Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Psikoloji / Sosyoloji / Felsefe

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
ketum, olmak

Ketum Olmak

Eski 08-20-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ketum Olmak




Ketum olmak



“Sıradan insanın, farklıya olan nefretidir, farklıyı ketum olmaya iten


"İnsanlar arasında yasamak güçtür Susmak çok güçtür de ondan" Nietzsche


Erdemli insan olabilmenin temel vasıflarından biri ketumiyet ve sır saklama bilincinin kişiye yerleşmesidir Akil insan olmak yolunda olan birey, olur olmaz her konuda sadece konuşmuş olmak için konuşmaz Her şeyden önce ketum olabilmeyi öğrenmeliyiz


“Dünyada en zor üç şey, sır saklamak, boş zamanını değerlendirmek ve affetmektir” denir


Eski kadim tapınakların neredeyse tamamında girişte önce susmayı işaret eden bir sembol bulunmaktaydı Bu sembol; önce hem kendinizi hem de diğer insanları dinleyin, konuşmadan önce ise çok iyi düşünün anlamında bir uyarı idi


Ketumiyet size emanet edilene ihanet etmemektir Sözlükte, “Sır saklamak, ağzı sıkı olmak” olarak geçer Ketum olmak, güvenilmektir, gerektiğinde sır saklayabilme gücüne sahip olabilmektir Ketumiyet duygusu insanın kendisine saygısını artırır Ketumiyet bir anlamda sadakattir, size güvenilerek iletilen bir duygunun ya da bilginin olur olmaz paylaşılmaması gereklidir Size iletilen çok önemli bir sır sizinle birlikte mezara kadar gitmelidir Size itimat edilip en özel duygular paylaşılmışsa da bunlar sadece size özeldir Filozofların eserlerinde ketumiyet en mühim ahlaki ve insani vasıf olarak gösterilmektedir


Ketumiyet kişiliğin sağlamlığını test eder, o bir zaman gelir şerefiniz olur Sır tutamayanlar, kendisine güvenilip paylaşılan duyguları sinsice taşıyanlar toplumda sevilmez Avamın herkesin özelini merak etmesi, edindiği bilgiyi herkese filtrelemeden aktarması belki onlara kısa vadede bir keyif verebilir ancak eğer derinlerde gömülü de olsa bir vicdan sahibi iseler sonradan duyulacak emanete ihanet hissi onlara pişmanlık verecektir Bu tip insanlar, cemiyet içinde daima sevilmeyen, itimat edilmeyen insanlar arasında yer alırlar Bir anlık zevk karşılığı ağızdan bir defa çıkmış sözü, tekrar geri alıp sır haline getirmeye hiç bir kuvvet yetmez


“Söylediklerimin kölesi, söylemediklerimin efendisiyim” denilir Sırlar, kimseye anlatmamak bedeli ile verilmiş emanetlerdir Ketum olmak, sadık olmak, ihtiyatlı olmaktır Bilgiyi hak eden ile hak ettiği kadar paylaşmaktır


Kuyruğu ağzında yılan, evrenin yasalarını ve sırlarını hakkı olmayana ifşa etmeden saklayan ketumiyet ve ebedî bilgelik simgesidir Özgür kılmaya çalıştığımız zekâmızı ve zihnimizi sükûnet, sevgi ve ketumiyet ile yaratıcı kılabiliriz


Ketumiyet, insan irade ve benliğinin bir imtihanıdır Bu imtihanı kazanamayanın hayatta hiçbir imtihanı kazanmasına imkân yoktur Ketumiyet, kendi kendini inşa eden yolcu için bir öz disiplindir Yaşamların her alanında sıkıya gelemeyip, disiplinden kaçanlar burada da bir kılıf uydurabileceklerdir Bir sırrın devamlı olarak saklanabilmesi, insan ruhunu en çok olgunlaştıran, nefse hâkimiyeti sağlayan en büyük faktördür İrademizin kuvvetli olması, doğal ve terbiye edilmemiş hislerin irademizle kontrol altına alınabilmesidir Sır, bir irade sınavıdır Ketumiyet de kendi nefsine hâkim olmaktır “İki kişinin bildiği şey artık sır değildir” denilir Denildiği gibi “Söyleme dostuna, söyler dostuna


Ketum insan erdemlidir, kararlıdır ve cesurdur Nerede nasıl davranacağını bilen ölçülü bireydir Kendine, iradesine ve nefsine hâkimdir Nereye, nasıl gideceğini bilendir Davis Star'in dediği gibi: "Nereye gittiğini bilen adama yol vermek için bütün dünya yana çekilir"


