|  | Çöl Düşünceleri ( 1-8 Seri ) |  | 
|  08-20-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Çöl Düşünceleri ( 1-8 Seri )ÇÖL DÜŞÜNCELERİ GİRİŞ Giriş :Kendi yaşamımda gördüğüm bir şey var ki Tanrı’nın sözünde yaşam vardır  Ben iman ettikten sonra Tanrı’nın beni kendisine hizmet etmek için çağırdığını anladım  Ama bu çağrıyı aldığım zaman yaşamımda değişmesi gereken çok şey vardı  Tanrı sözünü öğrenmem lazımdı, bir Mesih imanlısı olarak büyümem gerekiyordu, ama yeterince büyümemiştim bu yüzden Rab’bin beni kullanmayacağını düşünüyordum  Fakat Rab’bi seviyordum  Ve O benim yüreğimi gördü  İnanıyorum ki aranızdan belki çok kişi benim gibi düşünüyordur  Doğal olarak, baktığımızda kendimizi daha büyümemiş gördüğümüz için Tanrı beni nasıl kullanabilir diye sorabiliriz   İlk iman ettiğim dönemlerde Ben de aynı şekilde hissettim  Fakat Tanrı yüreğinize bir şey koyduysa, yüreğinize bir amaç koyduysa sizden beklediği şey sadece bu amaca doğru yürümenizdir  Doğal halinize bakmamalısınız  Çünkü doğal olarak zayıfsınız kendinizi yetersiz göreceksiniz  Fakat şunu unutmayın Tanrı dünyanın zayıf ve saçma gördüğü şeyleri kullanır  Tanrı diğer insanların bir kenara ittiklerinin kullanır (İncil’den örnekler: Amos, Petrus, Matta)  Fakat Tanrı yüreklere bakıyor, çünkü dünyanın bir kenara ittiklerini alacağını biliyordu  Ve bunu kendi yüceliği için kullanabilirdi  İmanlı olalı yedi yıl oldu  Ve bu zaman içersinde Tanrı beni çok kullandı  Bir çok kişiye müjdeyi vermem için kullandı  Ben O’nun sözünü duymaya bile layık değilken Rab beni sözünü duyurmak için atadı  Zor durumda olan imalıları teşvik etmem için ve yüreklendirmem için kullandı  Topluluğunun daha çok gelişmesi ve büyümesi için kullandı  İnsanların çoğu Tanrı’nın vermek istediklerini almak istiyorlar  Ama Tanrı’nın, onların olmalarını gerektirdiği gibi olmak istemiyorlar  Bu ikisi bağlantılı  Tanrı’nın sizin için hazırladığı çok büyük bereketler var  Tanrı’nın sizin yaşamınız için bir amacı bir isteği var  Fakat büyümemiz lazım  Olgunlaşmamız ve Mesih gibi olmamız lazım  Sizlere paylaşacağım bu haftaki konu, “Çöl Düşünceleri”dir  Bunlar İsrailoğulları’nın on bir günlük yolu nasıl kırk yılda aldığını açıklıyor  İsrail halkı Mısır’da köle idi  Tanrı onlara bir kurtarıcı göndererek kölelikten kurtardı  Ve vaat edilen topraklara yöneldiler  Ama çölden geçmeleri gerekiyordu  Aynı şekilde bizimde vaadedilen topraklara ulaşmamız için çölden geçmemiz gerekiyor  Çöl, büyüyüp olgunlaşmamız gereken yerdir  Çölde nasıl davrandığımız vaadedilen topraklara nasıl ulaşacağımızın göstergesidir  Vaadedilen topraklara yöneldikleri için İsrailoğulları çok heyecanlı idiler, fakat çölde nasıl yaşamaları ve nasıl davranmaları gerektiğini bilmiyorlardı   Bakacağımız ilk ayet, Tesniye 1:2  "Horev'den Seir Dağı yoluyla Kadeş-Barnea'ya gitmek on bir gün sürer  " Oysa İsrail’in bu bölgenin ötesine geçmesi kırk yıl aldı  Bu çok şaşırtıcı bir ayet  Çünkü Tanrı, İsrailoğulları’na önlerinde on bir günlük bir yol olduğunu söylüyor, fakat İsrailoğulları bu yolu tam kırk yılda aldılar  Çölde başıboş bir şekilde kırk yıl dolaştılar  Aslında bunu çok iyi anlayabiliyorum  Kendi iman yaşamıma baktığım zaman, bir yere ulaşmamın gereğinden çok zaman aldığını gördüm  Ve bunu çok hissettim  Rab’bi çok seviyor ve O’nun isteklerini yapmayı çok istiyordum  Hayatımda sorunlar ve problemler yaşamak istemiyordum ama çok zaman bunlarla uğraşmak zorunda kaldım   Çoğu zaman Kutsal Kitap’ı okuduğumda, İsrailoğulları’nın Tanrı ile ilişkisini gördüğüm zaman onlara kızıyordum  Fakat daha sonra kendimin de İsrailoğulları gibi olduğunu fark ettim  “Tanrım niçin bunlardan kurtulmam çok zaman alıyor” dedim  Tanrı’nın olmamı istediği yerde olmak istiyordum  Ancak bu benim için kolay değildi  Ama Tanrı bana bunu gösterdi, İsrailoğulları kırk yıl çölde dolaştılar  Nedeni ise düşmanları çok olduğu için değil, tutum, davranış ve düşünceleri yüzünden  İsrailoğulları’nda çöl zihniyeti vardı  Çöl anlayışı ve yanlış tutumları onları kırk yıl çölde tuttu   Şimdi bunlardan bahsedeceğim  Bizi çölde tutan tutum, davranış ve düşüncelerimizden    Biliyorsunuz düşüncelerimiz çok çok çok önemli  Eğer iman hayatımızın doğru olmasını istiyorsak doğru düşünmeliyiz  Bir ayete bakalım, Tesniye 1:6  "Tanrımız RAB Horev'de bize, 'Bu dağda yeteri kadar kaldınız' dedi," Eminim pek çoğunuz da böyle düşünüyor  Bulunduğunuz yerde yeterince durdunuz  Belki yeterince ilerleyemediğiniz için teşviğiniz şuan da kırılmış durumda  Fakat kardeşlerim teşviğiniz kırılmasın  Çünkü Tanrı bizlere karşı, bizim kendimize olduğundan daha sabırlı yaklaşmaktadır  Tanrı beni hizmetine çağırdığında olgunlaşmamın ve bu çöl zihniyetlerinden kurtulmamın ne kadar zaman alacağını biliyordu  Çünkü o sonucu en baştan daha olmadan bilir  Bu yüzden Tanrı sizlerle de çalışmaya hazır, Tanrı’nın sizden asla vazgeçmeyeceğini bildiğiniz sürece  Belki bu dağda çok uzun süre kaldınız fakat bugün ilerleme günü, bugün davranışınızı ve düşüncelerinizi değiştirme günü  Artık beklememelisiniz  Tanrı sözü kurtuluş günü bugündür diyor  Koloseliler 3:1-2  "1 Mesih'le birlikte dirildiğinize göre, gökteki değerlerin ardından gidin  Mesih orada, Tanrı'nın sağında oturuyor  2 Yeryüzündeki değil, gökteki değerleri düşünün  " Yani yaşamaya çağrıldığınız iyi yaşamı sürdürmek istiyorsanız o zaman zihninizde gökteki değerleri düşünmelisiniz  Yeryüzündekileri değil  Göktekileri düşünmek dediğimizde cenneti düşünmeyi kastetmiyoruz, gökteki şeyleri düşünmek doğru şeyleri düşünmek demektir  Kutsal Kitap, (Romalılar 12:2) "Bu çağın gidişine uymayın; Tanrı'nın iyi, hoş ve mükemmel isteğinin ne olduğunu ayırt etmek için düşüncenizin yenilenmesiyle değişin  " bu ayette düşüncelerimizin Tanrı’nın sözü aracılığıyla tamamen yenileceğini öğretir   Örneğin, hayatımda çok uzun yıllar boyunca nasıl yanlış düşündüğümü öğrendim  Mesih’i kurtarıcınız olarak kabul etmeden önce kaç yıl geçirdiniz? İşte bütün bu yıllar boyunca nasıl yanlış düşündüğünüzü öğrendiniz  Yanlış olan düşüncelerin ne olduğunu öğrendiniz  Şuan da İsa’yı Rab ve Kurtarıcı olarak kabul etmenize rağmen Kutsal Kitap, düşüncelerinizin yenilenmesi gerektiğini, tamamen değişmesi gerektiğini ve sadece düşüncelerimizin değişmesinden sonra yaşantılarımız için Tanrı’nın mükemmel isteğinin nasıl gerçekleştiğini görmekteyiz  Kutsal Kitap, davranışlarımızın değişmesi için önce düşüncelerimizin değişmesi gerektiğini söyler  Efesliler 4:22-24  "22-23 Buna göre, önceki yaşayışınıza ait olup aldatıcı tutkularla yozlaşan eski yaradılışı üzerinizden atın ve düşünüşünüzün ruhunda yenilenin  24 Gerçek doğruluk ve kutsallıkta Tanrı'nın benzerliğine göre yaratılmış yeni yaradılışı giyinin  " Yani 22  ayette eski yaratılışı, eski yaratılışla ilgili olanları çıkarıp atmamız gerektiğini, 24  ayette ise yeni yaratılışı giyinmemiz gerektiğini görüyoruz  Yeni yaratılış Tanrı benzerliğindedir  Yeni yaratılış doğruluk ve kutsallıkta yürür  23  ayet köprü görevini görüyor  22  ayet bana ne yapmamam; 24  ayet ise ne yapmam gerektiğini gösteriyor  Fakat 23  ayet ise o noktaya nasıl ulaşmam gerektiğini öğretir  23  ayet şöyle der: “Düşüncede ve ruhta yenilenin  ” Bu sürekli olması gereken birşey, davranışlarımızın her gün yenilenmeye yönelik olması  Şeytan belki size günde yüz defa bunu yapamayacağımızı söyleyecek  Belki yüz defa bir işe yaramadığınızı tekrar tekrar söyleyecek fakat şunu bilmelisiniz ki, bunlar Şeytan’ın aklınıza yerleştirdiği yanlış düşüncelerdir  Gerçek şudur: Tanrı’nın sözü gerçektir  Ve düşüncelerinizi Tanrı sözü ile yenilediğinizde Kutsal Kitap’ın ne dediğini bildiğinizde o zaman Şeytan’ın size söylediği her yalana karşı ruhunuzda ve aklınızda Tanrı sözünden bir bölüm ortaya çıkacak, ve bu yalana karşı savaşacaktır  Fakat insanlar Tanrı sözünü bilene kadar Şeytan onlara ne kadar yalan söylerse onlarda o kadar Şeytan’ın bu sözlerine inanacaklar  ( Yuhanna 5;24 ve çocuk örneği "Size doğrusunu söyleyeyim, sözümü işitip beni gönderene iman edenin sonsuz yaşamı vardır  Böyle biri yargılanmaz, ölümden yaşama geçmiştir  ") Şeytan’a karşı Tanrı sözüyle savaştığınızda o sizi mağlûp edemez  Size şunu öneririm, düşüncelerinizin bir envanterini çıkarın  Eğer çölde çok uzun zamandır yaşadığınızı düşünüyorsanız, hizmetinizin gelişmediğini, problemlerinizi aşamadığınızı düşünüp, “Tanrım bu daha ne kadar sürecek” diyorsanız bu yolculuğu yaparken düşüncelerinizi olumlu ve iyi olmasına dikkat edin  Olgunlaşmak için hepimizin çölden geçmesi gerekir ama orada yaşamak zorunda değiliz  Çabuk bir yolculuk yapabiliriz  Çöl, bizim içimizdedir   İsa Yuhanna 7:38’de şöyle dedi: “İçinizden diri su ırmakları akacaktır  ” İçimden yaşam çıkması lazım  Fakat içim kuru, mutsuz ve bıkkınsa, eğer iç yaşamım bir çölse, düşünce yaşamım bir çölse, tavır ve tutumlarım bir çölse o zaman çölde yaşıyorum demektir  Sık sık, kendimizi nasıl dışarıya yansıttığımızla içimizde yaşadığımız şeyin aynı olmadığını görürüz  Bu yüzden iç yaşamımız hakkında daima düşünmeliyiz  İçinde neler olup bitiyor? İşte bu çölde ne kadar kalacağınızı belirleyecektir  Şimdi hep birlikte içimizdeki bu çöl düşüncelerine bakalım  1  Geleceğim, geçmişime ve şuan ki durumuma bağlıdır : Bu yanlış bir düşüncedir, yanlış bir tutumdur  Geçmişim kötü şeylerle dolu diye geleceğimin de aynı olacağı anlamına gelmez  Geleceğimizi geçmişimize bağlı kılamayız  İncil der ki: “Bir kişi Mesih’te ise yeni bir yaratıktır  Eski şeyler geçmiş artık her şey yeni olmuştur  ” (2  Korintliler 5:17  ) "Bir kimse Mesih'te ise, yeni yaratıktır; eski şeyler geçmiş, her şey yeni olmuştur  " Eğer Mesih’te iseniz eski şeyler geçmiştir artık her şey yeni olmuştur  Mesih’te iseniz yeni bir fırsatınız var demektir  Üzerimizden geçmişi silerek ancak Mesih’te ilerleyebiliriz  Muhteşem bir geleceğe, Tanrı’nın sizin için hazırladığı plana doğru    İsrailliler çölde kırk yıl geçirdiler  Çünkü gelecekleri hakkında olumlu bir beklentileri yoktu  Gelecekle ilgili güzel düşünceleri yoktu  Benim de ilk imanlı olduğum dönemlerde ki düşüncelerim gelecekle ilgili hiç de olumlu değildi  Ama şimdi hayatım çok iyi, hatta harika bile diyebilirim  Fakat ilk iman ettiğim dönemlerde Tanrı’nın benim için yaptığı plana sahip olana dek gerçekleşmedi  Tanrı’nın sizin içinde iyi bir planı var ama ona sahip çıkmalısınız  İsrailoğulları nereye gittiklerini bilmeden çölde dolanıp durdular  Fakat bizler böyle olmamalıyız  Gideceğimizi yönü bilen imanlılar olmalıyız  Başıboş olmamalıyız  Planımız amacımız olmalı ve buna doğru gitmeliyiz  Bitiş çizgisine gelene kadar vazgeçmemeliyiz  İsrail halkı bir ilerleme göstermedi  Çünkü iman gözüyle bakmadılar  Sadece önlerinde olanı gördüler  Nereden geldiğinizin ötesine bakmalısınız  Şuan da bulunduğunuz yerin ötesine bakmalısınız ve inanmalısınız ki içinizde yaşayan Tanrı sizin aracılığınızla güçlü işler yapabilir  Hepimiz İsa gibi olmak istiyoruz değil mi? O zaman bakalım İsa nasılmış? Yeşaya 11:2-3  "2 RAB'bin Ruhu, bilgelik ve anlayış ruhu, Öğüt ve güç ruhu, bilgi ve RAB korkusu ruhu Onun üzerinde olacak  3 RAB korkusu hoşuna gidecek  Gözüyle gördüğüne göre yargılamayacak, Kulağıyla işittiğine göre karar vermeyecek" İsa karar verirken sadece görebildikleriyle ve işittikleriyle değil Kutsal Ruh ile ve Baba ile kara verdi  İsraillilere ve neden çölde kaldıklarına bir göz atalım  Sayılar 14:1-4’e "1 O gece bütün topluluk yüksek sesle bağrışıp ağladı  2 Bütün İsrail halkı Musa'yla Harun'a söylendi  Onlara, "Keşke Mısır'da ya da bu çölde ölseydik!" dediler, 3 "RAB neden bizi bu ülkeye götürüyor? Kılıçtan geçirilelim diye mi? Karılarımız, çocuklarımız tutsak edilecek  Mısır'a dönmek bizim için daha iyi değil mi?" 4 Sonra birbirlerine, "Kendimize bir önder seçip Mısır'a dönelim" dediler  " kadar okuyacağım ayette onların tutum ve davranışlarına çok dikkat edin  Tavır ve tutumlarının ne kadar olumsuz olduğunu görüyorsunuz  Denenme ve sıkıntılarla her karşılaştıklarında herhangi bir zorluk yaşadıklarında asla övgü kurbanları vermediler  Ve olumlu şeylerde söylemediler  İsrail halkı gün geçtikçe olumsuzlaştı  “Ölseydik daha iyi olur” dediler  “Geldiğimiz yere yani Mısır’a geri dönelim” dediler  Mısır, Şeytan’a olan tutsaklığı ve köleliği simgeler  Pek çok kişi zorluklarla karşılaşınca geri döner   Fakat bizler bunu yapmamalıyız bu yüzden Tanrı’nın Ruhu içinizde ya! Zor şeyleri yapmamızı sağlar  Mümkün olmayan şeyleri gerçekleştirmemizi sağlar  Çünkü Tanrı ile her şey mümkündür  Zor durumlardayken Kutsal Ruh, esenliğini ve sevincini bize verir  Fakat İsrailoğulları’nın çöldeki hayatına baktığımızda böyle bir denenme ile karşılaştıklarında sık sık başarısız oldular  Şunu bilmeliyiz ki Tanrı bizimle ise asla başarısız olmayız  Ne kadar zor görünürse görünsün üstesinden gelebiliriz  Böylece Tanrı’da daha çok büyürüz   Sayılar 20:1-5’e "1 İsrail topluluğu birinci ay Zin Çölü'ne vardı, halk Kadeş'te konakladı  Miryam orada öldü ve gömüldü  2 Ancak topluluk için içecek su yoktu  Halk Musa'yla Harun'a karşı toplandı  3 Musa'ya, "Keşke kardeşlerimiz RAB'bin önünde öldüğünde biz de ölseydik!" diye çıkıştılar, 4 "RAB'bin topluluğunu neden bu çöle getirdiniz? Biz de hayvanlarımız da ölelim diye mi? 5 Neden bizi bu korkunç yere getirmek için Mısır'dan çıkardınız? Ne tahıl, ne incir, ne üzüm ne de nar var  Üstelik içecek su da yok!" kadar bakalım  Daha önceki okuduğumuz ayetle aynı ama benim size göstermek istediğim şey bu sorunla sürekli karşılaşmaları  Bu sorun onların tavırlarına işlemişti  Herkes ara sıra olumsuzlaşır fakat insanlar her zaman olumsuz ise tutum sorumları var demektir  Ve tutum sorunu olan herkes seviye sorununa da sahiptir  Yani tutumları değişene kadar daha yüksek bir seviyeye