| 
 | |||||||
|    | 
|  | Konu Araçları | 
| açılmayı, bekliyor, büyük, gizli odası, piramitin, yıllardır | 
|  | Büyük Piramit'in &Quot;Gizli Oda&Quot;Sı Yıllardır Açılmayı Bekliyor... |  | 
|  08-20-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Büyük Piramit'in &Quot;Gizli Oda&Quot;Sı Yıllardır Açılmayı Bekliyor...Khufu Piramiti (Khufu)  Piramitlerle ilgili ilk yazılı kayda Heredot Tarihi'nde rastlıyoruz  Heredot birinci piramidin Khufu (Kufu), ikincinin Kafra, üçüncünün de Menkaura tarafından yapıldığını yazmış  Khufu'nun çok gaddar bir kral olduğunu, bir ara parasız kalınca öz kızını genelevde çalışmaya gönderdiğini, kızın yeterince para kazandığını ve bu arada her müşteriden bir "hatıra" taş isteyerek kendine de küçük bir piramit yaptırdığını söylüyor  Heredot'a göre giriş yolu ve piramidin yapımında 100  000 kişi çalışmıştır  Ekipler üç ayda bir değiştirilirken taş bloklar kısa kalaslardan yapılan bir makineyle basamak basamak yukarı çıkartılıyormuş  Büyük Piramidin alt kenar boylan şöyledir: Batı taban kenarı, 230  36 metre  Kuzey taban kenarı, 230  25 metre  Doğu taban kenarı, 230  39 metre  Güney taban kenarı, 230  45 metre  Toplam çevre uzunluğu, 921  45 metre  Öte yanda; yükseklik, 146  73 metredir  Bu çok ilginçtir, çünkü piramitteki çevre-yükseklik oranı daire-yarı çap oranına eşittir  Yani piramidi inşa edenler geometrideki n (pi,π) değişmezini kullanmışlardır  Bazı araştırmacılar bunu "piramidin kuzey yarımküreyi simgelemesi" şeklinde yorumluyorlar  Aslında dünyamız tam bir küre olmadığı ve kutuplar biraz daha basık olduğu için tam mutâbakat yoktur  Bu nedenle %0  7 kadar bir fark vardır ve bazı kişiler de buna dayanarak olayın bir tesâdüf olduğunu öne sürüyorlar   Eğer yalnızca n ölçüsü söz konusu olsaydı, tesadüf olasılığı kabul edilebilirdi  Ancak Büyük Piramidin daha pek çok özelliği var; örneğin kenarlar dört yöne de 0' toleransla tam karşıdan bakıyorlar  Bu konumu "tesâdüfen" sağlamak pek inandırıcı değil  Taban karesinin ölçülerinde sıfır hataya yakın bir hassasiyet görüyoruz  En uzun kenarla en kısa kenar arasında boy olarak sadece yüzde 0  8 hata var  Piramidi yapanların kocaman taş bloklarla çalıştığını düşünürsek, ne kadar hassas davrandıklarını anlarız  Açılarda ise 90"'den en fazla sapma 0°0333 ile güneydoğu köşesinde    Üstelik bu hassasiyeti düz arazide değil, piramidin ortasında kalan çok engebeli bir arazi üstünde başarmışlar! Ancak Büyük Piramit'in boyutlarında bir başka oran daha çıkıyor; başta mimar ve ressamların kullandığı 0 (fi) ya da genel deyimiyle "altın kesit" oranı    Sayısal değeri 1  618 olarak alınır ama tıpkı " ? " gibi tekerrür etmeyen ve sonsuza kadar giden bir kesirdir  Ancak Büyük Piramit'in içine girdiğimiz zaman daha da şaşırtıcı şeylerle karşılaşıyoruz: Büyük Piramit'in iç yapısı, bugüne kadar ne olduğu, niye yapıldığı tam olarak çözülememiş çeşitli bölümlerden oluşuyor   M  S  820 yılında Halife Memûn (Al-Me'mûn), Büyük Piramit'e girmeye ve rivâyet edildiği gibi hazinelerle dolu olup olmadığını görmeye karar verdi  Ancak kuzey duvarındaki giriş çoktan kaybolmuş ve unutulmuştu  