|  | Beyin Dalgaları |  | 
|  08-20-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Beyin Dalgalarıİnsan beyninin çeşitli frekanslarda dalgalar yaydığı çok eski zamanlardan beri bilinir  Özellikle gizli bilimlerle uğraşan pek çok kişinin bunu binlerce seneden beri bilmesine karşın, pozitif bilimin bu gerçeği bazı aygıtlarla tespit ederek kanıtlamasının mazisi oldukça yenidir  Biz burada beyinden yayılan dalgaların niteliklerini ve bunların ne şekilde tespit edildiklerini göreceğiz  Kısaca E  E  G  ( Elektro- Ense -Falografi ) nin gelişimini de anlatmaya çalışacağız  Çünkü E  E  G yalnız psikoloji ve psikiyatrinin değil,artık Parapsikolojinin de kendi konusunda bir araştırma aygıtı haline gelmiştir  Bu aygıt beynin bütün elektrik faaliyetlerini, yani beynin yaydığı dalgaları grafik şeklinde kağıda döker  Böylece beynin yaydığı çeşitli dalgalar karakteristiklerine göre anlaşılmış olur  Tam donanımlı hastanelerde, kliniklerde ve bazı laboratuarlarda bulunan E  E  G cihazının günümüzde portatif, küçük modelleri de bulunuyor  Deneycilere özel bu küçük modeller dış ülkelerde satılmakta  Beyin elektriği üzerine yapılan çalışmaların tarihi yaklaşık yüzyıl kadar geriye dayanır  İngiliz filozoflarından Richard Caton’ un ilk defa tavşan ve maymun beyinlerinin elektrik potansiyellerini tespit etmesiyle birlikte E  E  G  in temelleri atılmıştır  Uzun yıllar hayvanlar üzerinde yapılan deneylerden sonra ilk defa 1924’de Jena Üniversitesinden bir Alman psikiyatrı Olan Hans Berger insan kafatası üzerine platin elektrotlar iliştirerek insan beyninin elektriksel dalgalarını kaydetmeyi becerdi  Ancak tabi son derece tutucu Olan bilim çevrelerinde bu buluş şüpheyle karşılandı  Beş yıl boyunca ateşli tartışmalar yapıldı  Üstelik Berger daha sonraları hassas bir Galvanometrede kullanmıştı  Ancak profesör Adrian öncülüğündeki bir heyet tarafından Fizyoloji derneğince de aynı dalgalar grafik Olarak tespit edilince Berger’ in bu keşfi tescil edilmiş oldu  Bu keşfe ise Berger Ritmi denildi  Berger ise bunu Alfa Ritmi Olarak tanımlamıştır  Bu ritim, çocuklarda sekiz yaşından sonra ergenlerdeki frekansa dönüşüyordu  Şimdi biz Hans Berger den bu yana E  E  G in gelişimini bir yana bırakarak,günümüze kadar bu konuda yapılan çalışmaların ve elde edilen verileri inceleyelim  İnsan beyninin şimdiye dek beş çeşit dalga yayınladığı halen biliniyor  Bunlardan Alfa dalgaları,Beta dalgaları ve Gama dalgaları özelliklerine göre normal beyin dalgaları sayılır  Teta ile Delta dalgaları ise marazi dalgalardır  Genellikle beyin özürlü kişilerin yaydığı dalgalardır  Ancak bizim daha sonra da değineceğimiz gibi bu dalgalara Para psikolojik denemelerde de rastlanmış olması olacak  ALFA DALGALARI : Bu dalgalar frekansları (bir saniyedeki adedi) 8-13ve amplitütleri(dalganın en küçük ve en yüksek noktası arasındaki yüksekliği) 30-50 mikro volt Olan düzenli dalgalardır  Normal yetişkin şahıslarda çoğunlukla iyi gelişmiş ortalama 9-10 frekanslı Alfa dalgaları görülür  Alfa dalgaları insan gözlerini kapattığında ve tamamen sakin olduğunda görülür  Bu dalgaların fizyolojik orijinleri halen tartışılmakta  Hemen şunu ilave edelim ki : Yoga ,Meditasyon gibi çalışmalar yapılırken yapılan ölçümler beynin Alfa dalgaları yayınladığını göstermektedir  Düşünme faaliyetinin olmadığı tam sükunet anın da beyin bol miktarda Alfa dalgaları yayınlar  Şahıslarda sükunet hali bozulur bozulmaz  Alfa dalgaları basılırlar  Örneğin derin bir konsantrasyon veya meditasyon hali içinde bulunan bir kişiye herhangi bir konu hakkında soru sorulacak olursa Alfa dalgaları derhal daha düşük amplitütlü Beta dalgalarına dönüşürler  Alfa dalgaları bilinen beyin dalgaları içinde en güçlü ve salıklı dalgalardır  Bu dalgalar çocukluktan itibaren yavaş,yavaş gelişerek beyin tarafından yayınlanır  1  5 yaşındaki bir çocukta Alfa dalgalarına nadir rastlanır  3-5 yaşlarındaki çocuklarda ise bu dalgalar daha belirginleşir  Çocuk ı0 yaşına geldiğinde dalgaların iyice organize olduğu anlaşılmıştır  16-18 yaşlar ise bu dalgaların tam düzeninin kurulduğu devre olarak biliniyor  Yaşamın yaşlılık döneminde ise çocukluk dönemlerinde olduğu gibi bu dalgaların gittikçe yavaş olduğu anlaşılmaktadır  Alfa dalgalarının