|  | Hipnozun Tarihi |  | 
|  08-20-2012 | #1 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Hipnozun TarihiHipnoz eski bir sanattır, ilk olarak, kutsal kitaplardan önce, büyü, din ve tıp bir ve aynı olduğu zamanlarda dînî ayinlerde kullanıldı  Mısır´da kabile rahiplerinin başarılı tedaviler yaptığı uyku tapınakları vardı  Eski Yunanistan´da tıp tanrıları tapınaklarında hayaller gösterilirdi ve şifalar meydana getirilirdi  Hipnotik anestezi; çivili yatakların üzerine rahatça uzanan veya kızarmış kömürlerin üzerinde yalınayak yürüyen Hint fakirleri tarafından yüzyıllardan beri uygulanmaktadır  Eskiden transın kutsal olduğuna inanılırdı  İlk Hristiyan inanışına göre, hipnoz büyücülüğün bir şekli olarak değerlendirildi  Fakat onsekizinci yüzyılın sonuna doğru, neticede faydalı bir tedavi vasıtası olarak tarif ve kabul edildi  1779´da "canlı magnetizm" (animal magnetizm) teorisini ileri süren Viyanalı Dr  Franz Mesmer bir bakıma modern hipnoterapinin babası kabul edilebilir  Dr  Mesmer, hipnozun hipnotistten hastaya doğru akan bir magnetizm şekli olduğuna inandı  Bu magnetizma akışının yöneltilmesiyle hastalıkların tedavi edilebileceğini iddia etti  Birçok faydalı sonuçlar göstermesine rağmen, Mesmer´in teorileri Viyanalı meslektaşları tarafından kabul edilmedi  Bu muhalif yaklaşımlardan bıkan Mesmer 1778´de Paris´te çalışmaya başladı ve Fransız soyluluları arasında "Mesmeric" tedavileri hızla popüler yaptı  Hipnozu etkili bir tedavi vasıtası olarak kullandı, fakat aynı zamanda Marie Anteinette´in sarayındaki halkı eğlendiren bir vaudeville oyuncusu oldu  Mesmer´in etkili usulü ve mistik çevresi onun tedavilerini üzerine düşülen bir merak konusu yaptı  Tedavilerinin Fransız Akademisi tarafından incelenmesi yolundaki isteği dikkate alınmadı  Daha sonra, Fransız Hükümeti tarafından teşkil edilen (Benjamin Franklin´in de içinde bulunduğu) bir komisyon onun çalışmalarını incelemek istediği zaman bir sorgulamaya razı olmayı reddetti  Yüzlerce başarılı tedavisine rağmen, komisyon Mesmer´in bir sahtekar olduğunu bildirdi  Mesmer´in yaptığı inkar edilemez birçok tedaviler, öteki bütün tedavi usüllerinin başarısız olduğu ispatlanmış vakalardı, fakat onun eleştirenlere göre, Mesmer´in teorilerinin akla yakın olmadığı gözden uzak tutulmamalıydı  Bir komite üyesi daha fazla araştırma isteyen küçük bir ropor düzenledi fakat dikkate alınmadı  Bu olayla Mesmer itibardan düştü, Paris´ten ayrıldı ve 1815´de anlaşılmadan öldü  Mesmer´in öğrencileri onun tekniklerini değiştirerek gözden geçirerek teorilerini canlı tuttular ve bunlara "Mesmerism" ismi verildi  Mesmer, diğer tıbbi tedavilere cevap vermeyen bazı hastaların tedavisinde hipnozun faydasını ve etkisini başarıyla gösterdi  Kabul edilebilir bir tıbbi işlem olarak hipnozun tedavide kullanımının temellerini attı  1841´de, İngiltere´de çalışan İskoçyalı bir hekim, Dr  James Braid, Mesmer ve onun takipçilerinin mistik iddialarını reddetti  Çok şüpheci biri olarak, Mesmer´in tıbbi tedavi iddialarının bilimsel anlayışa yönelik bir hakaret gibi görerek kabul etmedi  Merakını yenemeyen Dr  Braid birkaç mesmerism gösterisine katıldı ve magnetizma teorisini ciddiye almamasına rağmen, transa benzer durumun birçok hastaya faydalı olduğunu gördü  Tecrübesiyle, gözleri zorlamak ve yormak için bir deyneği, onun üstüne ve önüne tespit edilmiş parlak bir cisme baktırarak trans benzeri bir durumun meydana getirilebildiğine inandı  İlkin, gözlerin parlak