Görünürde başka da giriş yoktu  Memûn, zorlayarak girmek istedi; aylar süren çalışmalar sonucu ancak 25-30 metrelik bir tünel kazabildiler  Görünürde hiçbir şey yoktu, sanki dev yapıt, masif bir taş yığınıydı  Nitekim dümdüz kazmaya devam etseler, hiçbir şey görmeden piramitin öbür tarafından çıkmış olurlardı  Ancak şans, Memûn'a yardım etti  Tesâdüf eseri tünel kazmaya tam giriş yolunun altından başlamışlardı  Tam bırakacakları sırada yukarıdaki geçitte tavandan düşen bir taşın boğuk sesini duydular ve sesin geldiği yere doğru kazarak girişten aşağı inen geçidi buldular  Araplar, önce yukarı doğru çıkıp gizli girişe ulaştılar, sonra geri dönüp bu kez aşağı doğru indiler ve küçük bir yeraltı odasına vardılar  Odanın öte yanındaki tünele girdiler ama bu tünel hiçbir yere gitmiyordu  Memûn, tekrar tavandan düşen taşı ilk buldukları yere döndü  Buradan yukarı doğru çıkan bir yol vardı ama masif bir granit blok yolu tıkıyordu  Memûn, granitin çevresinden kazarak devam etmek istedi, iki granit tıkaç daha gördüler  Bunların da çevresinden kazarak ayakta durabildikleri bir yere ulaştılar  Buradan ileri doğru devam eden düz bir geçit yolu vardı ve bu yolu izleyerek duvarları tuz kaplı, sivri tavanlı bir odaya girdiler  Oda bomboştu  Bir duvarı kazıdılar ama hazine yoktu  Odaya "Kraliçe Odası" adını verdiler ve tekrar geri dönüp bu kez yukarı çıkan geçitten yürüdüler  Bu yol, birden görkemli bir galeriye dönüştü  Yukarıda bir metre yükseklikte bir kaya engel vardı  Bunun üstünden geçen Araplar, bekleme odasına benzer bir açıklığa girdiler  Karşıda yan duvarlara oyulmuş kanallardan kayarak aşağı inen bir granit blok daha vardı  Ancak kanallar zemine yaklaşık 1  20 metre kala bitiyordu, yani geçidi tam kapatması mümkün değildi  Daha ileride başka oyuklar da vardı, bunlar yere kadar iniyorlardı ama granit engeller yoktu  Tek yol, alçak bir geçitti  Araplar, bunu da geçti ve nihayet büyük bir odaya ulaştılar  "Kral Odası" adını verdikleri bu odada kocaman bir taş lahitten başka hiçbir şey yoktu  Lahitin boyutları geçitten büyüktü ve görünüşe göre inşaat sırasında çevresi daha açıkken yerine konmuştu  Ama içi boştu, bu da Büyük Piramidin bir mezar olmadığını gösteriyordu, çünkü oraya konmuş bir tabutu mezar soyguncularının dışarı çıkarması mümkün değildi  Bir sorun daha vardı; girişteki geçidi kapatan üç granit blok galeriden aşağı doğru kaydırılarak yerlerine konmuşlardı  Bu ancak yukarıdaki işçiler tarafından yapılabilirdi ama o zaman da kendilerine hiçbir çıkış yolu kalmazdı  İçeride hiçbir iskelet ya da başka kalıntı yoktu  Peki o işçiler granit tıkaçları kaydırdıktan sonra nasıl dışarı çıkmışlardı?Konu, yaklaşık 800 yıl süreyle sırrını korudu  1638 yılında John Greaves adında bir İngiliz gökbilimci, çıkan geçidin galeriyle birleştiği yerde kuyu basma benzer bir delik gördü  İnmek istedi; ama kuyu, taş, toprak ve kumla dolu olduğu için başaramayıp bıraktı  1814 yılında Giovanni Caviglia adlı bir İtalyan, tekrar bu yoldan aşağı inmeyi denedi ve kuyunun aslında yer altı odasına giden iniş yoluna bağlandığını keşfetti  Bu keşif, granit tıkaçları