|  | Astral Rüyalar Alemi |  | 
|  08-20-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Astral Rüyalar Alemi Astral Rüyalar Alemi“Biliyorsun, şu anda rüyâ görüyorsun  ! Ama, ama ben uyanığım! Seni görüyorum  Bedeninin dışındasın, bu bilinçli bir rüya  Senin rüyâna girdim  Aynı rüyayı görüyoruz  ” Astral, rüyalar âlemi, eterik maddenin bir üstü  Olmayan ülkenin sınırları  Eski çağlardan beri uyuyan insanların, bedenlerinden ayrılıp gezdikleri ve geri geldikleri düşünülürdü  Günümüzde modern bilim, uykunun kademeleri olduğunu ve bu kademelerin uyku boyunca birbirlerine geçtiğini keşfetti  Beynin yaydığı dalgalar, bilinçli halle uyku halinde alfa, beta gibi farklı dalgaboylarında seyrediyor  Özellikle beyin REM (Rapid Eye Movement / Hızlı Göz Hareketleri) sırasında, saniyelerle ölçülebilecek kadar küçük bir zaman aralığında hızlı göz hareketleriyle düşlerini görüyor  Düşlerimizi kimilerimiz anımsıyor, kimilerimizse hiç rüyâ görmediğini düşünüyor  Buna karşın herkesin REM uykusuna daldığını ve bu uyku sırasında aniden uyandırılan insanların uykuda beklenen dinlenmeyi sağlayamadığı deneylerle ispatlanıyor  Öyle ki, uzun süre REM uykusu olmadan yaşamak biçimi ciddi hayati sorunlar yaşatıyor  Leonardo da Vinci, çok az uyurmuş  Gün içinde kısa kestirmelerle uzanıp dinlenirken, çalışmaya devam ederek yüzlerce projesini aralıksız yapabilmiştir  Uykusuzluğu bu kadar sistematik ele alıp disiplinli bir tarzla zamanı üretime dönüştürmüştür  Ya da REM uykusunun sürekli yaratıcılığını icatlarına taşımıştır  Bu anlattıklarımızın çoğunu duyduk ya da okuyoruz  Ama bir de işin tuhaf kısmı var  Aklı başında incelememiz, heyecanlanmadan irdelememiz gereken veriler var  Rüya görmeyi bir kez daha incelemeliyiz  BDA (Beden Dışı Aktivitiler) ve ÖYD (Ölüme Yakın Deneyimler) diye nitelendirebileceğimiz vakalar bu başlıkları oluşturuyor  Kişi, kaza geçiriyor ve ameliyata alınınca bedeninin dışında uçtuğunu görüyor  Hastane dışında konuşan akrabalarını görüp cümlelerini duyuyor  Bir savaş sırasında ölümle karşılaşan bir asker, ansızın kendini bedeninin dışında buluyor ve yaklaşan düşman askerlerini görüp kaçıyor  Bir sürü örnek vaka  Elbetteki hepsi için bilimsel veya mantıksal bir açıklama, belki de bir bahane bulunabilir  Biraz da mistiklerin sözleriyle astral alemi tanıyalım  “Uykuda şu dört element çarmıhından kurtulurum; Şu daracık yerden can yaylasına sıçrarım  ” Mevlana, Mesnevi VI/222 “Gâh çıkarım gökyüzüne seyrederim âlemi Gâh inerim yeryüzüne seyreder âlem beni” Yunus Emre “Çocukluğum boyunca rüyalarımda başka kentlere gittiğimi gördüm  Bu, gençliğime kadar sürdü  ” Nikola Tesla Astral madde nedir? Klasik Hint ruhsal bakış açısında ve Neospritüalizm’de üst üste bedenler ve dünyalar bulunur  Bir sıvının içinde erimiş gaz gibi aynı mekanda farklı titreşimlerde bir çok katman halinde dünyalar ve bedenler vardır  Fizik beden, eterik beden, aura, astral beden ve ruhsal beden olarak anlatılır bu katmanlar  Her beden, farklı bir algı, farklı bir düzlem demektir  İnsan bilinci ve farkındalığı eş zamanlı olarak bunlarda bulunur  Tıpkı şu an bilinçaltınızın kalp atışınızdan tutun da şeker düzeyinize ve gelen milyonlarca algı bombardımanından sadece gerekli olanları arkaplanda yönetmesi gibi  Bilinç, bir sürgü gibi bu varoluş düzlemlerine kayabilir  Garip olan şu ki; bilincimiz, rüyaları hatırlayamaz  Kısa kısa ve kuralları anlaşılmaz bir rüyalar dizisi beynin anladığı ilişkiler ve olaylar dizisine dönüştürülür  Bu, çok ilginç bir deneyimdir  Bir bilgisayara taşınabilir bir hafızayla bilgi getirip onun hafızasına aktarmak gibidir  Ama biz, böyle düşünmeyiz  Psikoloji, bilinçaltından yüzeye çıkan id bilincinin kimlikle örtüştüğünü ve kendi dili olan bilinçaltından örülü rüyaların anlaşılmaz bir örgüsü olduğunu öngörür  Düşler gün içindeki hayallerin, bastırılmış arzuların kendimizi içine düşerken bulduğumuz dünyasıdır  Fakat bilinçli görülen düşler? Diyelim ki bir uyku laboratuvarındasınız  REM uykunuz başladığında beyin dalgalarınızı izleyen bir cihaz, ufak bir elektrik akımı vererek beynimize şu anda rüya görüyorsun mesajı gönderse ne olur? Bu, aklımıza bir Elm sokağı kabûsunda uyanmak ve Freddy ile köşe kapmaca oynamayı getirebilir(!) Ancak deneyimleyenler, genellikle tam bilinçli rüya görmenin son derece beyaz ışıklı ve boş bir mekanda bulunmak anlamına gelebildiğini ve akıldan geçen hayâllerin görsel imgelere dönüştüğünü söylüyor  Şu anda gözünüzün önüne bir elma getirin  Kırmızı, olgun, nefis bir elma  O elmayı zihin alanınızda canlandırmanız gibi birşeydir bu  “Mevlana çocukluğunda bir gün ağabeyi ve Belh’in ileri gelen ailelerinin çocuklarıyla toprak damlar üzerinde oynuyormuş  Bu sırada bir çocuk, küçük Celâleddin’e: — Gel bu damdan öteki dama atlayalım… demiş  Celâleddin gülümseyerek: — Hayır, bu iş, kedi ve köpeklerin kolayca yapabileceği bir iştir  Eğer gücünüz yetiyorsa, böyle damdan dama değil, geliniz göklere uçalım, âlemleri seyredelim… diye cevap vermiş  Derler ki, küçük Mevlâna bu sözleri söyledikten sonra bir anda göğe sıçramış, çocuklar korkudan çığlığı basmışlar  ” Astral, bir zamanlar dünyaya daha mı yakındı? Kadîm uygarlıkların, ismini dahi duymadığımız uygarlıkların insanları beyinlerinde rüya bilincini canlı tutarak, gündelik yaşamda kullanıyorlar mıydı? Bu uyanıklık bilinci ya da REM uykusunun bir türü, gündelik bilinci kaplamış mıydı? | 
|   | 
|  | 
|  |