Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > ForumSinsi Ansiklopedisi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
fazileti, hatırlamanın, ölümü

Ölümü Hatırlamanın Fazileti

Eski 08-20-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ölümü Hatırlamanın Fazileti




Sual: Ölümü hatırlamanın fazileti nedir? Ölüm nedir, ölümden korkmalı mıdır?


CEVAP


Her müslüman, Cennet ve Cehenneme inanır Cehennemden kurtulmak, Cennete girmek isteyen akıllı kimsenin ölüme hazır beklemesi gerekir Çünkü Peygamber efendimiz, (Akıllı kimse, kendisini hesaba çekip ölüm için hazırlanan kimsedir) buyuruyor Bir şey için hazırlanmak, onu sık sık hatırlamakla olur Hatırlamak ise, hatırlatıcı şeylere bakmakla, onları yapmakla mümkündür Genel olarak bütün insanlar ölümden gafildir Bir âyet-i kerimede, (Hesap görme zamanı yaklaşmasına rağmen, insanlar gaflet içinde, bundan yüz çeviriyorlar) buyuruluyor (Enbiya 1)


Dünyanın faydasız zevklerine aldanan, ölümden habersiz yaşar Yanında ölümden bahsedilince, nefret eder Peygamber efendimiz, (Kim ölümden nefret ederse, Allah da ondan nefret eder) buyuruyor Allahü teâlâ da, (Kendisinden kaçtığınız ölüme mutlaka yakalanacaksınız) buyuruyor (Cuma 8)


Günahlardan kaçıp ibadetlerini yapan kimse, ölümü istemese, ölümden nefret etmiş sayılmaz Çünkü, o kusurlarını telafi peşindedir Bir kimseye sevgilisi hemen gel dese, o kimse de, yıkansa, tıraş olsa, yeni elbiseler giymekle, sevgilisine hediyeler almakla meşgul olsa, geciktiği için sevgilisine kavuşmaktan nefret etmiş sayılmaz Yani ölümden hoşlanmamasında mazurdur Çünkü ölüm için hazırlık yapmaktadır


Ebu Süleyman Darani hazretleri, saliha bir hanıma, (Ölümü sever misin?) dedi O da (Hayır sevmem) dedi Sebebini sorunca, (Birisine karşı bir kabahat işlesem, onun yüzüne bakmaya utanırım Onu görmek istemem Bu kadar günah içinde iken, günahlardan kurtulmadan, nasıl olur da Allahü teâlânın huzuruna çıkmayı sevebilirim?) dedi


Arifler ise, ölümü devamlı hatırlar Çünkü onlar ölüme her zaman hazırdır Ayrıca onlar bilir ki, ölüm sevgili ile buluşma zamanıdır Ölüm, dostu dosta kavuşturan bir köprüdür Bu köprüden geçmeyen sevgiliye kavuşamaz Arifler bunun için ölümü severler


Hazret-i Mevlana da Azrail aleyhisselama, (Tez gel, haydi canımı çabuk al, beni Rabbime hemen kavuştur) demiştir Öyle ya, seven sevgilisi ile buluşacağı günü hiç hatırından çıkarır mı, o günün bir an gelmesini şiddetli şekilde arzu etmez mi? Hatta ölümün gecikmesine canı sıkılır Bir an önce ona kavuşmaya can atar


Hazret-i Huzeyfe ölüm döşeğinde iken, (Dost ani bir baskınla geldi, pişmanlık fayda vermez Ya Rabbi, yaşamak hakkımda hayırlı ise yaşamamı nasip eyle, ölüm, hakkımda hayırlı ise, ölüm yolunu bana kolaylaştır) diye dua etmiştir Müslümanlar da böyle dua etmelidir


Her zaman, iyi ve kötü hallerde de ölümü hatırlamanın fazileti çoktur Çünkü dünyanın faydasız zevklerine sımsıkı sarılan kimse bile, ölümü ana ana dünyanın kirli işlerinden uzaklaşmaya başlar Zamanla dünyanın külfeti, ona ağır gelir, zevklerinden hoşlanmaz Böylece dünyanın faydasız işlerinden soğutan her şey, bir kurtuluş sebebidir


Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:


(Ölümü anmak, günahlardan korur) [İbni Ebiddünya]


(Ölümü anmak sadaka vermek gibi sevaptır) [Deylemi]


(Ölümü çok hatırlayanın kalbi ihya olur, ölümü de kolaylaşır) [Deylemi]


(Ölümü çok anmak, insanı dünyadan çeker, günahlardan sıyırır) [İbni Lâl]


(En akıllınız, ölümü çok hatırlayan, ahiret için azık toplamakta acele edendir Ölümü çok hatırlayan dünya ve ahiret saadetine kavuşur) [Taberani]


(Lezzetleri yok eden, ağız tadını bozan, ümitleri kıran ölümü çok anın! Ölümü darlıkta düşünen rahatlar Bollukta düşünen, lüzumsuz işten, israftan kaçar kanaatkâr olur) [İ Hibban]


(Allah’tan utanan, ölümü düşünmeden yatmaz, haram lokma yemez, zinadan kaçar, dilini, gözünü ve kulağını haramlardan sakınır, öldükten sonra çürüyeceğini düşünür) [Taberani]


(Ölümü anmak, günahlardan korur ve dünyadan [Allahü teâlânın rızasına mani olan her şeyden] alıkoyar) [İbni Ebiddünya]


(Demir paslandığı gibi, kalbler de günahla paslanır Kalblerin cilası ölümü çok hatırlamak ve Kur'an-ı kerim okumaktır) [Beyheki]


“Ölümü çok anıp günahlardan kaçanın kabri, Cennet bahçesi olur Ölümü unutup günahlara dalan kimse kabri de Cehennem çukuru olur" (Süfyan-ı Sevri)


Bir zatı çok övdüler Orada bulunan Resulullah efendimiz, (O kimse ölümü hatırlar mı?) buyurdu (Ölümden söz ettiğini duymadık) dediler (Ölümü anmayan değerli olmaz) buyurduEbiddünya)


Kendini Hesaba Çekmek


Sual: Peygamber efendimiz, (Ölmeden önce ölün, hesaba çekilmeden önce kendinizi hesaba çekin) buyuruyor Kendimizi hesaba nasıl çekeriz?


CEVAP


Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:

(Kıyamet günü terazi kurarız O gün, hiç kimseye zulmedilmez Herkesin, yaptığı zerre kadar iyilik ve kötülüğü meydana çıkarıp, teraziye koyarız Herkesin hesabını yapmaya yetişiriz) [Enbiya 47]


Peygamber efendimiz de buyurdu ki:


(Akıllı kimse, günü dörde ayırır, birincisinde, yaptıklarını ve yapacaklarını hesap eder İkincisinde, Allahü teâlâya münacat eder, yalvarır Üçüncüsünde, bir işte çalışıp, helal para kazanır Dördüncüsünde, istirahat eder ve mubahlarla kendini eğlendirir, haramlardan kaçar) [İ Gazali]


İslam âlimlerinin en büyüklerinden imam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:

Peygamberlerin gönderilmesi, İslamiyet’in emirleri yasakları, hep, nefsi kırmak, ezmek içindir Onun taşkınca isteklerini önlemek içindir


İslamiyet’e uyuldukça, nefsin istekleri azalır Bunun içindir ki, İslamiyet’e uymak, nefsin isteklerini yok eder


Nefsin zararını önlemek için, iki cihad yolu vardır:


1- Ona uymamak, onun arzularını yapmamaktır Buna, riyazet çekmek denir Riyazet vera ve takva ile olur Takva, haramlardan sakınmak, Vera haramlarla birlikte, mubahları ihtiyaçtan fazla kullanmaktan da sakınmaktır


2- Nefsin istemediği şeyleri yapmaktır Buna, mücahede denir Bütün ibadetler mücahededir

Bu iki cihad, nefsi terbiye eder İnsanı olgunlaştırır Ruhu kuvvetlendirir Salihlerin yoluna kavuşturur

