Prof. Dr. Sinsi
|
Lut Kavmi Ve Helakı
LUT KAVMİ VE YIKILAN ŞEHİR
Lut kavmi de uyarıları yalanladı Biz de onların üzerine taş yağdıran bir kasırga gönderdik Yalnız Lut ailesini (bu azabtan ayrı tuttuk; onları seher vakti kurtardık; Tarafımızdan bir nimet olarak İşte Biz, şükredenleri böyle ödüllendiririz Oysa andolsun zorlu yakalamamıza karşı onları uyarmıştı Fakat onlar bu uyarıları kuşkuyla karşılayıp-yalanlamakta direttiler Kamer Suresi, 33-36
Lut peygamber, İbrahim peygamberle aynı dönemde yaşamıştır Hz Lut, Hz İbrahim'e komşu kavimlerden birine elçi olarak gönderilmişti Bu kavim, Kuran'da belirtildiğine göre, o güne kadar dünya üzerinde görülmemiş bir sapıklığı, eşcinselliği uyguluyordu Hz Lut, onlara bu sapıklıktan vazgeçmelerini söylediğinde ve onlara Allah'ın ilahi tebliğini getirdiğinde onu yalanladılar, peygamberliğini inkar ettiler ve sapıklıklarına devam ettiler Bunun sonucunda da kavim, korkunç bir felaketle helak edildi
Hz Lut'un yaşadığı bu şehrin, Eski Ahit'te geçen ismi Sodom'dur Kızıldeniz'in kuzeyinde kurulmuş olan bu kavmin aynı Kuran'da yazılanlara uygun bir şekilde helak edildiği anlaşılmıştır Yapılan arkeolojik çalışmalardan anlaşıldığına göre şehir, İsrail-Ürdün sınırı boyunca uzanan Tuz Gölü'nün (Ölü Deniz) yakınlarında bulunmaktadır
Bu helak olayının kalıntılarını incelemeden önce, Lut Kavmi'nin neden bu cezaya çarptırıldığına bakalım Kuran'da, Hz Lut'un kavmine yaptığı uyarı ve onların cevabı şöyle anlatılır:
Lut (kavmi) de, gönderilen (elçi)leri yalanladı Hani onlara kardeşleri Lut: "Sakınmaz mısınız?" demişti "Gerçek şu ki, ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim Allah'tan korkup-sakının ve bana itaat edin Buna karşılık ben sizden bir ücret istemiyorum; ücretim yalnızca alemlerin Rabbine aittir Siz insanlardan (cinsel arzuyla) erkeklere mi gidiyorsunuz? Rabbinizin sizler için yaratmış bulunduğu eşlerinizi bırakıyorsunuz Hayır, siz sınırı çiğneyen bir kavimsiniz " Dediler ki: "Ey Lut, eğer (bu söylediklerine) bir son vermeyecek olursan, gerçekten (burdan) sürülüp çıkarılanlardan olacaksın " Dedi ki: "Gerçekten ben, sizin bu yaptığınıza öfke ile karşı olanlardanım " (Şuara Suresi, 160-168)[/
Kendilerini doğru yola davetine karşılık kavminin Hz Lut'a karşı cevabı onu tehdit etmek olmuştu Lut Kavmi, kendilerine doğru yolu göstermesinden dolayı Hz Lut'a karşı öfke duyuyor, onu ve onunla birlikte iman edenleri sürgün etmek istiyorlardı Başka ayetlerde olay şöyle anlatılır:
Hani Lut da kavmine şöyle demişti: "Sizden önce alemlerden hiç kimsenin yapmadığı hayasız-çirkinliği mi yapıyorsunuz? Gerçekten siz kadınları bırakıp şehvetle erkeklere yaklaşıyorsunuz Doğrusu siz, ölçüyü aşan (azgın) bir kavimsiniz " Kavminin cevabı: "Yurdunuzdan sürüp çıkarın bunları, çünkü bunlar çokça temizlenen insanlarmış!" demekten başka olmadı (Araf Suresi, 80-82)