bir cisim üzerine tesbit edilmesinin transı meydana getirdiğine inandı  Fakat daha sonra onun sadece bir dikkat çekme vasıtası olduğunu, hipnozu meydana getirici bir özelliği olmadığını anladı  Braid, böylece (Mesmeric) etkinin magnetizmle ilgisi olmadığını fakat bütünüyle subjektif olduğunu gösterdi  Sekonder bir bilincin varlığını kabul etti ve magnetistlerin fantastik teorilerini ayıklayarak hipnozun bilimsel bir temelini formüle etti  Yunancada uyku anlamına gelen "Hypnos"dan hypnosis kelimesini türetti  Braid´in tedavi raporları saçma olarak damgalandı ve Britanya Tıp Birliği önünde bu konuda konuşmak isteği geri çevrildi  Mesleki ününü İngiltere´de hipnoza deste sağlamak için sonuçsuz bir teşebbüse harcadı ve bu çabaları sebebiyle tıp çevrelerince bir sahte doktor ve şarlatan olarak nitelendirildi  Hindistan´da, Calcutta´da çalışan bir İngiliz cerrahı Dr  James Esdaile ile 1840´dan 1845´e kadar hipnoanesteziyle operasyon yaptı  Bu, anestetik ajanların keşfinden önceydi, bağıran ve çırpınan cerrahi hastalarının operasyon masasına kayışla bağlandığı zamandaydı  Esdaile, hipnozu binlerce küçük ve büyük operasyonda başarıyla anestezi için kullandı  Hastaları tarafından takdir edilmesine rağmen, kıskanç arkadaşları onu bir şarlatan olarak nitelediler  Gözden düşerek İngiltere´ye döndü ve Britanya Tıp Derneği tarafından cerrahlık yapmaktan menedildi  Sahasında en ünlü olan nörolojist Jean Charcot, hipnozu bir tedavi tekniği olmaktan ziyade, histeri için bir tanı kriteri olarak değerlendirdi  Hipnotizma işlemi sırasında aktive olan görünmez bir sıvının işlemdeki etkili ajan olduğuna inandı  Bir Fransız hekimi, Liebeault, Braid´in çalışmalarını öğrendi ve hipnozla mükemmel sonuçlar elde etmeyi de başardı  Bütün zamanını hipnoterapiye vakfetti ve onun gelişiminde birçok önemli katkılarda bulundu  Braid gibi, o da, hiphotik transın meydana getirilmesinde primer faktörün magnetism değil telkin olduğuna inandı  Liebeault, yine aynı şekilde saldırıya uğradı ve meslektaşı Bernheim adlı bir Fransız tarafından sahte bir doktor olarak adlandırıldı  Profesör Bernheim, onun siyatik ağrısı çeken hastalarından birini Liebeault tedavi ettiği zaman tepki gösterdi  Onun tam bir şarlatan olduğunu göstermek niyetiyle Liebeault´a gitti  Fakat aksine, gözledikleriyle o kadar ilgilendi ki hemen hipnoz çalışmasına girişti  1886´da Bernheim; "Telkin Tedavileri" adlı bu konudaki şaheserlerden birini yayınladı  Fransa´nın en ünlü hekimlerinden biri olarak onun hipnoterapiye ahlaki bir işlem gibi kabul etmesi, önemli ölçüde faydalı etki yaptı  Bernheim mevcut induksiyon tekniklerini geliştirdi ve onun etkisiyle hipnoz sonunda bilim adamlarınca önemli ölçüde desteklendi  Bilim adamları, hipnotistlerin bazı gizli güçler taşıdıklarını iddia etmediklerine inandırıldılar  Bernheim ve Libeault, nancy hipnotizma okulunu kurdular  Öncelikle onların çabalarından dolayı hipnoz bütün Avrupa´da hekimler ve psikologlar tarafından büyük ölçüde kabul edildi  Liebeaut ve Bernheim´in başarıları hipnozu kıymetli bir terapotik ajan olarak tanıttı ve başkalarını onu kullanmaya teşvik etti  Osgood, Stadelmanın, Charpentier, Farez, Grossman ve Backman hipnozu deri hastalıklarında başarıyla kullandılar ve Avrupa´nın heryerinde, hipnoz gittikçe artan öneme sahip bir tedavi metodu oldu  | 
|   | 
|  | 
|  | Hipnozun Tarihi |  | 
|  08-20-2012 | #2 | 
| 
Prof. Dr. Sinsi