Çok eski devirlerden beri tüm düşünürler ruhu kuvvetlendirmek, nefse hâkimiyet, tekâmülü sağlamak, gerçeğe doğru disiplinli bir şekilde yol almak için ketum olma prensibini uygulamışlardır Akil insan, sırlarını kalbinin en derin köşesinde saklayacaktır Bir düşünür şöyle der: "Herkes çok konuşan ağzın kapanmasını ve az konuşan ağzın açılmasını bekler" Susmak, zamana ve zemine göre çok kere bir sürü söz söylemekten çok daha fazlasını ifade eder Bu öylece susup, bir bilge rolü üstlenip kendi cehaletini gizlemek değildir Sadece düşünerek, gerekli olduğunda, gerekli oranda, konuşmaktır


Bir an için susmak, düşünmek için bir başlangıçtır Descartes: "Düşünüyorum, öyle ise varım" der Var oluşumuzu anlamak için düşünmeye, düşünmek için de susmaya ihtiyacımız vardır


Düşünmek, öz benliğimizin faaliyetidir Çenesi hiç kapanmayan kitlelerin düşünmeye de vakitleri yoktur Dinlemezler, çoğunlukla söylenirler Sevdiklerini, ailelerini birkaç söze feda edebilirler


“Bildirmeyi değil, buldurmayı” hedefleyen Ezoterik-inisiyatik sistemlerde, belli bir ketumiyet anlayışına duyulan ihtiyaç, sadece sır saklama kaygısından kaynaklanmaz Ketumiyetin insanlar arası ilişkilerde aranan çok önemli bir erdem olduğu fark edilirse, insan benliğinin yüceltilmesi sürecinde de önemli bir aşama olduğu, kolaylıkla fark edilebilinir


Mevlana şöyle diyor: “Hikmeti ehlinden esirgemek, zulümdür Na ehline vermek ise, hikmete zulümdür


Bilinçsizce uygulanan bir ketumiyet anlayışının ise, bilgiyi alan ve veren taraflara zarar vereceği aşikârdır Art niyetli kişiler, ketumiyeti bilgi saklamaya yönelik olarak da kullanabilmektedirler Her konuda olduğu gibi ketumiyet konusunda da, tanrının insana en büyük armağanı olan aklın önderliği söz konusudur Asıl amaç, bilginin paylaşılmasıdır ve bilginin ancak paylaşıldıkça çoğaldığı hiç bir zaman unutulmamalıdır


Ketum olmak günümüzde halk arasında artık olumsuz bir kişilik özelliği olarak bile algılanır hale gelmiştir Herkesin her şeyi herkese anlattığı ve bunu da şeffaflık olarak sunduğu günümüzde düşünerek az ama öz konuşmak avamca “sıkıcı” payesini almakla eş değerdir


Avam’ın ketum bireyler için görüşü; “Hiçbir şey belli etmeyen, susar sonra kendi içlerine patlarlar, soğuk, kendilerini yer bitirirler, ağzından az laf çıkan, içine kapanık konuşmayan, vs” gibidir Olur, olmaz her konuyu arkadaşı ile akrabası ile ailesi ile yakinen tanımadıkları ile bile paylaşan bu “Biz de her şey açık, şeffaf, hiçbir saklımız gizlimiz yoktur!” korosudur


Ketum olmak dilini yutmak demek değildir Dengedir Hangi konuda kiminle konuşuyorsan neyi ne kadar konuşacağını bilmektir Nerede, kime, ne kadar söyleyeceğini bilmektir Ketumiyetimiz bizi yüceltir Ketum olmak susmak, konuşmamak değildir Aklın dile hâkim olmasıdır Ketumiyet ile zihinler aydınlanır "Çok işitelim, az konuşalım" denilir


Ketumiyet, bir sırrı saklamak gerektiğinde mahremiyetini korumaktır Amiyane tabirle ağız ishalinden muzdarip geniş kitleler, ketumiyet erdemine sahip bireyden rahatsız olabilecektir Dile dahi getirildiğinde tırnaklarını çıkarıp her yönden saldırıya geçebileceklerdir Bu erdeme sahip olan azınlığın amansız düşmanı, buna sahip olmayan geniş kitlelerdir




Belirttiğim gibi, ketumiyet çok önemli bir erdemdir Akil insan, sahip olduğu erdemin altını çizmez, dile getirmez Onu sadece yaşar Reklâmını yapanlar söz konusu erdemin yanından dahi geçemeyenlerdir


Diogenes şöyle der: "Tanrı bize çok işitelim diye iki kulak ve az konuşalım diye bir dil vermiştir"


Berk Yüksel


(alıntıdır)

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.