Allahü teâlâ, kullarının ibadetlerine muhtaç değildir, onların günah işlemesi Ona hiç zarar vermez Nefsi terbiye için bunları emretmiştir


İmam-ı Rabbani hazretleri yine buyuruyor ki:


Evliyanın çoğu her gece, yatacağı zaman, o gün yapmış olduğu işlerini, sözlerini, hareketlerini, hareketsizliklerini, düşüncelerini, her birinin niçin olduğunu anlarlar Kusurlarını ve günahlarını temizlemek için, tevbe ve istiğfar ederler Allahü teâlâya boyun bükerler, yalvarırlar İbadetlerini ve iyiliklerini de, Allahü teâlânın hatırlatması ile ve kuvvet vermesi ile olduğunu bilirler Bunun için, Hak teâlâya hamd ve şükür ederler


Muhyiddin-i Arabi hazretleri, kendini böyle muhasebe edenlerden biri idi (Ben kendimi hesaba çekmekte, Meşayıh-ı kiramın hepsinden ileri gittim Niyetlerimi, düşüncelerimi de hesaba kattım) buyururdu


Her gece yatarken yüz defa (Sübhânallahi velhamdülillâhi ve lâ ilâhe illallahü vallâhü ekber) okuyan kimse, yüz defa tesbih, tahmid ve tekbir söylemiş olur Böylece, muhasebe yapmış, kendini hesaba çekmiş sayılır [Tesbih sübhanallah, tahmid elhamdülillah, tekbir de Allahü ekber demektir]

Tesbih söylemek, tevbenin anahtarıdır İnsan bunu çok okumakla, kusurlarının, günahlarının affedilmesini istemiş olur


Günah işleyen bir kimse, bu emirlerin ve yasakların sahibinin azametini ve kibriyasını düşünmüş olsaydı, Onun emirlerine karşı gelemezdi Günahları yapması, Onun emirlerine ve yasaklarına kıymet vermediğini göstermektedir Böyle şeyden, Allahü teâlâya sığınırız Tenzih kelimesini, [yani yukarıda yazılı olan tesbihi] çok okumakla, bu kusur affolunur


İstiğfar etmek, günahların örtülmesini istemektir Tenzih kelimesini okumak ise, günahların yok olmasını istemektir O nerede, bu nerede?


Sübhanallah şaşılacak bir kelimedir Söylemesi çok kısadır Manaları ve faydaları ise pek çoktur


Tahmid [Elhamdülillah] kelimesini çok okumakla, Allahü teâlâya şükredilmiş olur Onun verdiği nimetlerin şükrü yapılmış olur


Tekbir [Allahü ekber] kelimesi, Allahü teâlânın, kulların yaptığı şükürlerden çok yüksek olduğunu, Ona yakışan şükür yapılamayacağını göstermektedir Çünkü, Ona yapılan istiğfarlar, af dilemekler için de, çok istiğfar etmek gerekir


Hak teâlâya yakışan hamd, ancak Onun tarafından yapılabilir Bunun içindir ki kendisi, Saffat suresinin sonunda, (Sübhane Rabbike) buyurmuştur Kendini hesaba çekmek isteyen, bu âyet-i kerimeyi çok okumalıdır! Böylece istiğfar ve şükretmiş olur İstiğfar ve şükredemediğini de ve kusurlarını da bildirmiş olur (Mektubat-ı Rabbani c1, m309)


Hesaba çekilme riski var


Ahirette hesaba çekilen herkes sıkıntı görür Onun için sorgusuz sualsiz Cennete girmeye çalışmalı! Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Kıyamette hesaba çekilen, helak olmuştur) [Buhari]


(Hesaba çekilen azap görmüş olur) [Bezzar]


(Kıyamette herkes, şu dört suale cevap vermedikçe hesaptan kurtulamaz:


1- Ömrünü nasıl geçirdi?

2- İlmi ile nasıl amel etti?

3- Malını nereden, nasıl kazandı, nereye harcadı?