çıkamazlar  Kötü tutumlar, bizi geriye çeker ve bizi kölelikte tutmaya devam eder  Bir çok insan iman etmiş ve yeniden doğmuş olabilir; o zaman Tanrı’nın onlar için harika planları var demektir ama hala çölde yaşamaktadırlar  Bunun sebebi yanlış tutum ve düşünceler   Sayılar 20:3-5  "3 Musa'ya, "Keşke kardeşlerimiz RAB'bin önünde öldüğünde biz de ölseydik!" diye çıkıştılar, 4 "RAB'bin topluluğunu neden bu çöle getirdiniz? Biz de hayvanlarımız da ölelim diye mi? 5 Neden bizi bu korkunç yere getirmek için Mısır'dan çıkardınız? Ne tahıl, ne incir, ne üzüm ne de nar var  Üstelik içecek su da yok!" Bu ayette şuna dikkat edin: İsrailoğulları, ellerinde olmayan her şeye bakıyorlar ellerinde olanlara ise hiç bakmıyorlar  Çok kişi bu tuzağa düşer  Hepimiz Tanrı’dan muhakkak belirli zamanlarda bereket almışızdır şimdiki probleminiz ne olursa olsun Tanrı sizden ne istiyor biliyor musunuz? O’na güvenmenizi istiyor   Birkaç ayete daha bakalım, Sayılar 21:4-5  "4 Edom ülkesinin çevresinden geçmek için Kızıldeniz yoluyla Hor Dağı'ndan ayrıldılar  Ama yolda halk sabırsızlandı  5 Tanrı'dan ve Musa'dan yakınarak, "Çölde ölelim diye mi bizi Mısır'dan çıkardınız?" dediler, "Burada ne ekmek var, ne de su  Ayrıca bu iğrenç yiyecekten de tiksiniyoruz!" Aynı tavrı burada yine görüyoruz  Yanlış bir tutumumuz varsa zaten bu ağzımızdan çıkar  Man, mucizevi bir şekilde her gün gökten yağan Tanrı’nın gönderdiği bir ekmek idi  İsrailliler, ilk Man ile karşılaştıklarında çok heyecanlanmışlardı  Onlar için bu bir mucize idi  Ve bu ekmek sayesinde Tanrı’nın yüceliğini gördüler ama bu uzun sürmedi  Onları önceleri memnun eden, şaşırtan şeyden artık şikayet etmeye başladılar  Niçin biliyor musunuz? Çünkü yürek tutumları yanlıştı   Ne zaman bizim de yürek tutumumuz yanlış ise her zaman şikayet edecek bir şeyler buluruz  Yaşantılarımıza olumlu yönden bakmalıyız  Yeşaya 43:18  18 "Olup bitenlerin üzerinde durmayın, Düşünmeyin eski olayları  " Bu hepimiz için güzel bir haber  Tanrı diyor ki: “Eskiyi bırakın ve yeniye doğru ilerleyin  ” “İşte çevremizi bu denli büyük bir tanıklar bulutu sardığına göre bizde her yükü ve bizi kolayca kuşatan günahı üzerimizden sıyırıp atalım ve önümüze konan yarışı sabırla koşalım  Gözümüzü imanımızın öncüsü ve tamamlayıcısı olan İsa’ya dikelim  ” İbraniler 12:1-2  "İşte bizi çevreleyen bu denli büyük bir tanıklar kalabalığı olduğuna göre, biz de her yükten ve bizi kolayca kuşatan günahtan sıyrılarak önümüze konan yarışı sabırla koşalım  2 Gözümüzü, imanımızın öncüsü ve tamamlayıcısı İsa'ya dikelim  O, kendisini bekleyen sevinç uğruna utancı hiçe sayıp çarmıhtaki ölüme katlandı ve Tanrı'nın tahtının sağında oturdu  " | 
|   | 
|  | 
|  | Çöl Düşünceleri ( 1-8 Seri ) |  | 
|  08-20-2012 | #2 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Çöl Düşünceleri ( 1-8 Seri )ÇÖL DÜŞÜNCELERİ - 2 Bugünkü topluluklarda karşılaşılan en büyük sorunlardan birisi kimsenin sorumluluk almak istememesidir  İsrailliler çok zor bir durumdan geçiyorlardı, çölde çok sıkıntı çekiyorlardı  Bu sıkıntılardan kurtulmak için bir şeyler yapmak gerekiyordu  Ama hiç biri sorumluluk almak istemiyordu  Başlarına gelen sıkıntıların Musa’nın suçu olduğunu söylüyorlardı  Hatta bazı yerlerde bu suçu Tanrı’ya bile atıyorlardı  Tanrı İsrailoğulları’nı tutumlarıyla ilgili olarak onların sorumluluk üstlenmelerini istedi   Sözlüğe göre sorumluluğun anlamı şu; başka birine hesap verme durumunda olmak, ya da onlara cevap verme durumunda olmak  Borçlarınız için sorumluluk sahibi olmak, işiniz için sorumluluk sahibi olmak, Tanrı’nın size verdiği yetenekler için sorumluluk sahibi olmak ve görevlerinizi yerine getirmek demektir  Görevleriniz yapacağım dediğiniz şeyi yapmaktır  Olgun imanlılar olmak için sorumluluğumuzun farkında olmamız gereklidir  Olgun kişiler davranışları için sorumluluk sahibidir  Olgun kişiler sorumluluklarını ister yasal ister ahlaki olsun yerine getirirler  Bizim ahlaki görevimiz Tanrı’nın sözünü ne olduğunu bilmek ve yaşantımızı ona göre ayarlamaktır  Sözlüğe Pek çok kişi kendilerini doğruya iten olmadıkça doğruyu yapma taraftarı değildir  Süleyman’ın meseleleri 6  Bölümde kutsal kitap karıncalara bakmamızı öğretir  S  Meselleri 6:6-8 6 Ey tembel kişi, git, karıncalara bak, Onların yaşamından bilgelik öğren  7 Başkanları, önderleri ya da yöneticileri olmadığı halde, 8 Yazın erzaklarını biriktirirler, Yiyeceklerini toplarlar biçim mevsiminde  Bu ayetler karıncaların başlarında gözetmenleri olmadan sorumluluk üstlendiğini söylüyor  İşte biz de böyle olmalıyız  Bize bakan hiç kimse olmasa da doğruyu yapan kişiler olmalıyız  Tanrı’nın her zaman baktığını hatırlamalıyız  Bir çok insan evlenmek istiyor  Ama eş sahibi olmanın verdiği ya da evliliğin getirdiği sorumluluğu üstlenmek istemiyor  Büyük bir ev istiyorlar ama sorumluluklarını üstlenmek istemiyorlar  Çocukları olsun istiyorlar ama sorumluluklarını üstlenmek istemiyorlar   Sözlüğe Bir çok toplumdaki sorunların, problemlerin temeli budur  Olgunlaşma zamanı artık kutsal kitap büyümemiz gerektiğini öğretir  Tanrı’nın çocukları konumundan yetişkin oğulları ve kızları konumuna geçmemiz gereklidir  Küçük çocukların fazla sorumlulukları yoktur; çünkü her zaman birisi onlar için her şeyi yapar  Onların yapmaları gereken tek şey ağlayıp sızlamaktır  O zaman birisi gelir ve onların ihtiyaçlarını karşılar  Büyüdüğümüz zaman Tanrı böyle davranmamızı istemez  Hepiniz çocuklarınızın üzerine sorumluluk almalarını istersiniz; öyle değil mi? Aynı şekilde Tanrı da bizden bunu istiyor  Biz de sorumlu olmalıyız  Eğer yanlış bir davranışta bulunacak olursam, bir suç işlersem Tanrı bunun suçunu bir başkasının üzerine atmamı istemez  Sorumluluk üstlenmemi ister  Tövbe etmemi ve gerçekle yüzleşmemi ister “Tanrım hiçbir bahanem yok  İsa gibi olmak istiyorum  Büyümek istiyorum ve kendimi İsa gibi kontrol etmek istiyorum  Her durumda İsa gibi olmak istiyorum” dememi ister   Sözlüğe İsrailoğulları halkı on bir günlük yolculuk için kırk yıllarını harcadılar  Çünkü sorumluluk almak istemediler  Yeşu 1: 1-2 = "1 RAB, kulu Musa'nın ölümünden sonra onun yardımcısı Nun oğlu Yeşu'ya şöyle seslendi: 2 "Kulum Musa öldü  Şimdi kalk, bütün bu halkla birlikte Şeria Irmağı'nı geç  Size, İsrail halkına vereceğim ülkeye girin  " Burada Musa’nın öldüğünü anlıyoruz  Oysa halk bunu biliyordu  30 gündür Musa’nın ölümünün yasını tutuyorlardı  Ve Tanrı’nın sözü gelip onların bildikleri bir şeyi söyledi  Oysa ki Tanrı onlara daha derin bir şey söylemek istedi  İsrail halkı bariz bir şekilde Musa’ya yaslanmakta idi  Musa onlar için her şey yaptı, onlar için dua etti, günah işlediklerinde Tanrı’ya onlar için yalvardı, tövbe etti, hatta onlar için iman bile etti  Halk Tanrı’dan bir şey istediğinde Musa gidip onlar için istedi  Başları derde girdiğinde Musa onlar için dua etti  Kısaca İsrailoğulları olgun değildi  Kendi ihtiyaçlarını karşılamaya alışık değildiler   Sözlüğe O zaman Tanrı onlara dedi ki; Musa öldü  İsrailoğulları için yaşamlarında tam bir dönüm noktası idi  Erdem ırmağını geçip vaat edilen toprakları girme zamanı idi ama Yeşu’nun şunu söylemeye çalıştığına inanıyorum  Vaat edilen topraklarda yaşamayı gerçekten istiyorsak başkalarının bizim sorumluluklarımızı yerine getirmesini isteyemeyiz  Tanrı Musa’nın öldüğünü söylediğinde kalk diye devam etti  İlerleyelim dedi  Fakat İsrail halkı her zaman bir başkasına yaslanma alışkanlığından vazgeçmeliydi  Tanrı büyümemizi ve meyve veren büyük ağaçlar olmamızı ister  İlk önce küçük bir fidan olarak başlıyoruz ama dev gibi ağaçlar olmamızı ister Tanrı  Kalk sözcüğü çok güçlü bir sözcük  Ayağa kalkmak anlamını taşır  Ya da ruhsal olarak tembellikten uzaklaşmak anlamındadır  Tembellik sözcüğü vurdum duymaz, aldırmaz tavır anlamındadır  Ya da unutkanlık anlamı içerir, ya da üşengeç olmak  Maalesef böyle olan birçok imanlı olan var  Kutsal kitap vahiy bölümünde derki “Senin sıcak ya da soğuk olmanı isterim  Eğer ılık olursan ağzından kusacağım” der  Ateşli olmamız lazım  Aldırmaz tavırlı olmak istemiyoruz  Sözlüğe Sürekli olarak ertelemek usta bir hırsız gibidir  Hatta iyi niyetlerim olsa bile, çünkü iyi niyetler itaatle eş değer değildir  Pek çok kişi Tanrı’ya itaat etmeye niyet ettikleri için Tanrı’ya itaat ettiklerini sanırlar  Fakat siz ve ben çölden çıkıp vaat edilen topraklarda yaşamak istiyorsak hareket eden kişiler olmalıyız  Kalkıp Tanrı’nın bizden yapmamızı istediği şeyi yapmalıyız  Bir şeyleri erteleyip duramayız  Bir şeyleri şimdi halletmeliyiz   Sözlüğe Şimdi gelin Kutsal Kitap’ta Haggai kitabında bir şeyleri sürekli erteleyen kişilere bakalım  Haggai 1:2 "1 Kral Darius'un krallığının ikinci yılında, altıncı ayın birinci günü RAB Peygamber Hagay aracılığıyla Şealtiel'in torunu Yahuda Valisi Zerubbabil ve Yehosadak oğlu Başkâhin Yeşu'ya seslendi: 2 "Her Şeye Egemen RAB diyor ki: 'Bu halk, RAB'bin Tapınağı'nı yeniden kurmak için vakit daha gelmedi diyor  '" diye bu halk söylüyorlar  Oysa kral Koreş bu tapınağın yapılmasını 18 yıl önce buyurmuştur  Burada görüyoruz ki; Tanrı bir şeyin 18 yıl önce buyurmasına rağmen halk hala uygun zaman değil diye düşünüyor  Kendi yaşantımızda Tanrı’nın sizden yapmanızı istediği ama sizin uygun zaman olmadığını düşündüğünüz bir şey var mı? Sözlüğe Tanrı’nın yüzleşmeye hazır olmadığım bazı konuları bana getirdiğini hatırlıyorum  Ooo hayır Tanrım! Buna hazır değilim  Bununla yüzleşemem diyordun  Her şey olur ama bu değil lütfen diyordum  Fakat sonradan öğrendim ki; Tanrı hazır olduğumu biliyorsa bu hazırım demektir  Eğer zamanın doğru olduğunu bilmeseydi benimle bu konuyu zaten konuşmazdı  3 ve 4  Ayetlere bakalım: "3 Sonra RAB Peygamber Hagay aracılığıyla şöyle seslendi: 4 "Bu tapınak yıkık durumdayken, sizin ağaç kaplamalı evlerinizde oturmanızın sırası mı?" Tanrı kısaca şöyle diyor: Tanrı’nın evi harp bir halde ve bunu size nasıl yapmanız gerektiğini söylüyorum ama onun yerine kendi yapmak istediklerinizi yapıyor ve benim sizden istediklerimizi yapmıyorsunuz  İnsanların sık sık çölde uzun süre kalmalarının sebebi Tanrı’nın isteği yerine kendi isteklerini yerine getirmeleridir  Sık sık kendi isteğimizi yerine getirip Tanrı’nın bunu bereketlemesini istiyoruz  Ama Tanrı’nın bir planı var  Eğer yaşantımızı Tanrı’nın planına göre düzenlersek vaat edilen topraklara çabuk ulaşırız   Sözlüğe Biraz daha okuyalım  5 ve 8  Ayetler " 5 Her Şeye Egemen RAB diyor ki: "Şimdi tuttuğunuz yolları iyi düşünün! 6 Çok ektiniz ama az biçtiniz; yiyorsunuz ama doyamıyorsunuz, içiyorsunuz ama neşelenemiyorsunuz; giyiniyorsunuz ama ısınamıyorsunuz; ücretinizi alıyorsunuz ama paranızı sanki delik keseye koyuyorsunuz  " 7-8 Her Şeye Egemen RAB, "Tuttuğunuz yolları iyi düşünün!" diyor, "Dağlara çıkıp kütük getirin, tapınağı yeniden kurun  Öyle ki, ondan hoşnut olayım, yüceltileyim  " Geçmişteki ve şu andaki davranışlarınız bu çok açık  Pek çok şey öğrenebiliriz bundan  Tanrı diyor ki; 18 yıl önce bir şey yapmanızı istedim sizden ama yapmadınız  Kendi yapmak istediğinizi yaptınız  Bu yüzden şimdiki yaşamınızdan hoşnut değilsiniz  Elde ettiklerinizden memnun değilsiniz  Büyük bir ihtimalle başkalarını suçluyordu  Ama Tanrı dedi ki; yaşamınızdan olup bitenlerden hoşnut değilseniz o zaman yollarınızı iyi düşünün  Kutsal kitap insana iyi gibi görünen ama sonu ölüm getiren yollar oluğunu söyler  (S  Meseller 16;25) "Öyle yol var ki, insana düz gibi görünür, Ama sonu ölümdür  " Sözlüğe İnsanın zihni kendi yolunu hazırlar  Ama Tanrı adımlarımızı yönlendirmek ister  Yeşaya 55:8 "Çünkü benim düşüncelerim Sizin düşünceleriniz değil,Sizin yollarınız benim yollarım değil" diyor RAB  " şöyle der: O halde sorumluluk üstlenmenin yollarından biri kendimize dürüst bir şekilde bakmak, düşüncelerimize, tavırlarımıza nasıl davrandığımıza ve olumsuz duygulara ne kadar yer verdiğimize bakmalıyız  Ve eğer kendimizle gerçekten dürüstsek genellikle durumumuzu anlamamız uzun sürmez  Vaat edilen topraklarda olmak yerine niçin hala çöldeyiz sorusunun cevabı; Sözlüğe Tanrı beni hizmete çağırdığında hayatımda pek çok sorunum vardı  İşte bunlar şu anda bulunduğum yere gelirken Tanrı’nın bana öğrettikleridir  Uzun süre boyunca her şeyi yanlış yapmıştım  İman etmiştim, Kutsal Ruh’u almıştım  Eğer ölseydim cennete giderdim; çünkü Mesih’e aittim  Ama yollarımı değiştirmeseydim, yanlış yollarda gitmeye devam etseydim buradayken hiçbir zafer kazanamazdım  Cennete gitmekte olan pek çok kişi var ki; yolculuklarından zevk almıyorlar  Çölde dolaşıp duruyorsak elbette ki yaşantımızdan pek zevk almayız  Çünkü biz çölde yaşamak için yaratılmadık ki  Doğamızda çöl topraklarına uyum sağlayacak adapte olacak hiçbir şey yok ki  Bizler vaat edilen topraklar için yaratıldık  Bu yüzden başka yerlerde rahat edemiyoruz  Bu yüzden başka yerlerde tatmin olamayız  İşte bu yüzden kardeşlerim bir şeyleri ertelemekten vazgeçin  Ertelemeyin artık  Sorunlarınızda bir başkasını suçlamayın  Doğru davranmak için kendi sorumluluğunuzu üstlenin  Sözlüğe Bir zamanlar çalıştığım biri vardı  Aramızda bir sorun olduğunda hep onu suçlardım  Kendimde hiç sorun görmezdim  Sanki her şey onun suçu gibi gelirdi  “Onun yüzünden oldu  Eğer o olmasaydı daha farklı olurdu  Bıktım artık bundan  Tanrım lütfen onu değiştir” diye dua ederdim  Hep onu gösterirdim  Ama onu gösterirken diğer üç parmağım beni gösteriyordu  Tanrı, bir gün bana bunu gösterdi  “Ramazan, suç sende de çok var  Asıl senin değişmen gerekir  Problem sende  Sen ilk önce kendini değiştir  ” Sözlüğe Bununla yüzleşmek benim için çok zordu  Çünkü sorunun arkadaşımda olduğunu onun sorunu olduğunu biliyordum ve Tanrı’nın onunla halletmesini istedim, benimle değil  Nasıl hissettiğinizi biliyorum  Yaşamınızda size iyi davranmayan