| 
 | |||||||
|    | 
|  | Konu Araçları | 
| kronolojik, olayları, sıralaması, türkiye, ufo | 
|  | Türkiye Ufo Olayları Kronolojik Sıralaması |  | 
|  08-20-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Türkiye Ufo Olayları Kronolojik SıralamasıTÜRKİYE UFO OLAYLARI KRONOLOJİK SIRALAMASI ( 422- 1998 arası ) Türkiye’de meydana gelen belli başlı UFO olaylarının kronolojik sıralaması aşağıda sunulmaktadır: -Eski Çağlar: Çanakkale Bölgesinin gizemi herkes tarafından bilinir  Eski Troya kentinin bulunduğu Çanakkale ili, Gelibolu yarımadası ve  Antik Misya bölgesi ülkemizin en esrarlı bölgelerindendir  Bazı  araştırmacılara göre, Yunan Mitolojisinde de sıkça adı geçen bu bölgede,  Yeraltı Işık Ülkesi Agarta’nın girişlerinden biri bulunmaktadır  Bazı  Ufologlar, UFO’ların yeraltı kenti Agarta’da bulunan uçan daire  üslerinden çıkarak dünyayı ziyaret ettiklerini ileri sürmektedirler  Agarta-Troya savaşında insanlarla bir arada bulunduğu söylenen üstün  varlıkların Agarta’dan gelen dünya dışı varlıklar olmaları ihtimali  üzerinde durulmaktadır   -422 yılının Şubat ayında Batı Anadolu semalarında kimliği belirlenemeyen uçan cisimler görüldü  Belirtilenlere göre, uzunca bir  süre gözlemlenmeye devam eden bu cisimler, özellikle İstanbul’da  sıklıkls gözlemlendiler -467 yılının Ocak ayında yine aynı bölgede bir başka uçan cisim ortaya çıktı  Bu yıldıza benzeyen ve sürekli ışıklar saçan gizemli cisim tam 40  gece boyunca gökyüzünde kaldı   -566 yılının Kasım ayında gökyüzünde doğudan batıya doğru mızrak şeklinde yol alan büyük, yıldıza benzer bir cisim gözlemlendi   -764 yılının Nisan ayında bir ay boyunca süren gizemli ve ürkütücü bir yıldız yağmuru meydana geldi   -1402: Mart ayında İstanbul göklerinde beliren 4 metre uzunluğundaki ve mızrak şeklindeki cisim, 6 ay boyunca sürekli olarak doğudan batıya doğru hareket etti   -1453: İstanbul’un Fatih Sultan Mehmet tarafından kuşatıldığı 26 Mayıs 1453 tarihinde, kent gün boyu kalın bir sis tabakasına bürünmüştü  Gece  sis kalktığında, hem Bizanslılar hem de Türkler Ayasofya’nın üzerinde  garip bir ışık gözlemlediler  Bu ışıkların kaynağı belirlenemedi   -1885: Fransız Ufolog Dr  Jacques Valee’nin araştırmalarına göre, 2 Kasım  1885 günü şafak sökerken, önce mavimsi ve sonra yeşilimsi bir renk alan  ve 5-6 metrelik bir yükseklikte seyreden son derece parlak bir alev,  Üsküdar vapur iskelesi çevresinde bir dizi dönüş yaptı  Bir buçuk dakika  süreyle izlenen UFO daha sonra denize daldı   -1890: 1967 yılında ölen Atifet Tamer Mayıs 1890’da tanık olduğu bir olayı şöyle anlatmaktadır: “İstanbul Göztepe çayırına gökyüzünden alevler saçan, parlak bir cismin indiğini, bir zaman burada kaldığını, Erenköy’den ve diğer semtlerden pek çok kişinin olayı izlemek için oraya gittiğini hatırlıyorum  ” -1915: Çanakkale Savaşı sırasında meydana gelen ve esrarı hala çözülemeyen bir başka olay da şöyle gerçekleşmiştir: 28 Ağustos 1915 sabahı bir İngiliz alayı, Anafartalar’daki Suvia Koyunda, 60 nolu Kayacıkağlı Tepesi yakınlarında, yerdeki garip bir bulutun içine girdi ve bir daha asla görülemedi  Ardından bu alayın kaybolduğu raporu  verildi  Raporu imzalayan Sappers F  Reichart, R  Newness ve J  L  Newman  tanık oldukları olayı şöyle rapor etmişlerdi: “Güneş doğduğunda hava gayet açıktı, görünürde tek bir bulut yoktu  Ancak 60 nolu tepe üzerinde ekmek biçimindeki bulutlar, 6 ya da 8 km  lik  bir hızla güneyden esen rüzgara rağmen pozisyonlarını hiçbir şekilde  değiştirmedikleri gibi, rüzgarın etkisi altında da sürüklenmediler  Yerden 150 m  yukarıda yer alan gözlem noktalarımızdan görüldüğü  kadarıyla, yaklaşık 60 derecelik bir yükseklikte öylece asılı  duruyorlardı  Bu bulut grubunun tam altına rastlayan yerde, arazi  üzerinde aynı biçimde olan ve sabit duran, yaklaşık 250 m  uzunluğunda,  60 m  yüksekliğinde ve 60 m  genişliğinde bir bulut bulunuyordu  Bu  bulut tamamen yoğundu ve hemen hemen katı bir madde yapısında  görünüyordu  Tüm bunlar yerdeki bulutun 2500 m  kadar güney batısında,  Rododendron Dağı