Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > ForumSinsi Ansiklopedisi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
kandırma, yöntemleri

Kendini Kandırma Yöntemleri

Eski 08-20-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kendini Kandırma Yöntemleri




Ölümü göz ardı ettiren ve gafleti doğuran nedenlerin dışında bir de insanların kendi kendilerini avutmak için kullandıkları savunma mekanizmaları vardır Bu kendini kandırma yöntemlerini birkaç madde halinde inceleyebiliriz

Yaşlılık dönemine erteleme düşüncesi: Bu savunma mekanizması gençlerde ve orta yaşlılarda görülür Bunu kullanan insan, genelde 60-70 yıl yaşayacağını hesaplar ve ancak ömrünün son yıllarını bu tür "iç karartıcı" konulara ayırmaya karar verir Hayatının en güzel yıllarında böyle "kasvetli" konularla kafasını yormak istemez Bunun için dünyadan elini eteğini çekeceği bir zamanı uygun görür Böylece, ölüme ve öbür dünyaya hazırlanmak için de yaşamından bir pay ayırmış olduğunu düşünür ve vicdanını rahatlatır

Halbuki bir saniye sonra yaşayacağının bile garantisi olmayan, daha ne kadar yaşayacağını, nerede ve ne zaman öleceğini asla bilmeyen bir insanın böyle uzun vadeli sonuçsuz hesaplar yapmasının ne büyük bir gaflet olduğu ortadadır Her gün etrafında kendisiyle yaşıt hatta daha genç pek çok kişi ölür Gazeteler ölüm ilanlarıyla doludur Televizyonlarda her gece birçok ölüm haberi izler Çoğu zaman, büyük küçük, kendi yakınlarının ölümlerine tanık olur Fakat etrafındaki insanların bir gün hatta belki de yarın, kendi ölümüne de tanık olacaklarını, kendi ölüm ilanını okuyacaklarını aklına getirmez Kaldı ki, o beklediği "yaşlılık" sınırına kadar yaşasa bile bir şey değişmeyecek, sahip olduğu zihniyeti değiştirmediği sürece, ölümle karşı karşıya gelene dek erteleme mantığını sürdürecektir

"Cehennemde cezamı çeker ve çıkarım" mantığı: Toplumda oldukça yaygın olan bu görüş, gerçekte batıl inançtan başka bir şey değildir (Çünkü hiçbir Kurani temeli yoktur) Kuran'ın hiçbir yerinde bir süre cehennemde ceza görüp, sonra bağışlanarak cennete alınanlardan söz edilmez Tam tersine, konu ile ilgili tüm ayetlerde, kıyamet günü müminlerin ve kafirlerin kesin bir biçimde ayrılacakları, müminlerin ebediyen cennete girecekleri, kafirlerin ise ebediyen cehenneme, aşağılık bir azabın içine sürülecekleri bildirilmiştir:

Dediler ki: "Sayılı günlerin dışında, ateş asla bize değmeyecektir" De ki: "Allah katından bir ahid mi aldınız? -ki Allah asla ahdinden dönmez- Yoksa Allah'a karşı bilmediğiniz bir şeyi mi söylüyorsunuz?" Hayır; kim bir kötülük işler de günahı kendisini kuşatırsa, (artık) onlar, ateşin halkıdırlar, orada süresiz kalacaklardır İman edip salih amellerde bulunanlar ise cennet halkıdırlar, orada süresiz kalacaklardır (Bakara Suresi, 80-82)

Bir diğer ayette şöyle denir:

Bu, onların: "Ateş bize sayılı günler dışında kesinlikle dokunmayacak" demelerindendir Onların bu iftiraları, dinleri konusunda kendilerini yanılgıya düşürmüştür (Al-i İmran Suresi, 24)

Cehennem, insanın hayal gücünün alamayacağı kadar büyük acıları yaşayacağı bir yerdir cehennem Allah'ın "Kahhar", "Cebbar" sıfatlarının en şiddetli tecelli ettiği ve dünyadaki hiçbir azapla kıyaslanamayacak azaplarla dolu, korkunç bir ortamdır Parmağının ucu yanınca bile canı çok acıyan aciz bir insanın rahat ve umursuz bir şekilde böyle bir azabı göze aldığını söylemesi, akletmediğinin açık bir göstergesidir Allah'ın azabını hafife alan, rahatlıkla karşılayan bir kimse gerçekte Allah'ın kadrini gereği gibi takdir edemeyen, akledemeyen bir insandır

Ben zaten cennete gireceğim mantığı: Kendilerinin mutlaka cennete gireceğini iddia eden insanlar vardır Dünyada iyilik olarak tanımladıkları ufak tefek birtakım şeyleri yaparak ve kötülük olarak tanımladıkları birtakım şeylerden uzak durarak, cennete gideceklerini sanırlar Din hakkındaki bilgileri kulaktan dolma, hurafelerle dolu safsatalardan öteye geçmeyen bu insanlar, gerçekte Kuran'da tarif edilen güzel ahlakla hiçbir ilgisi olmayan, kendi uydurdukları bir din anlayışına sahiptirler Sorulduğunda kendilerini en Müslüman olarak tanıtırlar Oysa Kuran'a göre bu inanca sahip olan kişiler Allah'a birçok şeyi ortak koşan gerçek Müslümanlar değillerdir Kehf Suresi'nde böyle bir insanın durumu şöyle anlatılır:

