|  | Nefes Ve Arınma |  | 
|  08-20-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Nefes Ve ArınmaNefes, yaşamı devam ettirmek için soluk alıp vermek daha fazla bir şeydir  Zihin ve duygularımızla yakından ilgilidir  Kişi fiziksel bir ağrı ya da duygusal bir travma yaşadığında, ilk olarak nefesi etkilenir  Kötü bir haber aldığımızda beden ve akciğerler büzülürken, iyi bir haber aldığımızda beden ve akciğerler ferahlayarak açılır  Güncel hayatımızda da, “Nefes tutulması”,“Sırtın bıçaklanması”, “göğüs ağrısı” gibi nefesin bedenimizde meydana getirdiği etkileri belirten tanımlamalar kullanırız  Duyguların ve fiziksel etkilerin nefesimizi böyle etkilemesinden yola çıkarak, nefesimizi değiştirerek duygularımızı ve fiziksel duruşumuzu da değiştirebileceğimizi söyleyebiliriz  Bunun nasıl olduğunu fiziksel aktivitelerde de görüyoruz   Örneğin gergin olduğumuz bir psikolojide, özellikle omuz, yüz ve sırt kaslarımız da bir kaya gibi gerilir  Masaj aldığımızda ise sadece kaslarımız yumuşamakla kalmaz aynı zamanda dingin bir psikolojiye de girmiş oluruz  Bu nefes alış verişimize de aynı anda yansır  Doğru nefes, bedenimizi, duygularımızı ve zihnimizi, doğal olarak da enerji bedenimizi rahatlatır, dengeye sokar  Özellikle sinir sistemi ile doğrudan ilgilidir  Bu davranışlarımızı değiştirir  Dolayısıyla kendimizle ve diğer insanlarla ilişkilerimiz gelişir ve yaşam kalitemiz artar   İnsanlar duygularını bedenlerinde deneyimler  Hatta denebilir ki, akciğerlerimiz duygularımızı depo eder  Eğer kötü deneyimleri depo etmeye devam edersek, açıktır ki bunlar bizi bir şekilde hasta edecektir  O halde yapılması gereken, bize zarar veren bu kötü duyguları kendimizden uzaklaştırmak ve kendimizi şifalandırmaktır  Doğru nefes, akciğerlerimizi temizlediği gibi, içindeki kötü duyguları da uzaklaştırmakta ve yeni olumlu duyguların içimize girmesine olanak sağlamaktadır  Nefesle dikkatimizi kendimize vermemiz ve kendi kendimizi şafalandırma çalışması yapmamız bir bencillik değildir  Kendimizi değiştirerek aslından çevremizdeki insanları da olumlu bir şekilde değiştirmiş olmaktayız   Göğüs kafesimizi bir kalkan gibi de düşünebiliriz  O bizi olumsuz dış etkenlere karşı koruyan bir kalkandır  Latincede göğüs ve kalkan sözcüklerinin çok benzer olması ve etimolojik olarak aynı kökten gelmesi anlamlıdır  Fakat, birisine sarılıp sevgimizi ifade ederken bu kalkanı çıkarmak gerekir  Günümüz insanları dıştan gelecek tehditlere o kadar saplanıp kalmıştır ki bu kalkanı herkese karşı kullanma eğilimdedirler  Böyle olunca da nefes ve sevgi gibi her şeyi dönüştüren enerjileri yerli yerinde kullanamamakta ve blokajlar üretmektedirler  Bu yüzden, en güzel hediye olan yaşama, göğüsteki kalkanla değil de ellerimizi sarılacakmış gibi açarak sevgiyle hoş geldin demek, hemen hemen bütün olumsuzlukları dönüştürecek ve bizi, bilincin daha yüksek boyutlarına taşıyacaktır  Antik zamanlardaki bir çok köklü uygarlıkta nefesin öneminden ve şifa verme etkisinden bahsedilmiştir  Bu dillerin bir çoğunda nefes ve ruh aynı kavram olarak karşımıza çıkmaktadır  Örneğin eski Yunanca, “numa” hem ruh (sprit) hem de nefes (breath) anlamına gelir  Kökeni çok eskilere giden yerlilerin yaşadığı Havaii dilinde merhaba / hoşça kal ( hello / good bye ) anlamlarına gelen “alloha” ise Tanrı ve nefes sözcüklerinin birleşimidir  Orijinalinde bu sözcükle aslında “ Seni selamlıyorum çünkü aynı Tanrı’nın nefesini beraber soluyoruz” denmektedir  Şimdiye kadar gelmiş hemen hemen tüm spritüel öğretilerde de nefes çok önemli bir yer tutar  Doğal olmayan ama kısa süreli bile yapılsa, ki daha uzun devam ettirilmemelidir, akciğerlerdeki blokajı çözen etkili bir nefes tekniğini paylaşıyorum  Öncelikle bacaklar omuz genişlediğinde aralanmış ve dizlerden biraz kırılmış rahat bir şekilde ayakta dururuz  Ellerimizi göğsümüzün önünde avuç içleri birbirine bakacak şekilde birleştiririz  Nefesi içimize çekerken avuç içlerimiz yukarı bakacak şekilde kollarımızı iki yana açarız ve omuzlarımızı yukarı kaldırmadan genişletiriz  Hohlayan bir ses çıkaran nefes, akciğerlere doldurulur  Bu esnada göğüs kafesi inip şişer  Nefes verirken ise kollarımızı kapayarak ellerimizi tekrar göğsümüzün önünde yani kalp çakramızda birleştiririz  Böylece bir açma, bir durma ve bir kapama şeklinde bir set yapmış oluruz  Set sayısı yaklaşık 10 kez olacak şekilde devam edilebilir  Eğer baş dönmesi olursa oturarak dinlenmek ve ara vermek gerekir  Bu çalışma günde bir iki kere yapılmasında fayda vardır  Nefes ağızdan alınır ve dudaklar kullanılmaz  Bunu daha kolay sağlamak için ağzımıza ucunu kestiğimiz bir su pet şişesi koyabiliriz  Nefes ağza dolmadan direkt boğazdan akciğerlere gider  Bu esnada nefesin okyanusta esen rüzgarlara benzer sesi çıkar  Akciğerler bir körük gibi çalışır ve kalbi hızlandırır  Bunun sonucu olarak vücudumuz ısınır ve metabolizmayla beraber her şey hızlanmaya başlar  Dolayısıyla yaşam enerjisi “chi” de içimizde hareketlenir  Daha önce belirtildiği üzere, duygularımızın tutulduğu göğsümüzü genişçe açmak ve derin nefes almak bile kendi başına dönüşümü sağlayacaktır  Ancak öncesinde blokajların çözümüne dair niyet etmek de süreci destekleyecektir  ( Sadece niyet kullanılarak yapılan güçlü çalışmaları da yakın zamanda forumda paylaşmayı düşünüyorum ) Okyanus sesini çıkarmak için en kolay yol, sanki elimizi yüzümüzün önüne getirmek ve bir ayna tuttuğumuzu düşünerek buğulandığını imgelemektir  Bu sayede dikkatimizi de odaklamış oluruz  Zihnimiz nefesimizin sesini dinlerken, aynı engin bir okyanustaki esen rüzgarı dinler gibi gevşemeye başlar ve dinginleşir  Akciğerlerde tutulan olumsuz duygular, blokajlar bir daha dönmemek üzere buhar olarak havaya karışır ve içimize olumlu duyguların girmesi için yer açar  | 
|   | 
|  | 
|  |