birisi varsa, belki bu işten kolayca sıyrıldığını düşünüyorsunuz  Belki patronumuz veya yetki sahibi biri size iyi davranmıyor  Belki komşunuz veya arkadaşınız  Size iyi davranmıyor  Fakat onların size karşı olan kötü davranışını sizin kötü davranışınız için bir bahane olarak kullanmayın  Eğer iyi şeyleri yapmak için iyilik tohumları ekersek, diğer kişi bizi bereketlemese bile Tanrı bizi bereketler Romalılar 12;21 diyor ki “Kötülüğe yenilme ama kötülüğü iyilikle yen  ” (GELİN VE KAYNANA) Tanrım, ben ona iyi davranacağım  O bana iyi davranmasa bile ben ona iyi davranacağım  Çünkü biliyorum ki; o bana iyi davranmasa bile sen bana iyi davranacaksın  Bu çok güçlü bir gerçek  Eğer buna sarılabilirseniz biliyorum; belki çoğunuz incintildiniz  Fakat bunu bir bahane olarak kullanmayın  Kendi davranışlarınız için sorumluluk üstlenin  Böylece Tanrı sizi bereketleyecektir  Şimdi Yuhanna 5  Bölüme bakalım : Pek çok kişi her şeye sahip olmayı ister ama bir şey yapmayı istemez  Fakat Tanrı bir şeylere sahip olmamızı ama kendi üzerimize düşeni yapmamızı ister  Sizin için bir özgürlük var  Sorununuz ne olursa olsun zaferli olmanız için bir yol var  Fakat Tanrı sizden bazı şeyleri yapmanızı isteyecektir  Sizden başka hiç kimsenin yapamayacağı şeyler  Yuhanna 5:1 e bakalım  "Bundan sonra Yahudilerin bir bayramı vardı ve İsa Kudüs'e gitti  2 Kudüs'te Koyun Kapısı yanında, İbranicede Beytesta denilen beş eyvanlı bir havuz vardır  3-4 Bu eyvanların altında kör, kötürüm, felçli hastalardan bir kalabalık yatardı  5 Orada otuz sekiz yıldır hasta olan bir adam vardı  6 İsa adamı yatmakta görüp onun uzun zamandır bu durumda olduğunu anlayınca ona, "İyi olmak ister misin?" diye sordu  7 Hasta şöyle cevap verdi: "Efendim, su çalkandığı zaman beni havuza indirecek kimsem yok, gireceğim anda benden önce başkası giriyor  " 8 İsa ona, "Kalk, döşeğini topla ve yürü" dedi  9 Adam o anda iyileşti  Döşeğini toplayıp yürümeye başladı  O gün Sept günüydü  " 38 yıldır bu adam havuzun eyvanı altında suyun çalkalanmasını bekliyordu  Dikkat edin; 38 yıl  Ve İsa ona 6  Ayette iyi olmak ister misin diye soruyor  İyi olmak ister misin? Bu ciddi olarak istiyor musun? Bazı kişiler sorundan kurtulmak ister ama bu sorunundan kurtulmak için kendi üzerlerine düşene yerine getirmek istemezler  Bir başkasının kendileri için dua etmesini istedikten sonra bu sorunun yok olmasını beklerler  Tanrı’nın kendilerine uzanarak bir mucize yapmalarını isterler  Fakat Tanrı onlara bunu vermeni istiyorum derse ya da gidip şu kişiden özür dile derse, ya da seni kötülüğe yönelten arkadaşlarından uzaklaş derse bir iman adımı atıp bunu yapmanı istiyorum  Tanrı bu durumdan kurtulmak için ne yapmaları gerektiğini gösteriyor  Onlar iyileşmek istiyorlar ama gerçekten ciddi değiller  7  Ayette hasta şöyle cevap verdi: Çok enterasan bir hikaye bu  Bu adamın kendisine acıdığını açıkça görebiliyoruz ve bir başkasının kendisi için bir şeyler yapmasını istediğini görüyoruz  İsa’ya dediği ilk şey “Efendim, beni havuza indirecek kimsem yok  ” Ama şöyle düşünün; ben eğer 38 yıl orada yatıyorsam o havuzun kenarına gelene kadar yavaş yavaş sürüklenirdim  38 yıl uzun bir zaman ve melek suyu çalkalamaya başladığında o havuzun kenarında olup kendimi suya atıp ve düştüğüm zaman Tanrım, beni kurtar diye bağırırdım  Ama o hasta bunu yapmadı  Birilerinin kendisini o havuzun kenarına getirmesini bekledi hep  Fakat İsa ona: “Kalk, şilteni topla ve yürü” dedi  Ve o anda iyileşti  9  Ayette görüyoruz “ Adam o anda iyileşti  Şiltesini toplayıp yürümeye başladı  O halde 2  Çöl zihniyeti birisi benim için her şeyi yapsın, ben hiç sorumluluk almak istemiyorum  İşte çölde daha fazla kalmamak için bu düşünceye sahip olmamalıyız  Bu düşünceyi Mesih’te tutsak etmeli ve biz de değişmeliyiz  3  ÇÖL DÜŞÜNCESİ: BU İŞ BENİM İÇİN ÇOK ZOR İFADESİ Sözlüğe bu iş çok zor ifadesi en çok işittiğim bahanedir  Uzun yıllar boyunca kendimde bu bahanenin arkasına saklandım Tanrı bana bir şey gösterdiği zaman sürekli derdim Tanrım bu çok zor benim için bunu yapamam her denenmeyle karşılaştığımda ne kadar zor olduğunu kendi kendime söyleyip teşvikimi kırardım görüyorsunuz kendi sözlerimizin meyvesini yiyoruz değişmek istiyorum ama çok zor, iyi bir eş olmak istiyorum ama çok zor, kilo vermek istiyorum ama çok zor, sigarayı bırakmak istiyorum ama çok zor, kendimi kontrol etmek istiyorum ama çok zor, itaat etmek istiyorum ama çok zor bu yanlış düşünce bende olduğu sürece, bunun çok zor olduğuna inandığım sürece her zaman zor olmaya devam edecek belki bu süreçte ilerlemek zor olabilir ama tutsak olarak kalmak kadar zor değildir  Ve ilerlemek geldiğim yere dönmek kadar kötü değildir  O halde ilerleyeceğimize dair karar almalıyız  Ne olursa olsun, o zaman gölü geçip vaat edilen topraklara ulaşacağız  Tesniye 30; 11’ e bakalım Tanrım zor değil demeye başlamalıyız artık  Bu gün bir karar vermelisiniz “Evet Tanrım bu günden itibaren artık zor demeyeceğim, yapmamı istediğin her şeyi yapabilirim, eğer sen benimleysen yapmam gereken her şeyi yapabilirim”  11  Ayet diyor ki işin sonu burada değil mi? Tanrı’nın dediği olması gerekendir  Tanrı bazen neden bizi uzun ve zorlu bir yoldan sıkıntılarla dolu bir yoldan götürüyor ki diye sorarız  İsrail oğulları da aynısını soruyor ve Tanrı Kutsal Kitap’ta bu konuda onlara şöyle cevap veriyor  Çıkış 13;17 "Firavun İsrailliler'i salıverdiğinde, Filist yöresi yakın olmasına karşın, Tanrı onları oradan götürmedi  Çünkü, "Halk savaşla karşılaşınca, düşüncelerini değiştirip Mısır'a geri dönebilir" diye düşündü  " Tanrı bizim karakterimizi geliştirmek istediğinden dolayı bizim için her şeyi kolaylaştırmaz Çünkü zor dönemlerde büyürüz kolay dönemlerde değil imanımızı bir şey için kullandığımızda geliştiririz   Tanrı vaat ettiği toprakları size veriyorum diyor  O topraklar sizin diyor  Görüyor musunuz Tanrı kararını vermiş toprakları size verdim diyor  Bizim yapmamız gereken şey gidip almaktır  Sizinle olacağım sizi yönlendireceğim, yapmanız gerekenleri size göstereceğim diyor  Fakat her şeyi önceden göstermez, bize ilk önce bir şey gösteriyor, yapıyoruz sonra başka bir şey gösteriyor sonra daha başka bir şey  Ama hepsini birden göstermiyor, bazen gösterdiği bir şey mantıklı gelmiyor bazen gitmek istediğim yere bu beni götürmez gibi geliyor  Fakat Tanrı’nın dediği şeyi yaparsak, Tanrı’nın gitmemizi istediği yere gideceğimize emin olabiliriz  Eğer bilmeniz gerektiğini düşündüğünüz her şeyi bilmiyorsanız üzülmeyin  Sık sık bende aynı şeyi düşünüyorum  Fakat bildiğim bir şey var, ben hareket edersem Tanrı’da hareket edecektir  Fakat ben bir yerde oturup Tanrı’nın Ruhu’nun benim üzerine gelmesini beklersem bir şeyler yapamam ama yüreğimde bir şey varsa ve adım atarsam o zaman Tanrı’da harekete geçer ve gerçekleştirir  Tanrı sizi uzun ve zorlu bir yoldan götürüyor gibi görünüyorsa size ona güvenmelisiniz  Çünkü sizi savaş hazırlıyor demektir  Bizler Tanrı’nın ordusundaki askerleriz  Fakat kazanmak için nasıl savaşmamız gerektiğini öğrenmeliyiz  İsrail halkı savaşa hazır değildi  Ama çölde zaman içinde Tanrı onlara nasıl savaşacaklarını öğretti  Belki şu an içinde bulunmayı istemediğiniz bir durumdasınız  Eminim kendinize dürüst olursanız şu anda birçok şey öğrendiğinizi ve gelişmekte olduğunuzu kabul edersiniz  Eğer başka hiç kimse yoksa etrafınızda Tanrı’ya yaklaşırsınız  Uzun yıllar boyunca yalnız dönemlerden geçtim  Hiç kimsenin beni anlamadığını düşündüm  Kendi başıma itaat etmeye çalışıyordum  “Tanrım yanlızım” demiştim  O bana şunu hatırla dedi “Küçük kuşlar sürüler halinde uçar yani büyük gruplar halinde fakat kartallar tek başın uçar  Eğer Tanrı için bir kartal gibi olmak istiyorsan, Tanrı için büyük biri olmak istersen o zaman kendin için Tanrıya yaklaşıp, kendin bir şeyler almayı öğrenmelisin  Tanrım ne yapacağımı bilmiyorum dediğim zaman Tanrı ise bana şunu söyler ne yaptığını bilmiyorsan ne yaptığını bileni bilmekle tatmin ol  Ne yaptığımı bilmiyor olabilirim ama Onu biliyorum Tanrı’nın sadık olduğunu biliyorum beni bırakmayacağını biliyorum  Tesniye 8  Bölüme bakalım biraz daha detay görebiliriz burada  Tanrı onları denemek için sıkıntıya soktu  Çünkü her şey iyi iken Tanrı’ya itaat etmek kolay ama önemli olan zor dönemde itaat etmektir ve Tanrı zor dönemde itaat edip etmeyeceklerini sınamak için onları sıkıntıya soktu  1  Ayet Tanrı ilk olarak diyor ki vaat edilen topraklara ulaşmak istiyorsanız buyruklarımı yerine getirmeniz gerekli diyor  2  Ayet (açıkla) Tanrı’nın her durumda iyilik için etkin olduğunu bilmeliyiz ve inanmalıyız ki şeytanın bizim bana zarar vermek istediği konularda Tanrım sen benim iyiliğimi istersin  Yaşantınızda görürsünüz ki en kötü düşmanınız olduğunu düşündüğünüz şeyler sizin en iyi arkadaşınız konumuna geliyor çünkü bunlar sizin gelişmenize neden oluyor bunlar sizin Tanrıda kökleşmenize neden oluyor  Bu gibi şeyler Tanrıya daha çok yaklaşmanıza ve kişisel olarak Onu daha çok tanımanıza neden oluyor Yuhanna 6  Bölümüne baktığımızda bazıları İsa’nın peşinden mucize yaptığı için gidiyorlardı ama İsa onlara kendisini Yaşam Ekmeği olarak tanıtıyordu çünkü ihtiyacınız bu Beni Yaşam Ekmeği olarak kabul etmeniz gerekli  Gelişip büyümeniz için beni kabul etmelisiniz  Sadece mucize gördüğünüz için bana inanmamalısınız demek istiyor çünkü Tanrı sadece Onun elini değil yüzünü de aramamızı istiyor  Tanrı sadece Onun bizim için yapacaklarını aramamızı istemiyor sadece bir mucize ihtiyaç duymamı istemiyor kendisine ihtiyaç duymamı istiyor  Durumum ne olursa olsun Ona ihtiyacım olduğunu anlamamı istiyor  Zor zamanlarda değil iyi zamanlarda da Tanrıya ihtiyacımız var  İsa 5000 kişiyi 5 ekmek 2 balık ile doyurduktan sonra öğrencilerine “Beni mucize yaptığım için arıyorsunuz bana doyduğunuz için geliyorsunuz” dedi ve şöyle devam etti “Atalarınızda çölde man yediler man gökten her gün yağan mucizeydi ama İsa diyor ki atalarınız man görmesi ve yemesine rağmen öldüler  Sizde mucize arıyorsunuz  ” O halde sadece mucizeler değil bizi ilerleten, İsa dedi ki beni almalısınız  Onlar için bir değişim zamanıydı bu  İnanıyorum ki Tanrı’yla ilk tanıştığımız zaman bizim hayatımızda mucizeler yapar bize sevgisini ve gücünü göstermek için  Böylece Tanrı’nın bizim için her zaman mucize yapmasını bekler ve Tanrı’yı dürteriz  O Tanrım bana şunu ver bana bunu ver benim için şunu yap benim için bunu yap falan falan  Bende böyle yapıyordum Hep istekler ama en sonunda Tanrı bana Onun isteğini öğrenmem gerektiğini açıkladı  O benim için bir değişim noktası idi ama benim isteğimden senin isteğine geçişi gerçekleştirdim  Zor durumdan geçmeniz için teşvik etmek istiyorum  Musa ve İsrail oğulları Kızıl Denize kadar geldiklerinde haykırıyorlardı  Üzgündüler fakat Tanrı Musa’ya halkıma söyle haykırmasınlar ilerlesinler dedi  İlerlediler ve zafer kazandılar  O zor durumdan geçtiler  Bizim içinde zaman ilerleme zamanıdır  Hiçbir zaman vazgeçmeyeceğinize dair bir karar verin  Ne kadar zor olursa olsun önünüzdeki engel siz de zafere ulaşacaksınız çünkü sizin için zor olan Tanrı için zor değildir  | 
|   | 
|  | 
|  | Çöl Düşünceleri ( 1-8 Seri ) |  | 
|  08-20-2012 | #3 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Çöl Düşünceleri ( 1-8 Seri )ÇÖL DÜŞÜNCELERİ Çöl düşüncelerine devam ediyoruz bu hafta 4  Yanlış çöl düşüncesine bakacağız  İsrail halkının normalde 11 günde alacakları yolu neden 40 yılda aldıklarını konuşmaktayız  En azından 10 tane yanlış tutum ve düşünce ile karşılaşıyoruz  Bu yanlış olan düşüncelerden dördüncüsü  4  ÇÖL DÜŞÜNCESİ: SIZLANMA, HATA BULMA VE ŞİKAYET ETME Zor anlardaki tutum ve davranışlarımız Tanrı’yı yüceltene dek içinde bulunduğumuz durumdan kurtulamayız  İşte bu yüzden Tanrı’ya övgü kurbanları sunmayı öğrenmeliyiz  Şimdi bir ayete bakalım 1  Petrus 2;19 diyor ki “Haksız yere acı çeken kişi, Tanrı bilinci ile acıya katlanırsa, Tanrı’yı hoşnut eder  ” Aramızda hiç kimse haksız yere acı çekmek istemez değil mi? Bu ayetleri anlamak çok zor okumaya devam edelim 20  Ayet şöyle diyor  “Çünkü günah işleyip dövüldüğünüzde dayanırsanız, bunlarda övülecek ne var? Ama iyilik edip acı çektiğinizde dayanırsanız, Tanrı’yı hoşnut dersiniz  ” Bu ayeti doğru olarak anlamakta uzun süre zorluk çektim çünkü Tanrımız sevgi Tanrısıdır o halde O benim iyiliğimi ister neden acı çekmemi istesin ki eğer haksız yere acı çekersem Tanrı neden bundan hoşnut olsun? Sanki 21 ayet durumu daha da zorlaştırıyor  “Nitekim bunun için çağrıldınız  Mesih izinden gidesiniz diye uğrunuza acı çekerek size örnek oldu  ” Çekilen acı yada çektiğimiz acı Tanrı’yı yücelten şey değildir  Çünkü Tanrımız bir psikopat değildir ve acı çektirmekten hoşlanmaz  Fakat acı çekilen anlarda Tanrı’ya yakışır  Tavır ve tutumda olmak Tanrı’yı yüceltir  Bunu anladığım zaman bu ayetlerinde anlamını anladım   İsa hak etmediği birçok şeyden geçti  Fakat her birinde doğru birer tutumu ve tavrı vardı  İsrail halkı çölde 40 yıl kaldı çünkü şikayet etmekten hiç vazgeçemediler  Doğru bir tutumla bir şeyler yapmayı hiç öğrenemediler  İnanıyorum ki bizimde öğrenmemiz gereken en önemli şeylerden birisi budur  Milyonlarca Mesih imanlısı bu denenmeden geçemiyorlar  İsa görkemli bir şekilde acı çekti şikayet etmedi, ne olursa olsun Tanrı’ya güvendi ayrıca zor anlarda dilini de kontrol etti  Sessizce acı çekmeyi öğrendi  İman hayatımda zor anlardan geçerken ağzımı kapalı tutmanın en iyi şey olduğunu öğrendim  Çünkü bu gibi anlarda aklıma söyleyecek hiç iyi bir şey gelmiyor Bazen en büyük sorunumuz çok konuşmak olur  Sadece çok konuşmakla kalmayız sorunlarımız hakkında çok konuşuruz  Şeytanın yaptıkları hakkında o kadar çok konuşuruz ki oysa bunlar Tanrı’nın yapabilecekleri yanında önemsiz