Burnu üzerindeki siperlerimizde yerleşmiş bulunan NZE  1’inci Sahra Bölüğünün 3’üncü Takımının 22 askeri tarafından  gözlemlenmişti  Gözlem noktamız 60 nolu tepeye 90 metre kadar yukarıdan  bakıyordu  Sonradan anlaşıldığına göre, bu tuhaf bulut kuru bir dere  yatağının ya da çökmüş bir yolun üzerinde bulunuyordu ve arazi üzerinde  böylece dururken, yanları ile uçlarını mükemmel bir şekilde  görebiliyorduk  Öteki bulutlar gibi açık gri renkteydi   Daha sonra birkaç yüz kişiden oluşan bir İngiliz alayının bu tepeye doğru ilerlediğini fark ettik  Erler oradaki tepenin üstündeki bulutun  içinde kayboldular  Daha sonra bu bulut yükselerek Trakya’ya doğru  ilerlemeye başladı  ” Söz konusu alay kayıp olarak bildirildi  İngiltere Türkiye’den bu alayı  geri istediğinde, Türkiye böyle bir alaydan haberi olmadığını, esir  almadığını bildirdi   -2 Ekim 1954: İzmir’den İstanbul’a giden bir yolcu vapurundaki yolcular topluluk halinde bir UFO gözlemi yaptılar  UFO Midilli adası üzerinden  geçmekteydi  Yolcular arasında bulunan Prof  Kazım İsmail Gürkan olay  hakkında şunları söyledi: “Gök bulutsuz ve pırıl pırıldı  Ben de  tesadüfen Midilli’yi seyrediyordum  Oldukça parlak bir cisim gördüm  Cisim daire değil, kenarları yuvarlak bir dikdörtgen şeklindeydi ve  yıldızlara benzer ışıklar saçıyordu  15-20 dakika sonra hızlanarak  kayboldu  ” -9 Kasım 1954: Saat 14  20 civarında İstanbul semalarında uzun, parlak,  gümüş renginde bir obje belirdi  Kuzey yönünden şehre yaklaştığı görülen  cismin bir Ana gemi olduğu söyleniyordu  Ertesi gün Marmara üzerinden  geçerek bir eğri çizen, gümüş renginde iki parlak cisim gözlemlendi  Cisimler yaklaşık 10,000m  yükseklikte uçuyor ve arkalarında koyu bir iz  bırakıyorlardı   -20 Nisan 1959: Saat 19  57’de İstanbul göklerinde, kuzeydoğu-batı  yönünde giden ve kentin sokaklarını kör edici mavi-yeşil bir ışıkla  aydınlatan çok büyük bir nesne gözlemlendi  Yeşilköy meteoroloji  istasyonundaki uzmanlar gözlemlerini şöyle açıkladılar  “İki arkadaş  grup incelemesi yapıyorduk  Birden gökyüzünde kuzeyden batıya giden  parlak mavi bir cisim belirdi  10 sn  süreyle kuvvetli bir ışık saçan bu  cismin ne olduğunu bilemiyoruz  ” İstanbul Üniversitesi Profesörlerinden Hamit Nafiz Pamir “Bu bir göktaşı olayı değildir  Çünkü anlatıldığına göre nesne gökyüzünde yatay bir  yörünge izlemiştir  Bilimsel olarak, bir göktaşının havada düz bir çizgi  çizmesi imkansızdır  Eğer bir göktaşı olmuş olsaydı o zaman dikey  düşmesi gerekirdi  ” Aynı akşam Beyazıt Kulesi bekçisi de olaya tanık  olmuştu ve gördüklerini şöyle anlattı  “Saat 20  00’ye geliyordu  Her  yana dikkatle bakıyordum  Bir anda bütün şehir aydınlanıverdi  İstanbul  gündüz gibi oldu  ” -14 Mayıs 1959: Muğla Yerkesik’te çok sayıda kişinin gözlemleme fırsatı bulduğu bir başka olay yaşandı  Saat 15  05 sularında parlak bir cismin  yaklaşık 2000-3000 m  yükseklikte seyretmekte olduğu görüldü  Halk bu  uçan gizemli cismi hayretler içinde izlerken, birdenbire bir patlama  sesi duyuldu ve cisim 3 parçaya ayrıldı  Bu 3 parça bir süre ayrı  yönlerde uçtuktan sonra tekrar birleşip küre biçimini aldı ve  uzaklaşarak kayboldu   -23 Ağustos 1965: Ankara’dan yapılan bir gözlem sivil ve askeri havaalanlarında görevli yetkililer tarafından da doğrulanmıştır  Kuzeydoğu yönünde ve ufuk çizgisinin hemen üzerinde hareket etmeden  duran UFO, bir saniye içinde sırayla mavi, beyaz, yeşil, sarı ve kırmızı  renklere bürünmüş ve biçimsel değişikliklere uğramıştı   -23 Ağustos 1966: İstanbul Kandilli Gözlemevi’nden bir UFO’nun fotoğrafı çekildi  Gözlemevi astronomlarından biri 6 inçlik aynalı bir teleskopla  her zamanki güneş gözlemlerini yaparken, uzun bir cismin güneşin  önünden geçtiğini gördü  Olay beklenmedik bir anda gerçekleştiğinden  cisim fotoğraflanamadı   Birinci gözlemden tam 17 dakika sonra, gökyüzünde ilkinden daha küçük ve yuvarlak bir nesne görüldü  Bu bir tür öncü UFO görünümündeydi  Astronomlar cismin fotoğrafını çekmeyi başardılar ve incelenmek üzere  Amerika’daki Harvard