Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
değişmeden, emin, hadislerin, olabiliriz, ulaştığına

Hadislerin Değişmeden Bize Ulaştığına Nasıl Emin Olabiliriz ?

Eski 08-20-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Hadislerin Değişmeden Bize Ulaştığına Nasıl Emin Olabiliriz ?




Bu konuda ilk önlemi Efendimiz (ASM) “Kim benim üzerime yalan uydurursa, cehennemdeki yerini hazırlasın”(1) sözleri ile bizzat kendisi almış ve sahabenin bu konuda hassas davranmasına sebep olmuştur Bundan dolayı sahabeler hadis nakli konusunda fazlasıyla itina gösterirlerdi Örneğin Hz Ali Efendimiz (ra): “Ben, size Rasûlullah (sav) Efendimiz’den bir şey söylerken, (öyle dikkat eder, öyle söylerim ki,) gökten yere düş (üp parça parça olmak) benim için, O’nun üzerine yalan söylemekten daha kolaydır” buyururlardı(2)

Sahabeler, Kur’ân’ın ve âyetlerin muhafazasından sonra, en ziyade Hz Peygamberin (ASM) sözlerinin ve fiillerinin muhafazasına, özellikle de İslami ve imani hükümler ve Hz Peygamberin (ASM) mucizeleri ile alakalı olan sözlerinin ve fiillerinin muhafazasına çalışmışlardır Hadis ve siyer kitaplarından da görüleceği üzere Allah Resulüne (ASM) ait en küçük bir hareketi, bir sözü ihmal etmemişlerdir Asr-ı Saadette(3), pek çok sahabe Efendimizin (ASM) söz ve fiillerini yazıp kaydettiler Özellikle de Abadile-i Seb’a(4) diye adlandırılan ve bunlardan da özellikle Abdullah ibni Abbas ve Abdullah ibni Amr ibni’l-Âs gibi hadis konusunda manen vazifeli olan sahabeler; iman esasları, islamiyetin rükunleri ve Peygamber Efendimizin (ASM) mu’cizeleri ile alakalı hadisleri yazarak kaydettiler

Bu noktada sahabeler fazlasıyla titiz davranmış ve bazen çok iyi bildikleri hadislerin naklinde bile çekinmiş ve söylemek istememişlerdir Hatta on yıl kadar bizzat Peygamberimizin (ASM) yanında bulunan Hz Enes bin Mâlik (ra) bir gün; “Eğer hatâ ederim endişesi ve korkusu olmasaydı, Rasûl-i Ekrem’den (sav) daha çok şeyler anlatırdım” buyurmuşlardı(5) Yine aynı şekilde Abdullah ibni Abbas (ra), kendisinden bir hadis rivayet etmeleri istendiğinde çekinir, sıkılır ve nihayet hadisi söylediğinde ise sonunda da; “(Bak, ben hafızamdan birşey söylüyorum ama bilin ki, Rasûlullah) bunun üç aşağı-beş yukarı veya buna yakın yahut da buna benzer birşey buyurdu”(6) şeklinde ikazda bulunmayı da ihmal etmezdi(7) Benzer bir hadise de Aşere-i Mübeşşere’den yani cennetle müjdelenen on sahabeden birisi olan Hz Zübeyr İbn Avvâm, o kadar az hadis rivayet etmiştir ki, bir gün oğlu kendisine: “Baba, sen neden hadis rivayet etmiyorsun?” diye sorduğunda: “Bir kelimede bile Rasûlullah’a muhalefet ederim diye ödüm kopuyor Çünkü O: ‘Benim üzerime yalan söyleyen, cehennemdeki yerini hazırlasın’ buyurmuştur” şeklinde cevap vermişti(8)