4- Bedenini nerede yordu?) [Tirmizi]


Ancak hesabı çok kolay geçenler de olacaktır Mesela (Sen falanca mısın?) diye sorulacak, sonra bekletmeden Cennete konacaktır Mesela Hazret-i Osman bunlardan biridir Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

(Osman’ın şefaati ile Cehennemlik olan 70 bin kişi, sorgusuz sualsiz Cennete girer) [İbni Asakir]


(Kıyamette hesaba çekilirken, üç defa "Allah’tan alacağı olanlar, kalksın ve Cennete girsin" diye ses duyulur Oradakiler, "Allah’tan alacaklı olan da olur mu ki?" derler "İnsanları affedenlerdir" denir Bunlar, kalkıp hemen sorgusuz sualsiz Cennete girerler) [Taberani]


(Hacca giderken veya gelirken ölenin, bütün günahları affolur O kimse, hesaba çekilmeden ve azap görmeden Cennete girer) [İsfehani]


(Sabırlı ve ihlaslı olanlar, hesaba çekilmeden Cennete girer) [Taberani]


(Kibri, hıyaneti ve kul borcu olmayan mümin, hesaba çekilmeden Cennete girer) [İbni Hibban]


(Allahü teâlâ, namazlarını doğru olarak kılana, azap etmeden, sorgusuz sualsiz Cennete koyacağına söz vermiştir) [Hakim]


(Din kardeşinin bir işini yapmak için gidenin, her adımında 70 günahı affedilir ve ona 70 sevap verilir Bu iş bitinceye kadar böyle devam eder İş yapılınca, bütün günahları affedilir Bu işi yaparken ölürse, sorgusuz sualsiz Cennete girer) [İ Ebiddünya]


(Ümmetim üç sınıftır Bir kısmı sorgusuz sualsiz Cennete girer Bir kısmı hafif hesaba çekilerek girer Bir kısmı da günahlardan temizlenerek girer) [Taberani]


Suda boğularak ölen şehitlerin kul borçları da affedilir Hak sahipleri, bu şehitten haklarını istedikleri zaman, Allahü teâlâ, (Ondaki haklarınızı benden isteyin) buyuracak, hak sahiplerine alacaklarını fazla fazla verecektir Şehit de, sorgusuz sualsiz Cennete girecektir


Cennete sorgusuz sualsiz giren fazilet sahiplerine, sizin ameliniz ne idi diye sorulduğunda, (Dünyada bize yapılan hakarete ve zulme sabreder ve bunları affederdik) derler


Bazı kimseler de, sorgusuz sualsiz Cehenneme girer, yani hesapları zor olur Mesela bir hadis-i şerifte buyuruldu ki:


(Şu altı kişi, [affa veya şefaate uğramazsa] sorgusuz sualsiz Cehenneme girer:


1- Zulmü yüzünden hükümdar,

2- Irkçılık yüzünden Arap,

3- Kibri yüzünden köy muhtarı,

4- Yalanı, hıyaneti yüzünden tüccar,

5- Hasedi yüzünden âlim,

6- Hasisliği yüzünden zengin) [Ebu Ya’la]


Salih Müslüman olan, hesaba çekilmeden sorgusuz sualsiz Cennete girer, yani hesapları kolay olur O halde iyi bir Müslüman olmaya çalışmalıdır!


Ölmeden önce ölmek


Sual: Ölmeden önce ölmek ne demektir?


CEVAP


(Dünyaya en az kim rağbet eder?) diye sual eden bir zata, Peygamber efendimiz buyurdu ki:

(Kabri ve kabirde çürüyüp toprak olacağını unutmayan, dünya ziynetini terk eden, ecri baki olan ahireti, fani dünyaya tercih eden, bugünün işini yarına bırakmayan, kendini ölmüş sayan, ölmeden önce ölen kimsedir) [İbni Ebiddünya]


Demek ki, ölmeden önce ölmek, öldükten sonra başına gelecekleri düşünerek, dinin emri ve yasaklarına riayet etmektir


Ölmek Felaket Değildir


Sual: Efendim, gencim ama ben ölümden çok korkuyorum Bana ne tavsiye edersiniz?