kalır  Hatta bazen Tanrı’nın yaptıklarından daha çok Şeytanın yaptıklarından konuşuyoruz  İşaya 53:7 ayet diyor ki “ O baskı görüp eziyet çektiyse de ağzını açmadı  Kesime götürülen kuzu gibi, kırkıcıların önünde sessizce duran koyun gibi açmadı ağzını  ” İsa zor dönemlerden geçerken ağzını açmadı  İsa sözlerin gücünü biliyordu  Yanlış zamanda yanlış söyleyeceği bir sözle kurtuluş planının mahvolacağını biliyordu  Bu yüzden yanlış olanı söylemek yerine ağzını kapalı tutmasının doğru olacağını biliyordu   Öğrendiğim bir şey var eğer kederli ve üzgün isem ağzımı açıp içimi dökersem rahatladığımı hissediyorum ama ağzımı kapalı tutarsam bana acı veriyor  Ağzımı kapalı tutmak daha zor  Ama Tanrı bizden bunu yapmamızı istiyor ve zor dönemlerde zor olanı yaptığım zaman, ne dediğimi hatırlayın zor dönemlerde zor olanı yaparsak karakterimizi geliştiririz, olgunlaşır ve Tanrı’da büyürüz  Eğer İsa gibi olmak istiyorsam, eğer sizde İsa gibi olmak istiyorsanız zor zamanlarda ağzımızı kapalı tutmayı öğrenmeliyiz  Eğer iyi bir şey söyleyemeyeceksek hiçbir şey söylemeyelim daha iyi  </SPAN> Yuhanna 14:30 "Artık sizinle uzun uzun konuşmayacağım  Çünkü bu dünyanın egemeni geliyor  Onun benim üzerimde hiçbir yetkisi yoktur  ”</I> Benimle ortak olan hiçbir şeyi yoktur  İsa demek istiyor ki Benim içimde O’na ait olan hiçbir şey yok ve benim üzerimde Onun hiçbir yetkisi yok İsa zor anlara yaklaştığını biliyordu  Çarmıha gerilme zamanıydı  Bunun zor olacağını biliyordu  Yanlış olanı söylemek için kışkırtılacağını biliyordu  Ve öğrencilerine önceden bildirdi ki bu andan itibaren pek bir şey söylemeyeceğim Şeytanın benim üzerimde hiçbir yetkisi yoktur ve bende ona hiçbir yetki vermeyeceğim  Yanlış sözlerimizle Şeytana yetki veriyoruz kendi yaşantılarımızda  Yaşam ve ölüm gücünün dilimizde olduğunu hatırlayın  Bazen zor anlardan geçerken suskunlaşırım  Arkadaşlarım falan bana neden suskunsun bir şey mi var diye sorduklarında onlara sadece zor anlardan geçiyorum bu yüzden suskunum derim   Kardeşler her zaman aynı şekilde davranmayı ve kalmayı öğrenmek çok önemli  Mesih’in bedeninde en çok ihtiyaç duyduğumuz şeylerden bir tanesi devamlılıktır  Pek çoğunuzda Tanrı'nın verdiği doğa üstü Ruhsal armağanlar var  Yeteneğiniz var  Tanrı kendi yeteneğini size verdi  Fakat bu yetenek devamlılığı sağlayana dek dışa vurulamayacaktır  Yeteneğin devamlılık aracılığıyla dışa vurulduğunu her zaman hatırlayın   1 Petrus 4:19 "Bunun için, Tanrı'nın isteğine uygun olarak elem çekenler, iyilik yaparak canlarını güvenilir Yaradan'a emanet etsinler  " Bunun için Şöyle düşünelim bazen bankaya para yatırmaya gittiğimde bankada kuyruk beklememek için dışarıdaki makinaları bankamatikleri kullanıyorum  Gidiyorum paramı zarfa koyup yatırıyorum ve ondan sonra hiç düşünmüyorum bile eğer bankaya bu şekilde güveniyorsam Tanrı’ya neden güvenemeyeyim yada hiç tanımadığımız şoförün dolmuşuna biniyor ve canımızı ona emanet ediyoruz  Peki şoföre böyle güveniyorsak Tanrı’ya neden güvenmeyelim  (Dala tutunan adam) Her sabah dua ederken kendimizi Tanrı’ya emanet etmeliyiz  O gün kendi işlerimizi yapmalıyız  Ve ne olursa olsun Tanrı’nın her şeyi kontrol ettiğine güvenmeliyiz   Doğru bir tutumla acı çekmeyi öğrenmeliyiz her gün mükemmel bir gün için plan yaparım ama hemen hemen her gün bir yönden planlarım bozulur  Her şey bizim istediğimiz gibi gitmez  Fakat Kutsal Kitap Romalılar 12  Bölümünde adapte olmayı öğretir bize kendimizi başka insanlara ve etrafımızda olup bitenlere adapte olmamızı öğretir  Bunu öğrenmeden önce sık sık moralim bozulurdu  Bir planım vardı planım işlemediğinde moralim bozuluyordu  Kısaca Şeytan benim duygularımı kontrol ediyordu moralimi bozmak için yapması gereken tek şey beni güç bir duruma sokmaktı  Karakterimdeki bu zayıflıktan dolayı esenlik ve sevinç olmuyordu içimde ama devamlılığı sağladığım da işte o noktada Şeytan kontrolden çıktı  Ondan sonra hemen hemen her zaman esenlik ve sevinç içindeyim </SPAN> Sızlanma, hata bulma ve şikayet etme konularıyla ilgili birkaç ayete bakalım  Filipililer 4:6 bu ayetleri okumadan önce şunu söyleyeyim bütün yüreğimle inanıyorum ki şikayet etme en büyük sorunlarımızdan biri küçük basit bir şeymiş gibi görünmesine rağmen çok büyük bir sorun aslında  Çünkü Tanrı ağızlarımızı şikayet etmemiz için vermedi  Ağzımızı O’nu yüceltmemiz için verdi  Filipililer 4:6’yı okuyalım “Hiç kaygılanmayın; her konuda ki dileklerinizi, Tanrı’ya dua edip yalvararak şükranla bildirin  ”Her durumda, her konuda diyor dikkat edin  Şükranla bildirin  Vurgulayalım bunu şükranla bildirin  İnsanlar sık sık daha fazla bir şeylere sahip olmak için dua ederler ve sahip olduklarından şikayet ederler bir anlamda bir şeylere daha fazla sahip olmak için dua ettiğim zaman Tanrı şikayet ediyorsak bize bir şey göstermek istiyor diyor ki şuanda sahip olduğun hakkında şikayet ediyorsan niçin sana daha fazlasını vereyim  Düşünüyoruz ki Tanrı bizim içimizdeki durumu düzeltirse artık şikayet etmeyiz ama eğer sahip olduğumuz yanlış bir tavır ve tutumsa bu tavır ve tutum içimiz dedir  Neye sahip olursak olalım ortaya çıkacaktır  Bu yüzden Tanrı bize daha fazlasını vermeden önce tavır ve tutumlarımızı değiştirmek ister  Daha fazla bir şeyleri duayla isterken öncelikle yaşantılarımızda sahip olduklarımız için şükran dolu olduğumuzdan emin olmalıyız  </SPAN> Filipililer 2:14 ayete bakalım şimdi  “Her şeyi söylenmeden ve çekişmeden yapın  ” Ayet bazı şeyleri demiyor her şeyi diyor  Bu her şeyi sözcüğü büyük bir sözcük  Mezmur 34:1 “Her zaman Rab’ be övgüler sunacağım der  O’nun övgüleri daima ağzımda olacak” diyor  14  Ayet şunu söylemek istiyor  Söylenip çekiştiğimizde aslında bunu Tanrı’ya karşı yapıyoruz demektir  Bazen diyoruz ki Tanrım inanıyorum ki sen her şeyi kontrol ediyorsun  Sana güveniyorum ve biliyorum ki her şey senin elinde birkaç dakika sonra Tanrı’nın yaptığı şeyden hoşlanmıyoruz  Şikayet etmekten vazgeçmeliyiz artık  15  Ayet ise neden şikayet etmememiz gerektiğinin önemini vurgular  15  Ayet “Yaşam sözüne sımsıkı sarılarak aralarında evrendeki yıldızlar gibi parladığınız bu eğri ve sapık kuşağın ortasında kusursuz ve saf Tanrı’nın lekesiz çocukları olasınız  ” Dikkat edin evrendeki yıldızlar gibi parladığınız bu eğri ve sapık kuşağın ortasında diyor ayette diğer kişiler gibi davranmamamızın önemi burada açıkça görülüyor  Herkes tarafından okunan diri mektuplar olmalıyız diyor Pavlus 2  Korintliler 3-2:4 "2 Bütün insanlarca bilinen ve okunan, yüreklerimizde yazılı olan mektubumuz sizsiniz  3 Hizmetimizin sonucu olup mürekkeple değil, yaşayan Tanrı'nın Ruhuyla, taş levhalara değil, insan yüreğinin levhalarına yazılmış Mesih'in mektubu olduğunuz açıktır  4 Mesih'in sayesinde Tanrı'ya böyle bir güvenimiz vardır  " Tanrı’nın davrandığı gibi davranarak Tanrımızın iyi olduğunu insanlara kanıtlamalıyız   Eğer bir din mensubu olup bizi seyredenlerden farklı yaşamıyorsak onları etkileyemeyiz  İncil onları meyvelerinden tanıyacaksınız diyor  Ve bugün içinde yaşamakta olduğumuz dünyada herkes her şeyden şikayet ediyor  İnsanların şikayet ettiğini duymadan bir yere gitmek neredeyse imkansız  Tanrı inanlıların dünyada ışıklar gibi olmasını istiyor  Karanlık dünyada parlamalarını istiyor  Eğer herkesin şikayet ettiği bir yerde çalışıyorsanız bu şikayetlere siz katılmayın  Patronunuz hakkında söylenip durmayın  İçinde bulunduğunuz durum hakkında olumlu şeyler söyleyin  Belki işinizin her yönünü sevmeyebilirsiniz  Ama bir işiniz olduğu için Tanrı’ya şükredebilirsiniz  İşi olmayan ve sizin işinize sahip olmak isteyen bir çok insan vardır  </SPAN> 1  Korintliler 10:9-11 bu ayetler şikayet etmenin tehlikeli olduğunu bize öğreten çok güçlü ayetlerdir  Bu ayetler bana Tanrı korkusu vermiştir  Çünkü şikayet aracılığıyla şeytana kapı açtığımızı gösterir bu ayetler  9  Ayet “Yine bazıları gibi Rab’bi denemeyelim  Böyle yapanları yılanlar öldürdü  ” Bu sözler bize Tanrı’nın iyi olduğunu ve O’nun iyiliğini sınamamamız gerektiğini öğretir  Şikayet etmek yerine Tanrı’nın iyiliğinden söz etmeliyiz  İsrail halkından söz ediyor bu ayetler ve onların şikayet etmelerinden dolayı pek çoğunun zehirli yılanlar tarafından öldürüldüğünü söylüyor  </SPAN> 10  Ayet “Kimileri gibide söylenip durmayın  Söylenenleri ölüm meleği öldürdü  ”</I> Acaba yaşantılarımızda kendi kendimize neden olduğumuz ne kadar sorunla karşılaşıyoruz  Şikayet aracılığıyla kendi sorunlarımızı yaratıyoruz  Sorun hakkında şikayet ettiğimizi düşünüyoruz ama gerçekte söylenip durmakla sorunu daha da kötüleştiriyoruz  11  Ayet şöyle der; “Bu olaylar başkalarına ders olsun diye onların başına geldi, çağların sonuna ulaşmış olan bizleri uyarmak için yazıya geçirildi  ” Görüyorsunuz onların yaptıkları hataları bizim de yapmamamız için bunlar kaydedildi   Doğruyu söylemek gerekirse şikayet etme karşılaştığımız en büyük denenmelerden birisidir  Bir şeyler vermesi için Tanrı’ya dua ediyoruz ve ondan sonra şikayet etmeye başlıyoruz  Birisi daha büyük bir ev için dua edebilir sonra evin temizliği hakkında şikayet eder  Yada bekar birisi eş bulmak ve evlenmek için Tanrı’ya yalvarır  Kısa süre sonra Tanrı’nın kendisine verdiği eş hakkında şikayet eder ya da insanlar çocuk isterler  Çocukları olunca da “Rab, bu çocuklar beni çıldırtacak” diye şikayet ederler  Bu yüzden artık şikayet etmeyi durdurmalıyız  </SPAN> 1  Petrus 5  Bölüm herkesin benzeri sıkıntılardan geçtiğini söyler  Yalnız değiliz  İmanda sarsılmadan durmamızı ve böylece Tanrı’nın bizi kurtaracağını öğretir  1  Petrus 5  Bölüm iblise karşı direnmemizi öğretir  Önceleri iblise karşı direnmenin yaşantımdaki denenmelere karşı direnmek olduğunu düşünürdüm  Çevremde olup bitenlere karşı direnmek olduğunu sanırdım ama sonunda iblise karşı direnmenin, onun gibi davranmaya direnmek olduğunu öğrendim  Bu çok önemli bir nokta; deneme ve sıkıntı anlarında iken denemeye karşı direnmemiz gerekli değil, deneme esnasında kötü davranışlara karşı direnmeliyiz  Sabit ve devamlı olduğumuzda Tanrı bizi kurtarır  </SPAN> Filipililer 1:28 "Ancak yaşayışınız Mesih'in müjdesine layık olsun  Öyle ki, gelip sizi görsem de, uzakta kalsam da, sizinle ilgili haberleri, tek bir ruhta dimdik durduğunuzu, Müjde'de açıklanan inanç uğruna tek bir can halinde birlikte mücadele ettiğinizi, size karşı duranlardan hiçbir şekilde yılmadığınızı işiteyim  Böyle davranmanız onlar için bir belirti, kendilerinin mahvolacağını, sizlerin ise kurtulacağını gösteren bir belirtidir; ve bu Tanrı'nın işidir  " Burada denilen deneme anında yılmadan korkusuzca duracak olursak bu düşmanlarımıza yaklaşmakta olan mağlûbiyetlerinin işareti olacaktır  Tanrı için ise bizi kurtarmasının zamanı olduğunun işaretidir  </SPAN> Ben bir Mesih imanlısıyım, bir sıkıntıdan geçiyorum ve şeytan bana saldırmakta  Şeytan Tanrı’nın yapmam için hazırladığı bütün işlere sırtımı dönüp kendisiyle savaşmamı ister  Şeytanla savaşmaya başlayınca bütün dikkatimiz Tanrı’dan uzaklaşır  Çoğumuz için Tanrı’nın çağrısı var fakat denenmelerden geçiyorsunuz  Yapmanız gereken şey gözlerinizi Tanrı’ya dikili tutup sabit ve devamlı durmalısınız  Ondan sonra Tanrı gelecek ve düşmanınızı mağlup edecektir  Kendi kendimize çabalamamıza gerek yok, Tanrı gelir ve bizim için yapar bunu  Kendimizi sürekli yorgun hissetmemizin nedenini anlamak zor değil  Çünkü kendi savaşımızı kendimiz savaşmaya çalışıyoruz  Oysa Tanrı bizim için savaşmak istiyor  Haleluya Rab’bi yüceltelim! Bizler Tanrı çocuklarıyız, bu yüzden övgü veren insanlar olmak istiyoruz; sızlanan şikayet eden kişiler değil  </SPAN> | 
|   | 
|  | 
|  | Çöl Düşünceleri ( 1-8 Seri ) |  | 
|  08-20-2012 | #4 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Çöl Düşünceleri ( 1-8 Seri )ÇÖL DÜŞÜNCELERİ 5  ÇÖL DÜŞÜNCESİ : SABIRSIZLIK Bir şeyler için beni bekletme her şeyi şimdi hak ediyorum  Diğer kişiler Tanrı’yı beklerken onları öyle güzel teşvik etmeyi biliyoruz ki fakat kendimiz nedense beklemeyi sevmiyoruz  Her şeyin çok daha çabuk gerçekleşmesini bekliyoruz  Sabırsız bir tutum en büyük sorunlardan bir tanesidir  Aslında sabırsız bir tutum gururun bir meyvesidir  Benim kişiliğimde önceden sabırsızlıkla ilgili çok büyük bir sorunum vardı  Halada bazen bu sorunun var olduğunu görebiliyorum  Gururla ilgili de sorunum vardı  Size şunu söyleyeyim: Tanrı sizi kullanmadan önce alçaltacaktır  Ve bu alçaltılma sürecinde insanlara karşı sabırlı olmayı öğreniriz  Deneme ve sıkıntı anlarında sabırlı olmayı öğreniriz  Yaşantılarımıza bütünlük ve tam bir doluluk gelmeden önce sabır gelir  Yakup 1  Bölüme bakalım  Yakup 1:2 "Kardeşlerim, çeşitli denemelerle yüz yüze geldiğiniz zaman, bunu büyük sevinçle karşılayın  " O zaman sıkıntı ve denenmelerle karşılaştığımız zaman sevinmeliyiz  Bu hiç de kolay bir şey değil, değil mi? 3  Ayet şöyle der: “Çünkü bilirsiniz ki, imanınızın sınanması dayanma gücünü yaratır  ” Yani denenmelerden geçtiğimiz zaman dayanma gücü ve sabır ortaya çıkar  Bir Mesih imanlısı olarak içinizde kesinlikle sabır meyvesi var  Çünkü sabır Kutsal Ruh’un yarattığı meyvelerden birisidir  Siz eğer bir Mesih imanlısıysanız sizde Kutsal Ruh vardır  Eğer sizde Kutsal Ruh varsa bu demek oluyor ki sizde sabır meyvesi de var  (Galatyalılar 5:22 "Ruh'un meyvesi ise sevgi, sevinç, esenlik, sabır, şefkat, iyilik, bağlılık, yumuşak huyluluk ve özdenetimdir  Bu tür şeyleri yasaklayan bir yasa yoktur  ") Ama bu meyvenin olgunlaşması gereklidir  Bu da siz istediğiniz sürece ve Kutsal Ruh sizde çalıştığı sürece olacak bir şeydir  Olgunlaşmamış bir meyve nasıl yediğimiz zaman bizlerin pek hoşuna gitmiyorsa aynı şekilde bizim hayatımızdaki ruhsal meyveler de olgunlaşmadıkça Tanrı bu durumdan, bu meyveden hoşnut olmuyor  Tanrı bizim hayatımızda olgun