Sahabelerden sonra da, Sahabenin yanında yetişen ve Tâbiin olarak adlandırılan binlerce âlimler aynı hassasiyetle sahabeden aldıkları bu hadisleri yazarak veya ezberleyerek kaydettiler Tâbiinin hadis konusundaki hassasiyeti noktasında bazı örnekler vermek gerekirse; Saîd İbnü’l-Müseyyib’in “gerektiğinde bir tek hadîs için günlerce yol katettiğini, söylemesi”(9); Mesruk İbnü’l-Ecda’nın, “tek bir harfi için bile yolculuk etmesi”(10); Kesir İbn Kays’ın rivayetine göre, Ebu’d-Derdâ’dan tek bir hadîs almak için bir ilim aşığının Medine’den Şam’a gelmesi ve daha pek çok seyahatler, bu konuda örnek olarak verilebilecek misallerdir(11)

Beş yüz sahâbiyle görüştüğü söylenen ve bir beldeye vardığında: “Beş yüz sahâbi görmüş bir insan geliyor” denen, Abdurrahman İbn Ebî Leylâ: “Yüzyirmi sahâbi tanıdım ki, bir mescidde aynı anda yüz yirmisi de oturuyor olabilir kendilerine bildikleri bir şey sorulduğunda hep birbirlerinin yüzlerine bakarlar; konuşurken, ‘Rasûlullah’ın sözlerine bir kelime karıştırıveririm’ korkusuyla başkasının cevap vermesini bekler, kimse cevap vermeyince de nihayet bunlardan biri dişini sıkar ve Allah’a dayanarak, İbn Mes’ud (Ben hafızamdan birşey söylüyorum ama bilin ki, Rasûlullah) bunun üç aşağı-beş yukarı veya buna yakın yahut da buna benzer birşey buyurdu) gibi hatırlatmasıyla rivayette bulunurlardı” demektedir(12)

Tâbiinden sonra, başta dört mezhep imamları ve artık hadislerin muhafazası konusunda vazifeli muhaddis*ler naklettiler, yazıyla muhafaza ettiler Bu mezhep imamlarından Ahmed ibni Hambel değişik kanal, değişik sened, farklı metin, yani muhteva aynı olsa bile, sahihi, haseni ve zayıfıyla bir milyon hadîs ezberlediği söylenir ki; kırk bin hadîs ihtiva eden meşhur Müsned’ini üç yüzbin hadîsten seçerek meydana getirmiştir(13)

Bütün hayatını hadîse, Allah Rasûlü’nün mübarek sözlerine hasreden Yahya İbn Maîn, mevzû hadîs denilen manası doğru olsa da Efendimize (ASM) ait olmayan hadisleri de ezberlerdi Bir keresinde, Ahmed İbn Hanbel, neden böyle yaptığını sorduğunda: “Yanıma gelen insanlara bu mevzûdur, şu mevzûdur; bunların dışında kalanlardan alabildiğini alırsın derim”(14) cevabını vermişti İmam Zührî’den Yahya b Said el Kattan’a, Buharî ve Müslim’den Dârekutnî ve Hâkim’e uzanan çizgide daha dünya kadar hadis ezbercileri yetişti

Hicretten iki yüz sene sonra, başta Buharî, Müslim gibi hadis âlimleri olmak üzere diğer Kütüb-ü Sitte olarak adlandırılan sahih hadis kitaplarının yazarları hadislerin muhafaza edilmesi vazifesini omuzlarına aldılar O döneme kadar hadislerin içerisine karıştırılması muhtemel olan mevzu hadis veya kasdi olarak hadisler hakkında şüphe uyandırmak için içlerine karıştırılan sözleri, İbni Cevzî gibi şiddetli binlerce araştırmacılar çıkıp ayıklayıp hadislerin içerisinden çıkardılar

