)


Atmosfer kelimesi dünyayı çevreleyen Hava Küre anlamına gelir Dünya'nın küresel(sphere) yapısı anlaşıldıktan sonra bu kelime kullanılmaya başlanmıştır Halbuki Kuran'ın indirildiği dönemde Dünya'nın yuvarlak olduğu da bilinmiyordu ve bu da Kuran'ın ayrı bir mucizesidir


Kuran'ın başından sonuna kadar sadece iki yerde atmosfer kelimesini oluşturan harfler yanyana gelmektedir Bunlardan ilki 26:173 nolu ayettir (Atmosfer kelimesini oluşturan harfler soldan sağa yanyana geliyor, sağdan sola hiç yok) Üstelik bu ayette YAĞMUR dan bahsediliyor Dolayısıyla Kuran'da yağmurun atmosferden yağdığına da işaret ediliyor Yani hem atmosfer hem de yağmur kelimelerinin yanyana gelmesini matematiksel açıdan rastlantı olarak değerlendiremeyiz tüm bunlar tesadüf olamaz



OZON TABAKASI KURAN'DA YAZIYOR MUYDU?


Ozon kelimesi Arapça'da, Türkçe'de ve diğer tüm yabancı dillerde hemen hemen aynı şekilde okunup yazılır Ozon kelimesini oluşturan O-Z-O-N harfleri 72:6 numaralı ayette geçmektedir Üstelik bu ayetten sonraki ayetlerde "Gökyüzünün koruyucusu (bekçisi)" ifadesi kullanılıyor Aslında bu ifade ozon tabakası için de çok yerinde ve doğru bir tanımlamadır Çünkü ozon gökyüzündeki koruyucu tabakadır ve dünyayı tehlikeli güneş ışınlarından korur


Halbuki Kuran'ın indirildiği 7yüzyılda kimse ozon tabakasından haberdar değildi Bu ayetin dışında 18:90 numaralı ayetin de ayrıca ozona işaret ettiğini düşünüyoruz çünkü bu ayette de "Güneşe karşı bir siper (koruyucu)" ifadesi yer almaktadır Tüm bunlar için rastlantı diyemeyiz çünkü O-Z-O-N (Arapça'da Vav-Ze-Vav-Nun) harfleri çok nadir olarak binlerce ayette bir yan yana gelmektedir ve "Gökyüzünün koruyucusu (bekçisi)" ifadesiyle aynı bölümde geçmektedir


DNA VE GENETİK TARİHİNİN BAŞLANGICI






DNA teriminin Kuran'da geçtiğine dair çok açık işaretlere rastlıyoruz Mesela genetik biliminin başlangıç tarihi 1865 yılına ve DNA'ya Kuran'daki (18:65) numaralı ayet ile herkesin görebileceği bir netlikte dikkat çekiliyor


Bilindiği gibi bugünkü çağdaş genetiğin temellerini atan Mendel isimli bilimadamının 1865 yılında hazırladığı genetik yasalar, hem hayvanlar hem bitkiler hem de insanlar için geçerlidir O nedenle 1865 yılı bilim dünyası için tarihi bir dönüm noktasıdır Ve bu dönüm noktasına da Kuran'da çok açık bir biçimde işaret ediliyor


D-N-A harflerinin Kuran'da nerelerde yan yana geldiğini incelediğimiz zaman en fazla 18surenin 65ayetinde geçtiğini görüyoruz (Arapça'da Dal-Nun-Elif) Evet 18:65 numaralı ayette çok ilginç ve benzersiz bir biçimde ardarda tam üç defa D-N-A harfleri geçiyor Ve Kuran'nın başka hiçbir ayetinde "Dna" harfleri bu şekilde ardarda ve çok sayıda geçmiyor Yani Kuran 18:65 ayetiyle dikkatimizi "Dna" terimine çekmek istiyor


Özet olarak DNA teriminin ardarda çok sayıda geçtiği bu istisna ayetin numarası (18:65) genetik bilimin ve DNA tarihinin başlangıç yılı olan 1865 yılına işaret ediyor Bunu rastlantı olarak değerlendiremeyiz çünkü Kuran'da sadece 18:65 ayetinde "Dna" ardarda üç defa geçiyor ve başka yerde böyle bir durum yok


Bu işaret mucizevi niteliktedir çünkü DNA (DeoksiriboNükleik Asit) ismini bilim dünyası henüz yeni koymuştur halbuki Kuran'da 1400 yıl önce işaret ediliyor Dolayısıyla insanlığın bu moleküle "Dna" ismini koyacağına yüzyıllar önce Kuran işaret ediyordu