kaydıran işçilerin bu yoldan çıkmış olabileceğini gösteriyordu; ama kuyu geçidi doldurulmuştu  Bu da ancak yukarıdan moloz ve kum dökmekle mümkün olurdu ve bu kez "Peki o işçiler nereden çıktı?" sorusu geliyordu  Bütün bunların bir tek akla yakın yanıtı var  Gerek granit blokların kaydırılması ve gerekse kuyu geçidinin doldurulması piramidin üstü henüz açıkken yapılmıştır  Bu işleri Khufu'nun yaptığını kabul edecek olursak bu kez de başka bir soru çıkıyor: Bütün girişler önceden tıkanırsa tabut nasıl içeri girer? Bunun da tek yanıtı var: Piramidin üstü açık bırakılır ve Khufu'nun cenaze töreninden sonra kapatılır    Bu varsayımı British Museum uzmanlarından Prof  I  E  S  Edwards öne sürmüştü  Mâkul görünüyor; ama o zaman da hırsızlar önceden içeriyi dolaşıp her şeyi öğrenirler; Khufu'nun mezarı da hemen soyulurdu!Colin Wilson'un ilginç bir düşüncesi var  Özetle şöyle diyor: "Khufu (Kufu) bu noktada çözüm bulamadığı için Büyük Piramide gömülmekten vazgeçti  Kendine başka bir mezar yaptırdı ama piramidi bitirdi  Öldüğü zaman öbür mezara gömüldü ve Büyük Piramidi mezar soyguncuları için bir şaşırtmaca olarak bıraktı  " Sonuçta Büyük Piramidin hemen her yönüyle sırrını koruduğunu ve dünyanın en çok araştırılan kalıntısı olmasına rağmen bugüne kadar yanıtlanamamış pek çok soru olduğunu görüyoruz: Kraliçe Odası, niye bitirilmemiş? Niye duvarları tuzla kaplı? Niye Bekleme Odası duvarlarına kanallar oyulmuş ama engelleyici bloklar (portcullis) konmamış? Kraliçe Odası'ndaki girinti (niş) neye yarıyor? Kraliçe Odası'na giden geçitte niye 65 cm yükseklikte bir basamak var? Piramit taş blokların kat kat dizilmesiyle yapılmış  Niye 36  kattaki bloklar diğerlerinden çok daha büyük? Kraliçe Odası'nda "havalandırma kanalı" denilen kanallar piramidin dışına açılmıyor, hatta odayla da bağlantısı yok  Peki niye yapıldı, ne işe yarıyor? Bu soruları yanıtlamak için pek çok varsayım geliştirilmiş  Ancak hepsi spekülatif ve hiçbiri kesin olarak kanıtlanamamış  Örneğin kanalları ele alalım: İkisi Kral Odası'nın, ikisi de Kraliçe Odası'nın kuzey ve güney duvarlarından yukarı doğru çıkan dört kanal var  Duvara düz olarak giriyor, sonra yukarı dönüyor ve piramidin dış duvarlarına doğru ilerliyorlar  Açıları farklı; örneğin Kral Odası'nın kuzey kanalı ufuk hattına göre 32°28', güney kanalı ise 45°14'  Boyları da farklı;Kral Odası'nın kuzeyindeki kanal 65 m iken Kraliçe Odası'nın kuzeyindeki kanal yalnızca 24 m  Daha da ilginç olanı, Kraliçe Odası'ndan çıkan kanallar yapıldığı zaman ne odada, ne de piramidin duvarında menfez bırakılmamış olmasıdır  Bu durum kanalların herhangi bir havalandırma işlevi gösteriyor  Öte yanda kanallar bazı araştırmacıların öne sürdüğü gibi iş bittikten sonra delinerek yapılmamış  Taş bloklar tek tek meyilli kesilmiş, oyulmuş ve piramit kat kat yükseldikçe yerlerine konmuş  Otoritelere göre bu çok zor bir teknik ve gerek dizayn gerekse yontma aşamalarında büyük dikkat gerektiriyor  Böylesine zor bir işi, görünürde hiçbir işlevi olmadığı halde, niçin yapmışlar? [1] UPUAUT Araştırması Klasik tarihçiler Kraliçe Odası'nı bitirilmemiş