Bunların haricinde her ne kadar hadis usulünde yer almasa da hadislerin, mekan ve zamanı aşarak yakaza tabir edilen uyku ve rüya arası haller ile bizzat Allah Resulüne (ASM) sorulması ve doğruluğunun araştırılması hadiseleri olmuştur Örneğin büyük imam Celâleddin es-Süyûtî’nin, defalarca Efendimiz’le hem de yakazada görüştüğü nakledilmektedir Yine, İmam Buhâri, kendi kanallarıyla tespit ettiği her bir hadîs için, abdest alır, iki rekât namaz kılar ve mes’eleyi Efendimizin (ASM) mübarek ruhlarına havale eder: “Doğru mu ya Rasûlallah?” der; kendince aldığı bir işarete göre de o hadîsi kitabına kaydederdi(15)

İşte buna binaen, “Nasıl bileceğiz ki, 14 asırlık uzun mesafeden günümüze kadar gelen, bu hadisler doğrudur?” sorusu hatıra gelmemelidir

Bediüzzaman Said Nursi' nin, Mektubat isimli eserinden istifade edilerek hazırlanmıştır

Dipnotlar

(1) Buhari, İlim, 38; Müslim, Zühd, 72; Ebû Davûd, İlim, 4; Tirmizi, Fiten, 70; Müsned, 1/70
(2) Buhârî, İstitâbe, 6; Ebû Dâvûd, Süne, 28
(3) Peygamberimizin (ASM) yaşadığı döneme Asr-ı Saadet denilir Nedeni ise İslamiyetten önceki bedevi bir kavimden, İslamiyetle şereflenmelerinden sonra en medeni ve faziletli bir toplum meydana gelmiş, iki cihan saadetini kazandıracak iman nimetilyle şereflenmişlerdir Detaylı bilgi için : http://wwwsorularlaislamiyetcom/surticle&aid=287
(4) Abdullah İbn-i Abbas, Abdullah İbn-i Ömer, Abdullah İbn-i Mes'ud, Abdullah İbn-i Ravâha, Abdullah İbn-i Selam, Abdullah bin Amr bin As, Abdullah bin ebi Evfâ (RA)
(5) Dârîmî, Mukaddime, 25
(6) İbni Mâce, Mukaddime, 3
(7) Bu konuda sahabenin hadis naklinde gösterdiği hassasiyetle alakalı daha pek çok örnek mevcuttur Detaylı bilgi için: MFethullah Gülen, Sonsuz Nur, c:3, s:63-68
(8) Buhâri, İlm, 38
(9) Zehebî, Tezkiretü’l-Huffaz, 1/56; er-Rihle, s127-129
(10) MAccac el-Hatîb, es-Sünnetü Kable’t-Tedvin, s:178
(11) Er-Rihle, s78; İbni Mâce, Mukaddime, 17
(12) Zehebî, Siyer-u A’lâmi’n-Nübelâ, 4/263
(13) MFethullah Gülen, Sonsuz Nur, c:3, s:79
(14) MAccac el-Hatîb, es-Sünnetü Kable’t-Tedvin, s:229
(15) İbn Hacer, Tehzibü’t-Tehzib, 9/49

Alıntı Yaparak Cevapla

Hadislerin Değişmeden Bize Ulaştığına Nasıl Emin Olabiliriz ?

Eski 08-20-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Hadislerin Değişmeden Bize Ulaştığına Nasıl Emin Olabiliriz ?




İyi güzeldesünneti yok saymıyoruda göz göre göre Buhari,Tırmızi vbhadis toplayıcılarının 200-300 yıl sonra yaptıklarını peygamberden bir işaret yada vasiyet olsa Ebubekir zamanında,Ömer zamanında neden yapılmadı?


