|  | Güneş Tanrısı'nın Hizmetkârı |  | 
|  08-20-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Güneş Tanrısı'nın HizmetkârıGörkemli bir mezar, aykırı bir firavunun yükselişi ve düşüşüyle, becerikli bir hazinedârın ayakta kalışını belgeliyor  Engin deneyimlerim, sezgi ve biraz da şans, beni Sakkara'daki bu mezara götürdü  Civardaki sarp kayalığa oyulmuş çeşitli gömüt alanlarını Fransa Dışişleri Bakanlığı'nın desteğiyle daha önce bulmuştum  Bunların arasında Büyük Ramses'in üst düzey görevlilerinden biri için hazırlanmış bir mezar ve Ahenaton'un ardıllarından ünlü Tutankamon'un sütannesi Maïa'ya ait bir mezar da vardı  Ekibim kazdığımız yerlerin altına destek olarak konulacak kum torbalarını doldururken, kürekleri kayadaki bir girişi açığa çıkardı  Kum temizlenince içinde oyma bir dikilitaş da bulunan sütunlu küçük mezar tapınağı çıktı ortaya  Arkadaki kayalığın içinde, duvarları rölyeflerle bezeli bir çift oda, ardından da yapımı yarım kalmış bir mezar odasına inen merdiveni bulduk  Yazıtlar, mezarın sahibinin iki adı olduğunu gösteriyor: Raïay ve Hatiay  Bir kuyumcunun oğlu olan bu kişi, Ahetaton (yeni başkent) ve Memfis'teki (eski başkent) Aton tapınaklarının baş hazinedarı olmuş  Diğer bir deyişle Mısır'ın iki kilit kentinde Aton'a sunulan altınlardan ve diğer sunulardan sorumlu isim  Bizzat Ahenaton'la yakın ilişki içinde olduğuna da kuşku yok  Rölyeflerin çoğu, Raïay'ın firavunun aşırı uçtaki dinine bağlılığını yansıtıyor; ancak bazılarının–görünüşe bakılırsa Raïay'ın yaşadığı dönemde–değiştirilmiş olduğu açıkça anlaşılıyor  Şimdi aklımızı kurcalayan soru şu: Neden? Mumya Nerede? Sakkara'daki Eski Mısır mezarlığında bulunan ve bir kayalığa oyulmuş olan yeni mezar, Fransız arkeolog Alain Zivie'yi bir gizemle karşı karşıya bıraktı: Burayı son istirahatgâhı olarak M  Ö  1340 dolaylarında hazırlayan kişinin akıbeti  Zivie, tavanın kırılgan kireçtaşına modern bir krikonun payanda yapıldığı odaların birinde ipuçları yakalamak için boyalı rölyefleri inceliyor  Mezarın iç taraflarında, aşağıya doğru eğimli bir geçidin sonunda bitmemiş olan ve anlaşıldığı kadarıyla hiç kullanılmayan defin bölmesi yer alıyor  Yazıt ve Gizem Bu taş sütundaki 3  300 yılı aşkın bir süre önce kazındıkları gün kadar açık seçik duran hiyeroglifler mezar sahibinin unvanını belirtiyor: Ahetaton (yeni başkent) ve Memfis'teki (eski başkent) Aton tapınağının baş hazinedarı  Bu isim iki önemli iktidar merkezindeki kutsal altınların bakımından sorumluydu  İki adı vardı: Raïay ve Hatiay  Ve bütün Mısır tarihinin en garip, en gizemli hükümdarlarından biri olan ve geleneksel dine karşı çıkan Ahenaton'a hizmet ediyordu  Siyasal Doğruculuk Raïay'ın mezarının giriş kısmına ait bir dikilitaş belirsiz çağlara tanıklık ediyor  Sahnelerin birinde, sol tarafta oturan Raïay ve karısı sunuları kabul ederken yazıtlar Mısır'ın çok sayıdaki geleneksel tanrısından birkaçının adını veriyor  Oysa mezar duvarlarındaki rölyeflerde tek bir tanrının, Aton'un adı yer alıyor  Neden böyle bir farklılık var? Raïay büyük olasılıkla duvarları Firavun Ahenaton'un yalnız Aton'a taptığı dönemde bezemişti  Ahenaton'un ölümünden sonra aşırı görüşlerinin insanlar arasında artık rağbet görmemesi üzerine, anlaşıldığı kadarıyla Raïay da bir dikilitaş ekleyerek mezarını yeni duruma uygun hale getirmeye çalıştı  Çok ufak ve çok geç kalmış bir eklentiydi bu  Aton'la sınırlı bezeme artık sakıncalı hale gelmişti ve Raïay mezarı büsbütün terk etti  Şimdi cevap bekleyen soru şu: O halde nereye gömüldü? Bunu Biliyor muydunuz? Eski Mısırlılar yazılı tarihleri boyunca Güneş'e bir tanrı olarak taptılar  Birçok değişik tanrı -Ra ya da Re, Amon ve ikisinin bileşimi Amon-Ra da dahil -Güneş kürenin farklı görünümlerinin dışavurumları sayılmaktaydı  Ama M  Ö  1353-1336 arasında hüküm süren radikal firavun Ahenaton bir tanrıyı, Güneş'in saçtığı sıcaklığın cisimleşmiş ifadesi Aton'u neredeyse tek başına egemen konuma yükseltti  Diğer tanrılara adanmış tapınakları ve onları anmak için düzenlenen geleneksel şenlikleri yasaklayarak, Aton için yeni tapınaklar dikti ve ona tapanların hayat verici ışınlarını bedenlerinde hissetmeleri için tapınakların üstünü boş bırakarak gökyüzüne açık tuttu  Dahası, Ahenaton kendisini Aton'un yeryüzünde bedene bürünmüş tek hali ilan etti; buna göre tanrıya doğrudan tapabilen ve onunla iletişime girebilen tek insan oydu  Sıradan insanlar Aton'a ancak hükümdarları aracılığıyla tapabilirdi  Ahenaton yanındaki sanatçılara Aton'u kıllarda toplanan ışınlarıyla gökteki bir kurs olarak tasvir etmeleri emrini verdi; bu tasvirlerdeki en yaygın görüntü Aton'un firavun ailesini kutsaması ve sunularını kabul etmesiydi  Ahenaton'un ölümünde sonra, Aton tapınakları yıkıldı ve ona dayalı din anlayışı da sapkınlık sayılarak bu tapınaklarla birlikte gömüldü  Firavun ailesi, tapınak görevlileri ve ülkenin dört bir tarafında yaşayan insanlar bir kez daha gözde tanrılarına yönelik inanca ve tapınmaya sığındılar  Kaynak: National Geographic, Nisan 2001, s  36-37  | 
|   | 
|  | 
|  |