ve tadı iyi olan meyveler görmek istiyor  Buna inanmalısınız bir imanlı olarak sizde sabır meyvesi var  Fakat canımızda halledilmesi gereken başka şeyler de var  Sabır benim ruhumun derinliğindedir  Fakat canımda halledilmesi gereken başka konular var  Denenmelere girdiğim zaman öğrendiğim bir şey var  Sabıra gelene kadar  Sabıra gelmeden önce denenme esnasında başka bir çok şeyler ortaya çıkar  Bazen içimde öfkeyi ortaya çıkarır  Ya da duygusal kırgınlıkları ortaya çıkarır  Bazen denenmeler diğer kişilere karşı kötü davranışlarda bulunmama sebep olur  Onlara karşı huysuz ve sabırsız olurum  Fakat Tanrı bizim geçmek istemediğimiz yollardan geçmemizi ister ki böylece çok önemli olan sabır meyvesini geliştiririz  Aslında sabır bir Mesih imanlısının geliştirmesi gereken en önemli meyvelerden birisi  Grekçe sözlük sabrın sadece denemelerde geliştiğini söyler  Şöyle bir düşünün bu meyve başka hiçbir yolla gelişmez  Eğer ağır bir şey kaldırmayacak olursam kaslarımı geliştiremem  Ve kaslarım zayıfken ağır bir şeyler kaldırmak zordur  Ama daha çok denedikçe kaslarım güçlenir ve gelişir  Aynı şey sabır içinde geçerli  Denenmeden geçmedikçe sabrı geliştiremem  Tanrı sabrınızı geliştirebilmeniz için uygun ortamlar her zaman sizin için hazırlayacaktır  Ve bu konuda gelişmeniz için sizi sık sık deneyecektir  Tanrı ile ilk yürümeye başladığım günlerden itibaren başımdan geçenleri hatırlıyorum da Tanrı’nın beni bu konuda geliştirmek için çok denediğini görüyorum  Bazı şeyleri tekrar tekrar yaşamak zorunda kaldım  Tanrı bana öğretene kadar  Bazı şeyleri çok geç öğrenen bir insanım  Bu yüzden sık sık sıkıntılarla karşılaşıyorum  Teolojik olarak çabuk öğreniyorum  Ama uygulayarak öğrenmek bazen çok zamanımı alıyor  (Ginosko ve Pisteo açıkla) Sabırsızlıkla ilgili bir örnek ver ; Fatura kuyrukları vs   Yaşadığım bu denenmeler Şeytanın işi değildi  En sonunda öğrendim ki Tanrı bu gibi durumları benim için hazırlıyordu  Çünkü büyümem gerekliydi  İncil böyle şeyler olunca sevinçle karşılamamız gerektiğini söyler  Çünkü bu tür şeyler bizde sabır meyvesini geliştirir  Yaşantımdan bir örnek daha vermek istiyorum  Tanrı’dan kendi hayatım için bazı isteklerim vardı  Ve Tanrı’nın bunları bana kesinlikle vereceğine inanıyor ve bunun için sık sık dua ediyordum  Ve bunu bana vermesini istiyordum  İmanım deneniyordu  Sadakatle Tanrı’ya hizmet ediyordum  Vermeyi seven biriydim  Sık sık Tanrı’ya dua eder ve Tanrı’yla birlikte daha çok zaman geçirirdim  Ve Tanrı’nın benim dualarımı işitmesini bekliyordum  Bir arkadaşım vardı  Onu seviyordum ama bazen beni rahatsız eden türden bir kişiliği vardı  Ben ondan çok daha çalışkandım  Kutsal Kitab’ı ondan daha çok okuyordum  Onun verdiğinden daha çok veriyordum  Elbette ki ondan daha çok bereketi hak ediyorum diye düşünüyordum  Ama kendim için Tanrı’ya yükselttiğim dualar ve isteklerim sanki onun hayatında gerçekleşiyordu  O zaman herhalde melek bu bereketi yanlış yere götürüyor diye düşünüyordum  Tanrı’nın ona bu bereketleri verebileceğine inanmıyordum  Acaba Tanrı niçin bunun başıma gelmesine izin vermişti? Çünkü bu olay aracılığıyla canımdan ortaya çıkan bir sürü zehir vardı  Arkadaşımın yanında sanki onun için aldığı bereket için çok mutluymuşum gibi davranıyordum  Hamdolsun diyordum Tanrı seni bereketlediği için çok sevindim  Ama içimden diyordum ki haksızlık bu! Bu bereketi benim almam gerekiyordu  Arkadaşımla ayrıldıktan sonra canımdan bütün bu zehir dışarı çıkıyordu  Kıskanıyordum, açgözlüydüm, aslında Tanrı’yı yargılıyordum  Onun bu bereketi almayı hak etmediğini düşünüyordum  Olup bitenleri anlamam çok uzun zamanımı aldı  Şimdi dönüp baktığım zaman biliyorum ki O istediğim şeylerden daha çok başka şeylere ihtiyacım vardı  Büyümeye, olgulaşmaya ihtiyacım vardı  Ve Tanrı’da bekleme konusunda sabırlı olmalıydım  Umarım bu olaydan görebiliyorsunuz ki yaşadığımız denenmeler en sonunda bize sabır öğretecektir  Ama sabırdan önce başka bir sürü şey daha ortaya çıkarırlar  Ve şu anda ne durumdan geçiyor olursanız olun bilin ki sizin iyiliğiniz içindir  Sizde iyi şeyler üretecektir  Yakup 1:4 ayet şöyle diyor “Dayanma gücüde hiçbir eksiği olmayan, olgun, yetkin kişiler olmanız için tam bir etkinliğe erişsin  ” Hiçbir eksiği olmayan diyor  Görüyorsunuz sabırlı olduğumuzda bizi hiçbir şey rahatsız edemez artık, bizi üzemez  Ve şu anda nerede olursak olalım tatmin oluruz  Bu demek değil ki yaşantımızda hiçbir değişiklik istemeyeceğiz bir daha  Fakat şuan için tam anlamıyla tatminkarım  Filipililer 4  Bölümde Elçi Pavlus da bugün öğrenmekte olduğumuz konuyu öğrendi  Filipililer 4:11 "Bunları, herhangi bir ihtiyacım olduğu için söylemiyorum  Çünkü ben bulunduğum her durumda eldekiyle yetinmeyi öğrendim  " şöyle diyor  Eldekiyle yetinmenin anlamı şudur  Bir şeyin yokluğundan dolayı rahatsız ya da huzursuz değilim  İçinde bulunduğum durum ne olursa olsun  Yani Elçi Pavlus elindekiyle nasıl yetinmesi gerektiğini öğrendiğini söylüyor  Nasıl sabırlı ve tatminkar olması gerektiğini öğrendi  Eğer bir şeyle öğreniyorsanız teşviğiniz kırılmasın  Hiç birimiz her şeyi bilmez ama öğrenmemiz lazım  Bir şeyler öğrenen sadece siz değilsiniz  Bildiğiniz herkes bu yoldan geçiyor  Öğrenmesi gereken sadece siz değilsiniz herkes öğrenmeli  Düşmanımız her zaman arkadaşlarımızın, kardeşlerimizin yolun sonuna ulaştığı izlenimini verir  Bize onları mükemmel, dörtdörtlük ve kusursuz gösterir  Sanki bizim gideceğimiz yol çok uzunmuş izlenimini verir  Ama Elçi Pavlus’un bile öğrenmek zorunda kaldığını görmek beni teşvik ediyor  12  Ayette Pavlus “Her durumda ve her koşulda yaşamanın sırrını öğrendim” diyor  İster bollukta ister ihtiyaçta olayım zor durumlarda yaşamayı öğrenene kadar Tanrı bizim bollukta yaşamamıza izin vermeyecektir  Ve Pavlus şunu söyledi Filipililer 4:12-13 "12 Yoksulluk çekmeyi de bilirim, bollukta yaşamayı da  İster tok ister aç olayım, ister bollukta ister ihtiyaçta olayım, her durumda ve her koşulda yaşamanın sırrını öğrendim  13 Beni güçlendirenin aracılığıyla her şeyi yapabilirim  " veya başka bir deyişle her şeye hazırım her şeyi yapabilirim benim iç varlığımı güçlendiren aracılığıyla  İşte biz Mesih aracılığıyla karşımıza çıkan her şeye hazırız  Kutsal Ruhun gücünün biz de olmasının yararlarından biri içinde bulunduğumuz durumlarda korkmaya neden bırakmamasıdır   Tanrı ihtiyacımız olan gücü zamanından önce vermez fakat ihtiyacımız olunca verir  Her gün lütfeder  Belki geleceğinizde olan şeylere bakıp bilmiyorum bunu yapabilir miyim diye düşünüyorsunuz  Bunu yapabileceğimi hissetmiyorum diye düşünebilirsiniz  Zamanı geldiğinde Tanrı ihtiyacınız olanı size verecektir  Doğru zamanda gereken gücü verecektir   Her durumda sabırlı olmamız gerekiyor  Sabırlı olmamızı gerektiren nedenlerden diğeride Rab’bimizin kendisi sabırlı 2  Petrus 3:9 "Bazılarının gecikmiş saydığı gibi Rab, vaadini yerine getirmekte gecikmez; ama size karşı sabrediyor  Çünkü hiç kimsenin mahvolmasını istemiyor, herkesin tövbeye gelmesini istiyor  " kendisi sabırlı olduğu için O bizimde sabırlı olmamızı istiyor  Ben bile bazen kendi kendime karşı sabırlı değilim  Ama Tanrı çok sabırlı ve aslında bu yüzden hepimiz şükretmeliyiz  Ve bu konuda özellikle kendimizi geliştirmeliyiz  Tanrı gibi sabırlı olmayı öğrenmeliyiz  Hem kendimize, hem de çevremizdeki kardeşlerimize karşı  Onlara ve onların yaptıklarına karşı sabretmeliyiz  Tanrı’nın onları değiştireceğine inanmalı ve problemli olan kişileri dualarımızla Tanrı’ya taşımalı ve onlara sabrederek, onların değişmesi için hem teşvik etmeli hem de desteklemeliyiz  İsa nasıl bizim zayıflıklarımızı yüklendiyse biz de kardeşlerimizin zayıf olduğu durumlarda onlara sabredip onların zayıflıklarını yüklenmeliyiz  Galatyalılar 6:2 diyor ki “Birbirinizin yükünü taşıyın  Böylece Mesih’in yasasını yerine getirmiş olursunuz  ” Kutsal Kitap sabırlı olmamızı öğretir  Ve bu sabır yaşantılarımızda geliştirilmelidir  Yakup 5:7 şöyle der  Çiftçi tohumunu toprağa eker ve her gün tohumlarını çıkarıp bir gelişme olup olmadığına bakmaz  Tohumlarını eker, sular, yabani otları temizler, bakımını yapar ve bekler  Ve her gün doğru olan şeyi yapar ve bekler bekler bekler    En sonunda hasat zamanı gelir  Ümitle bekler  Bir beklentisi vardır  İşte bizde bunu yapmalıyız  Yaşantınızda bir hasat zamanı geliyor  | 
|   | 
|  | 
|  | Çöl Düşünceleri ( 1-8 Seri ) |  | 
|  08-20-2012 | #5 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Çöl Düşünceleri ( 1-8 Seri )ÇÖL DÜŞÜNCELERİ 6  ÇÖL DÜŞÜNCESİ: SUÇU BAŞKALARINA ATMAK Tekvin 16  Bölüme bakalım  Bu hafta bakacağımız çöl zihniyeti, davranışım yanlış olabilir, fakat bu benim suçum değil! Yaşantılarımızda karşılaştığımız gerçek konulardan kaçmanın tehlikelerinden bahsediyoruz  Geçekle yüzleşmenin tehlikelerinden söz ediyoruz  Suçlarımızdan dolayı başkalarını suçlamaktan söz ediyoruz  Adem ve Havva işledikleri günahın sorumluluğunu üstlenmediler  Şunu unutmayalım ki Sorumluluğu üstlenen kadar özgür olamayız  Sadece gerçek bizi özgür kılabilir  (Yuhanna 8;32 "31-32 İsa kendisine iman etmiş olan Yahudilere, "Eğer benim sözüme bağlı kalırsanız, gerçekten öğrencilerim olursunuz  Gerçeği bileceksiniz ve gerçek sizi özgür kılacak" dedi  ")İbrahim ve Sara da Adem ve Havva’nın yaptığının aynısını yaptılar  Tanrı onlara bir çocuk vereceğine dair vaat vermişti ama Tanrı’nın bunu gerçekleştirmesi onların düşündüğünden daha çok zaman almıştı  Sizin yaşantılarınızda da Tanrı’nın düşündüğünüzden daha uzun zaman aldığı oldu mu hiç? Sık sık İbrahim ve Sara’nın yaptığı hatayı bizde yapıyoruz  Sorunu kendi yollarıyla çözmeye karar verdiler  Aslında bunu yaptığımız zaman sadece Tanrı’nın gerçekleştireceği mucizeyi erteleriz  Yaratılış 16:1-3 "1 Karısı Saray Avram'a çocuk verememişti  Saray'ın Hacer adında Mısırlı bir cariyesi vardı  2 Saray Avram'a, "RAB çocuk sahibi olmamı engelledi" dedi, "Lütfen, cariyemle yat  Belki bu yoldan bir çocuk sahibi olabilirim  " Avram Saray'ın sözünü dinledi  3 Saray Mısırlı cariyesi Hacer'i kocası Avram'a karı olarak verdi  Bu olay Avram Kenan'da on yıl yaşadıktan sonra oldu  " İbrahim’in yaptığı ilk hata bulunduğu durumda Sara’nın sözünü dinlemek oldu  Erkeklerin eşlerinin sözlerini dinleyecekleri zaman elbette vardır  Kadınlar hassastır  Ve bazen durumları erkeklerden daha iyi görebilirler  Fakat bu durumda Sara duygusal davranıyor  İbrahim “Hayır Sara bu iyi bir fikir değil, bunu yapmamalıyız!” demeliydi  Fakat İbrahim Sara’nın sözlerini dinledi  Kadınlar bazen duygusallıklarını kullanarak erkeklere dediklerini yaptırıyorlar  Benim annem de öyledir  Duygu sömürüsü yaparak bana yapmak istemediğim bir şeyi rahatça yaptırır  İbrahim ve Sara olayında İbrahim yetkisini kullansaydı daha iyi olabilirdi  Ama diyor ki ayette “İbrahim eşinin sözünü dinledi  ” 3  Ayet: 3 Saray Mısırlı cariyesi Hacer'i kocası Avram'a karı olarak verdi  Bu olay Avram Kenan'da on yıl yaşadıktan sonra oldu  " Bu ayetlerden gördüğümüz kadarıyla Sara hiçte hikmetli davranmıyor  Cariyesini eşine karısı olmak için veriyor  Bunun ta başlangıçtan itibaren sorun yaratacağı ortada  4  Ayete "Avram Hacer'le yattı ve Hacer hamile kaldı  Hacer hamile olduğunu anlayınca, hanımını küçük görmeye başladı  " bakalım: Burada olup bitenlere dikkat etmenizi istiyorum  Hacer’in başlangıçta iyi bir tutum ve davranışı vardı  Ama şimdi değişti  Kötü oldu  Ben senden daha iyiyim düşünce tarzı oluşmaya başladı Sara’ya karşı  İbrahim’in bebeğini taşıyorum ama sen taşımıyorsun  Ve Hacer Sara’ya kötü bir gözle ve gururla bakmaya başladı  Tutumu küçük ve hor gören bir yaklaşımdı   5  Ayet "Saray Avram'a, "Bu haksızlık senin yüzünden başıma geldi!" dedi, "Cariyemi koynuna soktum  Hamile olduğunu anlayınca beni küçük görmeye başladı  İkimiz arasında RAB karar versin  "" : Bir diğer deyişle Sara sorumluluğu İbrahim’in üzerine atıyor  Bu karmaşayı başlatan Sara’ydı şimdi ise sorumluluğu İbrahim’in üzerine atıyor  Sara İbrahim’e Hacer’in böyle davranması senin suçun diyor  Ama görüyoruz ki 6  Ayette İbrahim sorumluluğu tekrar Sara’nın üzerine yüklüyor   6  Ayet: "Avram Saray'a, "Cariyen senin elinde" dedi, "Neyi uygun görürsen yap  " Böylece Saray cariyesine sert davranmaya başladı  Hacer onun yanından kaçtı  " Görüyorsunuz herkesin kaçtığı bir durumdayız  Burada İbrahim eşinin sözünü dinlediği için ortaya çıkan işin sorumluluğundan kaçıyor  Sara yanlış fikrinden kaynaklanan sorundan kaçıyor  Hacer yanlış tutum ve davranışlarından kaynaklanan sorunluluktan kaçıyor  Gördüğünüz gibi herkes bir şeylerden kaçıyor  İnsanların kaçmayı bırakıp içinde bulundukları durumla yüzleşme zamanı olduğuna inanıyorum  Bazı kişiler yaşantılarını sadece kaçarak geçiriyorlar  Ama ne kadar uzun süre kaçarsanız, tutsaklığınız da o kadar uzun olur  Kaçmayı ne kadar çabuk bırakıp sorunlarla yüzleşirseniz o kadar çabuk özgür olursunuz  7 ve 9  Ayetler şöyle der: " 7 RAB'bin meleği Hacer'i çölde bir pınarın, Şur yolundaki pınarın başında buldu  8 Ona, "Saray'ın cariyesi Hacer, nereden gelip nereye gidiyorsun?" diye sordu  Hacer, "Hanımım Saray'dan kaçıyorum" diye yanıt verdi  9 RAB'bin meleği, "Hanımına dön ve ona boyun eğ" dedi," Bu ayeti çok seviyorum  Çünkü Tanrı Hacer’e kaçmayı bırak diyor  Gerçekle, sorumluluğun ile yüzleş  Tanrı ancak biz durumlarla yüzleştiğimizde bize yardımcı olabilir  Tanrı bir şeylerden kaçmamız için yardım etmez  Bir şeylerle yüzleşmemiz için bize yardım eder  Eminim şuan hepinizi yaşamlarında yüzleşmek istemediğiniz bazı konular var  Ve sizi teşvik etmek istiyorum, bunları ihmal etmeyin  Bu sorunlarla yüzleşin  Sorunlarınızla yüzleşmeyi ertelemeyin  Kaçmayın! Ve suçu başkalarına atmayın  Ama durun ve Tanrı’nın yaşamlarında yapmak istediklerini yapmasına izin verin  Hatırlayın! İsrailoğulları 11 günlük yolculuk için 40 yıllarını çölde dolaşarak harcadılar  Yıllar yılı aynı dağın etrafında dolanıp durdular  Hiç ilerlemediler  Çünkü hep başka şeyleri ve başka kişileri suçluyorlardı  Fakat asıl düşmanları kendi tavır ve tutumlarıydı  Sayılar 21:5 şöyle der  Yaşantılarındaki gerçek konuları ihmal ediyorlardı  Yüzleşilmesi gereken konu Tanrı ve Musa değildi  Gerçek konu tutum ve tavırlarıydı  Nasıl davrandığımız, Tanrı için çok önemlidir  Davranışlarımız hakkında daha çok düşünmeliyiz  İnancımız hakkında düşünmek iyi bir şeydir  Ama davranışlarımızda çok önemlidir  Kendi yaşantımda davranışlarım ve tutumlarım uzun zaman çok kötüydü  Terbiye edilmem gerekiyordu  Önceleri suçu hep başka şeylere atıyordum  Başkalarını suçluyordum  Ama Tanrı bana tutumumun ve yaptıklarımın ne kadar yanlış olduğu gösterdi   Çünkü hep bahaneler atıyordum ortaya  Küçük bir bahane torbam vardı  Doğrusu hepimizin böyle bir torbası var  Ben bu torbayı her zaman yanımda taşıyorum ve ihtiyacım olunca içinde bir bahane çıkarıp kullanıyordum  Torbanın İçinde çok bahane vardı  Tanrı bana bir şey gösterdiğinde “Tanrım bunu yapamam korkuyorum  ” derdim  Ondan sonra başka bir bahaneye ihtiyacım vardı  “Başka sorunlar istemiyorum, benim sorunlarım bana yetiyor Tanrım!” derdim  Başka başka birçok bahanelerim vardı  Benim bahane torbam ağzına kadar doluydu  En çok kullandığım bahane ise; özellikle askerden geldiğim dönemde “kimse beni anlamıyor, ve anlamaya da çalışmıyor, başımdan geçenleri bilmiyorlar bile! Zavallı ben!”  