Hadislerin hepsine dine aittir diyemeyizÖrnekler aşağıda;bunlara iman etmiyen kafirdir demek olayı çözmüyor


" Peygamber’in zevcesi Ümmü Seleme’den (o şöyle demiştir): Rasûlullah (S) şöyle buyurdu: “Gümüş kaptan bir şey içen kişi var ya, muhakkak o kişi karnına ancak (curp curp diye) cehennem ateşini göndermektedir” (Buhâri, Kitâbu’l-Eşribe H57 C12 S5678 Bâb 27 Ötüken 1988 )"


" Enes ibn Mâlik(R)’ten: Peygamber (S)’in su bardağı kırıldı, akabinde kırık yerine gümüşten bir bardak edindi dediğini tahdis etti

Râvi Âsım el-Ahvel: Ben bu kadehi gördüm ve (teberruken içine su koyup) ondan su içtim, demiştir (Buhâri, Kitâbu’l-Humus H18 C6 S2895 Bâb 5 Ötüken 1987) "


Birinde gümüş bardaktan içme diyen peygamberimizi anlatacaksın,diğerinde peygamberimizin gümüş bardak edindiğini ,diğerindede bu bardağı gördüğünü iddia edenleri yazacaksınsonrada bizden inanmamız beklenecekBen peygamberimizi bu kadar tutarsız işlerde aracı yapan herkese selamlarımı gönderiyorumDin günü niye var?Görülecek tabiki


birkaçını daha yazayım,sonra bırakacağımBu mantıksızlıklara ne kafa dayanır, ne ilim,ne sabırböyle binlerce var,el insaf


"Allah, ahirette peygamberlere kimliğini kanıtlamak için bacağını açıp baldırını gösterir" (Buhari 97/24, 10/129 ve 68 surenin tefsiri) !!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!


"Uğursuzluk üç şeydedir, at, ev ve kadın" (Buhari 76/53)


"Peygamber, savaşta kadınların va çocukların öldürülmesinin bir sakıncası olmadığını söyledi" (Buhari, Cihad/146; Ebu Davud 113)


Bu dine kimler ne zarar verdiklerini bilseler,hiç boşuna gayrimüslim dedikleriyle uğraşmazlar,günlerini tövbelerle geçirirlerdiPeygamberimizi bu kadar yanlış tanıtmakBravoBir de bunlara iman etmemizi istiyor bay buhari ve avanesi

Hadi ya


Selamlar

Alıntı Yaparak Cevapla

Hadislerin Değişmeden Bize Ulaştığına Nasıl Emin Olabiliriz ?

Eski 08-20-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Hadislerin Değişmeden Bize Ulaştığına Nasıl Emin Olabiliriz ?




Size biraz daha ilim gerekmekte







Hadis: "Allah ahirette Peygamberlere kimliğini kanıtlamak için bacağını açıp baldırını gösterir” Müslim İman 302, Buhari 97/24,10/29, Hanbel 3/1 Bu hadisi nasıl anlamak gerekir

Bazı ayet ve hadislerde Allahın eli, Allahın İpi, Allahın Baldırı gibi ifadeler kullanılmaktadır Bu tür ayetler mütaşabih ayetlerdir Peygamber efendimizde bazı hadislerinde mütaşabih kelimeler kullanmıştır Taki insanlar bu meseleri daha iyi anlasın Nitekim başka bir hadisi şerifte Peygamber efendimiz şöyle buyurmaktadır

"Ebu Said (ra) anlatıyor Resulullah (aleyhisselatu vesselam)'ı dinledim, [Baldırların açılacağı, kendilerinin sevdeye davet edileceği gün(Kalem 42) mealindeki ayetle ilgili olarak] Şöyle diyordu: "Rabbimiz baldırını açar, her mümin erkek ve her mümin kadın O'na secde eder Dünyada iken kendisine riya ve gösteriş olarak secde edenler geri kalırlar Onlarda secde etmeye kalkarlar, ancak sırtları bükülmeyen yekpare bir tabakaya dönüşür (ve secde edemezler)" [Buhari, Tefisr, Nun vel Kalem 2, Tefsir, Nisa 8, Tevhid 24; Müslim, İman 302 (183]