bir mezar odası olarak kabul ettikleri için pek üzerinde durmazlar  Ancak son yıllarda, özellikle Rudolf Gantenbrink adlı bir Alman mühendisin yaptığı araştırma sonunda bu odadaki kanallar büyük tartışmalara neden oldu; [1] 1993 yılının başlarında, Alman mühendis Rudolf Gantenbrink, Mısır Eski Eserler Müdürlüğü ile Alman Mısır bilim heyetinin çağrılısı olarak, ekibiyle birlikte Kahire'ye geldi  Genç mühendisin amacı, çocukluğundan beri büyük ilgi duyduğu Giza piramitlerini, özellikle de "Büyük Piramit" olarak bilinen Khufu piramidini incelemekti  Bu görkemli yapının içinde yer alan gizemli "hava şaftları"nın açılarını tam olarak ölçmek ve içlerini araştırmak istiyordu Upuaut Robotu IGantenbrink  Bunun için bir de minik robot geliştirmişti  [2] Upuaut adı verilen bu robot ucunda minik fakat güçlü projektörlere sahip ve video kamerası olan basit bir kızaktı  Dik meyilleri tırmanabilmesi için güçlü bir elektrik motoru takılmıştı  [1] Gantenbrink'in esas hedefi Kraliçe Odası'ndaki kanalları incelemekti  Bu amaçla Alman Arkeoloji Enstitüsü'ne başvurdu  [1] Ne var ki, Mısır Eski Eserler Müfettişi Dr  Zahi Havas, bu tür bir incelemeye izin verme konusunda hiç de istekli değildi  Ama, başka bir fırsat doğdu Gantenbrink'e: Büyük Piramit'in havalandırma sisteminin iyileştirilmesi ve bu yolla içerideki nem oranının düşürülmesi gerekiyordu ve bu amaçla "hava şaftları"nın kullanılması düşünülmüştü  Ne var ki, 65 metreye dek ulaşan uzunlukları ve yalnızca 25 santimetrelik çaplarıyla bu hava şaftları, içindeki toz ve topraktan ancak marifetli bir mini robot yardımıyla arındırılabilirdi  Bu durum, istediği araştırmaları yapmasına izin verilmemekle birlikte, Gantenbrink'e çekici bir fırsat sunuyordu  Ancak onun robotu bu işi başarabilirdi  [2]İlk çalışma 1992 Şubatı'nda Kraliçe Odası'nın güney kanalında başladı  [1] İlk aşamada Gantenbrink ve ekibi, "Upuaut" (Eski Mısır dilinde "Yolları Açan" anlamında) adını verdikleri mini robotla, yukarıdaki Kral Odası'nın şaftlarının temizlenmesi işine giriştiler  Bir alt düzeydeki Kraliçe odasında yer alan şaftlar ise Mısır Eski Eserler Müdürlüğü'nü pek ilgilendirmiyordu  [2] Upuaut yürüdü ve kısa sürede bu kanalın tahmin edildiği gibi 8-10 m değil, daha uzun olduğu anlaşıldı  [1] İş başladıktan birkaç gün sonra, Upuaut'un, şaft içindeki engebeleri aşmakta yetersiz kalabileceğini fark eden Alman mühendis, izin istedi ve [2] Bu sırada esas işe, yani Kral Odası kanallarına dönmek gerekti  Gantenbrink bu kanalları temizledi, işi vantilatörleri taktıracak olan sponsor firmalara devretti ve Almanya'ya döndü  [1]Çok kısa bir süre sonra "Upuaut II" adını verdiği, daha dengeli, çok daha gelişmiş bir robotla işinin başına döndü  Kral Odası'nın şaftlarını temizlemekte hiç zorlanmamış ve marifetli robotu bu işi kolayca halletmişti ama Gantenbrink'in aklı, Kraliçe Odası'nın, piramidin dış yüzeyine açılmadan içeride biten esrarengiz şaftlarındaydı  [2] Sıra Kraliçe Odası'nın kanallarına gelmişti  Gantenbrink enstitüye yepyeni ve çok daha işlevsel ikinci bir robot yapmayı önerdi  Öneri kabul edildi ve Upuaut 2 yapıldı  Gerçekten