Hz Lut, kavmini apaçık bir doğruya çağırıyor ve anlaşılır bir şekilde uyarıyordu Ancak kavim hiçbir uyarıyı dinlemiyor ve Hz Lut'u inkar etmeye ve onun haber vermekte olduğu azabı yalanlamaya devam ediyordu:
Lut da; hani kavmine demişti: "Siz gerçekten, sizden önce alemlerden hiç kimsenin yapmadığı 'çirkin bir utanmazlığı' yapıyorsunuz Siz, (yine de) erkeklere yaklaşacak, yol kesecek ve bir araya gelişlerinizde çirkinlikler yapacak mısınız?" Bunun üzerine kavminin cevabı yalnızca: "Eğer doğru söylüyor isen, bize Allah'ın azabını getir" demek oldu (Ankebut Suresi, 28-29)
Kavminden bu cevabı alan Hz Lut, Allah'tan yardım istedi:
Dedi ki: "Rabbim, fesat çıkaran (bu) kavme karşı bana yardım et " (Ankebut Suresi, 30)
Rabbim, beni ve ailemi bunların yaptıklarından kurtar (Şuara Suresi, 169)
Hz Lut'un isteği üzerine Allah, erkek kılığına girmiş iki melek gönderdi Bu melekler, Hz Lut'a gelmeden önce Hz İbrahim'e gitmişlerdi Hz İbrahim'e yaşlı karısının bir çocuk doğuracağı müjdesini veren elçiler asıl gönderiliş sebeplerini de açıkladılar: Azgın Lut Kavmi, helak edilecekti
(İbrahim) dedi ki: "Şu halde sizin asıl isteğiniz nedir, ey elçiler?" "Doğrusu biz, suçlu-günahkar bir kavme gönderildik" dediler "Üzerlerine çamurdan (iyice sertleşip kaskatı kesilmiş) taşlar yağdırmak için (Ki bu taşların her biri,) Rabbinin katında ölçüyü taşıranlar için (herkese ayrı ayrı) işaretlenmiştir " (Zariyat Suresi, 31-34)
Ancak Lut ailesi hariçtir; biz onların tümünü muhakkak kurtaracağız Ama karısını (kurtaracaklarımız) dışında tuttuk, o, geride kalanlardandır (Hicr Suresi, 59-60)
Elçilikle görevlendirilmiş melekler Hz İbrahim'in yanından çıktıktan sonra Hz Lut'a geldiler Elçileri tanımayan Hz Lut önce endişeye kapıldı, ancak onlarla konuştuktan sonra yatıştı:
Elçilerimiz Lut'a geldiği zaman, onlardan dolayı kaygılandı, göğsünü bir sıkıntı bastı ve: "Bu, zorlu bir gün" dedi (Hud Suresi, 77)
(Lut) Dedi ki: "Sizler gerçekten tanınmamış bir topluluksunuz " "Hayır" dediler "Biz sana, onların hakkında kuşkuya kapıldıkları şeyle geldik Sana gerçeği getirdik, biz şüphesiz doğru söyleyenleriz Hemen aileni gecenin bir bölümünde yola çıkar, sen de onların ardından git ve sizden hiç kimse arkasına bakmasın; emrolunduğunuz yere gidin " Ve onlara şu emri verdik: "Sabaha çıkarlarken onların arkası mutlaka kesilecektir " (Hicr Suresi, 62-66)
Bu sırada kavim, Hz Lut'un konuklarının geldiğini haber almıştı Bu konuklara da sapıkça bir eğilimle yaklaşmaktan çekinmediler Evin etrafını çevirdiler Konuklarına mahçup olmaktan endişelenen Hz Lut, kavme şöyle seslendi:
(Lut onlara) "Bunlar benim konuğumdur, beni utandırıp-dillere düşürmeyin" dedi "Allah'tan korkup-sakının ve beni küçük düşürmeyin (Hicr Suresi, 68-69)
