Prof. Dr. Sinsi
|
Spiritüalizm (Öte Alemcilik)
Spiritüalizm (öte âlemcilik) terimi Latince “ruh” anlamına gelen “spiritus” sözcüğünün sıfatı “spiritualis” sözcüğünden türetilmiş olup ruhçuluk anlamında kullanılmaktadır Türkçe'de tinselcilik olarak da adlandırılmaktadır Günümüzde dinsel, mistik ve felsefi alanlarda pek çok akım, ekol ve gruplar kendilerine spiritüalist adını vermekteyse de aralarında ilke, görüş ve kavram bakımından önemli farklar bulunmaktadır Aralarındaki temel ortak nokta, ruh denilen manevi bir unsurun varlığını kabul etmeleridir Fakat bunlardan bir kısmı, ruhun orijinal ve kendine özgü olduğunu kabul etmez, bir kısmı ruhun sürekli gelişim içinde olduğuna karşıdır, bir kısmı ise ruhun sürekli olarak tekrar bedenlendiğini kabul eder Bu yüzden kimi ansiklopedilerde spiritüalizm denen ruhçuluk iki kısımda ele alınır:
1-Felsefi spiritüalizm Antik çağdan beri pek çok filozof ruh denilen bir cevherin varlığını savunmakla birlikte, bunlardan bazıları ruhların kendilerine özgü orijinal cevherler olduklarını kabul etmemişlerdir
2-Deneysel spiritüalizm Platon ve Pisagor gibi filozofların döneminden 19 yüzyıla dek sistemsiz bir şekilde dalgalanan, reenkarnasyonu kabul eden ruhçuluğun, Fransa’da Allan Kardec tarafından kurulan ilk sistemli biçimidir Fransa gibi kimi Avrupa ülkelerinde Spiritizm adıyla da bilinir Latin Amerika ülkelerinde ise kurucusuna ithafen, Kardesizm adını almıştır
Konu hakkında yeterince bilgili olmayanlar spiritüalist sözcüğünün kullanıldığı her akım, ekol ve grubun reenkarnasyonu kabul ettiğini sanmaktadırlar Oysa bu, ruhun varlığını kabul edenlerce kullanılan çok genel bir terimdir Örneğin A B D ’de adında spiritüalist sözcüğü bulunan, sayıları yüzü aşkın Hıristiyan kurum, kuruluş, örgüt ve tarikat bulunmakta olup, reenkarnasyon ilkesini kabul etmezler
Kimileri ise ruhçuluğu maddeciliğin karşıtı olarak ele alır Bu, felsefi alanda bazı spiritüalist akımlar için geçerli olmakla birlikte, tüm spiritüalist görüşler için geçerli değildir Örneğin neo-spiritüalizm, ruh ve maddenin ayrılığını değil, birliğini savunur ve materyalist görüşten tümüyle kopuk ruhçuluğu eleştirir
Genel
Spiritüalizm geniş anlamda tinselcilik (ruhçuluk) anlamında olup, ruhani tüm konuları kapsar; dar anlamda da dini bir kavram olmaktadır Spiritüalizm’in dini anlamı öteki dünya veya sonsuzluk gibi manevi kavramlarla bağdaştırılabilir
Spiritüalizm’in sadece kesin sınırları ve temel anlayışı diğer manevi düşünce alanlarından farklıdır Fakat çoğu sözcüklerde (özellikle İngilizce sözcüklerde) anlayış olarak birbirlerinden farklı olmalarına rağmen dindarlık ve spiritüalizm (tinselcilik) eşanlamlı olarak verilir
Spiritüalizm anlamı bazı yerlerde ruhçuluk, ruhaniyet, ruhani oluş olarak geçer Materyalizm‘in (maddecilik) karşıt anlamı olarak verildiği yerler de vardır
Spiritüalizm büyük dinlerde de yer yer geçmektedir Bu bağlamda tinselcilik; takva tanrıya giden bir yol olarak da ele alınabilir