Kötü davranışta bulunurdum  İnsanlar bunu bana getirdiğinde de özellikle Edip’e “Ama sen beni anlamıyorsun derdim  Bu benim kişiliğim  Herkes beni görüyor zaten  ” derdim  Tanrı bana şunu gösterdi: “Evet Ramazan çok kötü şeylere maruz kaldın, zor zamanlar geçirdin, bu yüzden içinde bulunduğun durumdasın ya! Ama bunu aynı şekilde kalmanın bir bahanesi olarak kullanma!” Yaşantılarımızda başımıza gelenler kişiliğimizin oluşmasında bir etkendir tabiki  Belki birisinin yanlış davranışları yüzünden kişiliğinizde yanlış tutumlar olabilir  Belki yaşama iyi bir şekilde başlamadınız  Fakat şunu bilin ki; Tanrı ile birlikte nasıl başladığınız, nasıl bitireceğinizi etkilemez! Kötü bir başlangıcınız olabilir ama harika bir şekilde bitirebilirsiniz  Dünya kötü başlayıp kötü bitiren insanlarla dolu  Fakat nasıl başladığım değil, nasıl bitirdiğimiz önemli! Eğer izin verirsek Tanrı bizi değiştirebilir   ( Örnek en iyi arkadaşım )Artık kimseye güvenemem diyordum  Çünkü en çok güvendiğim arkadaşım beni kullandı, güvenimi sarstı, bu yüzden artık insanlara güvenemem diyordum  Bu bir gerçekti  Hayatımdaki gerçeklerden biriydi  Bunlar benim başıma gelen gerçeklerdir  Fakat bunlar ise Tanrı’nın gerçekleridir  Tanrı’nın gerçeği başıma gelen gerçeklerden üstündür  O kadar çok bahanem vardı ki; bunlardan biri de insanların benim davrandığım gibi davranmalarını beklerdim  Benim davrandığımdan daha iyi davranmıyorsun  En büyük bahanelerimden biri de buydu işte  Tanrı davranışlarımdaki yanlışlıkları bana göstermeye başladığında “ama Hans da aynı şekilde davranıyor derdim  Hans’ı neden düzeltmiyorsun?” Sanki Tanrı sadece beni düzeltmek için uğraşıyormuş gibi hissederdim  Tanrı başkalarının işine burnumuzu sokmamamızı öğrenmemizi ister  Bir diğer bahanem şuydu  “Bununla yüzleşmeye hazır değilim  Bir süre için bunu bir kenara bırakalım Tanrım!” Ve en sevdiğim bahanelerden biri: “Tanrım bu iş çok zor beni aşar!”  Daha bir sürü bahanem var torbamda  “Herkes yapıyor Tanrım! Onlar yapıyorsa ben neden yapmayayım  ” Ve torbamdaki son bahanem “Kendimi iyi hissetmiyorum!”  Ama bahaneleri bir kenara bırakıp doğru olanı yapmaya başlamalıyız! Bahanelerle işinizin bittiğine dair ve bahaneler üretmeyeceğinize dair bir karar vermelisiniz  Ve o andan itibaren Tanrı’nın sizden yapmanızı istediklerini yapmalısınız   Bahaneleri bıraktığımızda ne kadar çabuk özgür olduğumuzu görürüz  Sizi teşvik etmek istiyorum sadece  Başkaları için bahanelerden vazgeçmeyin  Kendini içinde bahaneler üretmekten vazgeçin  Kendimiz için her zaman bahaneler uydururuz  Ama Tanrı kendimizle hesaplamamızı ister   Yasanın Tekrarı 7  Bölüme bakın  Yaşantılarımızda yanlış olan şeylerin hepsi bizim düşmanımızdır  Eğer çabuk öfkelenen biri iseniz öke sizin bir düşmanınızdır  Eğer sabretmeyi bilmiyorsanız sabırsızlık sizin düşmanınızdır  Genelde insanlar içinde bulundukları durumu kendi düşmanları olarak görürler  Oysa her şeyden çok nasıl davrandığım bizim düşmanımızdır  Tanrı İsrail halkına düşmanları ile nasıl baş etmeleri gerektiğini söyledi   Yasanın Tekrarı 7:1-2 şöyle der:"Tanrınız RAB mülk edinmek üzere gideceğiniz ülkeye sizi götürdüğünde, önünüzden birçok ulusu - Hititler'i, Girgaşlılar'ı, Amorlular'ı, Kenanlılar'ı, Perizliler'i, Hivliler'i, Yevuslular'ı, sizden daha büyük ve daha güçlü yedi ulusu - kovacak  2 Tanrınız RAB bu ulusları elinize teslim ettiğinde, onları bozguna uğrattığınızda, tümünü yok etmelisiniz  Bu uluslarla antlaşma yapmayacaksınız, onlara acımayacaksınız  " Her zaman birileri ile uğraşıyorlardı  Aynı şekilde bizim de düşmanımız var değil mi? Hepimizin farklı farklı düşmanlarımız var değil mi? 2  Ayet İnanıyorum ki yaşantılarımızla yanlış olan konularla ilgili olarak bahaneler ürettiğimizde aslında düşmanlarımıza merhamet etmiş oluyoruz  Onları tamamen yok etmiyoruz  Yasanın Tekrarı 7:22 "Bu ulusları önünüzden azar azar kovacak  Onları birden ortadan kaldıramazsınız  Yoksa çevrenizde yabanıl hayvanlar çoğalır  "Bütün sorunlarınızda bir anda kurtulamayacağız görüyorsunuz  Azar azar ve günbegün Kutsal Ruh tarafından değiştiriliyoruz  Ama gerçeğin Ruhunun hayatımızda derinlemesine çalışmasına izin verirsek her gün biraz daha özgür oluruz  Rab düşmanlarımızı azar azar önümüzden kovar  Kutsal Kitap’tan öğrendiğim bir şey daha var ki Tanrı düşmanı benim elime verene kadar düşmanı yenemem  Bazen kendi yaşantılarımızda başka insanların bize gösterdikleri konularla ilgilenmeye çalışırız  Oysa Tanrı daha bu konuya gelmemiştir  Bazen başka insanlarla ilgilenirken onları Tanrı’nın ilerlettiğinden daha hızlı ilerletmeye çalışırız  Şunu şunu yapmalısın, bunu bunu yapmalısın diyerek  Fakat Tanrı’nın herşeyi kontrol ettiğini unuturuz  Bazen Tanrı belli bir konuda bize özgürlük verir, ondan sonra böyle bir sorunu olan kişilere baktığımızda bundan kurtulman, özgür olman gerekli diyerek baskı yaparız  Tanrı’nın bizi özgür kıldığını unuturuz bazen  Eğer Tanrı bizi özgür kılmasaydı, aynı sorun hala bizde olurdu  Özgürlüğümüzün bize gurur vermemesine dikkat etmeliyiz  Yasanın Tekrarı 7:22 "Bu ulusları önünüzden azar azar kovacak  Onları birden ortadan kaldıramazsınız  Yoksa çevrenizde yabanıl hayvanlar çoğalır  " Burada söz ettiği kır hayvanı bizim hayatımızdaki gurur ruhudur  Eğer Tanrı bizim istediğimiz hızda bizi özgür kılacak olsa gurur ruhu edinir ve diğer kişileri eleştirmeye başlarız   1  Petrus 5:10 "Sizi Mesih'te olan kendi sonsuz yüceliğine çağıran, tüm lütfun kaynağı olan Tanrı, kısa bir süre elem çekmenizden sonra kendisi sizi yetkinleştirecek, pekiştirecek, güçlendirip temellendirecektir  " Tanrı bu ayeti bana gösterdiğinde bu ayet bana çok teselli verdi  Kısa bir süre acı çektikten sonra Tanrı beni özgür kılacaktır  Acı nereden geliyor  İnanıyorum ki bir sorunum olduğunu kabul ettiğimde kendimi özgür kılamadığımda Tanrı’yı beklemek zorundayım  Ve bu bekleme esnasında acı vardır  ( Sigara örneği )  Tanrı’yı beklersem beni kesinlikle özgür kılacaktır  Gerçekle yüzleşmemiz çok önemli  Gerçekle yüzleşmeden özgür olamayız  Mezmur 51:6 "Madem sen gönülde sadakat istiyorsun, Bilgelik öğret bana yüreğimin derinliklerinde  " Davut 1 yıldır günah içindeydi  Beet-şeva ile zina etmişti  1 yıl geçmesine rağmen hala gerçekle ile yüzleşmemişti  Tanrı ona bir peygamber gönderdi  Peygamber Natan onunla konuştu  Natan konuştuğu zaman Davut Tanrı’nın konuştuğunu anladı  Ve gerçekle yüz yüze geldi  Yaptığı şeyin günah olduğunu anladı  Belki bir yıl boyunca nasıl oldu da günaha düştüğünü görmedi diye düşünebiliriz  Davut sadece zina ile kalmadı  Aynı zamanda adam da öldürdü  Olan şey: kendimizi aldatmamızdır   Yakup 1:22 "Tanrı sözünü yalnız işitmekle kalarak kendinizi aldatmayın, bu sözün uygulayıcıları da olun  " Tanrı Sözü’nü sadece duymakla kalarak kendimiz aldatabiliriz der, gerçeğe aykırı şekilde düşünerek  Şöyle örnek verebiliriz  Tanrı sık sık ruhunuza bir şey konuşur  Yüreğimiz bunu onaylar  Doğru olduğunu biliriz  Ama yapmak istediğimiz bir şey değilse Tanrı’nın istediği şey çabucak bir bahane buluruz  Düşüncelerimizde nedenler ortaya çıkarırız ve kendimizi aldatarak Tanrı’nın isteğinden uzaklaşırız  Bu sık sık olan bir şeydir   Unutmayalım aslında her bir bahane dağın etrafında bir tur daha atmanıza neden olur  Bunun için her zaman gerçekle yüzleşmemiz gerektiğini hatırlayalım! | 
|   | 
|  | 
|  | Çöl Düşünceleri ( 1-8 Seri ) |  | 
|  08-20-2012 | #6 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Çöl Düşünceleri ( 1-8 Seri )ÇÖL DÜŞÜNCELERİ 7  ÇÖL DÜŞÜNCESİ: KENDİ DEĞERİNİ BİLMEMEK Yanlış çöl düşüncelerinin yedincisini inceleyeceğiz bu hafta  Bu yanlış düşünce “Tanrının bereketlerini hak etmiyorum çünkü bir değerim yok” düşüncesidir  İnanıyorum ki bu çok önemli bir düşünce eğer kendi değerimizi bilmiyorsak, yaşantılarımızda Tanrı’nın vaatlerinin yerine gelmesinden tat alabilmenin ve vaat edilen topraklarda yaşayabilmenin imkanı yoktur  Pek çok kişi kendisinden hoşlanmaz pek çok kişinin kendileri hakkında iyi fikirleri yoktur ve hiçbir değerlerinin olmadığını düşünürler  Kendilerini önemsiz bir konumda görürler fakat Tanrı’nın gözünde hiç kimse önemsiz değildir hepimiz eşit yaratıldık her birimiz için Tanrı’nın iyi bir planı vardır  Tanrı herkese eşit şekilde davranır  Tanrı için çalışan herkesin elinde eşit fırsatlar vardır fakat yinede yaşantıları boyunca çölde kalan birçok insan vardır ve bu kişiler Tanrı’nın bereketlerini hiç alamazlar  Oysa bu bereketler karşılıksızdır Tanrı’nın lütfundan dolayı bizim için karşılıksızdır ama onları kabul etmeliyiz  Sayılar 13:27-33’a bakalım "27 Musa'ya, "Bizi gönderdiğin ülkeye gittik" dediler, "Gerçekten süt ve bal akıyor orada! İşte ülkenin ürünleri! 28 Ancak orada yaşayan halk güçlü, kentler de surlu ve çok büyük  Orada Anak soyundan gelen insanları bile gördük  29 Amalekliler Negev'de; Hititler, Yevuslular ve Amorlular dağlık bölgede; Kenanlılar da denizin yanında ve Şeria Irmağı'nın kıyısında yaşıyor  " 30 Kalev, Musa'nın önünde halkı susturup, "Oraya gidip ülkeyi ele geçirelim  Kesinlikle buna yetecek gücümüz var" dedi  31 Ne var ki, kendisiyle oraya giden adamlar, "Bu halka saldıramayız, onlar bizden daha güçlü" dediler  32 Araştırdıkları ülke hakkında İsrailliler arasında kötü haber yayarak, "Boydan boya araştırdığımız ülke, içinde yaşayanları yiyip bitiren bir ülkedir" dediler, "Üstelik orada gördüğümüz herkes uzun boyluydu  33 Nefiller'i, Nefiller'in soyundan gelen Anaklılar'ı gördük  Onların yanında kendimizi çekirge gibi hissettik, onlara da öyle göründük  " Tanrı vaadedilen toprakları ne güzel olduğunu görmeleri için oniki tane casus gönderdi  Ve bunlar geri döndükleri zaman on tanesi bu topraklarda gördükleri devlerden söz ettiler  İkisi Tanrı hakkında konuşuyordu  Tanrı’nın yüceliğinden bahsediyorlardı, fakat geri kalan on tanesi sadece devler hakkında olumsuz olarak konuştular  İki kişi yapabileceklerinden on kişi ise yapamayacaklarından söz ettiler  33’üncü ayet şöyle der: “Nefilleri, Nefıllerin soyundan gelen Anaklıları gördük onların yanında kendimizi çekirge gibi hissetik onlara da öyle göründük  ” Burası çok önemli  Diyor ki “Biz kendi gözümüzde çekirge gibiydik  ” Bu topraklarda dev gibi insanlar yaşıyordu ama asıl sorun devler değildi  Gerçek sorun bu kişilerin kendilerini nasıl gördükleriydi  Kendilerini nasıl görüyorlardı? Bir çekirge gibi  Çekirgeler önemsiz böceklerdir ve işte bu kişilerde kendilerini önemsiz ve küçük olarak gördüler ve bundan dolayı hiçbir şeyi başaramayacaklarını düşündüler  O topraklara giremeyeceklerini düşündüler   Burada da gördüğümüz gibi eğer kendimizle ilgili olumsuz bir düşüncemiz varsa, herşey imkansız gibi görünür  Kendimizi Mesih’te görmeyi öğrenmeliyiz kendi içimde ben bir hiçim ama Mesih’te herşeyim, beni güçlendiren Mesih aracılığıyla herşeyi yapabilirim  Yuhanna 15’te “Ben olmadan hiçbir şey yapamazsınız” diyor  Filipililer 4’te ise “Mesih aracılığıyla herşey yapabiliriz” diyor  Bu yüzden herşey olan hiçbir şeyler olduğumuzu öğrenmeliyiz  Biz Mesih’te herşeyiz ama kendi başımıza bir hiçiz   Çocukluğumda ailem beni yapacağım işlerde pek teşvik etmediği için hatta teşvikimi kırdığı için utanca yönelik bir yapım vardı  (Saz örneği)  Kendimi beceriksiz görüyordum  Bazen kim olduğumdan utanıyordum  Yaptığınızdan utanç duymakla, kim olduğunuzdan utanç duymak arasında çok fark vardır  Bir anda arkadaşıma kızıp ona yanlış bir şey söylersem utanç duyarım ama bundan kolayca sıyrılıp yoluma devam edebilirim, arkadaşımdan özür dilerim ve beni affetmesini isterim  Bu yaptığım birşeyden utanç duymaktır  Hamdolsun ki yaptığımız yanlışlıklardan dolayı affedilip yolumuza devam edebiliriz  Bazen günahlarımız gerçek sorun değildir  Onları sorun yapan bizleriz  Elbette günahlardan uzak bir yaşam sürmeye çalışırız ama bir hata yaptığımız zaman hamdolsun ki İsa bizi affetmek için oradadır  Eğer gerçekten tövbe edersem günahlarım beni durdurmamalıdır  Bütün hatalarımızı aşıp daha iyi şeylere doğru ilerleyebiliriz   Fakat kim olduğumdan utanç duyarsam yapmaya çalıştığım herşeyde başarısız olurum  Kendinizle ilgili ne hissetiğiniz hakkında karar vermeniz çok önemlidir  İman hayatımda uzun yıllar boyunda