Kavminin cevabı ise, Hz Lut'a çıkışmak oldu: "Dediler ki: 'Biz seni 'herkes(in işin)e karışmaktan' alıkoymamış mıydık?" (Hicr Suresi, 70)
Elindeki tüm imkanları kullanan Hz Lut, misafirlerine ve kendisine bir kötülük yapılacağı endişesiyle şöyle dedi: "Size yetecek gücüm olsaydı veya sağlam bir yere sığınabilseydim " (Hud Suresi, 80)
"Misafirleri" ise, Hz Lut' a Allah'ın elçileri olduklarını hatırlatarak şöyle dediler:
(Elçiler) Dediler ki: "Ey Lut, biz Rabbinin elçileriyiz Onlar sana kesin olarak ulaşamazlar Gecenin bir parçasında ailenle birlikte yürü (yola çık) Sakın, hiçbiriniz dönüp arkasına bakmasın; fakat senin karın başka Çünkü onlara isabet edecek olan, ona da isabet edecektir Onlara va'dolunan (azab) sabah vaktidir Sabah da yakın değil mi?" (Hud Suresi, 81)
Şehir halkının azgınlığının son noktaya varmasıyla beraber Allah, meleklerin yardımıyla Hz Lut'u kurtardı Sabah vakti de, kavmin üzerine Hz Lut'un uyardığı azap gönderildi:
Andolsun onlar, onun konuklarından da murad almak için baskı yaptılar Biz de onların gözlerini silip kör ettik "İşte azabımı ve uyarmamı tadın " Andolsun onları bir sabah vakti erkenden, üzerlerinde kararını kılmış bir azab yakalayıp-bastırıverdi (Kamer Suresi, 37-38)
Ayetlerde, kavmin helakı şöyle tarif ediliyor:
Derken, tan yerinin ağarma vaktine girdiklerinde onları (o korkunç ve dayanılmaz) çığlık yakalayıverdi Anında (yurtlarının) üstünü altına çevirdik ve üzerlerine balçıktan pişirilmiş taş yağdırdık Elbette bunda 'derin bir kavrayışa sahip olanlar' için gerçekten ayetler vardır O (şehir de) gerçekten bir yol üstünde (hâlâ) durmaktadır (Hicr Suresi, 73-76)
Böylece emrimiz geldiği zaman, üstünü altına çevirdik ve üzerlerine balçıktan pişirilmiş, istif edilmiş taşlar yağdırdık; Rabbinin katında 'belli bir biçime sokulmuş, damgalanmış' olarak Bunlar zalimlerden uzak değildir (Hud Suresi, 82-83)
Sonra geride kalanları yerle bir ettik Ve üzerlerine bir yağmur yağdırdık; uyarılıp-korkutulanların yağmuru ne kötü Gerçekten, bunda bir ayet vardır, ama onların çoğu iman etmiş değildirler Ve şüphesiz, senin Rabbin, güçlü ve üstün olandır esirgeyendir (Şuara Suresi, 172-173)
Kavim helak olurken içlerinden Hz Lut ve sayıları ancak "bir ev halkı" kadar olan iman edenler kurtarıldı Hz Lut'un karısı iman etmemişti ve o da helak edildi:
Bunun üzerine biz, karısı dışında onu ve ailesini kurtardık; o (karısı) ise (helake uğrayanlar arasında) geride kalanlardandı Ve onların üzerine bir (azab) sağanağı yağdırdık Suçlu-günahkarların uğradıkları sona bir bak işte (Araf Suresi, 83-84)
Böylece Hz Lut karısı dışındaki ailesiyle ve kendisine inananlarla beraber kurtarıldı Sapık kavim ise, yerle bir oldu
(alıntıdır)
|