CEVAP


İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:

Ölmek felaket değildir Öldükten sonra başına gelecekleri bilmemek, tedbirini almamak felakettir


Senin yaşta iken günahı azken ölmek elbette büyük nimet olur Bizim her gün günahımız artıyor Ölümü günde yirmi kere düşünen şehid olarak ölür Hep ölümden bahsetmek sünnettir Ölümden kaçış olmaz Ölüm, sevgiliyi sevgiliye kavuşturan köprüdür


Ölüm müslümana hediyedir Ölüm, ölmemek üzere doğuştur Ölüm olmasaydı bu hayat hiç çekilir miydi? Ölüm, müslümanın teselli kaynağıdır, hasretidir Hatta bir evliya zat buyurur ki, (Ben Azrail aleyhisselamı Cebrail aleyhisselamdan daha çok seviyorum) Derler ki efendim hikmeti ne? (Çünkü o beni Rabbime kavuşturuyor) cevabını verir


Seyyid Abdülhakim Arvasi hazretleri buyuruyor ki:

Allahü teâlâya kavuşturduğu için, ölüm sevilir Sevdiğim kimsenin kalmasını da, ölmesini de severim Dost dosta kavuşmak istemez mi? Azrail aleyhisselam, İbrahim aleyhisselamdan ruhunu almak için izin istediğinde, (Nasıl olur, Dost, dostun canını alır mı hiç?) dedi Allahü teâlâ, Azrail aleyhisselam ile haber gönderip, (Dost dosta kavuşmaktan kaçınır mı?) buyurunca, (Ya Rabbi, Ruhumu hemen al!) diye dua eyledi


Ölüm korkusu


Sual: Ölüm acısından çok korkanın, ne yapması gerekir?


CEVAP


Müslüman, Allah’ın dostudur Dostlara ölüm acısı olmaz Acı olmayınca korkmak lüzumsuz olur Allahü teâlâ, Azrail aleyhisselama buyurdu ki:

(Dostlarımın canını kolay al, düşmanlarımın canını güç al!) [Cennet Yolu İlmihali]


Yasin-i şerif okumak, çok faydalıdır Faydalarından birisi de, eceli gelen hasta ölüm acısı duymaz Ayrıca her zaman abdestli bulunmaya çalışmalı Abdestliyken ölenlere şehid sevabı verilir Peygamber efendimiz, (Abdestli olarak ölen, ölüm acısı çekmez; çünkü abdest, imanlı olmanın alametidir Namazın anahtarı, bedenin günahlardan temizleyicisidir) buyuruyor Şehidler ölürken, kabirde verilecek olan Cennet nimetlerini görerek çok sevinir, çok neşelenir Ölürken hiç acı duymaz ve Cennet nimetlerine kavuşurlar Bir hadis-i şerif meali şöyledir:

(Müslümanın kabri, Cennet bahçesidir) [Tirmizi]


Sual: Ölmeyi istemek günah mıdır?


CEVAP


Dünya sıkıntılarından kurtulmak için, ölümü istemek mekruhtur Fitnelerden uzak kalmak ve günaha düşmemek için istemek caiz olur (Hindiyye)


Ölümün faydası


Sual: S Ebediyye’de, (Kâfirlere de ölüm faydalıdır) deniyor Kâfire ölümün ne faydası olur ki?


CEVAP


Kâfir, yaşadığı müddetçe küfrüne devam eder, her aldığı nefes de azabını arttırır Ölüm, kâfirin küfrünün devam etmesine ve azabının artmasına mani olur 90 yıl yaşamış bir kâfirle 40 yıl yaşamış kâfirin küfrü ve azabı eşit olmaz


Aynı şeyler için ya Cennete ya Cehenneme gideceksin


[Büyüklerin sözleri]


* Dünya, zıll-i zâildir, yani yok olan bir gölge, bir görüntüdür Aynadaki görüntü gibi Bu görüntü ahiretin görüntüsüdür Ahirette ne var, Cennet, Cehennem İbadetlerimiz, iyiliklerimiz, Cennetin dünyadaki görüntüsüdür Günahlar, kötü yerler, karanlık sıkıntılı izbe yerler de Cehennemin görüntüsüdür