Mendel 1865 yılında keşfettiği bu genetik kanunları bir yıl sonra makale haline getirmiştir "Dna" üzerindeki genler, gözlerimizin renginden boyumuzun uzunluğuna kadar birçok bilgiyi taşırlar Kromozomlarda yer alan "Dna" molekülü anne ve babadaki bu bilgileri çocuğa aktarır


CANLILARIN KOPYALANACAĞINI YÜZYILLAR ÖNCESİNDEN KURAN-I KERİM HABER VERİYOR MUYDU?


Kopyalama yüce dinimiz İslam'a aykırıdır ve etik dışı yanlış bir uygulamadır Fakat genetik biliminin ve embryolojinin olmadığı bir çağda yani 1400 yıl önce indirilen Kuranı Kerim'de sanki bilim adamlarının kopyalama yapacakları haber verilirmişcesine işaretler bulunmaktadır Kur'an-ı Kerim'in bu ayetinde Şeytan'ın kötü faaliyetleri vurgulanmaktadır


Kopyalanmış bir hayvandan çok sayıda kopya hayvan üretme (ikinci nesil kopyalama) deneylerinde Kulak Dokusundan hücreler alınarak kopyalama gerçekleştirilmiştir Yani yakın tarihte yapılan ilk deneylerde hayvanların kulağı kesilip hücre alınarak kopyası üretilmiştir Kuran-ı Kerimin bir ayeti şöyledir:


"(Şeytan dedi ki) Mutlaka onlara emredeceğim de hayvanların kulaklarını kesecekler ve yine mutlaka onlara emredeceğim de Allah'ın yarattığını değiştirecekler" (Nisa Suresi 119ayet)


Az önce tarihteki ilk 2nesil kopyalamaların hayvanların kulakları kesilerek alınan hücrelerle gerçekleştirildiğini vurgulamıştık Ayrıca bu hücrelerin genetik yapısıyla oynayarak yaratılış kanunlarına müdahelede bulunmaya çalışan kimseler de vardır Dolayısıyla genetik biliminin olmadığı bir çağda yani 1400 yıl önce indirilen ayetteki ifadelerle mucizevi benzerlikler vardır


Yapılan bazı kopyalamalarda meme dokusundan da hücreler alınmıştır fakat Tarihteki ilk 2nesil kopyalamalarda hücreler kulaktan alınmıştır(Japonya'daki Kagoşima Enstitüsünde ve Brezilya'daki Vitoria ineği)


GİZLİ KELİME: RETİNA


Retina, görmemizi sağlayan hücrelerin bulunduğu göz tabakasıdır Görme işlevini sağlayan göz bölümünün aslında Retina olduğu Kur'an'ın indirildiği yıllarda bilinmiyordu hatta kimse retina kelimesinden haberdar bile değildi Buna rağmen Kuran'da "Retina" kelimesinin geçtiğine dair açık kanıtlara rastlıyoruz






R-E-T-İ-N-A harfleri sadece 35:8 numaralı ayette geçmektedir Üstelik bu ayette "görmekten" ve "göstermekten" bahsedilmektedir dolayısıyla retinaya işaret güçlenmektedir Görmeyi sağlayan retina kelimesinin geçtiği bu ayette "güzel gösterilip de güzel gören kimse" cümlesi yer almaktadır Sonraki ayetlerde aynı surenin 19ayetinde "Kör ve gören aynı olmaz" cümlesi geçiyor Bilindiği gibi retina hasarları kalıcı körlüğe neden olur Sonraki 20ayette ise "Karanlık ve aydınlık da aynı olmaz" ifadesi geçmektedir ki zaten retinada ışığa duyarlı hücreler bulunur Bu saydığımız ayetlerdeki görmeyle ilgili cümleler tüm Kuran'da çok nadir geçmektedir o nedenle retina kelimesinin binlerce ayetin arasında sadece bu ayetlere denk gelmesi matematiksel açıdan tesadüfi değildir



GÜNEŞ'İN HİDROJEN VE HELYUMDAN OLUŞU


Atomlar bölümünde elementlerin yani atom isimlerinin Kuran'da yer aldığını gösteren önemli kanıtlar sunmuştuk Bunu destekleyen kanıtlardan birisine de Şems(Güneş) Suresinde rastlıyoruz Bildiğiniz gibi Güneş ağırlıklı olarak Hidrojen(H) ve Helyum(He) atomlarından oluşmaktadır Güneş'in yüzde 90'dan fazlası H ve He simgeli atomlardan oluşur ve yaydığı ısı ile ışık da bu elementlerin termonükleer reaksiyonları sonucunda açığa çıkar