Kalem suresinin 42 ayetinde "Keşfus - sak" tabiri geçmektedir Lügat olarak baldırın açılması manasına gelir Görüldüğü üzere ayeti kerimeden asıl maksat lügat maksadı değildir, belki bir mesaj söz konusudur Hadis yukarıdaki rivayette baldır kelimesini "sakehu" şeklinde zamir olarak kaydeder İbnu Hacer bir başka tarikde zamirsiz olarak "sake" şeklinde geldiğini ve bu şeklin -ayeti kerimeye uygunluk arzetmesi sebebiyle- daha doğru oldğunu söyler Aksi takdirde yukarı ki tercümede aslına muvafık olarak kaydettiğimiz üzere Cenab-ı Hakka baldır izafe ederek, insana teşbih etmek gibi te'vili tekellüflü bir durum ortaya çıkacağını belirtir

Öyle ise, "baldırı açmaktan" murad nedir? Alimler bunu, "bütün hakikatkerin çırıl çıplak ortaya çıkması (sebebiyle) hesap ve cezanın bütün şiddet ve dehşetiyle hüküm sürmesi" şeklinde anlamışlardır Nitekim hadiste, Resulullah (aleyhisselatu vesselam) Cenab-ı Hakkın bütün gerçekleri ortaya koyarak hesap verme hadisesinin dehşetini yaşattığı hengamda, dünyada iken kulluğunu samimiyetle yapanlarla, riyakar hareket edenleri tefrik edip mü'minleri dehşetten kurtaracağını, riyakarları da sırtları eğilmez bir hale sokarak cürümlerini yüzlerine vurmak suretiyle, dehşetlerine dehşet katacağını belirtmektedir Meseleyi tasvir eden ayeti karimenin tam meali şöyledir:

"(Hatırla ki o gün) baldır(lar)ın açılacağı, kendilerinin secdeye davet edileceği bir gündür Fakat buna güç yetiremeyeceklerdir evet secdeye davet edilecekler gözleri düşük, kendilerini bir zillet sarmış olarak Halbuki onlar bu secdeye dünyada herşeyden salim ve sapasağlam iken davet ediliyorlardı (Kalem 42-43)

Kaynak: Kütüb-i Sitte, Prof Dr İbrahim Canan











Buhari,Tırmızi vbhadis toplayıcılarının 200-300 yıl sonra yaptıklarını peygamberden bir işaret yada vasiyet olsa Ebubekir zamanında,Ömer zamanında neden yapılmadı?





Hz Muhammed yaşarken de Kuran-ı Kerim kitap haline getirilmemişti O zaman sizin mantığınıza göre şimdi Kuran-ı Kerim'in yazılı olması da suç

Hadi onu geçelim diğer iddianız Hadisler neden Ebubekir ve Ömer zamanında yapılmadı Sünnet o zaman da sünnetti Birbirlerine yanlışları gösterirken Peygamberimiz yaşarken de vefatından sonra da onun hadisleri ve ayetlerle yol göstermişlerdir

Buhari, Tırmızi gibi büyük hadis alimlerinize saygısızlığınızı kabul edemem ! Bunu bir ateist yapsa umrumda olmaz ama burada siz bir İslam savunucususunuz doğru birşeyler anlatmaya çalışıyorsunuz kendinizce ama hadislerin bir çoğunu inkar ediyorsunuz !

Tutmuş Kuran'ı tek başına okuyabileceğinizi ve anlam çıkarabileceğinizden ket vuruyorsunuz ama yukarıda komik olarak yazmış bulunduğunuz hadisin daha altında yatanı göremiyorsunuz kaldı ki kuran-ı okuyup ondan tefsir çıkaracaksınız

Sizinle daha ne din tartışmasında ne başka bi yerde ne de bu sitede işim olur Göz göre göre insanları yoldan çıkarıyor imanını sarsıyorsunuz Yazık !







Bir de bunlara iman etmemizi istiyor bay buhari ve avanesi





Size diyecek söz yok

Alıntı Yaparak Cevapla

Hadislerin Değişmeden Bize Ulaştığına Nasıl Emin Olabiliriz ?