kendimden hoşlanmadım (Hans’ı sarhoşken aradığım zaman) ayrıca diğer kişilerle de anlaşmak ta çok zorluk çektim  Bunun nedenini anlayamadım  Sonunda Tanrı bana gösterdi ki diğer kişilerle anlaşamamamın sebebi kendimle anlaşamamamdı  Sahip olmadığınız birşeyi başkalarına veremezsiniz  Kendine güveni olmayan birisi benimle birlikte çalışıyor olsa özellikle kendilerine hiç güvenleri yoksa sık sık onların etrafında olmak çok zor gelir  Çünkü onların güvensizliklerini hissederim ve kendilerini iyi hissetmelerini sağlamak için her zaman bir şeyler yapmamı istediklerini hissederim  Bu benim üzerimde baskı yaratır  Kişinin kendine güveni yoksa onlarla dürüst olamazsınız  Onlarla dürüstçe doğrudan konuşamazsınız  Onların ihtiyacı olan şeyleri değil, işitmek istediklerini söylemek durumunda kalırsınız ve bütün bu güvensizlikler ilişkileri bozar   Maruz kaldığım olaylardan dolayı kendime güvenim yoktu  Başkalarının beni teşvik etmesine ihtiyaç duyardım çünkü kendime güvenim yoktu  Kendimizden hoşlanmadığımızda diğer insanların kendimizle ilgili iyi şeyler söylemesini bekleriz fakat Tanrı bütün bunları bir kenara bırakıp Mesih’te kim olduğumuzu anlamamızı istiyor  Bu kişiler ayette de gördüğümüz gibi kendilerinin çekirge gibi olduklarını söylerken onların gözünde de öyleydik dediler  Sen kendini nasıl görüyorsun? Çekirge gibi mi yoksa Mesih’te mi? Eğer kendiniz hakkında kötü şeyler düşünüyorsanız diğer insanlarda aynısını düşünür  Korku dolu ve kendine güveni olmayan biriyle çalışıyorsam yeni bir projeye girişmeleri için onlara gitmem çünkü bunu yapabileceklerine dair bana bir güven aksettirmezler  Eğer kendinize güveniniz yoksa diğer insanlarda size güven duymayacaklardır  Kendimizle ilgili ne hissettiğimiz gerçekten çok önemlidir   Hiçbir bereketi almaya layık değilim ama İsa layıktı  Baba Tanrı’nın mirasçısıydı  İncil’in dediğine göre İsa Mesih aracılığıyla bende ortak mirasçıyım  Bunun anlamı ben hak ettiğimi değil İsa’nın hak ettiğini alırım  Ben kendi hak ettiğimi alacak olsam ölüp cehenneme gitmem gerekli ve hiçbir bereket alamam  Fakat Kutsal Kitap Tanrı’nın merhametinin her sabah yenilendiğini söyler  Eğer Tanrı’nın merhameti olmasaydı hepimiz yok olmuştuk şimdiye kadar  Tanrı bir şeyleri miras almamızı öğrenmemizi istiyor  Bir şeyler elde etmek için çalışmamızı değil mirasçı hak etmediği bir şeyleri alan kişidir  Yani mirasçı hak etmediği halde armağan alır  Gayrimenkulun bir başkasının eline geçmesi gibi Örnek olarak ben evliyim ve çocuklarım var  Çocuklarımın sahip olduğum şeyleri onlara vermem için hak edecek bir şeyler yapmalarına gerek yok  Tek yapmaları gereken beni sevmeleri  Beni sevdikleri için sahip olduğum herşeyi onlara vermek isterim  Tanrı’da aynı şekilde  Kutsal Kitap 1  Korintliler 2:9’da  “Tanrı’nın kendisini sevenler için hazırladıklarını hiçbir göz görmemiş, hiçbir kulak işitmemiş hiçbir insan yüreği kavramamış” der  Görüyorsunuz Tanrı’yı sevdiğimizde Tanrı, İsa’nın sahip olduğu herşeyi, elde ettiği herşeyi miras olarak almamızı ister  Hamdolsun ki herşeyi miras alabilmemiz için bir şeyler yapmamız gerekmez  Tanrı’yı sevmemiz yeterlidir  Pek çok kişi bir şeyler elde etmek için çok çalışır  Yaşantılarını karşılıksız armağan için çalışarak geçirirler  Karşılıksız bir armağanı çalışarak elde edemezsiniz  Kutsal Kitap Tanrı’nın lütfunun, iyiliğinin ve merhametinin karşılıksız olduğunu söyler   Bu günün dinlerinde bir sürü yasa ve kural mevcuttur  İsa ile ilişki hakkında öğretmek yerine izlememiz gereken kural ve yasaları öğretirler  Ve bu kuralları izlemeye çalışan pek çok kişi başarısızlığa uğrar  Bazen yasa ve kuralları izleyerek kendilerini daha iyi hissetmeye çalışıyorlar  Fakat bunu başaramadıkları için kendilerini daha kötü hissediyorlar  Tanrı bazı hatalar yapacağımızı biliyor ve mükemmel olamadığımız için bereket alamazsınız diye de bir şey yok  Eğer bu yanlış çöl düşüncesine sahipseniz Tanrı’nın bereketlerini hak etmiyorum çünkü bir değerim yok diyorsanız  O zaman İsa’nın ölümüyle size verdikleri boşa gitmiş demektir   Bunlar sizin içindir, sizin için ayrılmıştır  Siz özel birisiniz  Başkaları ne demiş olurlarsa olsunlar hatta bütün yaşamınız boyunca herkes size kötü davranmış bile olsa bugün size diyorum ki siz özel birisiniz  Tanrı’nın çocuğusunuz ve yaşantılarınız Tanrı tarafından meshedilmiştir  İsa sizi seviyor, sizin için öldü ve sizi bereketlemek istiyor  Tanrı’nın çocuğusunuz ve Tanrı sizi bereketlemek istiyor  Çocuklarım olsaydı herhalde onları bereketlemek benim hoşuma giderdi  Bazen yeğenim yanıma geliyor ve onu bereketlemekten büyük bir zevk alıyorum (geçen haftaki çocuk örneği)  Eğer ben bu şekilde hissediyorsam bu çocukları bereketlemek için, acaba Tanrı neler hissediyordur? Tanrı’nın benim için ne hissettiğini anlamama yardım eder bu  Mirasçı olmak istiyorum  Hak etmediğim halde bu karşılıksız armağanları almak istiyorum  Ne işkolik, ne de kuralcı olmak istiyorum  Satılık olmayan bir şeyi almaya çalışmak ya da Tanrı’nın değil insanların koyduğu kurallara uymaya çabalamak istemiyorum   Yuhanna 16  Bölümüne bakalım  Yuhanna 16:13-15 ayetler  "13 Ne var ki O, yani Gerçeğin Ruhu gelince, sizi her gerçeğe yöneltecek  O kendiliğinden konuşmayacak, yalnız işittiklerini söyleyecek ve gelecekte olacakları size bildirecek  14 O beni yüceltecek  Çünkü benim olandan alacak ve size bildirecek  15 Baba'nın her nesi varsa benimdir  'Benim olandan alacak ve size bildirecek' dememin nedeni budur  " Bu ayetler Kutsal Ruh’un İsa’nın sahip olduklarını nasıl aktardığı hakkında öğretir  Aktarıcının ve alıcının ne olduğunu anlamalıyız  Bu ayetlerden çok ders aldım  Tanrı kendisinin karşılıksız armağanlarını nasıl almam gerektiğini bana öğretmeye başladı  Kendim hakkında iyi düşüncelerim olmadığı için Tanrı’nın bana karşılıksız vermek istediklerini bir karşılık ödeyerek almaya çalıştım  Kutsal Ruhun bana her zaman bir şeyler aktardığını görmem lazım  Fakat onun bana bildirdiklerini almazsam bir işe yaramaz  Bildirmek aktarmak demektir  Vaazlar aracılığıyla sizlere bir şeyler aktarmaya çalışıyoruz  Ama buraya gelip almazsanız, duymazsanız, aktarmaya çalıştıklarımızı alamazsınız   İşte, yaşantılarımızda da Tanrı’nın bereketleri aynen böyledir  İsa bereketleri kazandı “Bana iman eden herkes ortak mirasçıdır”dedi  İşte bu yüzden iman aracılığıyla Tanrı’nın bereketlerine ortağız  Ama almazsak Tanrı bunları almamız için bizi zorlamaz  Tanrı’ya her gün büyük boş bir kap gibi gelmeliyim  İşte Tanrım buradayım  Bana vermek istediğin herşeyi almaya hazırım  Rab merhamete ihtiyacım var  Hiçbir şeyi hak etmiyorum  Bereket almayı hak etmiyorum  Ama bunları iman aracılığıyla almak istiyorum çünkü senin vaadini biliyorum  Vaat edilen topraklarda ancak bu şekilde yaşayabiliriz  Vaat edilen topraklarda yaşamanızı hak ettiğinizi düşünene dek bekleyecek olursanız orada asla yaşayamayacaksınız demektir  Bu gün Tanrı’nın size vermek istediklerini almaya başlamanız için sizi teşvik etmek istiyorum  Bunları hak etmediğinizi düşünüyor bile olsanız iman aracılığıyla bunları alabilirsiniz  Değişmek istiyorum ama şuan olduğum yerde kendimi kabul ediyorum  Her zaman şunu söylerim olmam gereken yerde değilim, fakat hamdolsun ki geçmişte olduğum yerde de değilim  İyiyim ve bu yolda ilerliyorum sizler gibi bende bir süreçteyim  Fakat Tanrı beni reddetmedi, ben de kendimi reddetmeyeceğim  Tanrı’nın karşılıksız sevgisini kabul etmelisiniz  Bu güç sizin duygularınıza şifa verir, ruhsal şifa verir  Zihninizi iyileştirir, her alanda şifa verir  Unutmayın Tanrı sizi seviyor, sizi    O sizi seviyor, şartsız, koşulsuz olarak sizi seviyor  Tanrı’nın sevgisi satılık değildir, karşılıksız bir armağandır  Onu her gün almalısınız ve her gün yaşamalısınız  Bana katılıyorsanız, benimle birlikte bu sözleri tekrarlayın; RAB senin sevgini alıyorum  RAB senin merhametini alıyorum  Bağışlamanı kabul ediyorum, kendimi kabul ediyorum  Kendimi seviyorum, sen sevdiğin için  Beni değiştiriyorsun, RAB olmamı istediğin gibi olmak istiyorum  İnanıyorum ki, İsa aracılığıyla senin bereketlerini hak ediyorum, kendi sayemde değil, İsa sayesinde    Hayatınızdaki zincirleri kırın, Tanrı sizi sevgisiyle meshetti  Hatırlarsanız Yuhanna 6:28 de İsa’nın öğrencileri Tanrı’yı hoşnut etmek için ne yapmalıyız diye sordular  İsa sadece “iman” dedi  İnanmalıyız, sadece inanmalıyız  Gerçek imanımız varsa bir şeyleri zaten yapacağız  İbraniler 11:6 şöyle der:"İman olmadan Tanrı'yı hoşnut etmek imkânsızdır  Tanrı'ya yaklaşan, O'nun var olduğuna ve kendisini arayanları ödüllendireceğine iman etmelidir  "  Tanrı’nın mükemmel bir geçmişi olanları ödüllendirdiğini söylemiyor  Fakat kendisini arayanları ödüllendireceğini söyler  Uzun yıllardır Tanrı’yı arıyor ve onu bütün yüreğimle seviyorum  Ve sürekli hatalar yapıyorum, fakat Tanrı yüreğimi bildiği için yaşantımda her zaman beni bereketler  Fakat uzun yıllar Tanrı’nın beni bereketlemesini beklemedim  Bu bereketleri bir karşılıkla almam gerektiğini düşündüm  Ama Tanrı bunun yanlış olduğunu gösterdi bana   İşaya 30:18  "Yine de RAB size lütfetmeyi özlemle bekliyor, Size merhamet göstermek için harekete geçiyor  Çünkü RAB adil Tanrı'dır  Ne mutlu O'nu özlemle bekleyenlere!" Tanrı’nın önünde yığınla bereketler var  Cennet bereketlerle dolup taşıyor ve her gün Tanrı bize bakıyor ve bunları bize vermek için özlemle bekliyor  O halde Tanrı’ya, Tanrım bunu hak etmiyorum ama senin iyi olduğunu biliyorum ve iman aracılığıyla bu gün beni bereketlemeni bekliyorum  İşte imanımızı bunun için kullanmalıyız  İman bereketlerin kapısını açan tek anahtardır  Bu şekilde dua ettiğinizde Şeytanı çıldırtırsınız  Tanrı’ya doğru bir şekilde yaklaşın  Evet Rab, günah işlediğimi ve seni üzdüğümü biliyorum ve iman aracılığıyla sana yaklaşıyor ve tahtın önüne geliyorum  Çünkü sen iyisin ben iyi değilim ama sen iyisin  İsa’nın adıyla beni bereketlemeni diliyorum  Kutsal Kitap İsa’nın adında dua ettiğimizde İsa’nın adında Tanrı’ya yaklaştığımızda İsa’nın tüm kişiliğini Babaya temsil ettiğimizi söyleriz  İsa’nın adında dua ettiğimde ve Tanrı’ya yaklaştığımda kendi kişiliğimi temsil etmiyorum  Baba İsa’nın tüm kişiliğini ve onun yaptıklarını temsil ediyorum  Ve beni İsa’nın adında bereketlemeni diliyorum  İyi ki kendi adımda dua etmek zorunda değilim  Yoksa hiçbir şey alamam  Kişinin adı o kişinin karakterini temsil eder  O adla dua ettiğimizde yeryüzünde ve gökyüzünde İsa’yı temsil ediyoruz  Evet Tanrı sizi bereketlemek istiyor fakat cesur olmanız lazım  İbraniler 4:15-16’a bakalım  "15 Çünkü zayıflıklarımıza duygusal yönden ortak olamayan değil, tersine her alanda bizim gibi denenmiş, ama günah işlememiş bir başkâhinimiz vardır  16 Bu nedenle merhamete ermek ve gerektiğinde bize yardım edecek lütfa kavuşmak için Tanrı'nın lütuf tahtına cesaretle yaklaşalım  " Burada ilk olarak İsa’nın bizi anladığını görüyoruz  İsa’nın beni anladığını bilmek beni çok rahatlatıyor  Başkaları beni anlamadığında hatta ben kendimi anlamadığımda İsa beni anlar  O zayıflıklarımızın neler olduğunu bilir  Fakat zayıflıklarımız yüzünden bizi reddetmez  Efesliler 1:6 “Sevgili oğlunda bize bağışlanan lütuftan söz eder”  Baba Tanrı biz Mesih’te olduğumuz için bizi kabul eder  Mükemmel olduğumuz için değil  Çünkü mükemmel değiliz  Tek mükemmel olan İsa’dır  Ancak biz mükemmel olanın aracılığıyla Tanrı’ya yaklaşabiliriz  | 
|   | 
|  | 
|  | Çöl Düşünceleri ( 1-8 Seri ) |  | 
|  08-20-2012 | #7 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Çöl Düşünceleri ( 1-8 Seri )ÇÖL DÜŞÜNCELERİ 8  ÇÖL DÜŞÜNCESİ: KISKANÇLIK VE KENDİNİ KIYASLAMA Bu hafta sizinle 8  Çöl düşüncesine bakacağız  Kıskançlık ve kendini başka kişilerle kıyaslama hakkında konuşacağız  Ayrıca kendi başına çabalamanın tehlikeleri hakkında da konuşacağız  İlk olarak sizi teşvik etmek istiyorum ki geçen vaazımda da söylediğim gibi siz çok özel birisiniz  Ve Tanrı’nın sizin yaşamınız için hazırladığı özel bir plan var  Bu yüzden başka hiç kimseyi kıskanmanıza gerek yok  Kutsal Kitap Süleyman’ın Meselleri 14:30’da şöyle der  “Huzurlu yürek bedenin yaşam kaynağıdır, hırs ve kıskançlık ise insanı için için yer bitirir  ” Tanrı’nın halkı arasında kıskançlık olmamalı ama bazen bu oluyor  Hatta Tanrı’nın başka kişilere verdiği armağanları kıskananlar bile oluyor  Oysa her birimizle neler yapacağı tamamen Tanrı’ya ait bir karardır  Biz Tanrı’ya aitiz kendimize ait değil, dolayısıyla seçme hakkı O’nun kıskançlık ve çekememezlik bizim çok kötü davranmamıza neden olur  İçimizdeki en kötü şeyleri ortaya çıkarırlar  Elç İş 7;9 ""Yusuf'u kıskanan atalarımız, onu köle olarak Mısır'a sattılar  Ama Tanrı onunla beraberdi ve onu bütün sıkıntılarından kurtardı  Ona bilgelik vererek Mısır kralı Firavun'un gözüne girmesini sağladı  Firavun da onu Mısır ve tüm saray halkı üzerinde yönetici tayin etti  " ayette Yusuf ve Kardeşlerinin örneğini görüyoruz  Kutsal Kitap Ağabilerinin Yusuf’un kendisinden nefret edecek kadar kıskandıklarını söyler  Üstelik sadece nefret etmekle kalmadılar O’nu köle olarakta sattılar  Çukur kazdılar daha sonra Yusuf’u içine attılar ve daha sonra ise köle olarak sattılar  vaftiz nedir? nasıl vaftiz olunur teslis nedeir baba oğul ve kutsal ruh adıyla vaftiz İnanıyorum ki her birimiz dürüst bir şekilde yüreklerimizi kontrol etmeliyiz  Yüreğimizde bir başka kişiye karşı kıskançlık veya çekememezlik olup olmadığını kendi kendimize sormalıyız  Tanrı diğer kişilerin aldığı bereketlerle sevinmemizi ister  Bizim sahip olmadığımız bir şeye sahip oldukları için onlardan nefret etmemizi değil  Bazen kiliselerdeki kişilerin birbirlerini kıskandıklarıyla karşılaşıyoruz  Tanrı bana kıskançlık ve çekememezliğin güvensizlikte köklendiğini göstermeye başladı  