Gözlemevi’ne gönderdiler  Cisim ilk başta insan  yapımı bir uydu olarak nitelendirildi, fakat daha sonra Case Teknolojisi  Enstitüsü bilim adamlarından Victor Slabinski, fotoğraftaki cismin  insan yapımı bir uydu olmadığını açıkladı  Sonunda bu tartışmaya NASA da  karıştı ve cismin dünya yapımı bir uydu olmadığını onayladı  Sonuçta  fotoğraflanan cismin bir UFO’dan başka bir şey olamayacağı ortaya çıktı   -Eylül 1969: Ankara göklerinde ısrarlı bir şekilde dolaşan UFO’nun kimliğini belirlemek üzere Eskişehir ve Ankara’dan jetler havalandı  Ancak pilotlar 12km  ye kadar tırmanmalarına rağmen bir sonuç elde  edemeden geri döndüler  Gözlemciler UFO’yu huni biçiminde parlak bir  nesne olarak tanımlıyorlardı  1 Ekim 1969 tarihli gazeteler şöyle  yazıyordu: “Ankara semalarının davetsiz misafiri heyecan uyandırdı  Meçhul cismi yakalamak için jetler uçuruldu  Şehrimiz semalarına dadanan  meçhul cisim, Ankara’daki meteoroloji ilgililerini, Hava Kuvvetleri  mensuplarını ve bir kısım halkı geçen Cumartesi gününden beri meraktan  meraka sürüklemiştir  " Meteoroloji Genel Müdürü Ümran Çölaşan bu cismin ‘Başka dünyalardan gelmiş olabileceğini ve içinde, örneğin, Marslıların bulunabileceğini’ ifade etmiştir  ” ASKERİ PİLOT UFO’YLA 25 DAKİKA UÇTU, 05 Eylül 1975 5 Eylül 1975 saat 22  30’da Kayseri’den havalanan C-47 tipi askeri  nakliye uçağının Kaptan Pilotu Yüzbaşı Mehmet Öksüm , yıldızlarla dolu  bulutsuz bir havada uçarken karşılaştıkları devasa cismi anlatıyor : “ Uçuşumuz devam ederken , bir anda bizden daha arçak irtifada , ay parlaklığında bir cisim ortaya çıktı  6-7 katlı bir apartman  büyüklüğündeydi ve bize doğru yaklaşıyordu  Kabindeki zile basarak  diğer uçuş ekibini de çağırdım ve 7 kişi heyecan içerisinde cismi  izledik  Uçağın tüm ışıklarını kapatarak rotamızı Adıyaman’a çevirdik  O  sırada cisim , elips şeklini almış ve ortasından açılmaya başlamıştı  Gümüş rengiydi  A 25 dakika sonunda ve cisim bir bisiklet tekerleğine  benzemişti  3-4 kilometre yarıçapındaydı  Bizden uzaklaşmıyordu  3-4  metre açığından karşılıklı geçtik  Sol tarafımızdan geçiyordu  İçine  baktım , karaltılar görülüyordu fakat bir şey seçemiyorduk  “ Öksüm , ne radar ne de meteorolojinin bir şey tespit edemediğini belirterek “ Malatya’ya geldiğimizde kule ‘ Erzurum , Elazığ’dan kaymakamlar ve valilertelefon ediyor, halk ışıklar saçan bir gök cismi görmüş  Siz de  gördünüz mü? ‘ diye sordu  Yarım saat yan yana uçtuğumuzu söyledim “  diye konuşuyor  “Olayı rapor edecektim ama albayımız olayı kapattı  O  albay , daha sonra general oldu ; ama adını veremem  Olayı gören Yavuz  Afacan adlı arkadaşım da şu anda benim gibi THY Kaptan Pilotu olarak  çalışıyor  “ 39 yılda 20  000 saatin üzerinde uçuş gerçekleştirdiğini , böyle bir  olaya bir daha hiç rastlamadığını belirten Öksüm , “ Bilim adamları  yalanladığı için UFO gören pek çok insan alay konusu olurlar diye olayı  anlatmıyorlar “ diyor  Öksüm, bilim adamlarının UFO vakalarını “  enerjinin açığa çıkması “ olarak nitelendirdiklerini de hatırlatarak , “  Biz iyi yetişmiş , kültürlü insanlarız  Deprem ışığı 3-5 saniye sürer  25 Dakika devam eder mi ? diye konuştu   -Eylül 1975: Ankara semalarında dört gece üst üste, son derece parlak, sabit duran bir cisim gözlemlendi  Meteoroloji yetkilileri, zaman zaman  renk değiştiren bu cismin bir gözlem balonu olamayacağını belirttiler   -15 Nisan 1977: Bu defa DC-10 tipi bir jet uçağının yolcuları seyahatleri esnasında bir UFO ile karşılaştılar  Görgü tanıklarından 29  yaşındaki Gökalp Çelikiz, saat 08  00 sularında, Ankara’dan İstanbul’a  doğru uçmakta olan Türk Hava Yolları’nın 905 sefer sayılı DC-10 Jet  yolcu uçağının penceresinden 4 dakika süreyle bir UFO’yu gözlemlediğini  ve cismi kendisiyle birlikte üç yolcunun daha gördüğünü açıkladı  Söz  konusu gözlem sırasında uçak, Marmara’nın güney kıyıları üzerinde,  Bandırma ile Yalova arasında uçmaktaydı  Çelikiz’in ifadesine göre UFO  disk biçimindeydi; tam ortasında bir kubbe yer alıyor ve bu kubbenin  tepesinden parlak ışıklar