Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > ForumSinsi Ansiklopedisi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
bugünkü, köklerimdeki, şamanizm

Köklerimdeki Şamanizm Ve Bugünkü Ben

Eski 08-20-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Köklerimdeki Şamanizm Ve Bugünkü Ben




Şamanizm, doğada bulunan çeşitli olguların gücünden faydalanarak bazı yöntemlerin ve ritüellerin uygulanmasına dayalı bir inanç sistemidir Bir sorunu, doğada var olan soyut güçlerin yardımıyla çözmeye çalışmaktır, evrensel bütünlüğün kendi parçalarını kendi yöntemleriyle tamir etmesidir Bu çözümü sağlamak için kullanılan ruhsal güçlerin aracısı da Türkçe adıyla KAM(şaman)’ lardır

Bu sistemde önemli olan üç öğe; Doğa, Ruh ve İnsan’dır

Şamanizm eski Asya dini diye tanımlansa da aslında bir din değil, yaşam biçimidir Adının nerden doğduğu kesin olarak bilinmez ve üç ayrı iddia vardır bu konuda;

*Hindistanda Pali dilinde “ruhlardan esinlenen kişi” anlamına gelen "samana"dan,
* Sanskritçe’de “budacı rahip” anlamına gelen samanadan,
* Mançu dilinde “oynayan zıplayan, bir iş görürken sürekli olarak hareket eden” anlamındaki samandan türemiştir

Bir tür epilepsi krizi diye bugünkü tıp tarafından tanımlanan bir kendinden geçme hali sırasında göklere yükselmek, bedeninden ayrılmak gibi translar gerçekleştiren Şamanların, bilinmeyen alemlerde dolaştığı, ve farklı varlıklarla iletişim kurdukları, dünyanın öbür ucunda bile olsa yardımcı ruhları çağırabildikleri söylenir Bu çağrı sırasında özellikle davul ve tef kullanırlar Modern bilimde ruhsal hastalıklar sınıfında tanımlanan bu haller eski Asya’da tam tersi bir üstünlük, farklılık ve güç temsil ederdi Eski Asya’da şamanlar duygulu ve farklı bireylerinden seçilmekteydi Bu kişiler trans durumuna geçebilme yeteneğine sahiptiler Çocukluk sırasında gösterdiği bazı belirtilerden bir kimsenin Şaman olup olamayacağı anlaşılmaktaydı Şaman, ayin sırasında kasılıp titrer, göğsü daralır ve birtakım sesler çıkartarak ağlamaya başlar Sonra hareket etmeye başlar ve taşkın hareketler yapar Ağzından köpükler saçarak yere yıkılır
Bu durumu inananlar tarafından Şaman'ın bu dünyadan koparak öbür dünyaya, yani ruhlar âlemine geçtiği şeklinde algılanır Nöbet geçtiğinde ayağa kalkar ve davulunu belli bir ritimle çalmaya başlar Kriz bitiminde beyin gücü en üst düzeydedir ve kişi olağanüstü dingin bir durumdadır Şaman ayıldığı zaman öteki dünyadan haberler verir (trans halinde beyin dalgalarının değiştiğini, dünyanın frekansını yakalayarak sezgisel bilincinin arttığını, artık bilimsel kanıtlarla biliyoruz)

Şamanlık bilgisi sadece öğrenmekle elde edilemez



Şaman olmak için belli başlı bir Şaman'ın neslinden olmak gerekir İnanca göre, geçmiş atalarının ruhundan biri, Şaman olacak torununa musallat olur; onu Şaman olmaya zorlar Bu hale Altaylılar "töz basıp yat" (ruh basıyor) derler Ata ruhunun musallat olduğu kimse Şamanlığı kabul etmezse deli olur Bu anlatımla Şamanın ailesinde var olan özelliklerin nesilden nesile geçmesi nedeniyle Şamanlığın sadece eğitimle değil bir aile bağı ile devam ettiği anlaşılmaktadır Şaman, kişi ayırt etmeksizin şifa vermek, manevi dünyayla irtibata geçip ruh ve insan arasındaki iletişimi sağlamak, danışmanlık yapmak zorundadır

Orta Asya’da oluşan Şaman inancı göçlerle dünyanın çeşitli alanlarına yayılmıştır Şamanlık Bering Boğazı ile Eskimolar'a, oradan da Kuzey Amerika’ya, Güney Amerika sahillerine, Hindistan üzerinden de Güney Asya adalarına yayılmıştır Böylece Orta Asya, Sibirya, Kuzey ve Güney Amerika kıtalarında, Endonezya, Polenezya ve Avustralya’yı kapsayan dünyanın farklı bölgelerinde zamanla kendisine yer bulmuştur
Şamanizm çok tanrılı çok ruhlu ve totemli gözükmekle beraber, aslında özellikle Türklerde var olan tek tanrı Gök Tanrısı'dır (Tengri) Şamanlar tanrının insanlarla veya başka cisimlerle tasvirini yapmamışlardır Putlar da tanrının tasviri olarak yapılmamıştır
Birinin çok sevdiği bir yakını öldüğünde onun modeli yapılmakta ve evde saklanmaktaydı Bu modelin sanki yaşıyormuş gibi önüne yemekler konur, en sevilen şeylerin ilk lokmaları onunla paylaşılır, önünde saygı ile yere eğilinirdi Bu davranış biçiminin zaman içinde putperestliğe dönüştüğü düşünülmektedir

Asya’da yaşayan şaman Türkler, Müslüman olduklarında o eski alışkanlıklarını ve inançlarını yeni hayatlarına taşıdılar, Müslüman inançlarıyla harman edip yeni bir sentez oluşturdular Bu sentez, özellikle Ahmet Yesevî’nin İslam yorumundaki sufî yorumudur Sufîlik, yâni Tasavvuf, bu anlamda aslında İslâmiyet'in siyasal mücadelelere, hırs ve menfaate âlet edilmesine tepki aracı olarak ortaya çıkmış ve kullanılmıştır



9 ve 10 yy'da Türkistan’daki dedeler, babalar, atalar; tıpkı şaman dedeler gibi nasihatler menkıbeler, meseller anlatan, halk üzerinde sevgi ve saygıdan kaynaklanan etkileri olan bilge kimselerdi Daha sonra bu dedeler, babalar uzun yolculuklarla Anadolu’ya ulaştılar Bunlar Anadolu’da, dede, baba, abdal ve gazi gibi adlarla dergahlar açtılar Mevlânâ’lar, Hacı Bektaş Velî’ler, Ahî Evran Velî’ler, Abdal Musa’lar, Sarı Saltık’lar, Taptuk Emre’ler, Yûnus Emre’ler bu bilge ırmağın Anadolu’daki kollarıdır

wwwspatyomcom

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.