endimizle ilgili korkularımızda köklenir  İtiraf etmeliyim ki Hayatımın bir döneminde benimde bazı insanları kıskandığım ve onlarla kendimi kıyasladığım zaman olmuştu  Diğer erkeklerin benden daha iyi olduklarını düşünüyordum, bir başkasının saçlarına bakarak keşke onun saçları bende olsaydı derdim, keşke onun armağanları ve becerileri bende olsaydı derdim, veya benim vücudumda keşke onun gibi olsa derdim  Kendimden hiç tatmin olmuyordum sık sık gözüm başkalarının sahip olduğu şeylerdeydi  Fakat bu sorunla yüzleşmeye başladığımda, gerçekle yüzleştiğimde Tanrı beni özgür kılmaya başladı  Şimdi daha iyi bildiğim bir şey var oda hiç kimseye benzemeyen özel biriyim  Ben özel biriyim ve Tanrı’nın benim için özel bir planı var  Şimdi diğer insanlarla olmaktan zevk alıyorum, eğer birbirimizi kıskanıyorsak birbirimizin beraberliğinden zevk alamayız   Tanrı bana gösterdi ki o kişilerin sahip olduğu armağanı benim zevk almam için onlara verdi  Tanrı bana sözünü öğretme ve önderlik armağanı verdi  Bunu yapmasının nedeni sizin bundan zevk alabilmeniz ve yararlanmanız içindir  Fakat bir kişi benim armağanımı kıskanıyorsa Tanrı’nın o kişiye vermek istediğinden zevk alamaz  Ben vaaz verebilirim ama iyi şarkı söyleyemem ve çok iyi gitar çalamam  Bazen keşke iyi bir sesim olsa yada gitarı daha iyi çalabilsem dediğim zamanlar oldu  Diğer kişilerin şarkı söylediğini duyduğumda keşke bende onlar gibi söyleyebilsem dedim  Bazı önderler hem vaaz verip hemde çok iyi ilahi söyleyebiliyorlar oysa ben sadece önderlik yapıp, vaaz verebiliyorum  Ondan sonra Tanrı bana gösterdi ki onların armağanlarını kıskandığım için onların armağanlarından zevk alamıyordum  Bu yüzden kendinizle dürüst olmanız için sizi teşvik etmek istiyorum  Eğer bu yönde bir sorununuz varsa Tanrı’nın önüne getirin bunu ve sizi özgür kılmasını isteyin  Çekememezliğin tanımı şöyledir ; Bu tanım Grekçe sözlükte geçer  “Çekememezlik, başkalarının başarılarını ve refahını gördükçe hissedilen rahatsızlıktır  ” Diğer kişiler bereket aldıkça bundan memnuniyet duymalıyız  Ben kardeşlerimi sizi çok seviyorum ve sizler bir bereket aldıkça hiçbir rahatsızlık duymuyorum  Tam tersine eğer kardeşlerim bereket alıyorsa bende bir anlamda bereket alıyorum diye düşünüyorum  Bizim olgunluğumuzun yada olgun olmayışımızın seviyesi başkaları bereket aldığında biz bereket almıyorsak ortaya çıkar  İçimizdeki duygular hakkında dürüst olmalıyız  Kıskaçlığın sözlük tanımı ise şöyle ; “sahip olduğunuz bir şeyi bir başka birine kaptırma korkusu  Bir başkasının başarısından rahatsızlık duymak  Ve çekememezlikten dolayı ortaya çıkan duygular  ” Eminim beni dinleyen bir çoğunuzun yaşantısında bir çağrı var  Ve aranızda hepinizin ayrı ayrı armağanları var  Birlikte çalışabilmemiz için Tanrı her birimize ayrı ayrı armağanlar verir  Bu yüzden sizleri kıskançlığın ve çekememezliğin kötü ruhuna karşı direnmeniz için teşvik etmek istiyorum  Kargaşa yaratmak isteyen kötü bir ruhtur bu  Birbirinizi sevme becerisini ortadan kaldırıp nefret yaratmak ister  İsa’nın öğrencilerinin bile aynı konularda sorunları vardı  Şeytan bize bu yönden saldıracak olursa bundan dolayı suçluluk duymamıza gerek yoktur  Sadece bununla yüzleşip Tanrı’nın halletmesini beklememiz lazım   Yuhanna 21:21’de "Petrus onu görünce İsa'ya, "Rab, ya bu ne olacak?" diye sordu  " Petrus’la ilgili örneğe bakalım  Önce size kısa bir Tarihçe vereyim 15  Ayetten başlayacağız  "Yemekten sonra İsa, Simun Petrus'a, "Yuhanna oğlu Simun, beni bunlardan daha çok seviyor musun?" diye sordu  Petrus, "Evet, Rab" dedi, "seni sevdiğimi bilirsin  " İsa ona, "Kuzularımı otlat" dedi  " İsa Petrus’a beni seviyor musun? diye soruyor  Üç kez Petrus’a aynı soruyu soruyor  Ve her seferinde Petrus evet Rab seni sevdiğimi biliyorsun diyor  Ve İsa ona eğer Beni seviyorsan kuzularımı otlat diyor  Fakat İsa’nın aynı soruyu Petrus’a üç kere sormasının bir nedeni vardı  Çünkü Petrus’a bazı sıkıntılardan geçmesi gerektiğini açıklamak üzereydi  Ve en sonunda hiçte hoş olmayan bir şekilde ölüme katlanacaktı  18-19 ayetlerde 18 "Sana doğrusunu söyleyeyim, gençliğinde kendi kuşağını kendin bağlar, istediğin yere giderdin  Ama yaşlanınca ellerini uzatacaksın, başkası seni bağlayacak ve istemediğin yere götürecek  " 19 Bunu, Tanrı'yı ne tür bir ölümle yücelteceğini belirtmek için söyledi  Sonra ona, "Ardımdan gel" dedi  Petrus’un nasıl acı çekip öleceğini bildirdi  Petrus ters bir şekilde çarmıha gerilerek öldürüldü imanı uğruna  vaftiz nedir? nasıl vaftiz olunur teslis nedeir baba oğul ve kutsal ruh adıyla vaftiz 20  Ayeti okuyalım şimdi "20 Petrus arkasına döndü, İsa'nın sevdiği öğrencinin kendilerini izlediğini gördü  Bu öğrenci, akşam yemeğinde İsa'nın göğsüne yaslanan ve, "Rab, seni ele verecek olan kimdir?" diye soran öğrencidir  "  İnanıyorum ki Petrus’un Yuhanna’nın kişiliği ile problemleri vardı  Petrus çok cesur ve çok açık sözlü birisiydi  Yuhanna ise çok farklıydı her zaman İsa ile birlikte idi  Çok sevecen birisiydi, Yuhanna İsa ile çok zaman geçirmişti  Hatta kendisini İsa’nın sevdiği öğrenci diye tanıtır  Petrus’un kişiliğini göz önüne alarak baktığımızda bunun Petrus’u rahatsız ettiğini görebiliriz  Ben daha çok Petrus’a benziyorum, Petrus’un kişiliğine daha yakınım  Bu yüzden biliyorum ki Yuhanna beni rahatsız ederdi  İsa Petrus’a acı çekeceğini söyledikten sonra nasıl öleceğini dile getirdikten sonra Petrus’un içinde kıskançlığın ortaya çıktığını görüyoruz  Ve yaptığı ilk şey Yuhanna ile ilgili İsa’ya dönüp “Ya Rab ya buna ne olacak” diye sordu   İşte bizlerde sık sık böyleyiz  Bu kişiye ne olacak diye soruyoruz Tanrım niçin ben bu zor zamandan geçiyorum da onların başına hiçbir şey gelmiyor  Onlar neden çok rahatlarda ben değilim, yada bekar biri evlenen kişiyi kıskanabilir  Ve içindeki kıskançlık yüzünden arkadaşı için memnuniyetlik duyamaz  İnanıyorum ki kıskançlıktan kurtulmanın yolu şu “Tanrı’nın her birimiz için iyi bir planı olduğunu bilmeli ve buna yürekten iman etmeliyiz  ” Göklerden direk olarak bize gelen bir planı var  Ve Tanrı’nın benim için olan planı sizin için olan planıyla aynı değil  Tanrı her birimize farklı yaklaşır  Her birimizin ilerleme süreci farklıdır  Her birimize farklı armağanlar ve farklı maddi imkanlar verir  Ve Tanrı’nın bize verdikleri ile tatmin olmalıyız  Yuhanna 3;27’de incil şöyle der  “Yahya şöyle yanıt verdi  İnsan kendisine gökten verilmedikçe hiçbir şey alamaz  ” Yani armağan göklerden gelir başka hiçbir yerden gelemez  Armağanı veren Tanrı’dır başka hiçbir yerden armağan alamazsın Tanrı herşeyi bilir ve hikmetlidir  Ve ona güvenmeliyiz   Birbirimizi kıskanmamalıyız bu yüzden  22 ayet’e bakalım İsa Petrus’a cevap veriyor şimdi  İsa Ona “Ben gelinceye dek onun yaşamasını istiyorsam, bundan Sana ne?” dedi  “Sen ardımdan gel” yani İsa bir anlamda Petrus’a diyordu ki sen kendi işine bak  Petrus yapmanı istediğim şeyi öğren ve onu yap yeter  Tanrı’dan alacağım ödül bir başkasının işiyle ilgilendiğim için gelmeyecektir bana, Tanrı’dan alacağım ödül seni yargıladığım için gelmeyecektir  Ödülüm, Tanrı’nın ne yapmamı istediğini, Tanrı’nın ne olmamı istediğini ve neye sahip olmamı istediğini öğrenip, Tanrı’nın benim için hazırladığı plana konsantre olmamla gelecektir  Ben kendim ve senin için güvendim ona eğer biz başkalarının işine karışıyorsak eğer bizim zihinlerimiz onların işiyle ilgileniyorsa o zaman bu bir çöl düşüncesidir  Ve bu çöl düşüncesi bizi vaat edilen topraklara girmekten alı koyacaktır  Yakup 4;1-2’ye bakalım"Aranızdaki kavga ve çekişmelerin kaynağı nedir? Bedenlerinizin üyelerinde savaşan tutkularınız değil mi? 2 Bir şey arzu ediyorsunuz, ama elde edemeyince adam öldürüyorsunuz  Kıskanıyorsunuz, ama isteğinize erişemeyince çekişiyor ve kavga ediyorsunuz  Elde edemiyorsunuz, çünkü Tanrı'dan dilemiyorsunuz  " Çekişmeler kilisedeki başlıca sorunlardan bir tanesidir  Çekişme tartışma ve anlaşmazlık anlamlarını içerir  Öfke dolu gizli bir yaklaşımdır  Yada kısaca birbirinden hoşnut olmamak bir şey hakkında sürekli kavga içerisinde olmak  İsa bizi esenlik için yarattı çekişme için değil  Bu ayetler çekişmelerin başlıca sebeplerinden birini gösterir ve bize şöyle der  “Aranızdaki kavgaların çekişmelerin kaynağı nedir? Bedeninizin üyelerinde savaşan tutkularınız değil mi?” ikinci ayeti dinleyin şimdi “Bir şey arzu ediyor, elde edemeyince adam öldürüyorsunuz  Kıskanıyorsunuz, isteğinize erişemeyince çekişip kavga ediyorsunuz  Elde edemiyorsunuz, çünkü Tanrı’dan dilemiyorsunuz  ” Tanrı bize diyor ki eğer başkalarının sahip olduklarını kıskanırsak kendi isteklerimiz asla gerçekleşmeyecektir   Kişilere olan kıskançlıklarımız geçene kadar Tanrı benim yaşamımda harekete geçmeyecektir  Ondan sonra insanlardan nefret etmeye başlarız kıskançlık içinde, öfke dolu aradığınız mutluluğu esenliği bulamıyorsunuz hiçbir zaman ve çok önemli bir ayet bu “Elde edemiyorsunuz çünkü Tanrı’dan dilemiyorsunuz  ” Yaşantımın belli bir döneminde bu benim için başlıca bir dersti  Tanrı’dan istemek yerine kendi başıma bazı şeyleri yapmaya çalışıyordum  Diğer kişilerin yaptığı hizmetlere bakıp kendi hizmetimi onların ki gibi yapmaya çalışıyordum  Tanrı’yı dışarıda bırakıyordum isteklerimiz için Tanrı’ya gitmeliyiz  Ve eğer isteğimiz bizim için iyi ise Tanrı’nın bunu bize vereceğini bilmeliyiz  Ve bunu yapana kadar gerçek anlamda olgunluğa ulaşamamışızdır demektir  Tanrı’yla uzun bir yol kat ettim ve benim için çok şeyler yaptı Tanrı ve halada yapıyor  Sözünü ettiğim şeyler Tanrı’nın iman hayatımda bana öğrettiği şeylerdir  Beni özgür kılan şeylerdir  Yaşamımda mutsuz bir imanlı olduğum dönem vardı  Tatmin olmayan bir hizmetkardım  Sonunda esenlik ve sevinç için büyük bir açlık duydum  Başkalarını kıskanırken esenlik duyamayacağımı öğrendim  Eğer insanlar kilisede çekişmeler yoluyla şeytanın işlemesine izin veriyorlarsa  Sonuç olarak birbirlerini yargılamaya, ve dedikodulara fırsat veriyorlar her hafta birbirlerini görmelerine rağmen yüreklerinde çekemezler  Bize güç veren sevgide yürümektir  Kıskançlıkta değil yaşantılarımızdan çekememezliği ve kıskançlığı uzak tutmak için üzerimize düşen sorumluluğu üstlenmeliyiz  Eğer birisi size bir dedikodu ile gelirse onu dinlemeyin, insanlar bana gelip dedi kodu yapmak istedikleri zaman onları doğru bir şekilde Tanrı’nın isteğine yönlendirmeye ve hatalarını göstermeye çalışırım çünkü bu benim ve hepimizin sorumluluğudur  Eğer böyle yapmazsam bende onun günahına ortak olurum, bu günahın büyümesine izin vermiş ve katkıda bulunmuş olurum daha sonrada ortay çekememezlik ve kıskançlık çıkar  Çekememezliğin bir kilise için ne kadar tehlikeli olduğuna dair ayetlere bakalım şimdi İbraniler 12;15 bu ayet çekememezlikten uzak durmak için birbirimize yardım etmemiz gerektiğini söyler  “Dikkat edin kimse Tanrı’nın lütfundan yoksun kalmasın  İçinizde sizi rahatsız edecek ve birçoklarını zehirleyecek acı bir kök filizlenmesin  ” Yani bu ayet diyor ki kilisede birbirimize dikkat etmeliyiz  Eğer birisinin çekememezlik ve kıskançlık içinde olduğunu görürsem bundan kurtulması için ona yardım etmeliyim  Eğer birisinin bir başkası hakkında her zaman şikayetçi olduğunu duyuyorsam o kişi hakkında ben iyi bir şeyler bulmalıyım  Eğer bunun durmasına yardım etmezsem bu yayılır ve pek çok kişi bundan zehirlenir  Tarihte bu yüzden yıkılan bir çok kiliseler örneği var  Galatyalılar 5;15’e bakalım “Ama birbirinizi ısırıp yiyorsanız, dikkat edin, birbirinizi yok etmeyesiniz!”burada görüyoruz ki tüm kilise çekememezlik yüzünden yok olabilir  İncil fikir birliğinde güç olduğunu söyler  Matta18;19 fikir birliği edilen duadan söz eder çok güçlü bir duadır bu  Hem fikir olup sevgide yürüdüğümüzde sevgimiz katlanır  Eğer çekememezlikten kurtulup anlaşma içinde yaşamak istiyorsak kendimizi alçaltmalıyız  İncil 2  Timoteyus 2  Bölümde “Rab’bin kulu kavgacı olmamalı” der  Bu yüzden her zaman kavgadan ve çekememezlikten uzak kalmanızı hatırlamanızı istiyorum  Yaşantılarımızdan çekememezliği ve kavgayı uzak tutmak için sürekli çaba içerisinde olmalıyız  Birbirimizin düşüncelerine saygı göstermeyi öğrenmeliyiz  Biz gençlik gurubumuzda her hangi bir çekememezlik, sürtüşme veya bir olumsuzluk görürsek kişilerin hayatında hemen müdahale ediyoruz çünkü hemen müdahale edilmezse yara her geçen zaman daha çok büyüyor  Hamdolsun bu konuda hem gençlik gurubu önderlerimiz, hem de gurubumuzdaki kardeşlerimiz çok duyarlılar  İşte bu yüzden aramızda bir sıcaklık var ve bunu aramıza gelen insanlarda söylüyorlar, siz çok samimisiniz ve çok iyi bir gurubunuz var ve aranızda gerçek bir sevgi olduğunu görüyoruz diyorlar  Hamdolsun bende gurubumuzu Tanrı’nın meshettiğine, bereketlediğine ve kullandığına inanıyorum  Tanrı’nın hepimizi daha çok bereketlemesini ve kullanmasını istiyorsak  Bu yüzden çekişmelerden uzak durun, kıskanmayın ve çekememezlik yapmayın, birbirinizi başkalarıyla kıyaslamayın, çünkü Tanrı’nın hepiniz için çok iyi bir planı var  ( Antalya İncil Kilisesi Pastörü Ramazan ARKAN ) | 
|   | 
|  | 
|  | Çöl Düşünceleri ( 1-8 Seri ) |  | 
|  08-20-2012 | #8 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Çöl Düşünceleri ( 1-8 Seri )Ramazan Arkan ın yazılarını severim  Daha öncede foruma koymuştum  Anlattıkları benimkilere çok benziyor  Tek fark o hristiyan ben müslümanım  Ama bence arada bir fark yok  Ramazan hocanın da kitap yazmasını bekliyorum  Hristiyan camiadan tek örnek aldığım ve kaynak gösterebildiğim insan  Kendisini geçrekte hiç görmedim ama yazıları görmekten fazlasını anlamamı sağladı  Farkındalık yolunda ilerliyor  Antalyaya yolum düştüğünde kendisini muhakkak ziyaret edeceğim  ateistlikten pastörlüğe kadar nasıl ilerlenirmiş hristiyan camia görmüş oldu  | 
|   | 
|  | 
|  |