çıkıyordu  Çelikiz, uçan dairenin önce sabit  durduğunu, daha sonra da uçakla beraber hareket ettiğini belirtti   -5 Ocak 1981, Safranbolu, Zonguldak: Safranbolu Kız Meslek Lisesi 3/A sınıfı öğretmen ve öğrencileri bir tepeye konan ve sonra havalanan parlak, oval biçimli bir UFO gördüler  "Oval biçimli cisim çok parlaktı  Ormanlıktepe’ye kondu  15 saniye sonra havalandı ve ışık şeklinde  uzayarak gözden kayboldu  ” dediler    -25 Ekim 1981, Andırın, Maraş: Ayşepınar İlkokul Öğretmeni İlhami Mithat gözlemini şöyle anlatmaktadır: “Tanımlanamayan uçan nesneyi saat 19  15  sıralarında dışarıda otururken gördük  Çok parlaktı ve 10 dk  süreyle  havada asılı kaldı  Daha sonra küçüldü ve dağların arkasında kayboldu  Gördüğümüz kesinlikle bir yıldız değildi  Enine yaydığı ışık boyuna  yaydığı ışıktan daha fazlaydı  Olaya bir çok öğretmen tanık oldu  ” GÖLCÜK’TE UÇAN DAİRE - 28 Ekim 1981 28 Ekim 1981 günü Gölcük’te oturan Emekli Yüzbaşı Doğan Sum , UFO olduğunu söylediği uçan bir cismin fotoğrafını çekti  Doğan Sum’un  çektiği renkli diapozif film , Viyana’da banyo ettirildikten sonra filmi  imal eden firmaların Londra , Frankfurt ve New York’taki  laboratuarlarında incelendi  Laboratuar analizleri sonucunda filmde  malzeme hatası olmadığı , resim üzerinde herhangi bir montaj yapılmadığı  ve filme el değmediği ortaya çıktı   Fotoğraf , 400 defa büyütüldüğünde resimde ışık halesi şeklinde görülen cismin bir uçan daire olduğu açıkça görülüyor  Daha sonra Türkiye'de de  bir grup bilimadamı tarafından incelenen ve gerçekliliği kabul edilen  cisim Hürriyet'in ilk sayfasından manşet haber olarak verildi    1981-1982 Niğde-Aksaray UFO Olayları Türkiye, özellikle Niğde-Aksaray bölgesi, Aralık 1981- Ocak 1982 tarihleri arasında yoğun bir UFO akınına uğramıştır  Yüzlerce kişi,  gökyüzünde tanımlanamayan uçan cisimler gördüklerini söyleyerek  yetkililere başvurmuş; fakat yetkili makamlar da olaylara bir açıklık  getirememişlerdir  Bu süre boyunca UFOlar Aksaray, İstanbul, İzmir,  Adana, Havsa, Ecabat gibi pek çok farklı yerde ortaya çıkmışlar;  bireysel olduğu kadar toplu gözlemler de yapılmıştır   Niğde-Aksaray Olayları 25  12  1981, Aksaray: Pazartesi akşamı, Tümesan inşaatı yakınında bulunan  Aksaraylılar, 800-1000 m  yükseklikte havada asılı duran ve çevreye  yeşil bir ışık saçan, elips şeklinde, göz kamaştırıcı parlaklıkta bir  cisim gördüler  Olaydan derhal haberdar edilen İlçe Jandarma Komutanı  Yzb  Orhan Çelen, hemen olay yerine geldi  Yzb  Çelen, büyükçe bir oda  büyüklüğünde olduğunu tahmin ettiği parlak cismi hayretle izlerken, bir  yandan da kaymakama bilgi vermek için telsizine davrandı  Fakat telsiz  çalışmıyordu  Cisim bir süre sonra hızla uzaklaşarak gözden kayboldu  Görgü tanıkları, 150 m  çapında olduğunu sandıkları bir ışık kümesinin  yere dikey olarak ışık saçtığını ve o anda yol üzerinde bulunan  arabaların motorlarının durduğunu ifade ettiler   2  1  1982-3  1  1982, Aksaray ve Adana: Akşam saat 19  05 sıralarında,  Kurtuluş ve Dağılgan mahallelerinin üzerinden geçen parlak cisim, yine  Tümesan üzerinden ilerleyerek orada bir süre asılı kaldı ve 20  05  civarında hızla Konya’ya doğru uçarak gözden kayboldu  Kurtuluş  mahallesinde oturan Zekeriya Baş ve eşi, cismin geçişi sırasında TV  ekranlarının önce beyazladığını ve sonra da görüntünün kaybolduğunu  söylediler  Gizemli objenin, 2 gece önce de ilçeye 15 km  uzaklıktaki  Tokariş köyü üzerinde görüldüğü bildirildi  Köylüler, geceleyin  ortalığın birden aydınlandığını ve cismin geçişi sırasında TV ve  radyoların arıza yaptığını ifade ettiler  Aksaraylılar yumurta  biçimindeki cismin parlak bir yıldızdan en az 10 kat daha büyük olduğunu  söylediler   Adanalı Akil Şendağ ise, 1 Ocak akşamı Adana Havalimanı çevresinde gördüğü parlak gök cismiyle ilgili olarak şunları söylemekteydi: “Saat 18  30 civarında havalimanının üzerinde büyük bir objenin parladığını  gördük  Basık bir tabak biçimindeki obje, sarı ve yeşil ışıklar  saçıyordu  Bir an için Emek Sitesi binalarına çarpacakmış