* Cennetlik, Cennetlik işleri, Cehennemlik olan da Cehenneme götürücü işler yapar Demiri çürüten, kendi pası olduğu gibi, insanı Cehennemlik eden de kendi günahlarıdır Mıknatıs demiri nasıl kendine çekiyorsa, haramlar Cehenneme, ibadetler Cennete çeker Kıyamette nereye gitmek istiyorsak, ona göre hazırlık yapmalıyız Ahirette Cennet ve Cehennemden başka yer yoktur Cennete girmek için, doğru iman sahibi olmak ve dine uymak gerekir Cehenneme götürücü tuzaklara yakalanmamalı Bu tuzaklar şöyle bildiriliyor: (Dünya hayatı ancak bir laib [oyun], lehv [eğlence], ziynet [süs], aranızda tefahür [övünme] ve mal ve evlâdı çoğaltma isteğinden ibarettir) [Hadid 20] Bunların bir tanesine yakalananın gönlü ölür Çalışın ve nefslerinizi, içinde yer alacakları ölüm ötesi için hazırlayın


Önünüzde çözümü zorlaşan şeyleri Allah'ın ilmine havale edin Öbür âleme geçmeden önce bir şey hazırlayın ki, oraya vardığınızda karşınıza çıksın Çünkü Allahü teâlâ, buyuruyor ki: (O gün [kıyamette] herkes, dünyada ne hayır yapmışsa, onu karşısında hazır bulacak, ne kötülük yapmışsa, onlarla kendi arasında uzun bir mesafe olmasını arzu edecektir Kullarına karşı şefkatli, esirgeyici olan Allah size kendinden korkmanızı emreder) [Al-i imran 30]


O halde, Allah'tan korkun, yani Onun emir ve yasaklarına riayet edin Sizden önce gelip geçenlerden de ibret alın Unutmayın ki, yarın küçük büyük bütün davranışlarınızın karşılığını bulacaksınız


* Rızk mukadderdir Yani herkesin rızkı bellidir, artmaz eksilmez, rızkını almadan dünyadan ayrılmaz İsteyene helalden gelir, isteyene haramdan Gelen miktar aynıdır Ecel mukadderdir Yani herkesin ömrü bellidir, uzamaz kısalmaz, vakti dolunca dünyadan ayrılır Kaza ve kader, hayır ve şer, zaten imanın şartlarındandır Peki, daha ne diye isyan ediyorsun, daha ne diye şükretmiyorsun? Rızkın belli, ömrün belli, başına gelenler Allah'tan İster isyan et, ister şükret Değişen bir şey yok İsyan edenin yeri Cehennem, şükredeninki Cennet Yani aynı şeyler için, ya Cennete gideceksin ya Cehenneme


* Dünya misafirhanedir Dünyayı ele geçirmek için ahireti vermek ve insanlara yaranmak için Allahü teâlâyı bırakmak ahmaklıktır Göğsünü kıbleden çevirenin namazının bozulduğu gibi, yüzünü İslamiyet'ten çevirenin hem dünyası hem ahireti bozulur


* Laf ile Müslümanlık olmaz Dinin emir ve yasaklarına önem vermeyenin imanı gider Önem vermemek, işlediği günaha üzülmemek demektir


* Dinin en büyük düşmanı cehalettir Cahillik Cehenneme götürür


* Kıyamet derdini bilseydiniz, dünyada dert diye bir şey tanımazdınız Bütün geçimsizlikler, ölümü unutmaktandır


* İnsanların çokluğu, dilediklerini yapmaları, gaflet içinde yaşamaları sakın seni de gaflete düşürmesin Sen tek olarak öleceksin, tek olarak kabre gireceksin, tek olarak hesabını vereceksin Sen dini, imanı, Allah’ın emir ve yasaklarını unuttun Sen unuttun ama unutulmadın



Alıntıdır

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.