|  | Eski Mısır’Dan Öte Dünyaya |  | 
|  08-20-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Eski Mısır’Dan Öte DünyayaJohn Galvin Kral Aha “savaşçı”, Nil’in savaş halindeki iki krallığını birleştirmeye veya başkent Memphis’i inşa etmeye çalışırken ölmemişti  Bir efsaneye göre, birleşik Mısır’ın ilk hükümdarı 62 yıl süren saltanatının ardından bir av kazasında yaşamını yitirmiş; kızgın bir suaygırının ayakları altında ezilerek hiç de efsanevi olmayan bir şekilde ölüme gitmişti  Ve ölüm haberi çalışanlarına farklı, özel bir korku salmıştı  Birçoğu için, krala yaşamında hizmet etme onuru, sonunun ne olacağı daha da belirsiz bir ayrıcalık olan, ölümünde hizmet etme yolunu da açacaktı  Aha’nın gömüleceği gün görkemli bir cenaze alayı, Mısır’ın ilk krallarının hanedan mezarlığı olan Abydos’un kutsal alanları arasından ilerledi  Rahiplerin öncülük ettiği cenaze alayında; kraliyet ailesi, vezir, haznedar, yöneticiler, ticaret ve vergi memurları ve Aha’nın ardılı Djer de yer alıyordu  Alay, kent kapılarının hemen ardında, açık bir meydanı çevreleyen heybetli kerpiç duvarlara sahip anıtsal bir alanın önünde durdu  Duvarların çevrelediği bu alanda rahipler, tütsünün oluşturduğu bir bulut denizi arasından Aha’nın ölümsüzlüğünü sağlamak için gizli ritüeller yapacakları küçük bir tapınağa doğru ağır ağır ilerlediler  Önceleri her Mısır hükümdarı iki bölümlü bir mezar kompleksi hazırlatırdı: Bir tören alanı ve Batı Çölü'nün daha içlerinde, "ölüler diyarı"nda bir mezar  Yakın dönemde Abydos'ta yapılan kazılarda, I  Hanedan'ın ilk kralı Aha'nın kerpiç tuğladan yapılmış, 5000 yıllık tören alanı ortaya çıkarıldı  Olasılıkla kraliyet gömü töreniyle bağlantılı olarak zehirlenen altı kişi, tören alanı duvarının hemen dışına gömülmüştü  Kazının başkan yardımcısı Matthew Adams, "Firavun kendi maiyetindekilerin yaşamları hakkında karar verebiliyordu" diyor  "Öte dünyada kendisine hizmet etmek üzere seçtiği veya gerek duyduğu kişileri beraberinde götürme gücüne sahipti  " İlk Firavunun Son Töreni Dışarıda, alanı kuşatan duvarların çevresinde, altı açık mezar yer alıyordu  Gerçekleşen son kendini adama -veya zorla adatmada- altı kişi zehirlenmiş ve öte dünyaya götürmeleri amacıyla yiyecek ve şarapla gömülmüşlerdi  Aralarından biri, belki de kralın sevgili kızı veya oğlu, fildişi bilezikler ve değerli küçük taşlardan boncuklarla cömertçe süslenmiş olan, yalnızca dört- beş yaşlarında, bir çocuktu  Arkeolog Günter Dreyer beş yıllık kazı çalışmasıyla ortaya çıkan yapıyı gözden geçiriyor: II  Hanedan'ın son firavunu Ha'sehemvi'nin 4700 yıllık mezarı  Geçmişte çöl platosundaki bir vadi olasılıkla "ölüler diyarı"na giriş kapısı olarak görülüyordu  "Mezarlar bu diyara giden yol üzerindeki geçici konaklardı" diyor Dreyer  Ha'sehemvi'nin mezar çukurunun köşesinde bir rampa vadiye doğru yükseliyor ve böylece yaşamını yitiren firavuna öte dünyaya gitmesi için kalıcı bir yol sunuyor  Ölüm ve Sonsuz Yaşam Alay daha sonra, kumulları aştı ve mezarlığa ulaşmak için batan güneşe doğru yürüdü  Aha’nın üç odalı mezarı, sonsuzlukta bolluk içinde yaşayabilmesi için erzakla doldurulmuştu  Her biri Aha’nın resmi mührünü taşıyan iri öküz eti parçaları, yeni öldürülmüş su kuşları, somunlarca ekmek, peynir, kuru incir, kaplarca bira ve düzinelerce şarap testisi vardı  Hanedanlar öncesi dönemde yaşamış bir krala ait mezarda bulunan bu kemik ve fildişi etiketler, 5000 yıla tarihlenen resmi kayıtlar, bilinen en eski yazılardan bazılarını taşıyor  Günter Dreyer, üst sıradaki her etikette bulunan çentik sayısının kumaş parçasının büyüklüğünü gösterdiğini düşünüyor  Ve bir çentik yaklaşık 0,2 metre kareye denk düşüyor  Soldaki tablet üzerindeki kuş her sabah doğuda beliren güneş ışığını simgeliyor  Sağdaki tablette yer alan iki simge ise teslim edilen malların nereden geldiğini gösteriyor; bir ağaç "tarım çiftliği"ni tanımlarken, bir köpek de çiftlik sahibinin kimliğine işaret ediyor  Çok Önemli Arşivler Mezarının yanında üç düzgün sıra halinde uzanan 30’un üzerinde gömü daha yer alıyordu  Törenler doruk noktasına ulaştığında birkaç aslan öldürülüp ayrı bir çukura gömüldü  Aha’nın cansız bedeni tuğlalarla inşa edilmiş mezar odasına doğru indirilirken, sadık maiyeti ve hizmetkârlarından oluşan seçkin bir grup da zehir içerek krallarına öte dünyaya yolculuğunda eşlik etti  Kırık parçaların oluşturduğu bu yığınlar, eski çağ hacılarının bıraktığı kupa, kâse vb  kalıntılar  Orta Krallık dönemi rahiplerinin, I  Hanedan firavunlarından Djer'in mezarını ölülerin tanrısı Osiris'in gömüldüğü yer olarak ilan etmesinden sonra, Abydos önemli bir hac merkezi haline geldi  Osiris'in ölüm ve dirilişinin anısına her yıl düzenlenen şenlik için ülkenin dört bir yanından büyük kalabalıklar bu kutsal merkeze gelirdi  Kutsal Topraklar M  Ö  2900’de bir firavunun cenaze töreni gerçekten bu şekilde mi yapılıyordu? Uzmanlara göre bu, akla uygun bir senaryo  Arkeologlar yüzyılı aşkın bir süredir Abydos’ta kumları eleyerek araştırmalarını sürdürüyor  Büyük olasılıkla Osiris'e tapınmak için inşa edilen bu tapınakta, 30  Hanedan firavunlarından I  Nektanebo ve II  Nektanebo'nun adlarıyla süslenmiş kaya parçaları hâlâ duruyor  İnancın Payandası Şimdiyse Mısırlıların gerçekten insan kurban etme ritüelleri olduğuna ilişkin güçlü kanıtlar buldular  Ve bu kanıtlar, antik dünyanın en büyük uygarlıklarından birine yeni bir ışık tutuyor  Makalenin tamamını National Geographic Dergisi'nin sayfalarında bulabilirsiniz  Kaynak: National Geographic Türkiye | 
|   | 
|  | 
|  |