 |   Hipnozun TarihiTahmin edilebileceği gibi aşırı gayretkeşlik yüzünden bu süre zarfında birçok dayanaktan yoksun tedavi iddiaları ortaya atıldı  Ondokuzuncu yüzyılın sonlarına doğru Beruer, hipnoterapi tekniğini basit telkin durumunun ötesine götürdü ve daha ileri ve etkili hipnoanaliz tekniğini başlattı  Breur, semptomların doğrudan doğruya ortadan kaldırılması yerine, onların sebebini bulmanın önemini vurguladı  Breuer ve Freud 1895´de içinde histerik semptomların geçmişte baskılanmış olaylar yüzünden geliştiğini iddia etttikleri (Studien Ueber Hysteria) adlı kitaplarını yayınladılar  Bilinç seviyesine çıkması represyon tarafından önlenen geçmişteki hoşa gitmeyen bir olay somatik hastalıklara dönüşebilirdi  Hipnoz vasıtasıyla baskılanan olayın bilinç seviyesine çıkması (Abreaksiyon veya katarsis yoluyla) semptomlara dönüşen konversiyonu kaldırdı  Resim James Braid´in 1846 yılında Londra´da yayınladığı "Düşüncenin İnsan Vücudu Üzerindeki Gücü" isimli kitabının kapağı  Liebeault ve Bernheim´in ünleri Viyana´ya ulaştı, Sigmund Freud´un o kadar ilgisini çekti ki Fransa´yı ziyaret etti  Daha sonra Freud, hipnotik trans meydana getirmede etkili olamadığını öğrendi ve kendi psikoanaliz tekniği için hipnozu bütünüyle bıraktı  Hipnozla histeri için kalıcı şifalar sağlamadaki başarısızlığı ve semptomların kişinin psişik hayatında bir fonksiyon gördüğünü vurgulaması hipnozun hızlı ilerlemesini durdurdu  Bu sahadaki ilk çabalarında daha sonraki psikoanalitik teorileriyle birleştirdiği bilginin büyük kısmını kazandıran vasıta hipnoz olmasına rağmen, Freud çalışmalarında hipnozu kullanmaktan vazgeçti  Amerika´daki en ünlü hipnotist, 1862´de Mary Baker Eddy´i nörotik bir hastalıktan kurtaran Phineas Quinby sonuçlarının telkin ürünü olduğuna kuvvetle inandı, fakat Mrs  Eddy onun, inanç, din ve mistizm´in karışımı olduğu kanaatindeydi  Sonuçta Hristiyanlık ilmi (Kilisesini) kurdu  Hristiyanlık İlmi´nin faydalı etkilerinden sorumlu faktörler hipnoz ve telkindi  İkinci Dünya Savaşı sırasında ve savaş sonrasında günümüze kadar olan dönemde, hipnozun çok kıymetli bir psikoterapi formu olarak tarif edilmesi ve kullanılmasında hızlanma vardı  Bu, birkaçının ismi, Dr  Erickson, Dr  Weitzen Hoffer, Dr  Gorton, Dr  Pattie, Dr  Schilder, Dr  Rosen, Dr  Schneck, Dr  Heron ve Dr  Lecron olan pekçok önemli hipnoterapistin büyük katkılarıyla gerçekleşti  Yüzyıl önce hipnoz, eter ve kloroformun keşfinden önce bir ağrı kesici olarak popularite kazandı  Freud´un psikoanalizi populer yapmasına kadar, altmış yıl önce psikoterapiye yerleşmekteydi  Birinci Dünya Savaşı´nda fonksiyonel bozukluklardan etkilenen kurban sayısının fazla olması ve psikiatristlerin yeterli fayda sağlayamamaları hızlı ve kısa bir tedavi formuna ihtiyaç doğurdu  Hipnoz bir direkt semptom yok etme ve baskılanan olayları açığa çıkarma metodu olarak yeniden canlandı  Resim : 1855 yılında James Braid tarafından yayınlanan kitabın kapak resmi  Britanya Tıp Birliği 1955´de Medikal Hipnoz üzerine mükemmel, takdire değer bir rapor yayınladı  Amerikan Tıp Birliği Yönetim Kurulu 1958´de Medikal Hipnozu onayladı  Hipnoz hastanın bilinçli katılımıyla iyileştirici etki yapmaya uğraşır  Hipnozun tarihini gözden geçirdiğimizde olağandışı iddiaların ilk araştırmacıların sık rastlanan bir kusuru olduğunu görüyoruz  Şurası açıktır ki, öncü bir araştırmacının hayatı nadiren memnuniyet verici geçer  Şiddetli baskılara karşı bıkmadan araştırmalarını sürdüren bu adamlara büyük minnet borcumuz vardır  | 
|   | 
|  | 
|  |