Kimi psikologlar spiritüalizm’i, varoluşun en önemli ayrıcalıklarını bilmek, özellikle kişinin kendi varlığının kendi gücünün farkındalığını yaşamak olarak tanımlar
Yani kısaca spiritüalizm, bir insanın, dinsel öğeleri manevi biçimde yaşaması demek değildir İnsan materyalizmden kopuk yaşamaya da bilir Spiritüalizm kişinin benliğini aşan sanal gerçeklik ve maksimum derecede önemliliği savunur Kimi kitaplarda da spiritüalizm, maddesel olmayan, madde ötesi ruhsal, fakat anlaşılır gerçekliktir Tanrı varlık en büyük güç ya da uyanış, anlayış tanıma gibi konuları ele alır Bu inanışta sorgulayıcı tutum, inanarak kabul etme, bilinçli olarak edimlerde bulunma savunulmaktadır
Spiritüalizm aşağıdaki 7 maddeyle açıklanabilir:
Dua, tanrıya inanma, anlama
Tanıma, bilme, anlama
Maneviyat, inanç
Hissetme, geniş düşünme, hoşgörü
Dünyayı ve kendini bilerek dış çevreyi doğru algılama
Derin saygı ve düşünceli olma
Soğukkanlılık ve meditasyon
Birçok felsefeci yukarıdaki özelliklere sahip olunarak insanın kendi hayatının önemini, mantığını kavrayabilir Hangi tanrıya (Allah, Tao, Brahman, Praina) inanılırsa inanılsın eğer bir kişi bu özelliklere sahipse içindeki maneviyatı yakalayacağına inanılır Spiritüalizm, aracı olmadan belli bir gruba dahil olunmadan etnik olan yaşam tarzını sürdürülebilir olduğunu savunur
Din psikologları spiritüalizmin ana düşüncesinin maneviyata yönelme olarak da tanımlar Onlara göre spiritüalizm bencillikten tamamen uzak, materyalist olmayan bir düşüncenin merkezinde olmaktır
Transpersonel psikologlar da Spiritüalizm’i, tek bir gerçeğin olduğunu algılama ve ruhsal gerçekliği bilme olarak tanımlar
Dinlere göre spiritüalizm
Spiritüalizm son zamanlarda kişiye özgü olarak ele alınır Çünkü maneviyatta yaşayan her bir kişi hayat ya da deneyim açısından farklı boyutta ve şekildedir Böylece dinler ve mezhepler farklı manevi etkileşimler yaratır Bu da dini boyutta ve dini gerçeklerde farklı deneyim, tasvir ve adlandırmaya sebebiyet verir Örneğin tanrı (İslam dininde Allah), Tao, Brahman, Maha-Atman, Shunyata, Kutsal ruh Pneuma, Prajna, Maha-Puruşa, Sugmad aslında tek bir gerçeklik, tek bir inanıştır
Şimdilerde büyük din grupları ve mezhepler farklı bir şekilde manevi akımlar ortaya çıkarmaktadır Manevi inanışlar ve farklı dinler birbirlerinden etkilenerek birbirlerini kabul ederek adaptasyon sağlayarak farklı din grupları yaratabilir Buna örnek olarak Hristiyan dininin ve Zen inanışının ortaya çıkması gösterilebilir Bu da farklı dinlerin ortak noktada birleşmelerinin imkânsız olmayacağını göstermektedir
Dinlerin spiritüal ritüelleri
İslam: Dua, abdest, Hac görevi, oruç tutma, zekât
Hristiyanlık: Bedensel ve ruhsal ibadet, meditasyon, İncil’den bölümler anlatan dramalar
Budizm, Hinduizm, Taoizm, Jainizm: Esas olarak insanı güzelliğe, gerçekliğe, mutluluğa, empatiye yönelten manevi davranışlar, meditasyon, konsantrasyon, yoga
Alıntı
Kaynak:Vikipedi
|