Eski 08-20-2012   #4
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Hadislerin Değişmeden Bize Ulaştığına Nasıl Emin Olabiliriz ?




Valla benim dediklerinin hiçbirisi ile (yoldan çıkarma,tefsir çıkarma,bu dini savunma,bu dini koruma ) ilgili takıntı ve hedeflerim yokKimseyi etiketleme hedefimin olmadığı gibiBir konu açmışsınız bende cevabımı yazdım,bana "biraz" değil çokça ilim gerekmekte ve kendimize olan duamızda buna yöneliktirAynısını bende düşünüyorum,bir ateist peygamberim için çocukları ve kadınları öldürün diyor dese gam yemem,ama içte birisi söyleyince üzüyor


Kuran yazım örneğinize hiç girmeyeceğim,diğerlerinedeBenimle işiniz olup olmamasınada

Bunlar sizin takdirinizdirBeni müşrik,kafir yada herneyse yapmanızla sorunu çözüyorsanız amennaBen size sünnet kaynağı peygamberimizin özelliklerini içeren bir olay yazayımÖrnek olsunYoksa daha öncede yazmıştım islamın ve kuranın evrensel olduğunu söylüyoruz,insanların kuran okumalarını istiyoruz,anlayarak Allah'a dua etmelerini istiyoruz diye harici olarak etiketlenip,her türlü haftaya yapıştırılıyorsak,Kuranı duvarda süs değilde,ellerde okunup anlanan bir kitap olmasını istiyorsak,bunun takdirini Allah'tan beklediğimiz için yapıyoruzBeşerden değil!!!


" Şehirde “Muhammed geliyor” diye sesler duyuldu…


Evsliler, Hazreçliler… Medine’de daha önce yıllarca birbiriyle savaşmış, aralarında kan davası olan onlarca kabile; kadın erkek, çoluk çocuk Medine’nin girişine doğru yürüdü… Nihayet çölün kızgın güneşi şehri kavururken ufukta göründüler


Hep bir ağızdan şarkılar başladı Erkekler ellerini açmış yakarıyor, kadınlar zılgıt çekiyor, çocuklar bağrışıyordu Şehrin girişinde büyük bir kalabalık çoşkuyla Mekke’den Medine’ye hicret eden Hz Peygamber’i karşılıyordu


Kalabalık “İşte o” diye Hz Ebubekir’in üzerine üşüştü Bağırlarına basmak, omuzlarına almak ve doyasıya sarılmak istiyorlardı “Hayır” dedi ikinin ikincisi; “Allah’ın Resulü o, ben değilim” İnsanlar, su arkının yön değiştirmesi gibi ona koştular, etrafını sardılar…


Yüksekçe bir taşın üzerine çıktı, eliyle hafifçe susmalarını işaret ettikten sonra, “ilk” olarak şunları söyledi;


“İman etmedikçe cennete giremezsiniz Birbirinizi sevmedikçe iman etmiş olmazsınız Birbirinizi sevmek için de aranızda selamı yayınız… Birbirinize haset etmeyiniz Birbirinize hasım olmayınız Birbirinizin arkasından çekiştirmeyiniz Ey Allah’ın kulları! Kardeş olunuz! (Kunû yâ ibadallahi ihvâna)…”


İşte peygamberimin sünneti,güzelliği,insanlığı bu

Ey müminler kardeş olunuz demiyor Ey Allah’ın kulları! Kardeş olunuz

Alıntı Yaparak Cevapla

Hadislerin Değişmeden Bize Ulaştığına Nasıl Emin Olabiliriz ?