de bir teknoloji harikasıydı bu robot  Ancak Mısırlı yetkililerden izin almak gerekiyordu; Gantenbrink 1993 Martında Kahire'ye gitti ve Cize'nin direktörü Zeki Havas'tan sözlü izin alarak çalışmalarına başladı  Ancak aksilikler birbirini izledi  Önce Alman Arkeoloji Enstitüsü desteğini çekti  Sonra Zeki Havas işten alındı  Resmen izni olmadığı halde Gantenbrink işe devam etti ve 22 Mart 1993 günü saat 11  05'de Upuaut 2 yolun sonuna vardı  65 m kadar yürümüş ve menteşeli bir kapıyla karşılaşmıştı  [3] 1993 Mart ayının ikinci yarısında, görevi bitmek üzereyken, yanındaki Mısırlı görevli müfettişin gözetimi altında, isteğine ulaştı ve Kraliçe Odası'nın şaftlarına Upuaut II'yi yollama olanağı buldu  Bu yeni robotun üzerinde spot ışıklar ve bir de değişik yönlere uzaktan kumandayla çevrilebilen video kamera vardı  21 Mart günü, monitörler Kraliçe Odası'nın içine kuruldu ve Upuaut II, kuzey şaftından içeri bırakıldı  Bu şaftlar, 1872 yılında piramitlerde araştırma yapan bir başka meraklı mühendis, Waynman Dixon tarafından keşfedilmişti ve Dixon, kuzey şaftını uzunca bir demir çubuğu içeri sokarak kontrol etmek istemiş, ancak şaftın dönemeçlerinden birinde çubuk sıkışarak kırılmış, bir parçası içeride kalmıştı  İşte Upuaut II, yüz yirmi yıldır orada duran bu demir çubuğun görüntülerini kontrol merkezindeki monitörlere yolladı ve dönemeçten yoluna devam istedi  Ne var ki sıkışan çubuk, robotu engelliyordu  Bir süre sonra, Gantenbrink, yakın zamanda daha gelişmiş bir robotla yeniden gelip kuzey şaftının sonuna dek incelemeyi sürdürme kararı verdi Upuaut II'yi geri çekti  Hemen ardından, bu kez güney şaftına yerleştirildi Upuaut II  Mısır uzmanlarının, yapımına başlanıp, sonradan vazgeçildiğine inandıkları bu şaftın uzunluğunun, 15-20 metre olduğu tahmin ediliyordu  Ancak, üzerindeki kamerayla görüntüler yollaya yollaya şaftta ilerleyen Upuaut II, gittikçe gidiyordu: 25 metre    35 metre    45 metre    Şaft devam ediyordu  Sonunda, yaklaşık 59 metre dolayında, robot aniden durmak zorunda kaldı, çünkü önüne bir engel çıkmıştı  Üzeri zımparalanmış ve parlatılmış kireçtaşından yapılmış, garip bir "kapı"yla bitiyordu şaft! Üzerinde, diğer yandan takılmış bir kapı kulpunun iki metal çıkıntısı görülüyordu  Birinin metal ucu kırılmış ve yere düşmüştü!Monitörler başında Upuaut'un yolladığı görüntüleri izleyen Gantenbrink, Mısırlı müfettiş ve bütün ekip, nefesleri kesilmiş bir halde kapıyı izlediler  Upuaut'un kamerası, şaftın bittiği alanı bütünüyle taradı ve "kapı"nın sağ alt köşesinde minik bir çatlak olduğunu fark etti  Ancak bir kablonun girebileceği kadar geniş bir çatlak  Durum hemen Dr Zahi Havas'a ve diğer Mısır uzmanlarına bildirildi  Heyecan dalga dalga büyüyordu  Basına açıklama yapmakta oldukça isteksiz davranan Havas ve diğer yetkililer, Gantenbrink'in bunu London Times ve The Independent gazetelerine duyurmasına çok sinirlendiler  Alman mühendisin iş izni derhal iptal edildi ve piramitler çevresinden uzaklaştırıldı  Büyük bir buluş gerçekleştirilmişti ama, bunu yapan adam ödüllendirileceği yerde cezalandırılıyordu  İzleyen yıllarda