gibi oldu, ama  çarpmadı  Bir süre havada asılı kaldıktan sonra büyük bir hızla gözden  kayboldu  ” 11  1  1982, Aksaray Gözlemi: Aksaray’ın güneybatısında, tahminen 1000m  yükseklikte yanıp sönen esrarengiz cisim, saat 21,00 sıralarında  Ankara-Adana yolunda trafiğin aksamasına sebep olmuştur  Yolda bulunan  araçların sürücüleri, araçlarını durdurarak E5 Karayolu aydınlatan bu  cismi izlemişlerdir   Artarak devam eden bu UFO gözlemleri yetkilileri de harekete geçirmiş, Aksaray Kaymakamı Güney Orbay 14 Ocak 1982’de televizyonda yaptığı konuşmada konu hakkında şu açıklamayı yapmıştır: “15 Aralık 1981 tarihinden bu yana ilçemiz semalarında meçhul bir cisim dolaşmaktadır  Bu meçhul cisim bazen 800-1000 m  ye kadar inmekte ve  halk tarafından ilgi ve merakla izlenmektedir  Meçhul cisim zaman zaman  mavi, kırmızı, sarı ve beyaz ışıklar saçmak suretiyle gökte bir müddet  asılı kalmakta ve daha sonra nokta halini alarak kaybolmaktadır  Meçhul  cismin ne olduğu hakkında bir şey söylemek benim için mümkün değildir  Olayın bilim adamları tarafından aydınlatılmasının uygun olacağı  kanısındayım  Aksaray halkı uzun zamandan beri bu meçhul cismi devamlı  olarak ve merakla izlemektedir  ” 17  1  1982, Niğde, Havsa ve İzmir Gözlemleri: Uçan esrarengiz cisim, aynı  günde 3 yerde birden görüldü  Cisim ilk olarak 16 Ocak akşamı  Niğdeliler tarafından gözlemlendi  Akşam saat 19  05 sıralarında Gümüşler  kasabası üzerinde ortaya çıkan ve çevreye göz kamaştırıcı bir ışık  saçan gök cismini gören Niğdeliler, heyecanla sokaklara döküldü  Bir  tepsiyi andıran esrarengiz cisim, Niğde’nin kuzeydoğu kesiminde 7-10 dk  süreyle hareketsiz kaldıktan sonra etrafa beyaz ve açık yeşil renkli  ışıklar saçarak Konya yönünde gözden kayboldu  Cismi görenler bunun bir  uçan daireye benzediğini, ancak çok parlak bir ışık saçması yüzünden  şeklini tam olarak belirleyemediklerini söylediler   Aynı cisim saat 21  35’te Havsa’dan da izlendi  Yaklaşık 600-1000m  yükseklikte uçan yumurta biçimindeki cisim, 5 dk  süreyle havada asılı  kaldıktan sonra korkunç bir hızla hareket ederek gözden kayboldu  Görgü  tanıklarından emekli Başkomiser Osman Yalçın olayı şöyle anlatmaktadır:  “Gece saat 21  35’te TV’de ses ve görüntü birden bozuldu  Görüntü daha  sonra tamamen kesilince balkona çıktım  Yerden 1000m  yükseklikte uçan  bir cisim mavi ve pembemsi ışıklar saçarak İstanbul yönüne doğru  gidiyordu  Küre biçimindeki bu cismi 15 dk  kadar izledik  Daha sonra  birden ortadan kayboldu  ” Cismi dürbünle izleyen Havsa Gazeteler Başbayii İsmet Baş ise TV alıcısının bozulması üzerine dışarı çıktığını bildirdi ve şunları söyledi: “Gökyüzünde çok büyük bir hızla giden iki cisim gördüm  Kırmızı  mavi ışıklar saçıyorlardı  Bir tanesi aniden korkunç bir hızla ortadan  kayboldu  Öbürü ise bir süre etrafa ışık saçtıktan sonra Uzunköprü  yönünde uzaklaştı  ” Yunanistan’dan Türkiye’ye mal getiren nakliyeci Hayrettin Engin de kendisini hayret ve korkuya sevk eden olay hakkında şöyle konuşmuştur: “Saat 21  30 sularında Havsa’ya 2km  kala gökyüzünde aniden iki cisim  belirdi  Bir tanesi mermi gibi geçerek gözden kayboldu  1000 m  yükseklikte bulunan diğer cisim ağır ağır hareket ediyordu  Yumurtaya  benzeyen bu cisim de 5 dk  sonra aniden gözden kayboluverdi  ” 25  1  1982, Aksaray: TRT kameramanı Halil Komanova ve TRT Haber Merkezi  muhabirlerinden Güntaç Aktan, görevli olarak gittikleri Aksaray’da  gökyüzünde birdenbire ortaya çıkan, uçan, parlak bir cisim gördüler  Komanova, hazır bekleyen kamerasıyla, cismi saçtığı ışık huzmeleriyle  birlikte görüntülemeyi başardı   Halil Komanova’nın saptadığı görüntüleri ekranda izleyen ve şaşkına dönen gökbilimciler ve astronomi uzmanları, bu olaya bir anlam veremediklerini belirtmişlerdir  MTA Laboratuarı Daire Başkanı  Yardımcısı Dr  Gültekin Ergin, “Bunun bilimsel bir izahı yok, köy  sakinlerinin kendileri yapmıştır” demekle yetinirken, Ankara Fen  Fakültesi Astronomi Bölümü Profesörü Cemal Aydın ise önce cismin Venüs  gezegeni olabileceğini söylemiş, Komanova’nın