oluştuğu duruma parapsikoloji de Alfa Durumu adı verilir  Son yıllarda Parapsikolojinin Alfa ritmine eğilmesi pek çok bilinmeyene ışık tutacaktır  Çünkü bu durum kontrol altına alındığı takdirde paranormal olayları açıklamak iyice kolaylaşmaktadır  Bu görüşten hareketle bir teori geliştirilmiştir  Bu teorinin ışığında Alfa dalgalarını ışık, ses gibi çeşitli uyarıcılarla belirgin duruma getirerek arttırmak amacıyla imal edilmiş çeşitli aygıtlar her geçen gün gelişmektedir  Son senelerde bu aletlerin geliştirilmesine verilen önem sonucunda halen parapsikoloji laboratuarlarında kullanılan pek çok portatif aygıt bulunmaktadır  Esasında para psikologların halen üzerinde çalıştıkları Alfa Durumu çok eski zamanlara dayanır  Okültizm,Yoga ve pek çok İnisiyasyon ekollerinde zaten biliniyordu  Bütün bunları deneysel olarak ispatlamayı amaçlayan para psikologlar en azından Alfa Durumunun Telepati, Duru görü ve, Kehanetlerle alakası olduğunu bilmektedirler  Filipinli rahmetli ve ünlü şifacı Tony Agpao nun Almanya da doktorlar denetiminde gerçekleştirdiği enteresan bir Olay vardır  Olay aynen şöyle gerçekleştirilmiştir : Agpao bir EEG aygıtının elektrotlarını kendi kafasına,bir diğer EEG cihazının elektrotlarını da bir sara hastasının kafasına raptettirir  Grafik Olarak beyin dalgaları çizilmeye başlandığında Agpao’nun grafiğinde son derece salam ve salıklı Alfa dalgaları olduğu görülür  Oysa sara hastasının grafiği ise son derece salıksız ve düzensizdir  Üstelik sıkça patolojik Delta dalgaları da görülmektedir  Agpao hastanın elini tutunca kendi beyin grafiğinin değişmediği halde, hastanın grafiğinde son derece salıklı ve Agpoa’ nın kiler kadar düzenli Alfa dalgalarının görüldüğü grafik olarak izlenmiştir  Agpoa elini hastanın elinden çekince hastanın grafiği yine patolojik dalgaları göstermeye başlamıştır  Olay defalarca denenmiş,hiçbir seferinde durum değişmemiştir  Deney süresi boyunca Agpoa’ nun düzenli Alfa dalgaları hep muntazam kalmış, ancak hastanın elini her tutuşunda da kendi düzenli Alfalarını hastaya nakletmeyi becermiştir  Böylece görülen şudur ki; Kişide yapay veya nakil yoluyla meydana getirilen Alfa dalgaları Epilepsi, sara bile dinlememektedir  Çünkü bilindiği gibi bu tür hastaların beyin grafikleri son derece düzensizdir  Alfa ritminin önemi parapsikoloji’de çok önemlidir  Çünkü frekans ve amplitütleri en yüksek Olan dalgalardır  bu dalgaların düzene konulması için önerilen çalışmaların başında ise nefes egzersizleri geliyor  BETA DALGALARI : Beta Dalgaları 14-30 frekanslı ve daha düşük amplitütlü Alfa faaliyetleridir  Dimağın ön bölgelerinde görülürler  Alfa dalgaları yayan bir kişiye ses ve ışık gibi bir uyarıcıyla müdahale edildiği takdirde Alfalar derhal basılarak kendilerinden dört kere daha düşük olan Beta dalgalarına dönüşürler  Beta dalgalarının maddeyi uzaktan kontrol edip, onda istediği hareketi temassız olarak meydana getirebileceği gibi teoriler varsa da bunlar henüz ispatlanmış değildir  GAMA DALGALARI : Süratli hareketlerde oluşan beyin dalgalarıdır  Amplitütleri düşük, frekansları 30-50 arasındadır  DELTA DALGALARI : Hastalıklı sayılan düzensiz dalgalardır  Frekansları 4-7 ve amplitütleri 50 mikro volt’un üstünde Olan dalgalardır  TETA DALGALARI : Frekansları 3-5,amplitütleri çok yüksek Olan anormal ve salıksız dalgalardır  Burada bahsettiğimiz bu Delta ve Teta dalgaları epileptiklerde,saralılarda bolca rastlanan dalgalardır  Zaten nöroloji dilinde de, saniyede 3 frekanslı dalga diken kompleksi adıyla Petit Mal epilepsisi teşhisini koydurtur  Asabi kişilerde, gözü sinirden kararmış kişilerde, hatta bol bol negatif şeyler düşünen kişilerde bu iki dalga türünü çok rastlanır  Beyin dalgaları hakkında bilinen veriler henüz yeterli değildir  Ancak işin en enteresan bir tarafı Psikokinezi dediğimiz olaylar oluşurken, bunları oluşturan medyumların beyin dalgaları laboratuar olarak incelenmiş ve bu kişilerin bol miktarda Deta ve Telta yayınladıkları gözlemlenmiştir  Acaba bu dalgaların psikokinezi ile yakın bir alakası var mı ? gibi bir soru geliyor insanın aklına  Parapsikologların çoğu bu soruya evetle karşılık veriyor  Ancak kesin bir şey henüz ispatlanmış değil  www  spatyom  com | 
|   | 
|  | 
|  |