Eski 08-20-2012   #5
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Hadislerin Değişmeden Bize Ulaştığına Nasıl Emin Olabiliriz ?




sevgili oshozen

biraz bilinçli,dinini,özünü bilen müslümanlar olmaya ne dersin?
beni yanlış anlamasana dininden haberin yok demiyorumfakat yıllarca bu hadis söylemleriyle kandırılarak ortaya çıkartılan ucube dinin mensupları olduk
ben muhammed peygamberi 9 yaşındaki ayşeyle gerdeğe sokarak apaçık bir pedofil peygamber sergileyen buharilere tırmizilere düşmanım
çünkü onlar Allahın dinine düşmanlar
lütfen bu hadis saçmalıklarını reddedinhadis kaynaklarında elbette kuranın ruhuna aykırı olmayan hadislerde var fakat çoğu kurana aykırı bir söylem arzetmekte
burada dilim varmıyor söylemeye ama af buyryn ölü bir hayvana yapılan tecavüzle uykuda olan bir kadına yapılan tecavüzler bile konu edilip bunlar şeri hükümlere bağlanmış
diyanet onaylı kutubu sittelerde yazıyor bunlar
neyi anlamıyorum biliyomusun?
turan dursun hadisleri deşifre ederek islam yorumu yapmıştırve katledilmiştir
peki bu hadisleri yazan buhariler tırmiziler neden baş tacı edilir?
bu nasıl bir çelişkidir?
bak şimdi sana kuranın hadislere nasıl baktığını gösteren bazı ayetleri kopyalayayımbiraz incele istersen

Sadece Kur’an’ ı izlemekle emrolunduk” (7:2,3; 17:46)
“Kur’an hidayetimiz için gerekli her şeyi içermektedir” (16:89)
“Allah hiç bir şeyi Kur’an’ ın dışında bırakmamıştır” (6:38)
“Hikmet, insan ürünü olan hadis kitaplarında değil, Allah’ ın kitabındadır” (17:39; 36:2)
“Kur’an’ da emredilip yasaklanmayan her şey, kişisel ve toplumsal seçimimize bırakılmıştır” (5:101)
“Kur’an’ dan başka hiç bir hadise inanıp kaynak edinmemeliyiz” (45:6)
“Halkı bilgisizce Allah’ ın yolundan saptırmak için boş hadislere değer verenler için acı bir azap vardır” (31:6)
“Uyduruk hadislere ihtiyacımız yoktur, çünkü Kur’an tam detaylıdır” (12:111)
“En güzel hadis (söz) Kur’an’ dır” (39:23)
“Tek geçerli sünnet, Allah’ ın sünnetidir” (33:38,62; 35:43)
“Allah’ ın izni olmadan ortaya dini hüküm koyanlar ve onları izleyenler, müşriktirler yani putperesttirler” (42:11)
“Kur’an mücmel değil detaylıdır, kapalı değil apaçıktır” (30:28; 41:3)
“Kur’an bizzat Allah tarafından açıklanıp detaylandırılmıştır” (11:1; 75:19)
“Kur’an inananlar tarafından anlaşılması kolay, putperestler içinse anlaşılması zor ve imkansızdır” (54:17,22,32,40; 17:46; 18:57)
“Bizim için güzel örnek olan Muhammed Peygamber, Kur’an’ dan başka bir hüküm kaynağı kabul etmemiştir” (5:48,49; 6:114; 10:15)
“Allah hadislerin (sözlerin) değil Kur’an’ ın korunmasını garantilemiştir” (15:9; 36:69; 38:87)
“Allah’ ın kelimeleri tastamam ve mükemmeldir” (6:115)
“Şüpheli rivayetlere uyanlar sapmışlardır” (6:112)
“Allah unutkan değildir” (19:64)
“Allah kelime sıkıntısı çekmez” (18:109)
Ahiret hakkında kuşkusu olanlar Kur’an’ la yetinmezler veya onu başka kitaplarla değiştirmek isterler” (10:15)
“Dinlerini mezhep mezhep ayırarak ihtilaf edenlerin Muhammed Peygamber ile bir ilişkileri yoktur” (6:159)
“Allah elçisinin ahiretteki tek şikayeti, halkının Kur’an’ dan uzaklaşması hakkında olacaktır, hadisten uzaklaşması hakkında değil” (25:30)

selamlar

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.