tespit ettiği görüntüyü  izledikten sonra ise bu iddiasından vazgeçmiştir   Sonuç olarak kameraman Komanova tarafından çekilen bu görüntüler, astronomi dalında uzmanlaşmış kişileri bile çelişkiye düşürmüş ve UFOların varlığını bir kez daha kanıtlamıştır   Diğer Gözlemler 5  1  1982, İstanbul: Saat 23  30’da, Ankara asfaltında seyreden  taşıtlardaki insanlar, oldukça parlak, yeşil renkte bir cismin  Maltepe-Küçükyalı yönünde, yerden yaklaşık 100 m  yükseklikte, tahminen  saatte 1000 km  hızla yol aldığını gördüler  Sürücüler, gök cismini  izlemek için arabalarını yol kenarına çektiler  Görgü tanıkları arasında  bulunan bir mimar, “Gök cismi, üstümüzden geçerek hızla Küçükyalı’ya  doğru uçtu  Bu konudaki yayınları önemsemezdik, cismi görünce şaşırdık  diyebilirim” açıklamasını yapmıştır  O sırada Yalova istikametine  gitmekte olan Şehir Hatları vapurundaki yolcular da aynı cismi  gözlemlemişlerdir   8  1  1982, Ecabat: Ecabat’a 17km  mesafede, iki saat arayla 2 defa ortaya  çıkan parlak cisim, balıkçıları şaşkına çevirdi  Bu parlak cismin uçan  daire olabileceğini düşünen Ecabatlı balıkçılar, korkudan balık  avlamaktan vazgeçip kıyıya döndüklerini söylediler   13  1  1982, Havsa: Pazar gecesi saat 21  00 civarında, Edirne’nin Havsa  ilçesinde gökte uçan esrarengiz bir cisim görüldü  Havsa’ya bağlı Arpaç  köyünün muhtarı İsa Kuzu, gözlemini şöyle anlatmaktadır: “Önceki gece  kahvede otururken, birden televizyon bozuldu ve aynı anda dışarıdan  bağırtılar geldi  Dışarıya fırlamamızla birlikte, yaklaşık 500-600 m  yukarıdan, yumurta biçiminde, sarı ve yeşil ışıklar saçan bir cismin  geçtiğini gördük  Cisim az sonra gözden kayboldu  ” Aynı cismi Arpaç  Köyü’nden Havsa’ya kadar arabasıyla izleyen Mahir Avcı ise şunları  söylemiştir: “Gök cismini 17km  kadar takip ettim  Tahminen 120 km  hızla gidiyordu  Bazen arkasından sarımsı bir duman çıkartarak, dümdüz  uçuyordu  Havsa’ya 1 km  kala, un fabrikasının önünde aniden gözden  kayboldu  ” 16  1  1982 Havsa: Gök cismi bu kez Havsa’ya bağlı Taptık Köyü’nde  gözlemlendi  Perşembe gecesi saat 22  00 civarında iyice alçaktan geçerek  radyoların tamamen susmasına neden olan cismi gören köy ilkokul  öğretmeni Şevket Ayaz ve köylülerden Recep Varol, şunları  söylemişlerdir: “100 m  üzerimizden, yaklaşık 40-50 m  hızla geçen  cisim, bir kaplumbağaya benziyor, sarı ve kırmızı ışıklar saçıyordu  Cisim, köyün 10km  ötesindeki Kurapa Köyü yamaçlarına kadar uçtu ve  birden daire biçimi alarak gözden kayboldu  İlk gördüğümüz anda 5m  çapında bir küre büyüklüğündeydi  ” -14 Ocak 1983: Akşam saat 19:00 sularında Adana’da, İskenderun Körfezi üzerinde kimliği belirlenemeyen bircisim gözlemlendi  Gökyüzünde  yaklaşık 10 dakika kadar asılı duran cisim, daha sonra Akdeniz’e doğru  uçarak gözden kayboldu  Olaya şahit olan vatandaşlar, UFO’nun çevresinde  onu takip eden bir jet uçağı da gözlemlediklerini bildirdiler   -Nisan 1984: İstanbul’dan Ankara’ya, 20  000 fit yükseklikte seyahat  etmekte olan bir THY uçağının pilotları, etrafa güçlü ışıklar saçan,  tanımlanamayan bir uçan aracın birdenbire büyük bir hızla aşağı dalış  yaptığını gözlemlediler  Pilotlar başlangıçta bir uçağın düştüğünü  sandılar; fakat araç birdenbire yeniden ortaya çıktı ve bir süre  gökyüzünde asılı kaldı  Cismi büyük bir şaşkınlık içinde izlemeyen  pilotlar uçağın farlarını yakarak cisimle iletişim kurmaya çalıştılar  Cisim bu harekete oldukça güçlü bir sinyal göndererek yanıt verdi  Pilotlar, daha sonra verdikleri ifadede hiçbir insan yapımı aracın  etrafa bu tür ışıklar saçamayacağını belirteceklerdi  Bir süre sonra,  ışıklı cisim alçaldı ve bulutların arasında gözden kayboldu   MARMARA'DA YÜZLERCE YATÇI UFO GÖRDÜ: 18 Eylül 1985 Ünlü işadamı yatçılar ,18 Eylül 1985 gece 03  30 da yatlarıyla Tekirdağ  açıklarında ilerlerken tepelerinde uçan , ışıklar saçan kilometreler  çapındaki bir dairenin dehşetini yaşadılar  İşadamları , yaşadıkları  korku dolu dakikaları şöyle anlatıyorlar : “ Esrarengiz uçan fanus , İstanbul Boğazı’ndan