Gantenbrink, Londra ve Paris'te Ejiptologlara bulgularını anlatan birer konferans sundu ve robotun çektiği görüntüleri gösterdi  Çoğu tarihçi ve arkeolog, Upuaut II'nin yüzyılın en büyük buluşunu yaptığını söylüyor ve o "kapı"nın ardında nelerin bulunduğunu merak ediyordu; ama Mısır'dan hiç ses gelmiyordu  Gantenbrink, bu arada yeni ve çok daha gelişmiş bir robot yaptı ve izin verilmesi halinde tek bir ücret almadan, Mısırlı yetkililerin gözetimi altında çalışarak, bir fiberoptik kablo kamerayı çatlaktan içeri sokabileceğini ve muhtemel "gizli oda"nın görüntülerini dünyaya sunabileceğini söyledi ama Mısır Eski Eserler Müdürlüğü, gerekçe göstermeden bu öneriyi reddetti  Aradan altı yıl geçtikten sonra hala Gantenbrink'in bulduğu kapı açılmış değil  Bu durum, Ejiptoloji çevrelerinde son günlerde iyice kızışan tartışmalar yaratıyor  Baskılardan bunalan Havas, 2000 yılına gireceğimiz yılbaşı gecesinde bu kapının canlı yayın eşliğinde açılacağı ve görüntülerin tüm dünyaya yollanacağını söylemişti ama mayıs ayında bunun mümkün olamayacağını, açılışın ertelendiğini duyurdu  [2] Bildiğimiz kadarıyla bu kapı hâlâ açılmış değil, ardında ne olduğunu belki bir gün öğreneceğiz ve böylece kanalların taşıdığı sırrı anlayacağız  Şimdi bu konuda yapılan bazı spekülasyonlara dönelim  1994 yılında "The Orion Mystery" adlı bir kitap yayımlandı  Robert Bauval ve Adrian Gilbert tarafından yazılmıştı ve Cize külliyesinin Mısır'daki gökyüzü dini ile ilgili olduğunu ve gökyüzünün yeryüzündeki yansıması şeklinde planlanmış olduğunu iddia ediyordu  Bauval uzun süredir Menkaura Piramidi'nin niye daha küçük olduğunu ve niye Khufu (Kufu) ve Kafra Piramitleri'nin ekseninde olmadığını araştırmaktaydı  1983 yılında Suudi Arabistan'da kamp yaparken sabaha karşı gökyüzüne baktı ve Orion Takımyıldızının "kemerinin" yani Zeta, Epsilon ve Delta Orionis'in konumlarının tıpkı üç büyük piramide benzediğini gördü  Bauval'in haberi yoktu ama konu daha önce gündeme gelmiş, Mısırlı uzman Alexander Badawy Büyük Piramidin güney kanalının MÖ 2550 yıllarında Orion'a baktığını ve bunun Kufu'ya Osiris kimliğine dönüp Orion'a gidebilmesi için yol gösterdiğini öne sürmüş, Amerikalı gökbilimci Virginia Trimble da gerekli hesaplan yaparak bu tezi doğrulamıştı  Bauval bunu öğrendi ama Trimble'in hesabı kanalın ortadaki Epsilon Orionis'e, yani Kafra Piramidi'ne baktığını gösteriyordu  Oysa Kufu Piramidi'nin karşılığı olan birinci (Zeta Orionis) yıldızına bakması gerekirdi  Yanıtı Gantenbrink buldu  Bauval hesaplarında Petrie'nin bulduğu açıyı, yani 44"30' değerini kullanmıştı, oysa Gantenbrink'in bulgularına göre bu açının tam 45° olduğu kanıtlandı  Bauval gerekli düzeltmeyi yaptı ve Kral Odası güney kanalının gerçekten Zeta Orionis'e yani birinci yıldıza baktığını gördü  Daha sonra Kraliçe Odası'nın güney kanalını inceledi ve bunun da Sirius'a baktığını gördü  Başka bir deyişle güney kanalları Osiris ve İsis'e işaret ediyordu  [3] Kaynaklar [1] www  ufonet  be/MISIR/piramit2  html [2] www  angelfire  com/al2/arkeoloji/upuaut  htm [3] www  ufonet  be/MISIR/piramit3  html | 
|   | 
|  | 
|  |