Onlara iki adamın örneğini ver; onlardan birine iki üzüm bağı verdik ve ikisini hurmalıklarla donattık, ikisinin arasında da ekinler bitirmiştik İki bağ da yemişlerini vermiş, ondan (verim bakımından) hiçbir şeyi noksan bırakmamış ve aralarında bir ırmak fışkırtmıştık (İkisinden) Birinin başka ürün (veren yer)leri de vardı Böylelikle onunla konuşurken arkadaşına dedi ki: "Ben, mal bakımından senden daha zenginim, insan sayısı bakımından da daha güçlüyüm" Kendi nefsinin zalimi olarak (böylece) bağına girdi (ve): "Bunun sonsuza kadar kuruyup-yok olacağını sanmıyorum" dedi "Kıyamet-saatinin kopacağını da sanmıyorum Buna rağmen Rabbime döndürülecek olursam, şüphesiz bundan daha hayırlı bir sonuç bulacağım" Kendisiyle konuşmakta olan arkadaşı ona dedi ki: "Seni topraktan, sonra bir damla sudan yaratan, sonra da seni düzgün (eli ayağı tutan, gücü kuvveti yerinde) bir adam kılan (Allah)ı inkar mı ettin?" "Fakat, O Allah benim Rabbimdir ve ben Rabbime hiç kimseyi ortak koşmam" (Kehf Suresi, 32-38)

Yukarıdaki ayetlerde anlatılan bahçe sahibi, "Rabbime döndürülecek olursam" ifadesiyle, Allah'a ve ahiret gününe kesin bilgiyle iman etmediğini, dolayısıyla bu konuda şüphe içinde olduğunu ortaya koymaktadır Buna karşın, kendisinin üstün bir mümin olduğu iddiasındadır ki Allah'ın kendisini cennetle ödüllendireceğinden emindir Günümüzde bu zihniyete sahip pek çok kişinin var olduğunu görmekteyiz

Bu kişiler Allah'a karşı samimiyetsiz bir tutum içinde olduklarını aslında için için kendileri de bilirler, fakat kendilerine bu gerçek hatırlatılmak istense bunu kabul etmeyip hemen kendilerini temize çıkarmaya çalışırlar Dinin hükümlerini uygulamanın önemsiz olduğunu öne sürer, mahalledeki dindar görünümlü kişilerin aslında ne kadar namussuz, ahlaksız olduğunu iddia ederek kendilerini aklamaya uğraşırlar Kalplerinin temiz olduğunu, kimsenin kötülüğünü istemediklerini, kimsenin malında, mülkünde, karısında, kızında gözleri olmadığını söyleyerek "iyi insan" olduklarını ispatlamaya kalkarlar Dilencilere sadaka verdiklerini, komşuya helva ikram ettiklerini, senelerce gece gündüz çalıştıklarını, insanlara hizmet ettiklerini, bundan daha iyi Müslümanlık olmadığını savunurlar Ancak bu kişinin, Müslüman olması şartınınçevresiyle iyi geçinmek değil, Allah'a kul olmak ve O'nun hükümlerine itaat etmek olduğunu bilmez ya da bilmezlikten gelirler

Samiyetsizliklerinin en büyük göstergesi ise, sahip oldukları sapkın din anlayışına dayanak bulmak için birtakım bahaneler üretmeleridir Kendi yaşamlarını meşrulaştırmak için kullandıkları, "en büyük ibadet çalışmaktır", "mühim olan kalp temizliğidir" gibi ifadeler en çok rastlanılan örneklerdendir Bu ifadeler Kuran'da bildirildiği üzere din öne sürülerek Allah'a karşı yalan söylemekten ibarettir Ve Allah böyle bir ahlaka karşılık olarak sonsuz azap yurdu cehennem ile insanları uyarmaktadır Bu tür kişiler, Bakara Suresi'nin 9 ayetinde bildirildiği üzere; "(sözde) Allah'ı ve iman edenleri aldatırlar Oysa onlar, yalnızca kendilerini aldatırlar da şuurunda değildirler" (Bakara Suresi, 9)

Çifte standart mantıklar: İnsan, farklı bir kendini kandırma yöntemi daha geliştirmiş olabilir Ölüm aklına geldiğinde sonsuza dek yok olacağını düşünür ve bunun dehşetiyle Allah'ın vaat ettiği sonsuz bir hayatın "var olabileceğine" yüzde elli ihtimal verir Böylece kendi içinde bir nevi umut ışığı yakar Öte yandan, Allah'ın kendisine yüklediği birtakım sorumluluklar olduğu aklına gelince de, diğer yüzde elli ihtimali düşünür "Nasılsa toprak olup yok olacağım, ölümden sonra hayat yoktur" diyerek hesap verme, cehennem azabıyla karşılaşma gibi korku ve endişelerini bastırır Her iki durumda da gaflet halinin ona verdiği bir nevi sarhoşluk hali içerisinde ölüm onu yakalayıncaya kadar yaşamını sürdürür

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.