kayan bir ışık kümesi olarak yaklaştı  Tekirdağ açıklarındaydık  Işık kümesi büyüyerek  yaklaştı , yaklaştı ve tepemizde asılı kaldı  Etrafımız gündüz gibi  olmuştu  Tepemizdeki esrarengiz fanus nedeniyle anormal bir sıcaklık  hissettik  Ne yapacağımızı şaşırdık  Adeta hipnotize olmuştuk  Hiçbirimiz fotoğraf çekemedik , videoya alamadık   Telsizle 16  kanaldan birbirimizle konuşmayı denedik  Ancak telsiz  çalışmıyordu  Uçan ışıklı fanus , 5 dakika sonra kayıp Kapıdağ  Yarımadası üzerinde uzaklaştı  Tekirdağ Sahil Radyosu ile temas kurduk  Orası da görmüştü  Cismi , bir Karadeniz kosteri ve bir Bulgar gemisi  de izledi  “ Osman Özdemiroğlu ( VanessaYatı ) Antimua madencilik A  Ş Yönetim Kurulu Başkanı: “ Işık saçan bir Fanus gibi üzerimize geldi  İçimizden bazıları korkup kaçmayı düşündüler  ” Numan Nasuhioğlu ( Blue Wind Yatı ) MET Mühendislik Yöneticisi : “ Rengini tarif edemeyeceğim ışık kümesi üzerimize geldi ve bir müddet sonra kayboldu  ” Halil Bezmen ( Deli Dumrul Yatı ) Santral Mensucat Yönetim Kurulu Başkanı : “ Yıldız gibi parlak cisim ilk önce ay , sonra tepsi büyüklüğünde geldi  Işık bütün ufku kapladı  “ Baha Tünkoğan ( Gümrük Komisyoncusu ) “Işık saçan bir fanus biçiminde ve tepemizdeydi  Hatırladığım tek şey  güçlü ışık ve geride bıraktığı sıcaklık  Hala olayın şaşkınlığı  içindeyim  ” “ UFO “ ALARMI 02 Şubat 1989 2 Şubat 1989 gece saat 2  00 sularında önce Esenboğa , sonra Mürted  Havaalanları üzerinde sarı , kırmızı ve yeşil renkli ışıklar saçan 10  adet esrarengiz gök cismi görüldü  “ Uçan Daire” heyecanıyla bir anda  tüm Ankara ayağa kalkarken , Hava Kuvvetleri alarma geçirildi   Çıplak gözle izlenebilen ve radarda da görülen esrarengiz cisimlerden biri , Esenboğa Havaalanının 2 numaralı pistine inecek kadar yaklaştı  Bu arada Mürted’den bir F-16 ve Eskişehir’den bir F-4 Fantom filosu  havalanıp “UFO”ları kovaladı   Ulaştırma Bakanı Ekrem Pakdemirli’nin emri üzerine Esenboğa’ya giden Devlet Hava Meydanları Genel Müdürü Mustafa Özatamer , sabaha kadar uçuş kulesinde nöbet tuttu  Özatamer , radardan da izlenen uçan daire  benzeri cisimlerle ilgili bilgi alırken , dürbünle gökyüzünü tarayan  kontrol görevlisi “ Görüyorum , UFO’ları görüyorum, işte hareket ediyorlar” diye bağırdı   O sırada Esenboğa Havalimanında İstanbul'a gitmek için bulunan dönemin Başbakanı Turgut Özal ve Bakanlar ve Milletvekilleri büyük bir şaşkınlıkla ışıklı cisimlerin manevralarını izlediler ve Özal'ın uçağı ancak 1 saat sonra kalkabildi    “ UÇAN DAİRELER BENİ KAÇIRACAKTI “ 06 Mart 1989 6 Mart 1989 Pazartesi günü Ankara-Polatlı karayolunda “ Uçan Daire “ gördüğünü iddia eden Saide Gökçe , ilginç olayı büyük bir korku içinde anlattı : “Akşam, otomobilimle eve dönüyordum  Hava oldukça kararmıştı  Yol  tenhaydı  Farlarımı yaktım ve eve erken varmak için biraz hızlandım  Tam  yarı yola gelmiştim ki , aniden gökyüzünde ışık saçan cisimler belirdi  Korkuyla frene bastım  İki ışık yumağı yere doğru süzülüyordu  Onların  uçan daire olduğunu anladım ve yavaşça otomobilimden çıkıp sürünerek yol  kenarındaki kayaların arkasına gizlendim  “ “ Saklandığım kayaların arkasında korkudan tir tir titriyordum  Vücudumd  ter basmıştı  Birden uçan dairelerin yanında garip yaratıklar belirdi  Üzerime doğru geliyorlardı  Beni kaçıracaklardı  Onlardan kurtulmak için  çığlık atmak istiyordum fakat sanki dilim tutulmuştu  Yola doğru oşmaya  başlamıştım  Bu sırada uzakta bir kaç aracın ışıklarını gördüm  Bizim  bulunduğumuz yöne doğru geliyorlardı  Can havliyle onlara doğru koştum  Bir ara arkama baktığımda garip yaratıkların uçan dairelerine  döndüklerini gördüm  Herhalde yaklaşan araçların farlarından  ürkmüşlerdi  Bir kaç saniye içindede havalanıp kayboldular  ” Saide Gökçe’nin iddiası üzerine harekete geçen yetkililer , uçan dairelerin görüldüğü ileri sürülen yer olan Ankara-Polatlı karayolu üzerinde araştırmalarda bulundular   THY PİLOTU : “UÇAN DAİRE GÖRDÜM” 27 Ekim 1989 27 Ekim 1989 tarihinde THY Kaptan Pilotu Selahattin Sivri , Zürih-Antalya seferinde