Kısacası Güneş denildiğinde aklımıza ilk olarak H-HE atomları gelir Ve çok ilginçtir ki Kuran'daki Şems(Güneş) suresindeki onbeş ayetin hepsi istisnasız olarak H-E harfleriyle bitmektedir Özet olarak Güneş(Şems) suresindeki tüm ayetler hidrojen(H) ve helyum'un(HE) simgesiyle bitmektedir ve dolayısıyla Kur'an Güneş'in hidrojen ve helyum'dan oluştuğuna 14 asır öncesinden işaret etmektedir Örneğin Helyum 19yüzyılda keşfedilmiştir yani Kuran'dan asırlar sonra

Bunu bir rastlantı olarak değerlendiremeyiz çünkü Kuran'da Güneş(Şems) suresinden başka hiçbir sure baştan sona H-HE harfleriyle bitmiyor Aslında Güneş suresi'nin numarası yani 91 rakamı da dikkat çekicidir Güneşde yer alan H (hidrojen) elementi doğada geri kalan diğer 91 elementi de oluşturur İlginçtir ki H (hidrojene) dikkat çeken Şems(Güneş) sureside tam 91 suredir Laboratuarlarda atom numaraları arttırılabilmektedir fakat doğada hidrojenden sonra uranyum'a kadar 91 element vardır ve bunlar yine hidrojen çekirdeklerinin birleşmesiyle meydana gelir



KADINLARDAKİ 23KROMOZOM ve GENETİK


Daha önceki örneklerimizde "Arı" suresinin Kuran'da 16 sure olduğunu ve Arı'nın kromozom sayısının da 16 olduğunu belirtmiştik Bildiğiniz gibi boy, göz rengi gibi tüm fiziksel özellikler hücre içindeki gözle göremediğimiz kromozomlarda yer alan genler tarafından belirlenir Hücrelerimizin içindeki 23kromozom çifti kişinin cinsiyetini belirler Genetik olarak Erkek ve Kadındaki kromozomlar aynıdır sadece kadınlardaki 23kromozom çifti erkeklerden farklıdır Kadınların fiziksel özelliklerinin erkeklerden farklı olması da bu 23kromozoma bağlıdır


Kuran-ı Kerim'deki "Nisa" suresi de "Kadınlar" anlamına gelir İlginçtir ki "Nisa(Kadınlar)" suresinin 23ayetinde başka hiçbir yerde geçmediği kadar çok sayıda "kız,kadın,anne" gibi dişil kelimeler tekrarlanmaktadır Yani "kız, kadın, anne" gibi dişil kelimeler KURAN'IN TÜMÜNDE en çok Nisa suresi 23ayette geçmektedir Dolayısıyla ayetin numarası olan 23 sayısıyla kadınlardaki 23kromozom çiftine işaret edildiğini düşünüyoruz


19:57 NUMARALI AYET VE 1957 YILI


Tarihteki ilk uzay aracı 1957 yılında uzay yolculuğuna çıkmıştır (Sputnik) Şaşırtıcı bir biçimde Kuran'daki 19:57 numaralı ayet de gökyüzüne çıkmaktan ve yükselmekten bahsetmektedir: "Onu yüksek bir yere (gökyüzüne) yükselttik" (19sure 57ayet) Farkettiyseniz ayetin numarası olan 19:57 ile 1957 yılı aynı sayılardır Dolayısıyla gelecekte bu olayın gerçekleşeceğine mucizevi bir biçimde işaret edilmektedir


Aynı yöntemi kullanarak daha önce de farklı örnekler sunmuştuk o nedenle tüm bu örnekler için tesadüf diyemeyiz (Dna örneği, Nötron-Proton örneği gibi) Bununla birlikte 1957 yılında ilk uzay aracının gönderilmesi ile Ay'a çıkış farklı olaylardır karıştırılmamalıdır Bu ayetten önceki ayetlerde peygamberlerden bahsedildiği için ayet farklı şekilde de yorumlanabilir Fakat ayeti tek başına bağımsız olarak düşünürsek bizim yorumladığımız anlama da işaret etmektedir


(Ömer Çelakıl'ın sitesinden alıntıdır)

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.