akılları durduracak bir olaya tanık oldu  THY’da  35 senelik tecrübesi olan Selahattin Sivri , sıradışı gözlemiyle ilgili  şunları anlatıyor : “ 11  000 metre yükseklikte uçuyorduk  Birden yanımdaki İkinci Kaptan  Pilot Hüseyin Kargı ve Uçuş Mühendisi Pertev Arıkan ile birlikte sol  tarafımızda , kırmızı , mavi , yeşil ve keskin beyaz renkli ışıklar  saçan , apartman büyüklüğünde ve yumurta şeklinde dev bir cisim gördük   Şaşkınlık içerisindeydik  Dev cisim , bizden 2  000 metre uzaklıkta  uçuyordu  İzledikçe merakımız artıyordu  Cismin uçtuğu doğrultuda bir  uçak trafiği olmadığını İstanbul'dan öğrendik  Dev yumurta , harika  ışıklar saçarak sürekli dönüyordu  Nefesimiz kesilmişti  15 Dakika  önümüzde uçtuktan sonra aniden akıl almaz bir hızla yükselerek kayboldu  “ 4 Temmuz 1992, İstanbul: Akşam saat 21:00 sularında, İstanbul’daki Boğaziçi Köprüsü üzerinde, etrafa kırmızımsı mavi ışıklar saçan bir cisim belirdi  Kentte yaşayanların çoğu söz konusu cismi çok net olarak  gözlemlediklerini rapor ettiler  Buna karşılık, radar ekranlarında cisme  rastlanamadı ve cisim saat 11:00 sıralarında birdenbire gözden  kayboldu   30 Haziran 1993, Ankara: Ankara semalarında dolaşan ışıklı cisim heyecan uyandırdı  Gökyüzünde büyük bir hızla uçan ve çevreye oldukça güçlü  sarı, kırmızı, mavi ışıklar saçan cisim pek çok kişi tarafından  gözlemlendi  Cisim bir dakika kadar havada manevralar yaptıktan sonra  birdenbire gözden kayboldu   Olay hakkında bilgi veren Meteoroloji Genel Müdür Yardımcısı Aydıner Sarıkaya şunları söyledi: “Gözlemlenen cisim büyük ihtimalle bir UFO  Uydular da zaman zaman çıplak gözle görülebilmektedir, fakat en az 15-20  dakika görüş alanı içinde kalmaktadırlar  Oysa ki söz konusu cismin bir  anda gözden kaybolduğu rapor edilmiştir  ” EGE’DE GARİP CİSİMLER - 04 Mart 1996 Ege semalarında son günlerde ışıklı , garip cisimler görülüyor  Bozcaada  , Kuş Cenneti , ve son olarak İzmirde görülen ışıklı cisimler , Ateş  Gazetesi muhabirleri tarafından görüntülendi  Egeli vatandaşların  sürekli ihbarları sonucu kameraları ile UFO görüntüleri çekmek üzere  hazır bekleyen muhabirler , saat 21  30’da Şemikler ilçesinden gelen bir  ihbar üzerine olay yerine gittiler ve Sasalı yakınlarında ışıklı cismi  görüntülemeyi başardılar  135 mm  Tele objektiflere konvektör eklenerek  çekilen görüntüler Sasalı yakınlarında ve Kuş Cenneti kıyısında olmak  üzere toplam 25 dakika sürüyor  Konunun haberi ve uçan dairenin  fotoğrafları , 5 Mart 1996 tarihli gazetelerde yayınlandı  Muhabirler  UFO’nun görüntülenme anını şöyle anlatıyorlar : “Gördüğümüz elips şeklindeki sarı ışıklı nesneden bir parça ayrıldı  Biraz dolaştıktan sonra yeniden o büyük cismin yanına geldi  Belirli  aralıklarla büyük cismin içine girip çıkıyordu  Ayrılma sırasında büyük  cismin ışık gücü oldukça parlaklaşıyordu  Daha sonra bu ışık  zayıflıyordu  Elips şeklindeki cisim , bir görünüp bir kayboluyodu  Çok  hızlı hareket ediyodu  Altta daha büyük bir elips, üstte daha küçük bir  elips , ikisinin arasında da sanki bir bağlantı tüneli vardı  Küçük  ışık hüzmeside sanki kayıyor gibi büyük kütleden ayrılıyor , döndüğünde o  kütlenin içinde kayboluyordu  Bu görüntüleri , o saatte uyumayan bütün  izmirliler izledi  “ SİVASTAN BİR UFO GEÇTİ 05 Temmuz 98 Sivas’ın Çırçır köyünde köylüler UFO olduğunu düşündükleri ışıklı cisimler gördüler  Olayın resmi tanığı olan Çırçır Köyü Karakol Komutanı  Astsubay Levent Heper , gördüğü cismin UFO olduğunu vurgulayarak  şunları anlatıyor : “ Kapıda oturuyordum , birden ortalık aydınlandı  PKK’nın aydınlatma  fişeği atıp karakolu bastığını düşünerek askerleri alarma geçirdim  Herkes pusuya yattı  “PKK bizi bastı “ Diye komutanlarıma bildirdim  Fakat ateş eden yoktu  Işık , 10 saniye sonra büyük bir patlamayla  uzaklaştı  “ Olayın tanığı olan köylülerden Ali Koşar ise camiye giderken bir ışık hüzmesinin köylerini aydınlattığını belirterek yaşadıklarını , “ Çok korktum  Çocuklarımı alıp eve saklandım  ” Şeklinde anlatıyor   Alıntı    | 
|   | 
|  | 
|  |